Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Rock Köşesi 2

maxxam Sadece 60 lar değil 06 lar da var bu köşede. Ama seni 60 lar daha çok ilgilendiriyor sanırım :wink:
 
POS manyağı D.T. gıcığı olarak şu yukardaki 06 nın beni işaret etmediğini öğrenince nasıl hayalkırıklığına uğradım :D
Halbu ki ne çirkefçe planlarım vardı;yattı artık hepsi :D

Neyse ufacık bir şey anlatıp çekileyim..

P.O.S. ve D.T. bir çok turnede beraber aynı sahneyi paylaşmış iki progressive devleri..
Bir konserlerinde bir gazeteci Daniel Gildenlow'a(POS un gitar-vokal..):
-Böyle progressive devleriyle aynı sahneyi paylaşmak nasıl bir duygu(D.T. yi kasteder)

'Daniel:Ben onlarla yıllardır beraberim ve onlarla birlikte çalmaktan dolayı çok gururluyum'..duraksar,pis pis sırıtır ve devam eder :'Pardon siz D.T. den mi bahsediodunuz?'

Sevgili metallians dost sunburn...çok çekişecez çok...
 
genel olarak 60s evet. doors özellikle. konserine gidipte kızılderili gibi dans etmek hiç nasip olmadı naparsın:D...ama günümüzün rock piyasasıda iyi tabi. gerçi herşey birbirini takip ediyor ayrıca sürekli bir tarz yaratmaları insanların asabımı bozuyor. hem şunu söylemek istiyorumki siz gerçekten çok şanslıydınz yaşadığınz dönemden dolayı. çünkü inanıyorumki rock ı ruhunuza tam olarak enjekte ettiniz. bizim günümüz gençliğide(çoğu) sadece piyasa olarak takılıyor. bunu açıklaması uzun şimdi ama gerçek rock, yani cidden gitarların ağlaması diyim bu günlerde pek yok. neyse bu saatte çok konuştum hadi herkeze iyi eğlenceler.
he bu arada herkez bilmez belki ama cidden çok büyük hayranı olduğum bir adam var "akira yamaoka". cidden çok başarılı bir insan. silent hill adlı oyunun müziklerini yapan şahsiyet. ama cidden bu kadar güzel müzik yapan insan sayısı az. mutlaka bir dinleyen. örn: "room of angel" parçası veya" i want love(studio mix)"...neyse merak eden olursa bu adam hakkında bana sorabilir;)
 
Evet 60 lı yılların bence müthiş tek kadını Janis Joplin i acaba nereye yazmalı diye düşündüm bir ara.

Aslınsa blues ve rock arasında gidip gelen ve bana göre blues a daha yatkın ama rock kraliçesi olarak tanınan bu muhteşem kadın ne yazık ki çok genç yaşta öldü.

Bir çok kişiden dinlemiş olsam da ondan ayrı bir keyifle dinlediğim bir parçasını sizlerle paylaşmak istiyorum,

Summertime- Janis Joplin





Bu derleme 3 Eylül 1992 tarihli Rolling Stone dergisinde çıkan ve Laura Joplin`in “Love, Janis” kitabından alıntı yapılan mektuplardan oluşturulmuştur.

Evde Janis`le ilgili eşyaları ararken, mektupları bulduk. Hepsi çok dokunaklıydı ve tanıdığım kadını yaşama geri döndürecek kadar duygusal
Laura Joplin

Laura Joplin’e, kız kardeşinin portresini çıkarmasında yardımcı olan önemli varlıklardan biri, Joplin’in 1965 yılından, ölümünden kısa bir süre öncesine kadar San Francisco’dan ailesine gönderdiği mektupların ortaya çıkması oldu. Joplin kendi kelimelerinin ışığında, bazılarının düşündüğü “blues`un huzursuz kadını” kişiliğinden çok daha parlak, zeki ve çok daha karmaşık bir kişilik halini aldı.
Rolling Stone dergisi 3 Eylül, 1992


“eğer tek bir günün varsa birlikte geçireceğin
ve sen 365 günün hepsini istiyorsan
ve 365 gün sadece bir hayalse
tek bir lanet olası gün varsa elinde
sana diyeceğim dostum,
o tek bir gün tüm hayatın olmalı
çünkü bilirsin
diğer 364 gün için böğürerek ağlayabilirsin
çatlayabilirsin hatta
ama
o tek günü, o tek bir günü kaybedersin sonsuza dek
eğer bugün yanındaysa, yarını tüketmezsin
çünkü yarına ihtiyacın yoktur dostum
batıya giden o soğuk trende konuştuğumuz gibi
işin gerçeği dostum
yarın asla olmayacak
çünkü tatlım
“it’s all the same fucking day”
nefes aldığında
onu tutmalısın
hayatının son dakikası gibi
sanki bir daha solumayacaksın gibi
çünkü bir gün mutlaka
omuzlarına binecek bu yük
ve o zaman inan bana
kaldıramayacaksın
dibe çekecek seni
zincire vurulmuşsun gibi”

ball and chain




6 Haziran, 1966

Anne ve Baba,

Büyük bir kaygı içinde, haberleri veriyorum. San Francisco’dayım. Şimdi bırakın açıklayım – Austin’e vardığımda Travis Rivers’la konuştum, buradaki grupla birlikte şarkı söylemem için ikna edici bir söylev verdi bana. Eski bir arkadaş, Chet Helms, S.F.’de baya büyük adam olmuşa benziyor. Şu anda çalan, birbirinden tuhaf adlı üç büyük rock and roll grubunun sahibi; Captain Beefheart & the Magic Band, Big Brother & the Holding Co., vs. Big Brother’ın bir vokaliste ihtiyacı varmış. Ben de bu konuda konuşmak için Chet’i aradım. Onlarla birlikte çıkmam konusunda beni teşvik etti – sanki tüm şehir rock&roll’laşmış gibi (ve gerçekten öyle!) – ve kesinlikle ünleneceğimi söyledi. Kaygılarımdan bahsettim; ya burada yapamazsam ve geri dönemezsem. Gelip denememi, eğer yapamazsam, eve dönüş biletimi kendisinin vereceğini söyledi. Ben de geldim.

Henüz neler olduğunu bilmiyorum. Galiba bu öğleden sonra grupla prova yapacağım; sanırım, provadan sonra kalıp kalmayacağıma karar vereceğim. Şu anda kafam karışık, kararsızım – geldiğime seviniyorum, şehri, birkaç arkadaşı görmek güzel ama kesinlikle “çulsuz adamların Cher’i” olma niyetinde değilim. Sanırım bekleyip göreceğiz. Size tek söylemek istediğim, herşeyle ilgili mantıklı düşünmeye çalışıyorum ve kendimi heyecanla gemiden denize atmıyorum. Eminim yine, kendimi yok edici, intihara meyilli yolumun kazandığına inanıyorsunuz. Ama gerçekten çabalıyorum. Sizin için tam bir hayal kırıklığı olduğumu biliyorum, bundan dolayı korkunç üzgünüm. Buraya gelişimle ilgili duyduğunuz korkuları anlıyorum ve itiraf etmeliyim ki bunları ben de paylaşıyorum. Ama burada bir şansım var, buna inanıyorum ve bu sefer berbat etmeyeceğim herşeyi. Sanırım haberler çoğaldıkça daha çok yazacağım size, o zaman kadar bütün eleştirilerinizi yukarıdaki adrese gönderin.

Ve lütfen inanın; kazanan biri olmamı benden daha fazla isteyemezsiniz.

Sevgiler Janis.

******************

Haziran 1966

Sevgili Anne ve Baba,

Sizden henüz tek bir haber almadım, ama hala konuştuğumuzu düşünerek başka bir mektup daha yazıyorum: Bu size adresimi bildirmek için – bir pansiyonda oda buldum. Oldukça güzel bir yer, mutfağı, salonu hatta ütüsü ve ütü tahtası bile var. Benden başka dört kişi daha yaşıyor burada. Hala Big Brother & the Holding Co ile çalışıyorum ve gerçekten çok eğlenceli. Grupta dört herif var – Sam, Peter, Dave, ve James. Provalarımızı her öğleden sonra bir garajda yapıyoruz. Artist bir arkadaşlarının yeriymiş burası. Her ne kadar ben modası geçmiş bulsam da, herkes şarkı söylememden etkilenmiş gözüküyor. Yaptıkları müzik benim alışık olduğumdan farklı. Oh, Size göndermek üzere daha tuhaf grup adları buldum - (bunlara inanabiliyor musunuz?) Grateful Dead, Love, Jefferson Airpland, Quicksilver Messenger Service, the Leaves, the Grass Roots.

Chet Helms Family Dog adında bir rock & roll şirketini yönetiyor - bir sürü amblemle ve yanıtlama servisiyle dolu. Çok havalı.
Girişimcim olarak ( ve daha çok beni burada parasızlıktan kurtararak) – Hala bankada sakladığım otuz dolarım var) Chet bir aylığına kiraladı bu yeri benim için. Eğer grupla ben bu işi başaramazsak unutmamı, yok eğer başarırsak bir sürü paramızın olacağını söylüyor. Chet eski bir arkadaş – Lori adında bir aktristle evli. Yarın gece, Mercury’den birileri Grateful Dead’i (böyle bir adla, iyi olmaktan başka şansları yok) ve Big Brother et al., Gosh, dinlemeye gelecekler.
Çok heyecanlıyım! Bu hafta yaklaşık beş ya da altı defa çalıştık – benim en sevdiğim “Down on Me”, eski bir kilise müziği, yeniden canlandırıldı ve biraz da yozlaştırıldı.

Hala iyiyim – merak etmeyin. Bir münzevi gibi. Ne kilo verdim ne kilo aldım ve kafam hala yerinde. Ve gerçekten hala okula dönmeyi düşünüyorum, benden ümidi kesmeyin. Hepinizi seviyorum.

XXXX
Janis.

Kaynak
 
‘Sahneye erişebilmek için can atan izleyiciler görüyorum.Dertleri nedir acaba?Ben miyim?Manzerek mi?...cinsel organım mı?...Değil.Şu aynasızların aramıza kurduğu set.Sistemin sahne ile izleyici arasına sokuşturduğu etten parmaklıklar ardındayız.Halbuki onlar olmasa kimse sahneye çıkabilmek için çırpınmayacak.İzleyicinin derdi sistemle.Aynasızları seviyorum,çünkü izleyiciye düzeni bir yoklama şansı veriyorlar.İtiyorlar,engeli aşmak için abanıyorlar.Düzeni yokluyorlar.’

….Kendi cümlelerime çevirdiğim bir Jim Morrison söyleşisi.bu..üç aşağı beş yukarı bunu anlatıyor.Başka bir Beatle şairi,Janis’in ve Hendrix’in yakın dostu…Üç yaşıt..27şer yıllık hayatları bakımından…kesişimleri göz ardı edersek 27*3=[algı kapıları,düzen yoklamaları,sapkınlık aldatmacaları….70ler kavramı..]

‘Hudutsuzca kafa olmak,takılmak’ istenci,kaybolmak,kaybolmak,kaybolmak için…Zorlamak için gerçeğin sınırlarını algı kapılarından geçmek .Algı kapısı dedikleri yasadışı sigaranın bu yaratıcı zihinlere etkisinin dışavurumu olarak tanımlanmasıdır hani..anlarız işte..

Gençliği yoldan çıkaran sapkınlar olarak addedilirler belki.Yasadışı yaşamları ünün ve paranın karantinası altında olduğu için saklanır.Asla kendileri saklamazlar.Saklamak samimiyetlerine ters düşer.’Düzen’ perdeler sanatçının toplumca sapkınlık olarak yargılanmış gizini.

Gerçekçiliğin ürkütücülüğüyle cesurca yüzleşebilecek kadar girişken oldukları için sapkın sanılırlar belki de.Hendrix aşırı doza ulaşamadan kusmuğunda boğulur ve ölür…Morisson kendi ölümünü yansıtan Hendrix’ten içeri ‘işaretlere inanır mısınız ‘ der ve parmakla sayılabilir aylar sonra arkadaşının peşine düşmek için çoktan ayrılmıştır aramızdan.

Demek istediğim seçmeli ölümün pek matah bir şey olduğu değildir.Özkıyım hiçbir şekilde makul görülemez.İnsani bir iç güdü olduğunu yadsımanın yalancılı optimistliğine kızıyorum sadece.Albert Camus aslında en doğru lafı eder.İntihar fikri her insanı yoklar.İntiharı aklına getirmemiş insan yoktur.İnsan olmanın getirisidir.(üstelik Camus umudu arayan bir düşünürdür)

Toplumun değer yargılarının dışında kaldığı ve yasadışı olduğu için konuşulamayan gerçekleri konuşma gereği duyuyorum.Ayrımcılığı bertaraf etmek gibi kutsal amacı olan bir forum sitesini sabote etmek anlamına gelir diye susuyorum çoğu zaman..Şu an yaptığım gibi…Söylemimi kapalı kapılar ardına bıraktım…

.. :)
Neyse ben canım annemden söz etsem biraz..Yarım yamalak ingilizcesiyle the doors albümlerinin kapaklarında yazılı küçücük şarkı sözlerini gizli gizli anlamaya çalışmasından söz etsem.Ergenlik çağındaki çocuğu için kaygılı bir annenin Rock albümlerinde taradığı kelimeler:
Kill,suicide,death,drug,ungodly freaks,gun,blood….
Çocuğun derdi sorgulamaktır;ama annenin hakkı var.Çocuk görüntüye kapılıp özenir çoğu zaman..’rocker’lık ya da metalcilik boş yığınların soytarılığı olmuşsa anne haklıdır elbet.
Annemi haksız çıkarmış olmanın gururunu hissetmekle birlikte Joplin’i Morrison’u ve de Hendrix’i severim.
Bazen onları sağanağın habercisi öncü damlalar gibi kendini düşünmeden yer yüzüne yüzüstü düşmeye bırakmış fedakar insanlar olarak görürüm.
Bazen de Rock Yıldızlığı yaftasından sıyrılamamış gururları şişkin ,kokuşmuş konformist populer kültürün oyuncakları olarak...Nereden baktığın çok önemli işte.…
 
Sevgili Sanem dostum,
öyle güzel bir zamanda ortaya çıkardın ki Janis Joplin'i bilemezsin nerelere ve kimlere ulaştığını
böyle özel insan! lar iyi ki gelmiş bu gezegene
Sevgilerimle
 
Canım dostum,

Biliyorum garip bir görülmeyen iletişim var aramızda, diyorum ya aynı kuşaktayız. :D

Son günlerde bu kadının adını hiç ama hiç eksik edemiyorum.Özellikle summertime parçasını bir başka dinliyorum her sefer olduğum gibi. Bu parçaya ona bir zamanlar Jimi de eşlik etmişti. Ya o da ayrı bir güzel... Ama ben bunu eklemeyi uygun buldum akşam, sanırım içinde bulunduğum durumla ilgili olarak.

Bir çok şeye özlemi ve derin görünmeyen bir kederi içinde barındırıyor bu parça benim için ama içinde asla asla umutsuzluk olmayan.

Ya ezgi, anneni çok güzel betimlemişsin. Sen bir de benim annemi göreceksin ve tanıyacaksın. Hele o gençlik dönmelerimizde o her annede olan ne oluyor acaba sorusunu sorduğunu asla kabul etmeyen, ve ben çocuklarıma güvenirim derken yine de bir parça huzursuz olan annemi.

Ya seni seviyorum ezgi, öyle bir bam teline dokunuyorsun ki farkında olmadan ve yine hiç fark etmiyorsun satırlarını okurken yüzümde beliren o haylaz gülümsememi. :D
 
uzun zamandır ziyaret etmediğim bu köşeyi bir açayım dedim iyikide açmışım burada ciddi bir rocksever ve rockbilgisine sahip aralarında harika bir ahenkle dans eden aynı müzik dilni konuşan sizlerin paylaşımlarını takip etmek ,okumak çok keyifli :wink:
okudukca ne kadar az şey bildiğimi hatta bilmediğimi görüyorum sadece üç beş grup rockcı bilip dinlemekle rocksever olunurmu bilmem ama dinledikce farklı müzisyenleride(hatta bazen çok önyargıyla baktığım müzisyenlerde vardı içlerinde marilyn manson gibi ya ben dinlemem bana göre değil falan diye atıp tutardım :twisted: )farklı güzel kaçırmış olduğun tınıları farkediyorsun :shock:
gosorias rockı yeni sevmeye başlayanlar utanırlar bunu saklarlar demiş ama nedenki :?: farklı ve güzel bir şeyi keşfetmekden neden utanılsın :oops:
her ne kadar rockcı ve rockmüzik sever in olmazsa olmazı gibi görünen :shock: :twisted: çılgın,siyah giyen adamlar misali karalara bürünmemiş,piercing ve dövmesi olmayan,yeşilay-tema ruhuyla birebir örtüşen kişilikte biri ne kadar rocksever olabilirse o kadar naçizane :cry: :D yinede bu köşeyi takip edeceğim yeni keşiflerede devammmmm :arrow: :arrow: :arrow:
 
Sevgili minerva
Her sanat akımının bir gerçeği bir de taklidi olduğu gibi rock felsefesini, yaşam tarzını ve öğretisini anlayamamış, egolarını doyuramamış ve de "mış gibi" yaşayan, hayatını imaj için harcayan sözümona rock dinleyicileri de var. Aslında ne dinlediklerinin de farkında olmayan bu birtakım, senin de tarif ettiğin "imaj içinde kendilerini bir . ok sayan" insanlar da ortalıkta mevcut.

Rock;
Sadeliktir
Doğallıktır
Akıllıca başkaldırıdır
Ti'ye almaktır
Yoksulun tek ve en ucuz, taşınabilir enstrumanıdır
Hoşgörüdür
Insanı sevmektir
Doğayı sevmektir
Saygın yaşamak, üretmek, paylaşmaktır...

Küpe, pierce ile ilgili birşey değildir. Evet "siyahtır" çünkü hüzün vardır içinde, Blues'un hüznü ve ona saygı vardır.
Rock demek insan olmak demektir.

Sevgilerimle
 
minerva ya ,
en azından benim cewremdekiler oyle :)

Bu arada bu sitede istedigin veya begenipte hangi tarz oldugunu bilmedigin hertur ve her moduna uyan muzikleri kesintisiz bir sekilde dinleyebilirsin.

http://www.musicovery.com/
 
işte tamda buydu benim rock müzikden anladığım anlamak istediğimi alper abi güzel özetlemişsin :wink: rock birazda hüzün barındırır ve siyahtır böyle düşününce rahatsız edici değil tabiki ve biz bayanlar siyahı zaten severek giyiyoruz iyiki var böyle bir renk tartılar her ne kadar gerçeği söylesede acımasızca :twisted: siyah giyince bizde kendimizi daha iyi hissedebiliyoruz :D
gosairas ben bu şu adrese ziyarete gideyim bakim :arrow:
 
Offf Offf Andante yaktın gene bizi,açtırdın pandoranın kutusunu yaahuu !!!

Janis Joplin in benim yaşamıma etkisi çok farklıdır.

Yaşım O kadarda ıhtıyar olmasa da ailemden sonra Hayatımın çok güzel ve ehemmiyetli tarafını oluşturan Müziğe velhasıl rock müziğine olan tutkumu aldığım er kişi babamdır.Bunu her türlü platformda söylemişimdir zaman zaman.Ben henüz kısa donla gezerkene ki sanırım yedi,sekiz bilemedin on yaşlarında iken evimizde babamın taaa amerikanya dan getirdiği panasonic marka hüeyla teybinde o zamanlar sadece melodi olarak beynime nakşettiğim ama daha sonralardan babamın uzun yıllar harcayarak meydana getirdiği ve neredeyse canı kadar iyi baktığı plakları ve müzik arşivinden adlarını öğrendiğim bir dünya topluluk vardır.Bunlardan biride; 1964 yılında kurulan Amerikalı grup ; >>> Big Brother & the Holding Company <<< Bu toplulukta 1995-1968 yıllarında vokallik eden şahsiyette ; sevgili andantenin bizlere hatırlattığı güzel insan ve bence blues rock ve yetmişler dediğimiz dönemde bir hayli revaçta ve in olan yaşam tarzı hippie rock da harikalar yaratmış şahsiyet ;>>> Janis Joplin <<< dir. Janis Joplin,1968 yılında Big Brother & the Holding Company’den ayrıldıktan sonra 1969 yılında kendi adına çalışmalarına devam etmiş.Ne yazıkki 4 Ekim 1970 yılında hayata veda ettiği tarihe kadar 1969 yılında >>> I Got Dem Ol' Kozmic Blues Again Mama <<< adlı albümü çıkarabilmiştir. Ölümünden sonra 1971 yılında gerçek ismi ile >>> Pearl <<<,1972 yılında >>> Joplin in Concert <<< ve 1999 yılında da >>>Live at Woodstock: August 16, 1969<<< adları ile üç albüm piyasa sürülmüş.Sanatçının 1970 yılından başlayarak 2004 yılına kadar otuz’a yakın derlemesi ve pek tabi ki, I Got Dem Ol' Kozmic Blues Again Mama adlı albümünden,benim de çok severek dinlediğim iki parçasından biri olan 1969 tarihli >>>Kozmic Blues<<< ve 45 lik single’ı ile beraber, ölmeden önce 1969 yılında >>>Try (Just a Little Bit Harder) One Good Man <<< ve 1970 yılında çıkardığı son 45 liği >>>Maybe -Work Me, Lord <<< olmuş olup, bu tarihten itibaren 2003 yılına kadar altı single daha çıkarılmıştır.

Hala evimizin güzide bir köşesi olan plaklar ve kasetler bölümünde ( Özel kutusunda ) durduğunu adım gibi bildiğim,İzmir e, evime her kaçışımda olmazsa olmaz diyerek karıştırdığım raflarda Janis Joplin’in de içinde bulunduğu 1970 yılında piyasaya çıkarılmış >>> 20 Dynamic Hits <<< adlı derleme albümünü ki kimler kimer var idi (Tee-Set, Blue Mink, Neil Sedaka) gibi nice güzel insanlar toplulukları ve şahsiyetleri,pek kıymetli canım babam 1970 yılında doğmam sebebi ile Türkiye ye gelişinde yanında getirmiş ve annemim tuhaf bakışları arasında o panasonic marka kaset çalarından bana dinletmiş.E sonuç ortada.Ne güzeldir ki o kaseti hala saklıyoruz ve ben her gidişimde otuzyedi sene öncesine bir kere daha gidiyor ve 70 ler kuşağının bir neferi olamasam da 70 lerin ruhunu içimde hissetmekten büyük keyif alıyorum.

Sen Çok Yaşa Rock. :!: :!: :!: Yaşa ki bizde seninle beraber yaşayalım.

Saygılar,Sevgiler.
 
YARDIMMMMMMM İSTİYORUMMM :!:

SAYGIDEĞER ROCKER DOSTLARIM BİR EL ATIN DA ŞU GRUBU BİR TANIYALIM :)

BİLDİĞİM VE DUYDUĞUM KADARI İLK VE TEK ALBÜMLERİ OLAN >>>REASON AND DIVINE<<<2006 YILINDA ÇIKARMIŞLAR.
>>>H.O.P.E (HUMAN OR PAİN EXITENCE)<<< DİYE BİR GRUP.

KİMDİR BUNLAR? TARZLARINI TAM ÇÖZEMEDİM ( PSYCHEDELIC YADA BLACK METALİMSİ GİBİ DE YOK BELKİDE,AVANT GARDE METALİMSİ GİBİ :? YAHUU KİM BUNLAR? GRUP ÜYELERİ KİM MESELA ?

ÖZELLİKLE AYNI ALBÜMDEN >>> HOPE <<< İ DİNLERKEN SAMAEL DİNLER GİBİ OLDUĞUMDA BAYAĞI MUTLU OLDUYDUM :D

BİLENLER BİLMEYENLERE ANLATSIN LÜTFEN :)

SAYGILAR SEVGİLER :)
 
iyi grup degiller sanirim herhangi ayrintili bilgi bulamadim , sadece turleri AvantGarde Pop Metal Extrême , imis : )
gosarias@msn.com burdan bana download linki werirsen deneyerek yorum yapariz beraber :)
 
Sevgili dostum,

İnan ilk defa senden duydum bu gurubu. Konuyla ilgili araştırma yaptıysam da kaynağa ulaşamadım. Bu arada kime sorduysam güvendiğim tabii, bir cevap alamadım.

Üzgünüm. :oops:
 
Bu arada sevgili minerva,

Gözümden kaçmadı siyah renk takıntısı..... :D

Yeni dönemlerde böyle bir alışkanlık var niyese. Ama inan sevgili dostum, kendi adıma konuşuyorum tabikii, bizim dönemimizde tam tersine çılgın renkler hakimdi rockta.

Bu arada sevgili dostum Bayke benim buradaki fotoğrafımı pek beğenmemiş olsa gerek ki, bana bu fotoğrafımı göndermiş. Vallahi üstümdeki kazağı pek çok severim. 1960 ların o çılgın renklerini ve tarzını hala yaşayan ve yaşatanlardan olduğum için dostumu kırmayarak fotoğrafımı değiştirdim.

Siyah güzeldir, kesinlikle kabul ediyorum, ama rock ın rengi gökkuşağıdır inan bana. :D
 
Evet eskilerin rock guruplarının gerçekten kendilerine özgü bir farklılığı vardı. Ama izleyicilerinde farklı olduğunu söylemek istiyorum.

Aşağıda sizlere bence o dönemin en iyi guruplarından biri olan Deep Purple ın bir televizyon programındaki performanslarını izleyeceksiniz. Aslına bakarsanız ben konser performanslarını izleminizi öneririm. Ancak bu klibi özellikle seçtim. Lütfen şarkıyı dinlerken izleyicilere de bir göz atın. Her şeyin ne kadar çok değiştiğinin en canlı kanıtını kendi gözlerinizle göreceksiniz. :D

Deep Purple
 
sunburn' Alıntı:
BU ARADA UNUTMADAN GEÇEMEYECEĞİM DEĞERLİ ROCK SEVERLER:)

JİMİ HENDRİX İN DÜNYANIN BİR NUMARASI OLDUĞUNU BEN SÖYLEMİYORUM:)BUNU; TOTAL GUİTAR DERGİSİNİN TÜM DÜNYADAKİ OKURLARINA YAPMIŞ OLDUĞU ANKET SONRASINDA SIRALAMA ŞÖYLE OLMUŞ:

1 JİMİ HENDRİX
2 JİMMY PAGE
3 ERİC CLAPTON
4 SLASH
5 BRİAN MAY
6 JOE SATRİANİ
7 EDDİE VAN HALEN
8 DAVE GİLMOUR
9 KİRK HAMMETT (METALLİCA)
10 STEVE VAİ
11 CARLOS SANTANA
12 JAMES HETFİELD (METALLİCA)
13 TOM MORELLO (RAGE AGAİNST THE MACHİNE)
14 KURT COBAİN (NİRVANA)
15 MARK KNOPFLER (DİRE STRAİTS)
16 ZAKK WYLDE (OZZY OSBOURNE)
17 GARY MOORE
18 JEFF BECK
19 STEVİE RAY VAUGHAN
20 ANGUS YOUNG (AC/DC)

ALTICI YA KADAR SAYGIM SONSUZ ANCAK ALTIDAN SONRADASINDA ANLAMSIZ İSİMLERDE VAR:(

KAYNAK:http://www.punkerland.cjb.net.


sevgili sunburn yanlış anlaşılmak istemem ve bunu gereksiz bir agümana girmek için yazmıyorum fakat; 6.ya kadar saygım sonsuz ama sonrasında anlamsız isimler var deyince dayanamadım

listedeki tüm isimler gitarda bir çığır açmış isimler, bunların kimisi tekniğe kimisi ise onlardan önce bir başkasının yapmadığı tarzda teknikler vs. kullanarak o listede yer alıyor. Yani listede ben de pek çoğunu dinlemesemde anlamsız tek bir isim bile bulunmadığını belirtmek isterim.

En basitinden bir örnek vermek gerekirse 13. sıradaki Tom Morello'yu gösterebilirim. Artık tarih olan RATM adlı gruptan hiçbir zaman hazzetmediysemde bu adamın stili ve tekniği, gitarla parçalarının çoğunda; konserlerde dahi yaptığı şeyler bir gitarla herkesin yapabileceği şeyler değil, eh zaten o listede de bu yüzden yer alıyor.
 
Pardon arkadaşlar ama bu en iyi gitarcı muhabbetine katılamıyorum:)
Neye göre en iyi, hangi tarz, hangi müzik türü vs vs...
Sevgilerimle
 
Haklısınız elbette, ben Total Guitar dergisinin sıralamasına göre örnek verildiği için yorum yaptım

o dergi müzikten ziyade gitarist üzerine yoğunlaşır bu amaca hizmet eden bir dergi
 
Evet canım dostum sana katılıyorum.

Eğer en iyileri müzik tarzlarına göre ayırsaydı işimiz kolay olurdu bence.

Burada klasik gitarcılar yok mesela... Ya da diğerleri....

Genel anlamda insanlara gitarist denilince akla gelen isimler bunlar. Oysa bir liste oluşamaz bile bana soracak olursan. Ya kim daha en iyi seçimini yapmak o kadar zor ki. Hepsinin kendine göre başka bir üstün tarafı var.

Bu listede olmayanları da kasdediyorum ben.Onlar gitarist olmuyor bu koşulda. Bayıldım bu işe yaaaaaaaaa. :D

Bak David Gilmor listeye girmeyi başarmış hadi ondan bir müzik dinleyelim bari de bir anlamı olsun yazılanların :wink:

David Gilmour-On an Island Live Abbey Road
 
Kızlar gibi var mı:)
Onlar olmasa hayat çekilir miydi?
Sağ ve sağlıklı olsunlar...
 
uzun zamandır radyoda fm kanalından 102 frekansına
takılıyorum. müthiş kafa yapıyor ve bu amcalar sürekli tek tip müzik çalıyor.
bi parça 15 dakika falan sürüyor. nedir bunun türü merak ettim.(*)
biri bana sorarsa ahha dicem işte en bi sevdiğim tür bu tür de adını bilmiyom.ayip oluyo.

arasıra bi hatun çıkıp laund-launch-loud one-oww-two diye frekansla birlikte radyonun adını söylüyo.
ama ne söylemek..ama ne söylemek olmaz bööle şey..
sanki yatak odasında kulağıma fısıldıyor ve bi yandan da kulak mememi gevişliyo kafirin dölü.
radyonun adı annaşılmıyo. anons bitince gayri ihtiyari kulağımı silmeye hamle ediyorum, tükürük neyim kalmış gibi huylanıyom :) o derece yani.
sanırım kıza; şu anonsu yap ama bi yandan da şu horoz şekerini yala ve em demişler. zor zenaat beaa. o anonsu duydukça insanlığımdan pişmanlık duyuyorum.. o dakka horoz şekeri olasım geliyo namıssızım. :)

hatun terketti, baba evine kesin dönüş yaptı.
sanırım o yüzden çeneme vurdu yine.
sorumu burdaki müzikologlara yöneltiim nedir bunun türü ?
garip isimli gavurca türleri belleğine nakşeden sunburn'a soruyom özellikle.
onun yazdığı isimleri okudukça koşup vaftiz mi oliim? salavat getirip bi boy abdesti alıp iman mı tazeliim karar veremiyom o ayrı konu... dağıtmayalım.. her zaman sunburn'un bilgisine saygım sonsuz.

işte tam nah puanlık soru geliyor.
eğer biliyosanız radyonun adı ve müziğin türü ne? radyonun adını öğrenip netten sitesini bulacağım ve dijital/uydu yayınları var mı ona bakacağım. bendeki SS2 den pisime kayıt yapıcam.

(*)cumartesi akşamları-geceleri hariç. nedense o saatte ritm hızlanıyor
clup a dönüyor.

pegasus'la balkonda rakı buğulama,rakı ızgara ve rakı mangal yaptığımız bi gece 102 yi biliyon mu dedim.
hee biliyom dedi o 102.8 ben hep orayı dinlerim.
8 yoookk..8 yookkk..! sadece 102..!
yafu 102.8 NTV radyo..adam non stop full politik.
bıraksam gayet normal bi şekilde NTV ile rakı içicek.
tamamm "nolcek bu melmeketin hali "sorusu bizi de ırgılıyo ama hele bi dur şişenin dibini bulalım sonra geleneklere uygun bi şekilde kurtarırız ülkeyi diii mi pega?
 
yanılmıosam radyonun adı Lounge fm 102 web sitesi de şöyle bişey: http://www.loungefm.net/

downbeat, ambient, chill out, dub, trip- hop, acid jazz, nu jazz, deep house, broken house, latin, bossa nova, space age, exotica ve world müziğinin örneklerine bolca rastlanabilir bu frekansta, gayet başarılı. kaliteli müzik isteyen ve müzikten anlayanların favori kanalıdır 24 saat durmadan dinlenenebilme özelliği olan nadir radyo frekanslarındandır...
 
saol pethetique
hatunun dişleri arasında kalan son heceyi sayende bütünleyip goog'le ye verince bi sürü bilgi geldi.
 
Lounge fm, bugüne dek dinlediğim en güzel radyo. Kesintisiz ve enfes müzikler... Saatlerce hiç kapatmamacasına çalıyor... Ne reklam ne laubalilik, sadece müzik:

www.loungefm.net/online.htm
 
çok meth edilen gelin düğün gecesi doğurur derler :)
iki gün önce transa girmiş durumdayım radyoyu dinliyorum
biten bi parçanın ardından ne çaldı dersiniz
lambaya püf de...üf deme püf de :)
ha de bikiim pathetique bu yukarda saydığın türlerden hangisine giriyo.
ama ne yalan sööliim hoşuma gitti..transdan çıkmamı sağlayan bi şok uygulamaydı.

maalesef uydu üstünden dijital yayınları yok.
o kaliteye yazık oluyor onu şöyle en az 320kbs ile dinlicez ki..!
radyo sanırım en fazla 128kbs ile veriyo
 
bence Barış Manço word veya exotica ya girebilir
mi?
bayke yine gülmekten yerlere yatırdın beni. :lol:
ayrıca geçmiş olsun :wink:
 
Üst Alt