Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Gündem] Sakatların otomobil alım-satım ve kullanımı ile ilgili talepleri

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
turkiyede sesimizi duyabilecek siyasetcilerin olduguna inanmak istiyorum nede olsa hayat bir umut dünyası inşallah olur tek istegim bu
 
İnşallah dikkate alırlarda bu sorundan kurtuluruz.
Metinde motor gücü ile ilgili bölüm olsaydı.
hayırlı olması dileğiyle
 
ben iki defadır b sınıfı için basvurdum ama alamadım mecburen şimdi h sınıfını alacam.tamam bende yolladım. bu konuyu gündeme getirmeniz benide sevindirdi sevgili oturanboğa.
 
evet arkadaşlar çok güzel başlangıç yapmışsınız. bunu biraz genişletsek olmaz mı? bence engelli otomobillerinin almış olduğu yakıtlardaki vergilerden de muaf sayılmasını ekleyebilirsiniz. çünkü biliyorsunuz; Türkiye'deki yakıttaki vergi, dünyanın hiç bir yerinde bu kadar yüksek değil. bu durumuda yazınıza eklerseniz çok iyi olur. şimdiden teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar dilerim.

ÖZÜRLÜ MEMURLAR DERNEK BAŞKAN YARDIMCISI
ALİ KAYA (Ortopedik engelli)
 
arkadaşlar dün bir sorun yaşadığım için msj geç saatte gönderebildim . kendi adıma anne ve kızkardeşimin ismiylede gönderdim ( onlarda engelli) yani msj iletildi BİMERDEN YANITRE bugün geldi.


[FONT=Times New Roman][SIZE=3]BAŞVURU TARİHİ 15.04.2009 BAŞVURU SAYISI 118033[/SIZE][/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3]BAŞVURUNUZU BİMERDEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ[/SIZE][/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3][/SIZE][/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3][/SIZE][/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3][/SIZE][/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3]bu msj başka sitelerde yayınlayabilirmiyiz? destek için iyi olur diyorum[/SIZE][/FONT]
 
Gönderdim:) Umarım iyi sonuçlar alırız;)
 
yüreğine sağlık oturan boğa derdimize tercüman oldun.ben de çok sıkıntı yaşadım.büyük bir sorumluluk duygusuyla gönderdim.teşekkürler
 
Bana Başbakanlıkdan şöyle bir cevap geldi.Siiznle paylaşmak istedim..

[FONT=Times New Roman][SIZE=3]BAŞVURU TARİHİ 15.04.2009 BAŞVURU SAYISI 118005[/SIZE][/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3]BAŞVURUNUZU BİMERDEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ[/SIZE][/FONT]
 
arkadaşlar uzun zamandır üye olmama rağmen fırsat bulup gözatamıyordum siteye.konuyla ilgili dilekçeyi ben de tüm ilgili yerlere gönderdim.umarım beklentilerimiz doğrultusunda gelişmeler görürüz
 
[FONT=Times New Roman][SIZE=3]bu arada başbakanlıktan başvurma gelen ilk tepki [/SIZE][/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3]BAŞVURU TARİHİ 15.04.2009 BAŞVURU SAYISI 118293
BAŞVURUNUZU BİMERDEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ[/SIZE][/FONT]
 
Dünkü eleştiriler devam ediyor. Ona dair yazışmalar:

Merhabalar,

Eleştiri 1: "Her şeyden önce gönderilmesi istenen yazıda kullanılan üslubu yanlış buluyorum. Aynen şu ifade kullanılmıştır; "Biz sakatlığı olan vatandaşlar otomobil alımı, satımı ve kullanımı konusunda çok büyük zorluklar ve haksızlıklar yaşamaktayız." Daha sonrada maddeler halinde taleplere geçilmiştir. İfadede sakatların zorluk ve haksızlığa uğradıkları yuvarlak ve genel bir ifadeyle geçiştirilmiş, bazı maddelerde hangi sorunlar karşısında bu taleplerin olduğu belirtilmemiştir. Malesef açıklama yok, sadece engellilerin birçok zaman yaptığı gibi talep var. Bu üslubu yanlış buluyor ve dikkate alınacağını sanmıyorum."

