Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Gerçek Mücadele ve Kazanımlar (Engellilerin Hakları)

Hocam senin için ilgili maddeyi aradım buldum. Ancak önceki maddeye erişim sağlayamadım.
Aşağıdaki madde mevcut yürürlükte olan madde. Buradaki ibareler de de göreceğin gibi kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren çalışanların tabi olacağı ifade edilmiş buda hak mahrumiyetine yol açmakta ve aslında çıkarılan kanunu geriye doğru işletmekte.

[FONT=Verdana]Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. (Ek cümle: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) Bu fıkra kapsamına girenlerden 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi kapsamında bulunanların emekli kesenekleri ile kurum karşılıklarının hesabında, işgal ettikleri kadrolar için ilgili mevzuatında belirlenen unsurlar esas alınır. Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır. (Ek cümle: 16/6/20105997/10 md.) Ancak, Polis Akademisinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin yetim aylıkları bu öğrenimleri süresince kesilmeksizin ödenmeye devam edilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında engelli olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında doğuştan engelli olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara; en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının; a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 5760, b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 6480, gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında bu fıkra hükümleri uygulanır.(1)
Kaynak [FONT=Verdana,Arial,Tahoma,Calibri,Geneva,sans-serif]https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5510.pdf[/FONT]
[/FONT]
 
Arkadaşlar çabanıza, emeğinize sağlık ama; bütün bu yazılan kazanımlar; bireyin yani temel eğitime, yükseköğretime, sağlığa, adalete eşit erişebilmiş istihdam edilmiş, bir işi olan ve temel bir geliri olan kişinin hayatını kolaylaśtırmaya yönelik kazanımlar. Engelli Amerikalılar Yasası örneğini iyi okuyamazsak herbirimiz kendimizden daha fazla engel ile karşılaşan engelli grupların üzerinden onları görmezden gelerek sadece kendimizi kerteriz alarak gerçeklikten bahsedemeyiz

Gerçeklik nedir biliyormusunuz? Aslında ayrımcılığı türleşme tetikliyor. Bu tespitimin akademik arkaplanını ve dayanakları bı oturur buraya 2 saatte toparlar yazarım konu o değil.
Bu toplumsal dışlanma (istihdam dışı bırakma) on yıllar nezdinde öyle kemikleşiyor ki. Wall Street'te polisten dayak yiyen körleri, sağırları, ortopedik engellileri düşününce aklım almıyor.
Ben ülkemde bu sahneyi yaşamak istemiyorum, tarihe geçmek falan da istemiyorum. İlk öncelik istihdam olmalı tren biletini birey gücü uyarınca bütçeler ve alır.
 
Bence gayet makul olmuş...

@Engelsizbiz

Mehmet bey teşekkürler. Bazı şeyleri düşünüyorum, emeklilik yaşamamımla ilgili... Siyasi/Milletvekili konusunda da düşüncem var. Ama takdir edersiniz hem maddi olarak hem de manevi olarak buna hazır olmak gerekiyor. Maddi anlamda yapılan harcamalar ile ilgili 100-200.000 TL ve üzeri bir para harcandığını biliyorum. Manevi olarak da hem bir kitleniz olması gerekiyor(Referans açısından) hem de gerek iş gerek sosyal gerekse eğitimsel anlada toplumda bir yerlere gelmiş olmanız gerekiyor ki şansınız fazla olsun.

Bu sebeple, 2. üniversiteyi (3. bölümü) bitirip Doktora ya başvuracağım. Allah izin verirse 40 yaşımda "Dr." ünvanını almak istiyorum. Bunun yanında yeni oğlum olduğu için fırsat bulamıyorum ama gelecekte mutlaka bir dernek yönetiminde yer almak gibi de bir amacım var...

Bakalım Allah izin verirse ve şartlar olgunlaşırsa neden olmasın :)

Öneriniz çok güzel. Ama biraz daha net olması açısından geliştirelim mi?

"Her iki eşinde engelli olması ve evlenmeleri kaydıyla TOKİ'nin açacağı kuralara girmeden direk başvurularının seçilmesi ile ev sahibi olmalarının ve engelli evliliğinin teşvik edilmesi" desek?
 
celik

Size katılıyorum. Ama artık "Kariyer.net, yenibiris.com vb." iş arama sitelerinin modası geçmiş durumda. Şuan şunu net olarak söyleyebilrim ki o siteler cv avcılığında kullanılıyor. Örneğin belli bir alanda proje yönetmişsinizdir. Ve o prje Türkiye'de tekdir ya da çok az uygulaması vardır. Kariyer Danışmanlığı şirketleri özgeçmişinizde onu görüp, ihtiyacı olan şirketlere para karşılığında bak sana yetenek buldum diye satıyor. Birde Kurumsal firmalar politikaları gereği belli bir popülarite üzeri sitelere iş ilanı vermek zorundalar. İşe alımda adaletli uygulamaları olduğunu bu şekilde gösteriyorlar!!! O ilanlar orada hep durur ama gerçekte herhangi bir alım olmaz. Gelecekte ihtiyaç olursa fil zamanı sizi belki arar, görüşmeye çağırırlar...

Yoksa o sitelerde normal iş bakayım vb hiç düşünmeyin...

Peki nasıl iş bulacağız? Hep söylüyorum bilgi çağındayız. Çalışmak istediğiniz şirketi seçi engelli olarak. Direk ya gidin ya da telefon edin. Engelli olduğunuzu insan kaynakları ile görüşmek istediğinizi belirtin. Geri çevirmiyorlar, emin olabilirsiniz. İşe alım olup olmadığını, Engelli açıkları bulunup bulunmadığını sorun. Varsa, yaptığın ve yapabileceğiniz işleri söyleyin, özgeçmişinizi bırakın. Çalışmak zorunda olduğunuzu ve zamanınızın olmadığını belirtin. Emin olun çok hızlı olumlu/olumsuz hızlıca dönüş yapıyorlar...

Sizosalgun

Engelliler Kanunu var biliyorsunuz. Orada engellilerin engelerine göre ayrılmaması ile ilgili açık hüküm var. Siz piskolojik engellilere şöyle, diğerlerine böyle dediğinizde hem biraz buna ters düşmüş hem de uygulama da işin içinden çıkamaz hale gelebilirsiniz.

Bana göre burada piskolojik engel sınıfına mümkünse(verilen engelli oranlarını detaylı bilmiyorum) daha yüksek oranlar verilebilir. Buda %60 ve %90 üzeri engellilikte onların için daha iyi durumlar yaşanmasını sağlayabilir.

Ama işte bu engel oranlarında hiçbir öneri sunulamıyor çünkü AB ve Genel mevzuat uygulanıyor diyorlar...

DepresifLife

Teşekkürler. Listemize ekleyelim.

Engelsizbiz

Anlaştık. Bu öneriyi de listeye ekleyeceğim. Tekrar teşekkürler.

GuemuessBurak

Bu konuda 14. sayfada ben size cevap vermiştim. Ekonomi herşeydir. Elbette istihdam da ekonominin ana parçasıdır. Ancak bu konu/başlık edebi dilimizle çıkarımlar yaptığımız ve gösterilen cabayı beğenmediğimiz bir başlıktan ziyade, gelin hep birlikte sıkıntılarımızı yazalım ve ilgili yerlere bildirelim cabasıdır.

İstihdam ile ilgili öneriniz varsa, paylaşın yazalım, bildirelim. Yasal olarak İstihdamın limitinin arttırılması ise öneriniz, mecliste bu konuda 5 den fazla önerge var ve hepsi bekliyor diyebilirim. Kamuya engelli ataması ise öneriniz yine verilen ve malesef tutulmayan sözler var derim.

Sözün özü, bunları biliyorken ısrarla ve kısır döngü ile aynı şeyleri konuşmayı sevmiyorum. En azından diyorum ki "sizin tabirinizle" trende indirimli bilet sağlayalım bari arkadaşlar bundan bir tebesüm etsin diyorum...

Dediğim gibi beğenmek zorunda değilsiniz. Yeni bir başlık açar, kendi çalışmanızı kendiniz yaparsınız. Emin olun o başlığa ben sizi eleştirmek yerine desteklediğimi söyler, destek istediğiniz konularda da elimden gelen yardımı sağlarım...

Size başka sözüm yok...
 
StratoS

tabi ki orası kesin,

benim de demek istediğim kamunun ve derneklerin bu tür konuların üzerinde durmaları. Kamu nun sadece bizleri düşündüğü 3 aralık dünya engelliler günüdür.
 
selamlar tebrik ederim konunun tamamını okumadım ama çok daha önemli sorunlar var engellilerin...emeklilkte düşük maaş emeklilikte yaş prim emeklilikte tekrar rapor istenmesi emekli olduktan sonra tekrar hastaneye sevk vs...vs....
 
Yani arkadaşlar önceki mesajlarında esasen söylemek istediğim şu;

Engelliler denildiği zaman; genellikle % 40 ile %50 işgücü kaybını gösterir (Bakın Engel Oranı Demiyor, Bunu Ret Ediyorum) genellikle ortopedik engele sahip bir kitle akla geliyor ve özel sektör istihdamı bu çevrenin mülakatlarda kendi sağlamcıklık söylemleri üzerinden şekilleniyordu.
Ne kadar öfkelensekte ne kadar kızsakta "Yeni Türkiye" bu eltizme bir son verdi ve İŞKUR üzerinden özellikle de OHAL sürecinde müdehaleci (keynesçi) bir tutum izledi.
Gelinen bu noktada ise; adına engelliler denilen bir kitlenin varlığından ve bu kitlenin engellenmişliğe alışkın olduğundan hemen hemen her katmandan çevrenin haberi oldu. Ve eşitsizlik normalleşti.
Bu yukarıda belirttiğiniz kazanımların hepsi popülist hiç kusura bakmayın.

Tek inanç sistemimiz Sünni mezhebi değilken,
Tek (verili) cinsel yönelim heteroseksüellik değilken,
Hz Adem ve Hz Havva'dan itibaren tek insan biyolojik cinsiyeti erkek değil, tek deri rengi beyaz değilken.
Engellilerin sadece hafif ortopedik engellilerden oluştuğunu sanmayın sakın.
 
aslında engelli veya normal emeklilerin çoğu şikayetleri aynı seviye de...düşük ABO oranları ve maaşlar, 1000 tl altı maaşlar,bir sürü sağlık kesintileri vs...
 
Mesela h sınıfı ehliyetin ilk alımı ve yenileme aşamasında üst extremite tek taraflı noksanlığında işi doktor kanaatine bırakması ve var olan ehliyetlerimizi kaybedecek olmamız,yani koldan engelliler doktorların yasayı yorumlamasına,insiyatifine bırakılmış,yasa yoruma açık olmamalı ,kanaatiyle alabilir değil,alır diye bitmeli.yada alamaz demeli.
 
Bu gün bir vesile ile çalışmalarınızla ilgili bilgi sahibi oldum. Tüm gayret ve emeklerin için teşekkür ederim.
 
StratoS
Merhaba. Bilindiği üzere Emlak Vergisi Kanununa göre; Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2 ’yi geçmeyen tek meskene veya tek meskende hisseye sahip olan (intifa hakkına sahip olunması hali dâhil) engelliler, indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulamasından yararlanarak emlak vergisi ödemiyor.

Aynı şekilde Kira Gelir Vergisinde de engelli indirimi uygulansa?

Ornegin ben, hicbir sosyal yardımdan, engelli maaşından vs yararlanmıyorum. Bireysel tek gelirim tek daireden kira.
 
ÖTV muafiyetinden yararlanma oranı düşürülmeli

ÖTV muafiyeti oranı yüzde 90 çok yüksek bu oran %80ne düşürülmeli

Abi, 89 olayında haklısın. Dediğine katılıyorum büyük haksızlık ama ben bu konuya girersem, 39 da kalan 59(Vergi indirimi için) kalan kısaca tüm bu şekilde ufak farkla kalan herkes bu konuda bir şey isteyecek. Çünkü onlarda haklı.

Özellikle %39 da kalan çok arkadaş var ve onlar hiç bir şeyden faydalanamıyorlar. Bu yüzden bu öneri, onlara haksızlık olacağından ben listeme ekledim. Ama siz ekleyip, girişimlerde bulunabilirsiniz. Bu liste dediğim gibi herkese açık bir liste.

Engellinin park yerini kullanması sadece ortopedik engelliler için yapılmış olan bir uygulama. Çünkü onlar protez, sandalye, baston vb ek donanımlar kullandıklarında araçlarından gidecekleri yere/evlerine girişin kolaylaştırılması düşünülmüş.

Ancak engelli kartı olan bir şeker hastası da engelli park kartı olmadan bu yerleri kullandığında zaten kısıtlı olan alanlar doluyor ve bu uygulama için düşünülen ortopedik engelliler bundan faydalanamıyor.

En son Forumda hatta bu konuda bir başlıkta bunun nasıl suistimal edildiğini de konuştuk. Bürokrasi ve diğer söylediklerinize katılıyorum kalpten. Ama maalesef bu bürokrasi şimdilik durumu kurtarıyor.[/QUOTE]
 
Engelli raporuna İl Sağlık Müdürüğü ne gidip itiraz ettim başka bir hastanede muayene olacağım bu durumda ne olur başına gelen var mı ?
 
sokrates

merhaba bende benzer durumla karşılaştım

ilk raporumda %36 verildi il sağlığa itirazda bulundum başka hastaneye sevk ettıler gıdıp sıra aldım sonra başka bır gun doktorları gezdım kurul vs sonuçta %49 verdiler o raporla sgk ya başvurdum sonra tekrar hastaneye sevk ettıler son raporumda %44 ile şartlar oluştuğundan emekli oldum

sormak istediğin soru olursa sor özet geçtim
 
mihayum cevap için sağol beni itiraz etmeye yönelten hastane yatış belgelerimin aslını yanımda götürmeme rağmen hiç bakılmaması ve beni sadece gencecik bir bayanın muayene etmesi doğru dürüst soru da sormadı zaten uzman beni görmedi bile ki rapor almaya gittiğim hastanede en son aldığım iki ilaç raporunda (ikisi de 1 er yıllık ) atipik psikoz organik olmayan psikotik bozukluk teşhisi konmasına rağmen ve Manisa da dahil 6 hastane yatışım olmasına hepsinde de psikotik bozukluk denmesine rağmen sadece yeni bir memurun muayenesi ve bipolar teşhisi konması 2 yıl süreli rapor verilmesi içim rahat etmedi bu durumda .
 
sokrates

benzer hastalıkta olanların rapor oranını öğrenirseniz itirazınızda sebatınız dahada artar bence sitede bunu araştırın sonra il sağlıktan itiraz edin

maalesef doktorların canı ne isterse onu rapora yazıyorlar
 
Selam.
Hastanelerden rapor alan arkadaşlara vergi indirimine başvurma işlemi edevlet üzerinden yapma imkanı verilse iyi olmaz mı ?
vergi dairelerine gidip sürünmeseler.
 
@mihayum oranı falan düşünmekten çok ne ise rahatsızlığım o yazılsın rapora yanıma hastane epkrizleri mi almışım bakmıyor bile uzman denilen kişi beni muayene bile etmeden teşhisi koyuyor oran veriyor bilmem ne bize de itiraz edip sonuna kadar işin peşini bırakmamak kalıyor çünkü bu ülkede sana sadece sen değer verirsin senin hakkını da sadece sen ararsın başka da hiç kimsenin umurunda olmaz defalarca tecrübe ettim bunu .
 
1-Ekpss sınavında kurumlar tarafından talep edilen özellikle uzmanlık gerektiren kadrolara, çok da detaya girmeden en azından ilgili lisans genel alanında yüksek lisans veya doktora yapmış olmak özel şartları konularak bu alanda tüm olumsuzluklara rağmen yetişmiş engelli bireylerin hakları bir nebze olsun verilebilir.

2-Üniversitelerde öğretim üyesi ve öğretim elemanı kadrolarına da %3 engelli birey alınabilir.

Engellilerin temizlik, santral, büro personeli vb kadrolara layık görülmesi ile ilgili pek çok eleştiri görmüştüm. En başta mecliste de %3 uygulanmalı ki bunu daha önce bu başlıkta da okumuştum sanırım.
 
Üst Alt