[SIZE=2]sevgili chucky's girl, kalem ironiyle söylüo onlari, öle düshündügünden degil, tugrul cankurt'un meselesinin insanlara en cok o mesaji vermeye yaradigi icin
...[/SIZE]
***
[SIZE=2]hmmm... daha önce yazdiklarinizdan tugrul cankurt'un asil istegi ölmek degil, ölümü silah olarak kullanip bishileri düzeltmek oldugunu cikartip cok cok sevinmishtim ölmek istemedigine... ama son habere göre ölmek istio galiba... artik bizim iyiligimiz icin kendini feda mi etmek istio, yoksa bikti hayatindan da giderayak bize bi jest mi yapmak istio, orasini bilemicem... her ne olursa olsun kendi ölümüne biz engellileri bulashtirmaya calisharak hic de iyilik yaptigini düshünmüorum bize, tam aksine...[/SIZE]
[SIZE=2]benim baktigim yerden tugrul cankurt'un ölmek icin mi yoksa ölümü silah olarak kullanmak icin mi ötenazi istedigi o kadar da "önemli degil"... beni asil tedirgin eden, "aclik grevine" girdigi düshünülen bu insana
"keshke biraz daha kalsaydin, karpuz kesicektik ama gitmeye kararliysan bi bildigin vardir, ugurlar olsun be abi, anlayishim ve saygim sonsuzdur" mealinde karshiliklar verilmesi... o kadar cok insan hazir ki onu göndermeye; ishte bu beni korkutuyor...
"madem onurdan uzak yashamak zorunda birakiliosun, gel seni onurluca öldürüverelim" diyen, DIYEBILEN kurulushlarin bulunmasi bu korkumu daha da artiriyor... [/SIZE]
Ölmeyi isteyecek noktaya gelmiş birisi bize yaşamın değerli olduğunu anımsatır. Ölüm karşısında yeniden yeniden yaşamı sorgularız. İşte bundandır açlık grevleri… İşte bundandır ölüm oruçları… Sorgulamak ise, yaşama anlam vermektir. Onu yeniden düzenlemektir.
[SIZE=2][FONT=Verdana]aclik grevleri, bisheyleri sorgula(t)mak ve yeniden düzenlemek adina sisteme ve topluma karshi yapilan bi bashkaldirishsa bunun etkili olabilmesinin tek bi nedeni var, o da yashamin hersheyden üstün, her her hersheyden degerli tutulmasi - hic bir ayrim yapmadan, hic bi shekilde kategorize etmeden
herkesin, tek tek
her insanin yashamindan bahsediom burda; kishi ister sakat olsun ister saglam, bi sheyleri degishtirmek icin elindeki en en en degerli kozu kullanior, biricik yashamini ortaya koyuyor, onu sonlandirmakla etrafini tehdit edio... bilior ki yashami hersheyden üstün tutan cevre buna izin veremicek, öylesine degerli birsheyin yok olmasindan/edilmesinden kendini sorumlu tutucak ve bu yükü kaldiramicak cevre...[/FONT][/SIZE]
[FONT=Verdana][SIZE=2][SIZE=2]bana kalirsa tugrul cankurt'un durumunda olan sakatlar "unutularak", gözardi edilerek kendilerine insanca yashama olanaklari sunulmuyosa, bunun en büyük nedeni, onlarin "kolsuz bacaksiz" berbat mi berbat bedenleriyle sürdürdükleri rezil mi rezil yashamlarinin da degerli olabileceginin bi türlü akillara getirilememesidir zaten... shimdi, zavalli sakatlarin moktan sakatliklariyla sürdürdükleri yashamlari gayet tabii moktandir, degersizdir; ölüm onlar icin bi iyiliktir, kurtulushtur; dolayisiyla - intihar asla olumlu olarak gösterilmemelidir, kutsanmamalidir ama - moktan yashami olan sakatlar icin aktif ötenazi (öldürülme hakki), yashama hakki kadar
kutsanabilicek bi insan hakkidir denildigi zaman hem bu degersizligin alti iyice oyulmush olup hem de o insanlarin elindeki en önemli koz alinarak, onlari cevresine ve topluma yük olarak görenlerin eline verilen kocaman bi koza dönüshtürülmüsh olmaz mi; degersizlige" baglanan öldürülme hakki/firsati, "ishe yaramayan yashamlariyla" yük olarak algilanan kesimin üzerinde uygulanabilicek cok ciddi bi baski aracina dönüshmez mi...[/SIZE][/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2][FONT=Verdana][FONT=Verdana][SIZE=2]shimdi eger bazilarinizin aklindan
"bi insan fiziksel durumu yüzünden kendi intihariyla cevresini tehdit edemiosa koz bunun neresinde?" gibi bi soru gectiyse bilin ki beni yanlish anladiniz
... o insanin
yashimina verilen degerdir en önemli koz dedigim, yoksa diledigi an yashamina son verme imkani degil... yashamina atfedilen deger ne kadar yüksekse elindeki koz da o kadar önem kazanir... resmii ötenazi/intihar hakki ise daha en bashtan o degeri sifira dogru hareket ettirir, kozun da pek bi önemi kalmaz... anlatabilio muyum?...[/SIZE][/FONT][/FONT][/SIZE]
[SIZE=2][FONT=Arial][FONT=Verdana][SIZE=2]
ve bu yüzdendir ki "bana insanca yashama olanaklari tanimiorsunuz, (bi moka yaramayan) onursuz yashamimi sona erdiricek onurlu ölümü bile cok görüosunuz; küstüm size, 'hümanist' isvicre'den ötenaziyi (daha doorusu; yardimla intihari) talep edip cekilicem aranizdan" diye bi cikish yapmakla
"insanca yashama olanaklari tanimiosunuz, hayvan gibi 'sürünerek' aci cekmeme sebep oluosunuz, bir de aci ceken hayvanlari geberttiginiz gibi gebertin beni de tamamina erdirin shu ishinizi" diye bi cikish yapmanin arasinda oldukca büük bi fark oldugunu düshünüom... biraz olsun anlatabilio muyum derdimi?...[/SIZE][/FONT]
[/FONT][/SIZE][/FONT]
Tuğrul Öğretmen’in dışına çıkarak ötenazinin çirkin yönünü temellendirirsen seni anlayabilirim belki.
anlama istegi konusunda samimiysen
(bi dost tarafindan "armagan" aldigim ve) ashagiya ufak bi alintisini ekledigim
yazinin tümünü (burdan tiklayip) okumani tavsiye ederim... benim yapabilicemden cok daha güzel bi dille ifade edilmish orda düshüncelerimin (hepsi olmasa da) büük bi kismi...
'Tuğrul'un kullanılma biçimleri ve kendisinin kullanmak istediği yöntemin sorunları üstüne düşünmek gerekir. (ötenazi hak mıdır, değil midir, sorusunu "diğerleri" nezdinde feylosof olarak tartışan yatırım yapılmış engelsiz-bedenler perspektifiyle vakit geçirmek yerine, ötenazi sorusunu somut olarak dikkate almak gerekir: "Modern" ötenazici Kuzey Avrupa'da, sakatların istekleri dışında, ötenaziyle katli, belgelenmiştir.) İntihar yerine, İsviçre'de devlet kontrolüyle ötenazi istemek, evet, bu anlamda küresel sakat hareketine ihanet olurdu --eğer bir şeyin ihanet olarak adlandırılması için önce o şeyi desteklemek, farkında olmak ve en başta o şeyin mekanımızda var olması gerekmeseydi.
ama eger bütün "tugrul'lardan" uzak
"insanlara ötenazi hakkının verilip verilmemesinin doğru/yanlış" olup olmamasini konushmak istiosan ona da varim tabe...
yeter ki "ne desem bosh, nasi olsa duvara toslicak" temeli üstünde durarark vakit ve enerji harcamayalim burda ... tugrul cankurt'tan yola cikarak tümevarim yapmadigimi, onun varligindan haberim bile yokken, bu konuda bi düshüncemin oldugunu ama onun cikish yönteminin cevreye olan etkisine ve aldigi feedback'lere bakinca, o düshüncemin iice temellendigini gördügüm icin suskun kalamadigimi da daha iyi görürsün belki...
sevgiler
...