Cevap 1: Bu girişim bir "bildiri" kıvamında yazılmış talepler listesidir. Ne konuyla ilgili olarak analiz yapmak ne de bir şeylere son noktayı koymak amaçlanmamıştır! Tek amacı vardır, konuyla ilgili siyasetçi ve bürokratlarla sakatlar arasında bir diyalog yolunu açmak ve araç kullanımı-alımı ve satımı ile ilgili olarak sakatların sorunlarını görünür kılıp, talepleri gündeme getirmektir.
Keza, yıllardır sürdüğümüz tartışmalar (tartışma linklerini bu paragrafın altına ekleyeceğim) ve bu girişimden önce başlattığımız Arabam Benim Bacaklarım isimli kampanya metni (bkz: http://www.engelliler.biz/Sakatlar_ve_Otomobil.doc), sizin yukarıda eleştirdiğiniz detayları içinde barındırmaktadır. İncelemeye zamanınız olursa göreceksiniz ki tartışmalar çok verimli ve demokratik katılımla geçekleşmiştir. Ortaya çıkan metinler de herkesi tatmin etme iddiasıyla değil, olabildiğince geniş kesimleri kapsama amacını güden mutabakat metni şeklinde düzenlenmiştir. O girişimlerde ÖTV'nin ötelemeden çıkartılıp yeniden muafiyet haline getirilmesi, özel donanıma ihtiyaç duymayan sakatların salt otomatik vitesli araç kullanabilmelerinin sağlanması vb. kazanımlar elde edilmiştir. Ama halen bir çok eksiklikler olduğu için söylenmeye devam ediyoruz...
Hasılı, bu girişim metninin dili tam da bu şekilde kısa ve net olsun diye kaleme alınmıştır. Bundan önceki detaylı metin tartışmada kendisinden beklenen etkiyi kısmen yapmış ve şimdi süreç daha net taleplerle işlemeye devam etmektedir. Ve, Emniyet genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı, Özürlüler İdaresi Başkanlığı dahil bir çok kurum bu tartışmalardan da, sorunlardan da, çözüm önerilerinden de haberdardır. Taleplerin ne kadarının karşılık bulacağı ise zamanla görülecek bir şeydir...
2005 yılında başlayan tartışma ve önceki girişimlere dair linkler (yeniden eskiye doğru):
1- http://www.engelliler.biz/forum/gundem/2994-gundem-arabam-benim-bacaklarim-2-a.html
2- http://www.engelliler.biz/forum/gundem/2733-gundem-arabam-benim-bacaklarim-1-a.html
3- http://www.engelliler.biz/forum/gun...i-ile-ilgili-sorunlar-ve-cozum-onerileri.html
4- http://www.engelliler.biz/forum/gun...siz-araclar-ve-h-sinifi-ehliyet-hakkinda.html
Daha fazlası da var, ama bunca link bile kalabalıkken fazlasını aktarıp yormaya gerek yok diye düşünüyorum.

Eleştiri 2: "Her yüzde 40 rapora sahip engellinin ö t v indiriminden faydalanması diye bir şey olamaz. Bu hak, fırsatçılık için değil engellinin yaşamını kolaylaştırması amacıyla sağlanmıştır. Bir kurumun personel alımında mülakat komisyonunda yer almıştım, şeker hastası, hatta obezim deyip yüzde 40 raporu eline geçiren ve fırsat kollayanları görmüştüm."

Cevap 2: Utanç verici bir bakış açısı! Kendi sakatlığını sakatlık sayıp başkalarını umursamayan, onlarla empati kurmak bir yana sakat olmayanların diliyle (hatta çoğu zaman onların olamayacağı kadar cesurca!) insanların yaşadığı zorlukları küçümseyen bir ifade. Sadece kendine Müslümanlık dedikleri işte bu olsa gerek. Siz bir obezin toplumda nasıl dışlandığını biliyor musunuz? Bir şeker hastasının yaşamının nasıl da zor olduğuna dair en küçük bir fikriniz var mı? Bu insanların çalışma yaşamından nasıl dışlandığını biliyor musunuz? Toplu taşıma araçlarını kullanmak konusundaki zorluklarından haberdar mısınız? Lütfen kendinize gelin. İnsanların çektiği zorluklardan bihaber olabilirsiniz, ama bu sizin için kolayca ayrımcı dile geçmek değil, araştırıp empati kuracak dile dönüşmek için fırsat olmalı.
Vergi muafiyetli otomobil satın almak için kriterimiz sakat olmak değil, sakatlığından/hastalığından dolayı toplu taşıma araçlarını kullanmakta zorluk yaşamak veya benzer şekilde gündelik yaşamda yürümek konusunda sıkıntıları olmak kriterini öngörüyoruz. Bu da "herkes" demek değildir.

Eleştiri 3: "7'nci maddede belirtilenin aksine görmeyenler eski raporlarıyla da araç alabiliyorlar ve bir sorun çıkmıyor."

Cevap 3: Burada bir yanlış anlama var sanırım. Zira anılan 7. Madde "görmeyenler eski raporuyla araç alamıyor" demiyor. "Vergi muafiyetli otomobil satın almak için gerekli sağlık kurulu raporunu bir kez alan kişilerden daha sonraki araç alımlarında yeniden sağlık raporu istenmemelidir" diyor. Bugün varolan uygulamaya göre, ben vergisini ödesem de ödemesem de, her ay bir otomobil alacaksam, her ay yeni bir sağlık raporu çıkartmak zorundayım. Bu madde, bu saçmalığın düzeltilmesini talep ediyor.

Eleştiri 4: "Plakadaki sakat damgasının niçin kaldırılmak istendiğini anlayamadım. Utanıyormuyuz? Bu damganın trafikte bize ne kadar ayrıcalıklar getirdiğinin farkındayız. İşimize geldiğinde ayrıcalık isteyecek, işimize gelmediğinde ayrımcılıktan mı bahsedeceğiz? Engelinden utanan ve dilemeyen öyle bir araca binmesin derim."

Cevap 4: Evet, sakatlığımdan utanıyorum. Ne olacak şimdi!? Sizin gibi muhteşem bir egom ve kendime güvenim yok. Pasif, utangaç, görünmez olmayı seven biriyim. Hiç olmazsa otomobil kullanırken herkes gibi olmak istiyorum. Herkesle aynı trafik kurallarına uyarken, herkesle aynı sürücü belgesi alım sürecini tamamlamışken neden trafikte damalı çiftlik ineği gibi görünür olmak zorunda bırakılıyorum? Sizin gibi süper insanlar bir metrelik damgayla ya da damgalı plakalı araçla gezsin, ama ben sakatlığımdan utanıyorum ve sakatlığımın görünür olmasını istemiyorum. Kadının, erkeğin, yaşlının, gencin, Türk'ün, Kürt'ün, Ermeni'nin, Alman'ın plakasında damga var mı da sakatın plakasında damga olsun?
"trafikte bize ne kadar ayrıcalıklar getirdiğinin farkındayız" diyorsunuz, bana sürüş halindeyken tek bir ayrıcalık örneği verir misiniz? Siz verin, sonra ben size trafikte aşağılanan, "git evinde otursana" diye küfürlere maruz kalan sakatların gündelik deneyimlerinden örnekler vereyim. Bakalım neymiş o muhteşem ayrıcalıklar!
Bir de o muhteşem sakat-olmayan ağzıyla diyorsunuz ki, "İşimize geldiğinde ayrıcalık isteyecek, işimize gelmediğinde ayrımcılıktan mı bahsedeceğiz?". Ya nasıl olacak? Ne isteyip istemediğimize başkaları mı karar verecek? Ya da pozitif haklar için yaşamımıza ipotek mi koyulacak? "Sen sakatsın, böyle böyle olacaksın, haddini de bileceksin" mi diyecek ceberrut-devlet bize!? Kaldı ki, varolan uygulamaya göre vergisini ödeyerek de otomobil alsam o damga plakada olmak zorunda. Yani ortada bir "işine gelirse" diye bir durum da yok. Devlet sakatsan damgalıyor, bu kadar basit. Bu acı, ama daha acısı, sizin gibi düşünen sakatların bu ayrımcı ve haksız tutumu olumlaması ve içselleştirmesi. Ne diyebilirim bilmiyorum...
Dagalı plaka ile ilgili çok geniş bir tartışma için bkz: http://www.engelliler.biz/forum/ayr...erde-ozel-plaka-olmali-mi-neden-tartisma.html

Eleştiri 5: "Ö t v indirimi var zaten, şimdi de k d v isteniyor. Devletin her hizmetinden engelliler ücretsiz, argo deyimiyle beleş yararlanacak diyede bir zihniyet olamaz."

Cevap 5: Yine aynı ceberrut-devlet dili... Devlet dediğimiz mekanizma kimlere ne indirimler yapıyor hatta ne peşkeşler çekiyor, herhalde benim kadar biliyorsunuzdur. Mukayese etmeyi bile sakatlar için istenen pozitif haklara hakaret olarak görürüm. Kimse keyfinden istemiyor bu pozitif ayrıcalıkları. Tek istediğimiz herkes gibi olabilmek! Evimden çıkayım, metrobüse bineyim, istediğim durakta ineyim, caddeyi karşıya geçeyim, orda istediğim yere gideyim, oradan otobüse bineyim, Boğaz'da bi çay içeyim, metroya bineyim, evime döneyim... Bu temel yaşam hakkımı bana tanımayan devlet, benim bu en temel haklara erişebilmem için bana kolaylık yapmak zorunda olmalıdır. Öyle kolay değil "beleşçi" diye kestirip atmak! Devletsen eğer, hukukla yönetiliyor, uluslar arası sözleşmelere taraf oluyorsan, pozitif haklar düzenlemekle de yükümlüsün. Hatta, biri (o biri sakatsa da!) çıkıp "beleşçi" demeye cüret ederse, devlet o lafı o kişinin ağzına tıkmakla da yükümlü saymalıdır kendini. Ben sıradan bir vatandaşın sıradan bir gününü yaşamak istiyorum. Eğer buna engel düzenlemeler varsa, devlet bu engelleri kaldırmak ve benim herkes gibi yaşayabilmem için bana seçenekler sunmak zorundadır. Ben de seçenekler arasında işime geleni seçerim, işime gelene seçmem. Bu da birey olarak benim kişisel hakkımdır.

Eleştiri 6: "Peki madem 20 bin üyesi bulunan bir platformsunuz, bugüne kadar renault, tofaş veya diğer markalardan engellilere özel indirim veya uygulama istediniz mi? Yanıtı tahmin edebiliyorum, peki neden? Onların sosyal sorumlulukları yok mu? Devletten istemek daha mı kolay? Yurt dışından lüks araçlar getirebilirken yerli araçlarla kim mi ilgilenecek? Peki neden görme engellilerin yurt dışından araç getirebilmesi için bir maddeniz yok?"

Cevap 6: İstenebilir tabii ki. De, biri ticari bir kuruluştur, diğeri vatandaşın yaşam koşullarından sorumlu yapılanmadır/devlettir. Vatandaş elbette devletten talepte bulunacak, bu en temel konuda bile anlaşamıyorsak, ya da bu en temel konuda bile siz devlet ağzıyla konuşup taraf oluyorsanız, doğrusu söyleyecek sözüm yok. Sadece, konuşurken sakat olarak değil de, bürokrat olarak konuştuğunuzun altını çizmenizi rica edebilirim, o kadar. Böylece ben de aynı tarafta olan bir arkadaşımla konuşur/tartışır gibi değil, bir bürokratla konuşur gibi hareket ederim.
Şu anda yurt içinden araç almak yurt dışına göre çok çok çok daha avantajlıdır. Maliye'ye ve Gümrük müdürlüğüne sorma fırsatı olsa eminim bu alım-satım rakamlarıyla da çok net olarak ortaya çıkacaktır.
Bir de " Peki neden görme engellilerin yurt dışından araç getirebilmesi için bir maddeniz yok?" demişsiniz. İyi ama karar verin, beleşçi olmayı istiyor musunuz yoksa istemiyor musunuz?

Eleştiri 7: "Daha düne kadar tekerlekli sandalyelerin bakım merkezi yoktu ve elektrikçi, kaportacılarda bakılıyordu, yine bir görme engelli firması bunlarada sahip çıkarak Türkiye'de bir ilki başarmıştır."

Cevap 7: Bunu bir bilgi eksikliği olarak görüyorum. Tekerlekli sandalye bakımı on yıllardır gerek ilgili firmalar tarafından, gerek bu alanda faaliyet yürüten dernek merkezli atölyeler tarafından ve gerekse başka alanlarda faaliyet gösteren ama mekanik-elektronik konusunda uzman firmalar tarafından gerçekleştiriliyor. "bir görme engelli firması bunlarada sahip çıkarak" gibi bir böbürlenme hem dil olarak kötü hem de iddia bakımından mesnetsiz. 10 yıldır tekerlekli sandalye kullanıyorum, ve şükür ki bugüne dek "görme engelli firması"nın sahip çıkmasına ihtiyaç duymadım!

Eleştiri 8: "Şunuda belirtmeden geçemeyeceğim; bu yasa çıkmadan yıllar önce sayın lokman ayva'ya bu konuda bir mail göndererek, bu hakkın 5 yılda bir verilmesini, 1600 c c'den büyük araçlar için verilmemesini, araç trafikteyken engelli kişi araçta yoksa araca el konularak kişinin bu haktan bir daha yararlandırılmamak üzere mahrum edilmesini ben istemiştim"

Cevap 8: Ah ceberut-devlet, sen nelere kadirsin. Her şeyden önce bu yasa çıkmadan önce Sayın Lokman Ayva da AKP diye bir parti de yoktu. Demek sizden önce birileri söylemiş de 5 yılda bir yapmışlar... İkinci olarak, suistimallerin önlenmesi için elbette düzenlemeler yapılmalıdır, buna kimsenin itiraz olamaz. Ama sizin kullandığınız dil ve bakış açınız, bu haktan yararlanmak isteyen herkese potansiyel sahtekar olarak görmek ve beleşçi olarak muamele etmek üzerine kurulu. Oysa olması gereken sizin tam zıddınızdır. Önce bu hakkın gerekliliği konusunda hiçbir şüpheye yer olmadığının altını çizmek, sonra suistimaller varsa bunun haklara halel getirmeyeceğinin altını çizerek adli takip yapılacağının altını çizmek. Ama, neyleyelim ki devlet de sizin gibi düşünmüş, o yüzden tüm beleşçi-sahtekarları görünür yapmak için sakat damgalı plakayla belirginleştirmiş. Ve halen potansiyel sahtekar-beleşçiler trafikte sergilenmeye devam ediyor. Gurur duyulacak bir adli tedbir!

Eleştiri 9: ". Çok yakında isim vermeden passatın tarifi yapılır ve bu özellikte talepler doğar"

Cevap 9: kjfweh hg WHOwhg oWHOHWou!
 
Eleştiri 10: "Hatta benzini biledevletten talep edebilir, sırf bu yüzden meydanlara dökülebiliriz"

Cevap 10: Neden olmasın! Mesela üniversite okuyan sakatların okula gidip gelmelerini kolaylaştırmak için faizsiz krediyle otomobil alımı ve belli bir ölçüde benzin fişi verilebilir. Böylece sakatların üniversite okumak için teşvik edilmesi sağlanabilir (Avrupa'da örnekleri var). Bir gün böylesi bir talep gelirse, Taksim'de slogan atmaktan mutluluk duyarım!

Eleştiri 11: " Engelinizden dolayı bazı haklar isteyebilirsiniz ancak engelinizi kullanarak hak istemeyin ve haksızlık yapıldığını düşünmeyin. Her insan gibi engellinin de onuru var."

Cevap 11: Onurunuz sizin olsun, ben insanca yaşamama engel olan düzenlemelerin ortadan kaldırılması ve o engelleri aşabilmek için haklarımı istiyorum. Bencim payıma düşen onur da buradan gelsin...

Eleştiri 12: "[...] hepimiz otobüse vapura metroya ücretsiz bineceğiz, suyuda indirimli kullanacağız, peki bu vergiyi kim verecek? Lütfen tutarlı olalım arkadaşlar. Günümüz şartlarına uygun, gerçekci, ve makul şeyler isteyelim."

Cevap 12: Sakat olmak vergi ödememek anlamına gelmiyor ki! Çalışan herkes nasıl vergi ödüyorsa, alışverişlerinde nasıl vergi ödüyorsa, sakatlar da, onların aileleri de o vergileri ödüyor! Yukarıdaki gibi ucuz polemiklerle bu gerçeği sulandırmak ancak bir siyasetçiye yakışır zaten. Siz de bunu sahipleniyorsanız, bu sizin tercihiniz... Devlet denen mekanizma vergileri toplar ve sonra o gelirleri yine halka dağıtır. Bu esnada "sosyal devlet" diye kavramsallaştırılan hukuki düzenlemelerle de dezavantajlı olduğunu düşündüğü kesimleri korur. Ha, biz buna sosyal devlet derken siz beleşçilik diyorsunuz, ne diyebilirim, Allah selamet versin...

Eleştiri 13: "Engelliler net iken nasıl engelliler biz olduğunu ve üyeliğimizin netten bize nasıl geçirildiğini gayet iyi biliyorum"

Cevap 13: İşte zurnanın zırt dediği yere geldik! Gizemli ifadeler kullan çamur at izi kalsın! Neymiş o "gayet iyi bildiğiniz" şey?! Üzerinde tartıştığımız konuyla nasıl bir ilgi kurup yazmaya ihtiyaç duydunuz? Bu satırlar için özür dilemenizi bekliyorum.

Eleştiri 14: "Yıllar önce bülent beye mail göndererek sitenin bazı bölümlerini jawsla kullanamadığımı belirtmiştim ve sitenin hazırlanış formatının böyle olduğunu yapılabilecek bir şey olmadığını bildirmişti. Bu nedenle aktif olamamıştım"

Cevap 14: Hatırlamıyorum... Ama genel olarak kör ve jaws kullanan arkadaşlarımız bana mesaj yazdığında, kendilerine bazen sayfalar dolusu mesaj yazıp, forum kullanımı ile ilgili tüm detayları olabildiğince anlatmaya çalıştığımı bilirler. Ama hepsinden önemlisi, o zaman kullandığımız phpbb forumunda üyelik aşamasında jaws'ın aşamadığı bir güvenlik doğrulama sistemi kullanmak zorunda olduğumuz için özür dilemişimdir bu arkadaşlardan. Ve neyleyeyim ki, sadece üye olurken karşınız çıkan bu güvenlik duvarını kaldırmak asla seçenekler arasında olamadı. Zira o duvarı kaldırmak demek sitenin çökmesi anlamına geliyordu. Ama üyelik aşamasında gören birinden yardım alıp siteye üye olunduğunda, artık jaws'ın okuyamayacağı hiçbir aşama söz konusu olmuyordu. Yani öyle "körlere karşı duyarsız olmak" mealindeki suçlamaları hem kabul etmem, hem de kendime hakaret sayarım. Bu konuda internette çaba sarf eden ilk 5 kişi arasındayımdır. Hatta bu engeli aşmak için bilgisayar konusunda uzman 2 kör arkadaşa mesaj yazmış ve çözüm olmadığını onlardan da teyit etmiştim.
Bugün sitemize üye olan yüzlerce kör veya az gören arkadaşımız var. Bir süredir phpbb forumu vbulletin'e dönüştürdük. Şu ana dek forum kullanımı açısından körleri engelleyecek hiçbir şey bana rapor edilmedi. Bilakis, özellikle Arşiv sistemi ile körler için oldukça kullanışlı bir özellik de mevcut: Engelliler.Biz Platformu Forumları

Eleştiri 15: "Ayrıca, yurt içinden araç alındığında vergi muafiyet hakkının neden 5 yıldan 3 yıla düşürülmek istenildiğinide merak ediyorum."

Cevap 15: Doğrusu bu benim olmasını istemediğim bir talep. Üzerinde tartışıldı ve çoğunluk bu talebin de yer almasını istedi. Ben de buna uydum. Aynı soru forumda da dile getirildi dün. Orada şunu yazdım: Bu maddenin metinde olmasını isteyen arkadaşlar, 5 senenin çok uzun bir süre olduğunu, bu arada ortaya çıkabilecek maddi ihtiyaçların karşılanması için araç satışının mümkün olamamasının insanları zor duruma düşürdüğünü söylüyorlar. Acil bir durum olunca herkes ilk önce aracını satmak ister ya... Bir de, araçlar çok hızlı değer kaybediyor ikinci elde..

Eleştiri 16 (bu madde başka bir arkadaşın eleştirisi): "Ayrıca, bizler biliyoruz ki; herhangibir engelli üstünden otomobil sahibi olmak isteyenler ve buna alet olan özürlüler var. Trafikte, polisin yasal tedbirleri uygulaması noktasında, plakadaki ibare önemli. Mevcut yasa, işlerliğini yitirdiyse, yetkili mercilerin gerekli alt yapıları oluşturamadığı kadar, suistimaller, istismarlar ve hukuksal boşlukların da rolü vardır. O nedenle, sadece eleştirel bir yaklaşımdan çok, uygulanabilir bir düzenleme için kıstaslar ortaya konabilmeli."

Cevap 16: Yukarıda da değindim aslında bu konuya... Her konuda suistimal oluyor, ama suistimal olacak diyerek haklar elden alınamaz. Suistimalleri önlemek için bir çok tedbir alınabilir ve ceza da öngörülebilir. Ama dediğim gibi, adli düzenlemeler ve önlemler asla haklara zarar vermemelidir.
Konuyla ilgili talebimiz 11. Maddede dile getirildi. Ne diyor o madde: "H sınıfı sürücü belgesine sahip kişinin üzerine kayıtlı olan otomobil 2. dereceye kadar kan ve sıhri yakınları tarafından; sakatlığından dolayı sürücü belgesi alamayan kişinin üzerine kayıtlı otomobil ise 3. dereceye kadar kan ve sıhri yakınları tarafından kullanılabilmelidir. Ayrıca otomobil sahibi araçta olduğu sürece, otomobili kimin kullandığı önemsiz olmalıdır.
Bunların yanı sıra aynı ‘özel donanımlı araç kullanabilir’ ibareli ehliyete sahip (sakat) kişiler birbirlerinin otomobillerini kullanabilmelidir. Yani akrabalık aranmamalıdır. Zira zaten o kişinin de aynı haktan yararlanarak otomobil satın alma hakkı vardır ve suistimal/kazanç sözkonusu değildir."
Şimdi, hak bu madde temelinde ele alınır ve sonra suistimalleri önlemek için eklemeler yapılır, burada bir tereddüt yok. Ama, susitimal olacak diye bu hakları kırpmak, bence akıldan bile geçirilmemelidir...
Yukarıdaki madde diyor ki: Sakat kişi üzerine kayıtlı araç vergisini verse de vermese de kendinden başka hiç hiç hiç kimse tarafından kullanılamıyor şu anda. Bu değiştirilmeli ve en azından anne-baba-eş-çocuk-kardeş tarafından kullanılması sağlanmalıdır. Türkiye'de kaç sakat sadece kendi kullanımı için araç alabilecek maddi güce sahip!? Kendisi araç kullanamayan kişi üzerine kayıtlı otomobilin kimler tarafından kullanılabileceğine dair talep ise zaten yeni değil; halen uygulama o şekilde devam ediyor. Yeni olan, %90 rapor sınırının "sakatlığından dolayı araç kullanamayacak olma" şartı ile değiştirilmesidir. Bu madde üzerinden susistimal yapılabileceğini düşünmüyorum...
 
bende gönderenlerdenim... ayrıca yurt dışı ithal araç meselesinde ankara gümrük müdürlüğüne şahsen başvurma işlemini ortadan kaldıracak bir öneriyide ekleyemez miyiz? kolaylıklar diliyorum
 
BANA GELEN CEVABI SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM

BAŞVURU TARİHİ 15.04.2009 BAŞVURU SAYISI 117921
BAŞVURUNUZU BİMERDEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ

From: Halkla İlişkiler DAİRE BAŞKANLIĞI [mailto:bimer@basbakanlik.gov.tr]
Sent: Tuesday, April 14, 2009 4:53 PM
To: Özlem Görür
Subject: İLT: ENELLİLERİN ARAÇ ALIMLARINDA YAŞADIĞI SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ (En azından bu Konuda AB'ye girelim)​
 
Sayın OturanBoğa 'nın verdigi adreslerin tümüne e-posta attım. Birde rapor özür oranları ile ilgili girişim olursa onada e-posta yada faks varım başarılar.
 
bence amacımıza ulaşmak üzereyiz lütfen herkes destek versin
 
sakatlar ve özürlü vatandaşların hak ettikleri yerlere ve hakları için mücadele edenl

Ben de gönderdim
 
BİZİM BUNCA SIKITIMIZA bu göndermıs oldugmuz Sıkayet yada yasadıgımız zorlukların bır nebzede olsun azaltılması amacıyla baslatılan bu surecte bu sıraladıgımız maddelere zaten karsı cıkan yada sacma sapan sorular sorup tartısma yaratan ınsanlara ben anlam veremıyorum. ya hepsının tuzu kuru ceplerınde paraları altında son model arabaları herseyı parayla halletmeye alısmıslar yada baba parası yıyen kısılıkler!!
Bız engellılerın haklarını savunacagı yerde bır olumusuzlukta bız ekleyelım zıhnıyetıyle yaklasan tum herkesı allaha havale edıyorum.. daha sertte konusabılırdım ama yerı burası degıl ama bu yazıma gocunan olursa yuzyuzede cıkar karsısına haddını bıldırırım..
Saygılarımla..
 
otomobil

Herkeze slmlar... Ben engelli değilim ama engelli harika bir sevgilim var. Bende yolladım ama ne kadar uygun olur bilemiyorum yanlışım varsa beni uyarırmısınız...:(
 
Gönderdim umarım ÖTV hakkımızı geri aldığımız gibi bu hakkımız olan haklarımızı da alabiliriz.

This is an automatically generated Delivery Status Notification.

Delivery to the following recipients failed.

bilgiedinme@ozida.gov.tr bu adrese de gitmedi.
 
Arabam Benim Bacaklarım gibi en azından birkaç madde yasallaşır (bütün maddelerin gerçekleşmesi esas amaç olsada).
 
Bende gönderdim engelli yakını olarak umarım çabalarımız boşuna çıkmaz ve daha refah ortamda yaşamlarımızı sürdürürüz.
Kendinize iyi bakın.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt