memur olup da ömssye giren arkadaşlar sadece okudukları tahsilini gördükleri mesleği icraat etmek için sınava girdiler. alın terleri ile puan alıp kimsenin hakkını yemeden girdiler. ola ki sınava dayılarını sokup düşük puan aldığı halde yüksek puan yaptıranlar varsa o zaman haksızlık olurdu.
talimatlarda ilk defa ibaresi kalktıgı için memur olanlar girebildiler. buna kazanılmış hak denir. kimse buna itiraz edemez. klavuzda aranan şartları yerine getirenlere kimse bişey diyemez.
öğretmen sınava giriyo uzman öğretmen oluyo, sınava giriyo müdür yardımcısı oluyo, muavin sınava giriyo müdür oluyo.
bunlar müdür yardımcılığını bekleyen yada öğretmen olmayı bekleyen diğer adaylara engel mi oluyo?
memur görevde yükselme sınavına giriyo, şef oluyo, şefliği bekleyen ama aranan şartları taşıyamayan diğer memurları yada vhki ünvanlıları engellemiş mi oluyo?
memurların 657 sayılı kanunda belirtilen bir maddesine dikkat çekmek isterim.
madde 3: dmk nin temel ilkelerinden biri olan kariyerin açıklamasında şöyle bahsediliyor: 'd[FONT=Arial]evlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanını sağlamaktır.' burada devlet kanuna uygun bir şekilde davranmak, sözünde durmak, bu sözünde durma aşamasında uygun şartları taşıyan biz engellilere de imkan tanımak zorundadır.
[/FONT]
geçmişte meb sınavına ilk defa memur olacaklar atanır ibaresi konulmuştu.
yani önceden memurluk yapanlar atanamadı.
ama işçiler atanabildi. çünkü memur değildiler. buna da eleştiri bombardımanı yağdıranlar oldu.
siz 657 sayılı kanuna tabi kadrolu çalışanlarsınız. işçisiniz. maaşınız var. sınava girmeyin çığlıkları yükselmesine ragmen
işçilerin yanıtları hazırdı: biz memur değiliz. işçiyiz. ilk defa memur olacaklar ibaresi biz işçi sınıfını kapsamaz dediler.
şimdi de ilk defa memur olacak ibaresi ömss sınavında kaldırıldı. bunun sebebi şu:
normal kpss yada kurumların açtıgı sınava engelli olması nedeni ile alınmayan bu yüzden şansını dönem dönem açılan özürlü memurluk sınavında deneyen bazı engelli arkadaşlarımızın içinde bir ukde vardı: bitirdiği tahsilini gördüğü mesleği icraat etmekti. ama meb sadece gih memuru ve hizmetli olarak alım yaptı.
içlerinde iktisat, işletme, mühendis, grafiker, biyolog, jeolog, psikolog, sosyolog, felsefeci, kamu yönetimi okumuş, ünvanlı nice engelli kardeşlerimiz vardı.
bunlar baktılar ki devlet şimdilik bize göre kadro açmadı ama herkese hitap eden memurluk ve hizmetlilik kadrolarını açtı. fakültelerin yüksek okulların liselerin herhangi birinden mezun olmak şartı vardı.
maddi durumları elvermediği için ve kendilerine o günkü şartlarda tahsiline uygun şartlarda kadro açılmadığı için naçar vaziyetteydiler. mecbur kaldılar.
sırf daha iyi para kazanmak için cebini doldurmak için ömssye girdikleri yorumlarına maruz kalan ve ömssye giren memur arkadaşlarımız, hizmetli arkadaşlarımız engelli olabilirler ama normal insanlar gibi enayi değiller. bilerek mecbur kalarak devlet artık bize göre kadro açmıyor gibisinden sönmüş davranışlara teslim olarak meb sınavına girip kazandılar. yani o günkü şartları ve bugün bize verilen imkanları gözönünde bulundurarak değerlendirmede bulunmamız ve bir sonuca varmamız daha doğru olur düşüncesindeyim.
bu durumun bilincinde olan ve ömssyi hazırlayan yetkililer, ömssyi kendi mesleklerimizi icraat etmemiz için hazırladılar. mesela şu an memur yada hizmetli olan biri, mebi sağlığı ormanı beğenmeyip de acaba öbürü nasıl bi bakim mi deyip başka kurum değiştirmek için ömssye girdiyse ataması olmayacak. onu komisyon inceleyecek, mesleğe elverişliliğine, yapabilirliliğine, kabiliyetine, kişisel gelişimine bakacaklar, eğer mezun olduğu mesleği icraat edebileceği kapasitesini, umut ışığını görebilirlerse alacaklar. yoksa şu anki mesleğine devam etmesini söyleyecekler.
bu nedenlerden dolayı memur olup da sınava girenleri eleştirmemiz etik değildir.
etik olanı saygı duymak ve içimizde var olan hırsı dindirmektir.
memur olanlar ömssye girmesin diyen arkadaşlarımız, eğer siz de şu an meb de memur ya da hizmetli olupda ömssye girmiş durumda olsaydınız, siz de tahsilini gördüğünüz meslekle alakalı açılan kadrolara girmek isteyecek ve bu sefer sizi eleştiren diğer memurluğa hiç adımını atmamış engelli arkadaşlarımızdan azar işitecektiniz. bu döngü maalesef bizlerde değil kpss ve diğer kurumların açtıgı sınavlarda bile yaşanmaktadır. ülkemizde hala empati kelimesi uygulamaya geçmemiştir.
ülkemizde sınava girerek eşit şartlarda mücadele ederek emeğinin karşılığını kazanarak bir yerlere gelen ve yükselen bireyler ne yazık ki açgözlü ve kanaat etmeyen insanlar olarak görülmektedir.
başkalarının bahçesine saygı duymayanlar, gün gelir kendi bahçesine izinsiz dikilmiş hıyar, domates, patates yığınları ile karşılaşabilirler.
o yüzden bizler kendi önümüze bakalım. Kariyerinde yükselme imkanı olan insanlara saygı gösterelim ki bize de sıra gelince gelecek kuşak bize de tepki göstermesin.biz engelliler gelecek kuşaklar engelli memur adaylarına model olmaya çalışalım. Bizim zamanımızda böyle kavgalar, muhalif görüşler yoktu. bizim zamanımızda birlik ve beraberlik vardı diyelim. tıpkı 80 li 90 lı yıllarda çocuk olmak diye övünenler gibi.
unutmamanızı isterim ki adalet, hakedene birgün mutlaka hakettiği ünvanı verecektir. bu hiçbir zaman hayal değildir.
bu yazıyı okuduktan sonra hala muhalif görüşte olan engelli arkadaşlarımıza yine de saygı duyuyor, görüşlerini önemsiyor, sevgi ve selamlarımı gönderiyor ama ne yazık ki görüşlerine katılmıyorum. Herkesin hakkında hayırlısı olsun diyorum.