Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sakatlar için kolay bir soru: Evet mi Hayır mı? [Tartışma]

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

OturanBoğa

Yönetici
Üyelik
9 Ocak 2003
Konular
676
Mesajlar
58,529
Reaksiyonlar
943
Bülent Küçükaslan

Son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim: 12 Eylül’de yapılacak referandumdaki tutumum tek tek tüm maddeler için “Yetmez ama Evet” olacak.

Ancak ben burada sadece ve sadece sakatlarla ilgili düzenlemeleri tartışmak istiyorum: 13 Eylül 2010 sabahı Türkiye’de sakat olmayı.

Doğrudan sakatları ilgilendirdiğini düşündüğüm dört değişiklik öngörülüyor:
  1. Madde 10’a eklenecek ibare: “Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.”
  2. Madde 20’ye eklenecek ibare: “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.”
  3. Madde 74’e eklenecek ibare: “Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.”
  4. Madde 148’e eklenecek ibare: “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”
Birinci maddenin nasıl bir avantaj sağlayacağının kim ne kadar farkında bilmiyorum. Hatta birçok sakat arkadaşım bu maddeye dair küçümseyici sözler söyledi ve bir çok sivil toplum örgütü de değişikliklerin hiçbir anlam ifade etmediğine dair açıklamalar yaptı.
Ben bu görüşlerin hiç birisine katılmıyorum. Çünkü aşağıda vereceğim örnekleri bilip bu maddeye nasıl hayır denilebileceğini anlayamıyorum. Bu madde yürürlüğe girdiğinde artık şunlar olamayacak:

a) Sosyal Güvenlik Kurumu 2010 Haziran ayında 531 kişilik personel alım ilanı yaptı. İlanda yer alan başvuru şartı şuydu: “Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yetenekleri bakımından özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının yüzde kırk ve üzerinde özürlü olmadığına dair beyanı.”
Yani, sakat olanlar bu kadrolara başvuramaz. Neden? Çünkü onlar için %3’lük sakat kotası var. Onlar sadece o –kıytırık!- kadrolara başvurabilir!

b) 2005 yılında sakat bir arkadaşımız KPSS’ye giriyor, yeterli puanı alıyor ve atama kararı kendisine bildiriliyor. Derken kendisine bir yazı geliyor: “Kamu görevlerine ilk defa atanacaklar için yapılacak sınavlar hakkında genel yönetmelik" hükümlerine istinaden, 26-30 Aralık 2005 tarihleri arasında 2005 KPSS/2 tercih kılavuzu ile tercihine göre ÖSYM başkanlığının 30/01/2006 tarih, B.30.1.ÖSM.0.00.46.00/01.000603 sayılı yazısı eki listeyle kurumumuz İzmir teşkilatı memur kadrosuna yerleştirildiğiniz bildirilmiştir. [Ne var ki] çalışma gücünüzü %40 kaybettiğiniz ve bu yönetmelik hükümleri gereğince açılacak özürlüler sınavına girmeniz gerektiğinden, atamanız gerçekleştirilememiştir. Bilgilerinizi rica ederiz.”
Güzel değil mi? Kaç puan aldığın, eğitimin, becerin vs. önemli değil! Sakat mısın, devlet senin için pozitif hak diye %3 kota koymuş, hadi aslanım, daha öteye…

c) Gözlerinden sakat olan bir arkadaşımız 31.7.1989 tarihinde Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’nce açılan memur alımı sınavına katılmak istiyor. Kurum başvuruyu sakatlar için ayrı sınav yapılacağından bahisle reddediyor. Bunun üzerine arkadaşımız konuyu mahkemeye taşıyor. Mahkeme “sakatsan sakat statüsünde kadrolara başvurursun” diyerek aleyhte karar veriyor. İtiraz ediliyor, süreç işliyor ve Danıştay “Türk Milleti Adına” (!) son noktayı koyuyor: “[…] gözlerinden sakat olan davacının Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’nce açıktan memur alımı sınavına katılma isteğinin reddedilmesi işleminde ve işlemin dayanağı olan yönetmelik hükmünde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.”( Kaynak=DKD Sayı 88).

d) İş-Kur diye bir kurum var malum. Web siteleri aracılığıyla iş başvurusunda bulunulabiliyor. Ne güzel değil mi. Ama bakın işler sakatlar için nasıl işliyor o sitede: Önce ilanlara başvuru yapabilmek için “sakatım” diye beyan etmek şartıyla kaydolmak gerek. Kaydolduktan sonra iş ilanlarının arasında dolanmaya başlıyorsunuz, ama o da ne! İlanların çoğuna başvurmanız sistem tarafından engelleniyor. Sorduk İş-kur’a. Aldığımız cevap: “Kurumumuzca yayınlanan işgücü taleplerinde yer alan şartları işverenler belirlemekte olup, işverenlerin vermiş olduğu işgücü taleplerine "özürlülerde başvurabilirler" diyorsa sistemde özürlü olan kişiler de normal statüdeki taleplere müracaat edebilirler”.
Ne güzel değil mi? Özel sektörde de sakatsan eğitiminin, becerinin vs. hiçbir önemi yok! Sakatlar sadece sakatlar için açılan pozisyonlara başvuru yapabilir. Hem de bu ayrımcılık “İşe alınmada; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan aşamaların hiçbirinde özürlüler ve eski hükümlüler aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz“ diye “Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” çıkartan İş-Kur’un kendi eliyle yapılıyor. Kuzuyu kurda teslim etmişiz de haberimiz yok. Bu da Türk Milleti Adına olsa gerek!

e) Ulus devlet denen yapının herhalde bir numaralı argümanı oy kullanma hakkıdır, değil mi? Peki siz geçen seçimde Yüksek Seçim Kurulu’nun seçmen listelerinde isimleri yer aldığı halde 400 bin sakata seçmen kâğıdı göndermediğini biliyor musunuz? Neden peki? Çünkü bu arkadaşlarımız kendilerine vasi tayin ettirmişler. Peki neden ettirmişler? Çünkü devlet neredeyse her işlem için bu vasi tayinini şart koşmuş; kendisi koşmadıysa da bürokratlar eliyle bu sonuç ortaya çıkmış. Bir arkadaşımın çok önceden yazdığı gibi: “Eğer sakatlığınız işlerinizi yerine getirmenizi engelliyor ve siz de “bari işlerimi yakınlarımdan biri yürütsün ve ben olur olmaz şey için dışarı imza atmaya çıkmayayım” diyorsanız, seçme ehliyetinizi yitiriyorsunuz.”
Bedensel sakatlığı olan binlerce arkadaşımıza “Evde Bakım Hizmeti”nden yararlanmak için vasi tayini şart koşuldu! Yani ya bu pozitif haktan yararlanacaksın ya seçimlerde oy kullanacaksın. Ne güzel değil mi, hepimiz eşitiz!

f) Bir son örnek de sakatların anasını ağlatan bir konuda olsun: Her vatandaş gibi sakatların da araba alma hakkı var şükür! Var ama, bir şartla: Sakatsan, alacağın arabanın plakasında sakat damgası bulunmak zorunda. Ya! Bi Ali Baba’nın çiftliğindeki inekler bi de biz Türkiye’deki sakatlar damgasız gezemeyiz! Neden? Çünkü devlet baba bize araç alımında –bir sürü başka kriteri de karşılamak şartıyla- vergi avantajı sağlamış. Bunu yapınca da, tüm sakatları damgalamaya hak kazanıyor! Yani, bir pozitif hak verirken, insanın mahremiyetine ipotek koyuyor, damalı inek gibi gezdiriyor beni trafikte.

Bu altı örneğe daha niceleri eklenebilir. Ama birinci madde için bunların yeterli olduğunu düşünüyorum.

***
İkinci madde kişisel verilerin toplanması ve kullanılmasına dair. Bu konuda önemli bir mağduriyetimiz var: Askerlik Yapamaz Belgesi. Evet, namı diğer Çürük raporu!
Malum, sakatlar askerlikten muaftır. Muaftır ama, bu muafiyete dair karar öyle bir sicile işlenir ki, neredeyse tuvalete girmek için dahi askerlik belgesinin istendiği bu coğrafyada bu sicil adamın burnundan fitil fitil getirir o çürüklüğü! Görünür bir sakatlığı olmayan yüz binlerce arkadaşımız işe girerken bu belgeyi sunmak zorunda kalır ve orada muafiyet nedenini gören işveren o kişiyi işe almaz!

Bu madde kolayca bu sorunu çözebilecek mi, bilmiyorum. Ama hukuki olarak ciddi bir zemin hazırladığını düşünüyorum. Kime ne kardeşim benim askerlik yapıp yapmadığımdan! Hadi çok istiyorsunuz, bari muafiyet gerekçesi olmasın belgede! Hep derim, çip takın bize, siz de rahat edin biz de!

Üçüncü madde Ombudsmanlık müessesesi. Bu da başarısını en çok arzu ettiğim uygulamalardan biri. Neden önemsiyorum? Çünkü sakatlar o kadar çok bürokrasi ile savaşıyor, bürokratlar tarafından o kadar mağdur ediliyor ki, dava süreci olmaksızın bu mağduriyetten sorumlu olan doktorları, SGK-Maliye-SHÇEK-MEB-Kaymakamlık vb. kurum çalışanlarını kolayca şikayet edebileceğimiz ve hakkımızı elde edebileceğimiz bir sistemin olması en çok bizi rahatlatır. Yazı çok uzun olduğu için detaylı yazmak istemiyorum, ama bu sistem işlerse, bizim için bu “radyonun resimlisi” gibidir. Ve evet, o zaman “O da bizi görecek”.

Dördüncü madde ise Anayasa Mahkemesine kişisel başvuru yolunun açılmasını sağlıyor. Malum, dava süreçleri tamamlandığında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmek herkesin altından kalkabildiği bir şey değil. İşte bu yol açılınca, AİHM’den önce son bir çıkış daha mümkün olacak. Bunun da doğru kullanıldığında önemli bir mekanizma olacağını düşünüyorum.

Hasılı, referandumda Evet çıkması halinde gerçekleşecek değişikliklerin sakatların gündelik yaşamında çok çok olumlu etkileri olacak. Tabii ki düzenlemeler çok daha iyi olabilirdi, tabii ki çok şey eksik, tabii ki tümden sivil ve demokratik bir anayasa olmalı, tabii ki yetmez, ama bu kadarı dahi hayatlarımızı değiştirecekse, neden buna destek olmayayım ki. Hem buna destek olmak ne AKP’nin neo-liberal politikalarını eleştirmeme engel ne de yepyeni ve tam demokratik bir anayasa talep etmeme.


* Engelliler.Biz Platformu (www.engelliler.biz)
 
bu maddeler ayri ayri oylansa tamam sözümüz yok herşeyi bi pakete koymuşlar hayir diyecegimiz maddelerde var evet diyeceklerimizde ama neden bize bir seçenek sunulmuyor mesele bu
siz saniyormusunuz ki devlet engelli kadro aliminda gönüllü olduğunu? kanuna göre %3 almak zorunda neden almiyor 58 bin açık var bunu anayasaya koymanin anlami ne zaten kanunda var daha 2 gün önce resmi gazetede özürlü sinav yönetmeliği değişti değişen ne biliyormusun bülent abi devlet memurluguna ilk kez girme ibaresi değişti bu ne demek sen benden daha iyi biliyorsun devlet kurumlarindaki özürlülüleri al gülüm ver gülüm yapicak zaten kurumda memur olan başka kurumlarin sinavina giricek saten 3-5 kadro illerde zor açılıyor onlarada başvurabilecekler ya arkadaki işsizler ?
siz zeki birisisiniz bunlari anlatmama gerek yok mebe 30 bin kişi başvurdu bir kalemde bu 30bin kişiyi değişik kuruluşlara yerleştirmek çok mu zor ? herkes bir kez daha düşünsün derim
 
Çok güzel örneklerle anlattığın için teşekkürler Oturanboğa.
Buradan anladığım kadarıyla,sandıktan 'evet' çıkması halinde;
1)Engelimden doğan çeşitli haklar tanındığında pozitif ayrımcılık çerçevesinde değerlendirilecek ve kimse 'bu eşitliğe aykırı' diye haklarıma engel olamayacak.
2)İşe girerken 'çürük' belgesini kimsenin gözüne sokmak zorunda kalmayacağız.
3)İhlal edilen ve verilmeyen haklarımı ombudsman kurumu marifetiyle mahkemelere düşmeye gerek kalmadan devlete anlatabileceğim.
4)Normal mahkemede elde edemediğim hakkımı, AİHM'e kadar gitmeye gerek kalmadan kendi ülkemin Anayasa mahkemesine başvurarak arayabileceğim.
E bütün bunlar için benden de EVET.
 
Burada aslıl derdim Evet-Hayır demek değil aslında. Yani, herkes sandık başına gidip kendi kararını verecek zaten.
Benim derdim, bu değişiklikler bizler için bir anlam ifade ediyor mu, ediyorsa yaşamlarımızda neler değişecek, bunları tartışmak.

Tartışmak diyorum, çünkü henüz bugün 7 sakat STK'sı bu değişikliklerin hiç bir anlam ifade etmediği gibi, bir geriye gidişe neden olduğunu ifade eden ortak deklarasyon yayınladı.
Buradan hareketle, ben mi yanlış düşünüyorum, yoksa bu arkadaşlarımız mı, bunu anlamaya çalışıyorum...

Not: Sakatlık dışında kalan maddeler veya partiler arası karşıtlıklar umurumda bile değil. Böylesi bir polemik için açmadım bu başlığı. Sadece ve sadece sakatlık temelinde konuşacağım ben...
 
abicim ben yazdim zaten kanunda olan şeyi yapmayip biz bunu anayasaya koymanin anlami ne derdim benim o ? bana açıklasin evet diyen arkadaşlarim devlet kadrolarindaki açıklar neden alınmıyor sgk neden özürlü almiyor almasi lazimken bana biri bunlari izah etsin bende tamam güzel olmuş diyim plakada özürlü ibaresi olsa ne olur olmasa ne olur bu bence avantaj karşi tarafi daha dikkatli olmasi için uyarmasi açisindan rapora gelince rapor istismar eden çok engelli olan 1998de de engellidir 2006dada beni işe alicakmi bu anayasa biri onu açıklasin ben engelliyim bu bilinse ne olur bilinmese ne olur benim derdim o değilki benim derdim insan gibi yaşamak çalişmak benim derdim 280 lira aylik maaşa gebe birakilmamak bunu degiştirdiler mi mesele o yahu varmı diyor ki başbakanim anayasa geçince özürlüye iş imkani olacak komik degilmi bu senin zaten görevin onu yapman kanunen zorunlu ilkkez getiliyormuş gibi önümüze sunulmasi her kesim için bir madde koymuş ben bişey demiyorum yazdiklarimi bana izah etsinler yeminle evet vericem evet diyen arkadaşlar izah etsin parti propagandasi yapmadan neye evet dediklerini ?
 
oturan boğa..bilgilendirmen çok güzel..ama şartlanmış insanlara hiç bir şey anlatamazsınız..anyasa tümden değişecekti hiç destek veren olmadı ki..şimdi işin bahanesini bulmuşlar..şimdi bile çıksınlar desinler gelin daha demokratik bir anayasa yapalım diye bu referandum rafa kaldırılır..neden halka gidiliyor ..her taraftan engellendiği için..yani iktidar dedi ki madem benim yaptığım anayasayı onaylamıyorsunuz halka gidelim.halk karar versin..halk da 12 eylülde oylayacak..yahu bir darbe olmuş demokrasi rafa kaldırlmış ve baskılarla bir anayasa yaplmış, yaşı 30 un üstünde zarar görmeyan kalmamış, ama hala 30 yıl da hiç bir ihtiyaca cevap veremeyen bir anayasa savunuluyor.. insan bu kadar değişimden korkar mı..iki gün bile aynı yemeği yemeyi bile istemezsiniz.
 
Madde 10’a eklenecek ibare: “Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.”

VIŞŞ DÖVLET BABA BİZİM ADIMIZA İSTEDİĞİ İYİ YADA KÖTÜ TEDBİRİ ALACAK , ALDIĞI TEDBİR EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI OLSA BİLEM , EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI SAYILMAYACAK . VIŞŞ
VIŞ VIŞ VIŞ
 
hüseyin kardeşim meselemiz omu bu birincisi bu 12 eylül anayasasi dediğin anayasanin en az 85 maddesi degişti ikincisi özürlüler meselemiz siyasi propaganda yapmanin anlami yok 12eylülde anayasasinda yökte vardi iktidara gelmeden yök kaldirilcak diyordu neden kaldirilmadi asil bi yere odaklanmiş bakan sizsiniz bizim derdimiz evet hayir tartişmasi degil bana anlat özürlü için ne yapilicak demogoji yapmanin anlami yok ben diyorum ki devlet %3 özürlü kadrosunu neden doldurmuyor sen işsizlik nedir bilirmisin ünü mezunu olup yok 12eylül yok şu yok bu bunlari hergün dünliyoruz tvlerden sen bana getirisini anlat memurlara toplu sözleşmemi zaten kanunda var isterlerse yapabiliyorlar ? bu zamana kadar engel neydi içi dolu konuşun parti propogandasi yapmayin
 
Madde 148’e eklenecek ibare: “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”

VIŞ ÖNCE TÜKETECEKSİN ,ÖNCE MAĞDUR OLACAKSIN MAĞDUR OLMADAN AİHM EYE BAŞVURAMASSIN VIŞŞŞŞ
VIŞ VIŞ VIŞ
 
Levent kardeşim sakatlıkla ilgili iki cumle yazsan sonra vışlasan:)
Kopyaladın maddeyi anladık:) sakatlık mevzuna dalacaksın biraz:) biraz gayret etsn başaracaksın inan:)
o vış vışlar hatırına senin guzel hatırına "evet" oyları yuzde 58 oldu teşekkür:)
her vışvışla bu yuzdelik dilim artacak bilesin:)
 
Merhaba arkadaşlar yorumlarınızı dikkatle okudumher iki tarafın da haklı yönleri var ama ben JEAM'e daha çok katılıyorum çünkü; devlet zaten yapması gereken şeyi bir ayrıcalıkmış gibi önümüze sunuyor. Ya zaten sistem en başından itibaren yannlışlarla dolu. baktığınız zaman devlet engellilerle alakalı çok güzel şeyler söylemeye çalışıyor ama gelin görün ki 4 temmuzda sınav yapılıyor yaklaşık 23000 kişi giriyor bu sınava ve bu ülkeye başbakanlık yapan cumhurbaşkanlığı yapanlar bir açıklama yapıpıta ''SINAVA GIREN TUM ENGELLI VATANDAŞLARIMIZI KUTLUYORUM KAZANANLAR GUZELCE CALISSINLAR KAZANAMAYANLAR YENI ALIMLARDA ALINACAK SIZ BIZIM ICIN ÖNEMLISINIZ BUNUN UNUTMAYIN'' deme zahmetinde bulunmuyor niye ki? KPSS sınavına giren binlerce insan muammalı bir bekleyiş içindeyken devlet adamları sehir sehir gezip EVET HAYIR istiyorlar ya bu kadar umursamazlık olur mu?
en azından bir kaç cümle o insanlar için özel olarak söylemeliler ama söylemiyorlar işte...
düşünün ki bir sınava girmiş ve 90 puan almış bir kişi atanamıyor ve siz devlet olarak atanamayan yaklaşık 18.000 insan için çıkıpta iki kelime söylemiyorsunuz ama referandumda evet istiyorsunuz secimde bu insanlardan oy istiyorsunuz..peki sizce size güvenelimmi gercekten..?
 
kalem sen anlatirmisin benim sorduklarimi ? parti propagandasi yapmadan söylediklerimin yapilmamasina engel nedir engelli alimlarinin kanunu var mı var memurlar için toplu sözleşme yapilabiliyormu yapılıyor bunlarin yapilmasina engel herhangi bir karar varmi bi açıklasin şu arkadaşlar bizde bilelim zaten bunlar benim hakkım uygulamadikdan sonra anayasanin birinci maddesine koysan ne olur koymasan ne olur ? ben ayrimciliğin ne negatifini ne pozitifini istiyorum insan gibi yaşamak bi işe girmek için torpil aramak istemiyorum benim hakkımı vermemelerindeki nedeni açıklasin biri bana ? madem bizi çok düşünüyorlar iki gün önce değişen özürlüler işe giriş metnini okuyun ha bu arada benim meselem a parti b parti meselesi deil genel bir mesele başka partide aynisini yapsa aynini söylerdim allaha şükür akıllı biriyim parti propagandasina körü körü neye evet neye hayir dedimi bilmeden oy kullanmayacağim saygılar
 
Parti propagandası falan yapmaya zaten gerek yok hem yapılsa ve nede engelli kard ne olacak ki? sonuc degisecek mi sanki? ne sen nede ben ve ne de diger engelli kardeslerimiz sordukları soruya yıllardır cevap alamamısken senin böyle bir ortamda cevap araman cok tuhaf..sana katılıyorum ama cevabın burda degil arkadasım cevabını verecek kurum devlet kurumlarıdır ve gercekten bu sorularına bir cevap istiyorsan ilgili kurumlarla irtibata gecmelisin..kalemin yada defterin yada herhangi birinin verecegi cevap seni tatmin edecek mi?
 
edecek neye evet dediklerini bileyim benide ikna edebilirler körü körüne savunmakla olmuyor bu işler ...
 
bu refarandumun ne fayadası var sakat olduğumuzu möhürlüyolar:( bana şu hakı veriyormu herhangi bir kurumu özürlü konteşanın doldmasıni geriktiğini talep edebilecekmiyim veya niye boş olduğunu sorabilecekmiyim:( mahkemeye verdiğimde herhangi bir kurumu kazandığım taktirde sınav acıp kadrosunu dolduracakmı:( iki üc gün önce yasa cıkardılar ne getirdi bana ben işsizim bana faydasımı var cıkan yasanın:( yapmayın getirdiğinden cok el altından götürdükleri cok sadece var olan haklarımızı kısıtlıyorlar:( ilkin gidip 30 40 bin kadroyu doldursunlar kurumlar cezayı ödüyor neymiş sakat calıştıramazmış elverişli olemezmış belkide ödemiyor o cezayı veselam hic bir hakımız yok biz sakatların :(
 
benim derdimde o ben ne akpye lafim var chpyede lafim var iş bankasinin 400 yakın açıgı var almiyor oda chpnin bankasi sosyal demokrat onlarda :)mesele o bu degilki mesele biz koyunuz hepsi bu ... 280 tl maaşini al sus sonra padişahim çok yasa :) susuyorum evetçilerden bir cevap gelmediği için okuyupda yazicak bir kelime bulamadiklari için ne diyim ki daha
 
Evet! Çünkü.... evet demeyi seviyorum:)
 
KALEM bane ne evet hayır oyununuzdan - evetinizde hayırınızda size kalmış - ben evet denildiğinde girecek maddelerin çarpıklığını ortaya koymaya çalıştım - sen tekrar oku yazdıklarımı - bu ulusta patronların çıkarları için daha çok sandık koyacaklar önünüze - daha çokkk yasalarda reform revize değiştirme yapacaklar burjuva çıkarları için -daha çok bu yoksul halkın nabzını ölçecekler sistemden umutları kesilmişmi kesilmemişmi diye - bize güvenleri varmı kalmışmı diye daha çok sandık koyacaklar önünüze

evet hayır oyunu
tutun ak koyunla kara koyunu
kurtlar içsin derenin tatlı suyunu
ver oyunu ver oyunu ver oyunu
çözemezsen oyunu ver oyunu
 
jeam bir örnekle anlatayım ilk maddeyi...
Şimdi sen KPSS’ye giriyorsun, yeterli puanı alıyorsun ve atama kararın sana bildiriliyor. Derken sana bir yazı geliyor: “Kamu görevlerine ilk defa atanacaklar için yapılacak sınavlar hakkında genel yönetmelik" hükümlerine istinaden, 26-30 Aralık 2005 tarihleri arasında 2005 KPSS/2 tercih kılavuzu ile tercihine göre ÖSYM başkanlığının 30/01/2006 tarih, B.30.1.ÖSM.0.00.46.00/01.000603 sayılı yazısı eki listeyle kurumumuz İzmir teşkilatı memur kadrosuna yerleştirildiğiniz bildirilmiştir. [Ne var ki] çalışma gücünüzü %40 kaybettiğiniz ve bu yönetmelik hükümleri gereğince açılacak özürlüler sınavına girmeniz gerektiğinden, atamanız gerçekleştirilememiştir. Bilgilerinizi rica ederiz.”
İşin özü sen çalışma gücünü %40 ve üstü kaybettiğin için sadece özürlü kadrolarına başvurabilirsin. Onun haricinde kamu gorevine başvuramazsın. E devlet sana ayrım yapıyor mu? Ona göre yapmıyor. Çünkü senin için sakat %3 sakat kadrosu açmış. Ayrım yapmıyor ki sana seni de işe alıyor. Ama sen ancak sakatlar için açılmış sınavlara girebilirsin. Sağlamlarla aynı sınava giremezsin. "Sağlamların yeri ayrı senin yerin ayrı" olarak yorumluyor kurumlar burda.
O atandıgın yere sakat oldugun için giremiorum diye feryat etmene grek yok. Oldu mu?
Üzgünüm.

Oysa bu sakatlar için ayrılmış %3'lük pozisyon eşit olmayan bir ortamda senin lehine olarak düzenlenmiş bir tedbirdi sadece. Bu glecek olan 1. maddeye göre bu böyle. Bu da eşitlik ilkesine aykırı değil. Ama bu tedbir alındı diye senin başka bir sınava girmen de engellnemz bu maddeye göre. Çünkü sen eşit haklara sahipsin her vatandaş gibi. O kpss sınavına da girebilirsin, atandıgın yerde de çalışablirsin. Ama ayrıca %'3 lük pozisyonlara da.
Bir vatandaş geçip de sana " Bu durum anayasanın eşitlik ilksine aykırı. O sakat zaten %'3 lük özürlü kadrolarına, sınavlarına girebilior. Bir de bnle birlikte niye kpss'ye ve diğer saglamlara ayrılmış kadrolara girebilior" diyemez. Derse bile Anayasa 1. madesini önüne atarsın. tabi referandumdan sonra:)
 
Arkadaşlar parti martiyi takan yok. Lütfen... Şu an gece vakti zaten kafam karıştı. Ciddi ciddi sakatlar lehine mi değil mi derken bynim sürmenaj oldu. Beni sakatların lehine mi değil mi, kazanımlarımız olacak mı olmayacak mı? Bunların cevabı ilgilendiir. Ve sanki maddeyi yeni goruyormuş gibi kafam karıştı. Bildiğim ne varsa unuttum. Sil baştan yeniden tartmam grekck bu maddeyi. Diğer 3 maddede sorun yok. kazanımlarımız harika olacak. bundan eminim. Ama şu birinci maddenin uygulanmasına/pratiğine dair baya sorular oluştu kafamda. Maddede sorun yok ama varolan pratiğe bakınca bi de bu değişiklikle pratikte sorun yaşar mıyız? emin değilim.
Bu sorulara cevap bulunca yazacagım. Araştırma yapmam lazım. Yani tamam lehte gibi gorunuyor ama uygulamalrda bunun tersine dönmsinden de korktum. size anlatayım derken farkettim.
ya bu maddeye göre uygulamada pozitif hakları yetrli gorup eşitlik ilkesi bozulursa nolacak?
yani %3 sakat kadroları var diye pozitif düzenleme yaptık diye bu pratiğe devam edilirse? Huylandım şimdi... kusura bakmayın böyle bir konuda babamı bile düşünmem! Partiyi martiyi takan kim!!!!
Fakat noldu bilmiorum. Kafamda binbir soru oluştu. Pratiğini düşünürken...
Şimdi varolan bazı uygulamaların nasıl yapıldıgını biliyoruz. Peki bu maddenin pratiği nasıl olacak acaba? Sakatlara blirli pozitif haklar vrerek daha da mı eşitliği bozacaklar, ayrımcılığı mı körükleyeckler yoksa? Örnek verck olursam Özürlülr sakat kadrolara girck diğr kadrolara giremeyecek mi şimdiki gibi?
Önceki cevabımdan ben bile tatmin olmadım. kafam karıştı:)
 
kalem egemenlerin nezaman halkın çıkarı için yasa deiştirtiği görülmüş ? 80 küsür yıldır anayasal haklar yavaş yavaş gasp ediliyo - sen gerçekten kapitalist iktidardan halkın çıkarına yasamı gelecek zannediyorsun ?
 
Yahu chp türbanı savunmaya başladıysa egemenlr de yola gelir merak etme ustam:)
Bu da halkın/bizim işimiz yani:)
Yoksa halk dme bana:) Ve lütfen konuyu değiştirmyelim. senin dilinle şu egemenler sakatlık konusunda ne yapıyor kafayı ona yoralım:)
Elimizde kullanacagımız bir koz var çünkü:)
Evet ya da hayır.
...
Ama ısrarla o konuyu tartışmak istiyorsan ayrı başlık açıp tartışmaya açabilirsin cafede.
Ben şu 1. maddeye (hep böyle demişim pardon) yani 10. maddeye takmış durumdayım şu an:)
 
Benim lehime de bişi yok rahat ol mehmet barçın:) Aynı kaderi paylaşıyoruz sninle:)
Gerçi bir tek saglam oldugum için aleyhime bişi yok. Tek kârım bu:)
Boş yere konuşacak olursam:)
Engellilrle ilgili düzenleme var. İlgimi çekmior derim.
orduya dair bişiler var. asker değilim drim. Sanki ordudan mı atıldım?:)
hakimler ve savcılarla ilgili bişiler var banane drim.
Devlet dersen ha o ha bu aşımı onlar vrmeyck bn kazanıorum:)
laiklikmiş orduymuş dvltmiş drdim yok:)
nasılsa hepsi beni saymıor:)
kuru bir vatandaşım:)
Yahu engellilerle ilgili düzenlemeler kimi ilgilendirior acaba onu mrak ediorum:)
Anayasaya engellilrle ilgili bir kelim girmiş daha ne isterdim:)
asıl siz türban girsydi kıyamti gorcktiniz:)
akıllı akp koysana turbanla ilgili değişikliği millet gözboyama gorsydi:)
şirin goruncek işte bizi unuttu sakatların peşine düştü:)
 
şu ana kadar alyhime olacak olan herşey olmuş zaten bundan sonrası can saglıgı:)
 
Sakatlar için kolay bir soru: Evet mi Hayır (YANLIŞ)
Engelliler için kolay bir soru: Evet mi Hayır mı? (DOĞRU)
O zaman sitenin ismini sakatlar.biz koyalım
engelliler için bir şey yapılacaksa pakete sokmayıp direk mecliste ayrı oylatılması gerekirdi
ben bu işte art niyet görüyorum
 
öğretmenim. Bir öğrencim hristiyan. asla ayrımcılık yapmıorum. ailesi memnun. okul mmnun. bne mmnun.
kürt ögrencim var asla ayrım yapmıyorum. o mmnun . ailesi memnun. okul memnun.
bir türk ögrencim var. asla ayrım yapmıorum. o mmnun. ailesi mmnun. okul mmnun.
ama bir sakat ögrencim vardı. asla ayrım yapmadım. okul da ayrım yapmadı. ama kabul edilmediği bir okuldan misafir gelmişti bize. okullar kabul etmmiş. ogrtmnlr mmnun dğildi okullar memnun dğildi. ailesi memnun değildi.
ailesi araba tutuyordu. sonra araba aldı sırf okula getirmk için.
sonra müfttişr sorgular diye okul memnun olmadı. ve misafirdi misafir kaldı. gelemedi okula.
kız çocuguydu sakattı çocuktu.
toplum onun niye okula gelemdiğiyle hiç ilgilnmior bile.
kürt çocuk için binlerce kişi konuşuyor. gazetler tvler partiler.
fakirler için solcular konuşuyor gazetelr tvlr konuşuyor.
dvlt millt için milliytçilr partilr vatandaşlar
o sakat çocuk unutuldu gitti....
kürt davası
ordu savcı hakim gneral egemn dvlt laiklik türban din millet sakarya bol bol konuşulurken
o sakat çocuk unutuldu gitti...
o sakat çocuk hatırlanmadan hiçbir sınıf aradıgını bulamayacak!!!!!!!!!!!!!!
buna turban da dahil!!!
hiçbir hak bunu gözden çıkaramaz!
o sakat çocugun dışlanışını hiçbir kesim benim derdim daha buyuk daha fazla diye ötemz!
bırakalım bu sakat çocugun derdine burada bakalım analım.
Burada!!!!!!!!!!!!!!!!
kürdün, partilrin, dinlrin milltlrin ırkların derdine düşnlr kndine başka mekan çok bulabilir.
ama burası o sakat kızın yeri!!!!!!!!!!!!!!!!!
sakatlar için kurlmuş mekan burası.
Merak etmeyin türbanı da konuşan çok. o drtleirn sancısı hepsini çekn çok.
ama hiçbirinin gundminde o sakat kız o sakat engelli o sakat memur yok!!!!!!!!!
işçi sınıfıymış dinciymiş partili partisizmiş yer mi yok hpsine yahu?
 
Bay bence cok yanlış yerden bakıyorsun dini inancından dolayı üniversitelere askeeri yerleşkelere vs vs girememek ne kadar acı

Sana pek katılmıyorum bu konuda biz sakatlar kendi sitemizde siyaset konusamayacaksak gereksizleşiriz tamamen neyse ben yaptığım bütün yorumları siliyorum sizler o sakat kızı konusmaya devam edin
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt