Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sizce sözlükte 'engelli' kelimesinin karşısında nasıl bir tanım olmalı?

nederseniz deyin sonuçta defoluyuz kardeşim bu kadar basit fazla kafa yormaya ne gerek varki :lol:
 
OturanBoğa' Alıntı:
Arkadaşlar, konu size/bize ne densin değil! Konu, sözlükte/ansiklopedide 'engelli' kelimesinin karşısında nasıl bir açıklama olsun?
Öncelikle “Engel” kelimesini ele alalım.

Türk Dil Kurumu Sözlüğünde 'Engel':
Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap:

Türk Dil Kurumu Sözlüğünde 'Engelli':
1. Engeli olan, mânialı.
2. Vücudunda eksik veya kusuru olan.

Engel, isimdir. Engelli ise sıfattır.
Sıfat; Bir ismi, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime, ön ad:

Nasıl insan?
Engelli insan.

Ne engelli?
İşitme engelli.
Fiziksel engelli.

Çoğu yerde görürüz, “Personel dışındakiler giremez.” Burada personel engelli değildir. Personel dışındaki herkes engellenmiştir.

Bu sebeple; Türk Dil Kurumu Sözlüğünde 'Engelli' tanımı, bence uygundur.
 
Engelli: Yaşam faliyetlerinde engelleri olan.
 
eğer ortada kollektif bi hareket varsa kollektif bir bilinçte olmalı.
herkesin başka telden çaldığı aynı sorunlarla karşı karşıya oldukları halde henüz ortak bir stratejileri yaklaşımları olmayan insanlar 10 millon deil 1 millarda olsa kimse tarafından dikkate alıncaklarını sanmıyorum.
işte tam bu noktada tanımlamaların, ortak bilincin temeli olan temel kavramlar üzerinde uzlaşı sağlanmış olmasının önemi hayatidir.
tanımlar, bizim kim olduğumuzun anahtarıdır kendimize biçtiğimiz kimliktir. herşeyimizi, hayatlarımızı yansıtacak ve içine alacak ağırlığı ve temsili yansıtmalıdır.
bu nedenle en ince ayrıntısına kadar masaya yatırılmalı ve herkes kendi bakış açısını buraya taşımalıdır ki tam manasını bulabilsin.
 
Sakat kavramı bir durumu anlatır, aşağılama felan değildir.
Bunu bir önveri olarak ele alırsak, yani sakat kavramının bir durum tespiti/anlatımı/resim çekimi olduğunu kabul edersek, o zaman bu kavramın içini dolduran eksik/fazla/işlev kısıtlığı/işlev farklılığı gibi betimlemeleri de birçok olayı/durumu anlatırken rahatlıkla kullanabiliriz; bundan rahatsız olmayız.

"Farklı insan"
"Sakat insan"

Sizce hangisi bir sakatı daha çok/iyi ifade (resm)ediyor?
'Farklı' dendiğinde, binlerce fark sıralanabilir, ama 'sakat' dendiğinde, ne olduğu üç aşağı beş yukarı bellidir. 'Farklı' derken, en öne hep bu farklı olma halini koymuş oluruz. Oysa bu farklılığı her zaman belrtmek saçma ve ayrımcı olur. Farklı denilerek, anlatılmak istenen kişi ya da şeyler anında ötekileştirilmiş olur ve 'öteki'yi sıradanlaştırmak çok zordur.
"Ahmet farklı..." dendiğinde, Ahmet hakkında hep bir şüphe uyandırılmış olur, oysa "Ahmet sakat" dendiğinde, basit bir durum tespiti yapılmış olur.

Bilmiyorum anlatabiliyoru muyum düşüncelerimi ama, nokta sorularla deşerseniz belki ben de daha rahat dillendirebilrim kendimi. :)

Son olarak fark ve sakat kelimeleri arasındaki farkı şöyle anlatabilirim sanırım:
Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama, yapılan araştırmaya göre, zor anında "İmdaaaat!" diye haykırılıp yardım istendiğinde, her 100 kişiden 30'u yardıma koşuyor; oysa "yangın vaaar ya da ayağım kırıldı..." dendiğinde, 100 kişinin tamamı yardıma koşuyor.
Bu koşullanmanın gerekçeleri araştırıldığında görülüyor ki, insanlar bilinmeyen durumlar karşısında çok çekingen davranıyorlar. Oysa, ne olduğunu tahmin ettikleri durumlarda çok daha kolay karar verebiliyorlar.

Bunun gibi, "sakat Ahmet" dendiğinde o sıradan bir durum ifadesidir, ahmet'in resmedilmesidir, hala "bizden"dir. Oysa "farklı" dendiğinde, bilinmeyen bir alan vardır önde ve ötekidir...
 
MERHABA

ACIKCASI "FARKLI" KELİMESİ DİĞER HERKES İÇİN TANIM OLUR MU OLMAZ MI BİLMİYORUM.DAHA ÖNCE YAZDIĞIM GİBİ ÖNCELİKLE BU BENİM BİREYSEL MESELEM HER GELİŞEN YENİ KAVRAMDA OLDUĞU GİBİ DAHA SONRA YAYILIR MI YAAYILMAZ MI BU KKİTLENİN VERECEĞİ KARAR BU Bİ HAYAT KAVGASI DEİL BENİM İÇİN.
YANLIZ BENİ ÇOK FAZLA TANIMLADIĞI BİR GERCEK BEDESEL ANLAMDA OLSUN VE DÜŞÜNSEL ANLAMDA OLSUN.ÇÜNKÜ FARKLI YÜRÜYORUM GENELE BAKTIĞIMDA BU FARKLILIK HERKESİN GÖZLEMLİYECEĞİ Bİ GÖRSELLİK ADIMLARIMI FARKLI ATIYORUM HERKESTE FARRKLI OLARAK İLERLEMEME NEDEN OLUYOR BU. BAŞKA Bİ KONU FARKLI YİYORUM TUTUŞUM FARKLI KAVRAYIŞIM FARKLI. BASKA Bİ KONU FARKLI KONUŞUYORUM SÖZCÜKLERİN AĞIZIMDAN ÇIKIP KARŞŞIDAKİNİN DUYU EŞİĞİNE ULAŞIMI FARKLI. BU KADAR FARKLILIK İÇİNDE " FARKLI" KELİMESİ ÇUK OTURUYOR SANIRIM
AMA ASIL MESELE ŞURADA FARKLI GÖRMEK İÇİN FARKLI DÜŞÜNMEK GEREK.ALIŞKANLIKLAR KÖRERTİR İNSANI BİLMEM ANLATABİLDİM Mİ :wink: :wink: :wink: :!: :!:
 
DÜŞÜNÜN

EVET ARKADAŞLAR DÜŞÜNÜN OTURAN BOĞANIN SORUSUNU.ADINIZ AHMET HANGİ ŞEKİLDE TANIMLANMAK İSTERSİNİZ.
DİYELİMKİ BİR ORTAMA GİRECEKSİNİZ VE O ORTAMDA SİZİ TANIYAN BİR KİŞİ VAR VE SİZİ ANLATIRKEN BİRAZDAN SAKAT AHMET GELECEK DEMESİNİ Mİ İSTERSİNİZ YOKSA BİRAZDAN FARKLI Bİ AHMET GELECEK DEMESİNİ Mİ?
HANGİSİ SİZİ TANIMAYANLARIN KAFASINDA MERAK UYANDIRIR.YADA HANGİSİ DAHA SIRADANLIĞI İFADE EDER.KARAR SİZİN.YALNIZ SORUYU YANIRLARKEN SAKAT KELİMESİNİN TOPLUMDA UYANDIRDIĞI TABLOYU KAFANIZDA RESİMLEYİN
 
"Ahmet gelecek"i tercih ederim! :)
Birisi, "hangi Ahmet" derse, o zaman da, "sakat Ahmet. Hani var ya, tekerlekli sandalye kullanan..." denmesi gayet doğaldır. Çünkü birini hatırlamak/hatırlatmak için o kişinin en belirgin özelliklerini sıralarız ve Ahmet'in sakatlıktan daha belirgin bir özelliği yoksa, doğal olarak "sakat Ahmet" olur...
 
ahmet

AHMET GELECEK TERCİH EDİLECEKTİR TABİKİ. TARTIŞMA BOYUTUNDAN SORULDU O SORU. SAKAT AHMET FARKLI AHMET KONUSUNU GÜNDEM ETTİĞİNİZ İÇİN BU SORUYU GÜNDEM ETTİM BEN.YANİ İKİ SECENEK ARASINDA KALINSA İNSANLAR HANGİSİNİ TERCİH EDERLERDİ ACABA. YOKSA TABİKİ ARKADAŞIMI ADI İLE TANITACAĞIM AMA UNUTMAYIN Kİ DİĞER KİŞİLER AHMEDİ TANİMIYOR VE BİZ ONA SIFAT TERCİHİNDEYİZ...
 
Konu farklı bir yön almış. Kavramlar sizce önemli mi? Adlı başlıktan alıntı yapıyorum.

A_GEYiK' Alıntı:
Spastik, sola çeken, defolu ya da pişt yakışıklı da olabilir, farketmez "ben" olduğumu anlayayımda... Buldum yahu A_GEYiK

Mehmet, bana "Sakat Ahmet gelecek" derken, Ali, bana "uzun saçlı Ahmet" diyecektir. Ya da "Filazof Ahmet" (vs) Karşımızdakine göre en belirgin özelliğimiz ne ise öyle nitelendirecektir.

Bir gün arabam arıza yaptı ve yolda kaldım. Tamircimi arayıp yardıma çağıracağım. Telefon açtım, birçok müşterisi var, haliyle telefonda beni tanımakta güçlük çekecekti. Bunun bilincindeydim. Öncelikle adımı söyledim. "Merhaba Ağabey, ben Muhammed" dedim. Tanımadığını anlayınca "Mavi şahin arabası olan kişiyim" dediğimde yine yeterli bir tanım olmadığını anlayınca "Özürlü olan kişiyim" dedim. Böylelikle beni tanıyabildi.

Tamircime göre, ben özürlüydüm. Ali'ye göre uzun saçlıyım. Anneme göre, biricik oğluyum...
 
ne dendiği önemli değil

ya boşversenize ha topal denmiş,ha sakat denmiş,ha özürlü denmiş,he engelli denmiş.ne önemi varki.insanların size nasıl bir anlamda ifade ettikleri önemlii.benim için farketmez bende sakatım,topalım,engelliyim,özürlüyüm sonuçta bendenimizi zor kullanıyoruz.türkiye şartlarında değişmez bilinen isimler hep kullanacaklar ve kullanıyorlarda engel olamayızkii değilmi ......
 
bana insanlarin sigortasi atmis ARZALI demesini cok istiyorumm....
 
benide bi kırbaçlayan olsa fena olmas hani :mrgreen:

arabesk ve mazoşist boyutlardan çıksın bu mesele....
 
BİZ SAKAT KELİMESİNİ BEĞENSEKTE BEĞENMESEKTE SAKATIZ İSTEDİĞİMİZ TERİMLERİ YADA SÖZCÜKLERİ BULMAYA CALIŞSAK DEĞİŞEN NE OLACAK SAKATLIĞIMI ORTADANMI KALKACAĞIZ
SAKAT KELİMESİ DEĞİŞİNCE BEN KALKIP YÜRÜYECEKMİYİM BU OLMIYACAGINA GÖRE DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMAYACAK


ABALI
 
Versiyon 7: Doğuştan ya da sonradan meydana gelen hastalıklar, sakatlıklar ya da daha geniş ifadeyle vücudun görsel/işlevsel farklılıkları bahane edilerek, toplumsal/yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, önlerine engeller çıkarılan kişi(ler).

Bildiğim kadarıyla "ya...ya da" kullanımı bu şekilde olmuyor. ya Xxxxx ya cccccc ya da vvvvv şeklinde oluyor. Yani "ya da" yı kullanmadan evvel iki defa "ya" yı kullanmak gerekli.. İlk "ya da" yı "veya" yaptım, ikinciyi de "yahut". Şöyle oldu:

Doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar, sakatlıklar yahut daha geniş ifadeyle vücudun görsel/işlevsel farklılıkları bahane edilerek, toplumsal/yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, önlerine engeller çıkarılan kişi(ler).

Yine de bu tek cümlelik paragraf, kurgu ve imla yapısı olarak rahata eremedi. Ben de bu uzun ve bence biraz karışık tanımdaki kısımları renklere ayırdım.

Bu tanımdan benim anladığım şu:

Aynı cümle içinde, sakat kişi(ler) tanımlanıyor. (kırmızı bölüm)
Sonra cümlenin yüklemi olan "engel çıkarılmak" için bir neden belirtiliyor. (mavi bölüm)
Sonra da tanımın esas yüklemi, yani icraat kısmı, fiil kısmı gizli bir özne kullanılılarak bu uzun cümle yine "kişi(ler)" kelimesiyle devrik şekilde bitiyor. (mor bölüm)


Yani bu paragraf, kişi veya kişileri tanımlama değil, bir durum tanımlama görevi yapmaktadır. Bu tanımda ayrıcai "engelleyici" rolü de, gizli özne olan "toplum" a yüklenmiştir.

Kısaca belirtirsem, bu paragraf asıl amacı "engelli" yi tanımlamak değil, "engellilik" durumunu açıklamaktır.

Ve engel teşkil edecek özne de sadece "toplumsal/yönetsel tutum ve tercihler" şeklinde yaptığı iş belirtilen TOPLUM oluyor..

Sonuç olarak bu tanım TOPLUMU SUÇLUYOR, itham ediyor. Bu şekilde sözlüklere girebilmesi mümkün değil. Çünkü, "sakat" kişinin önündeki sorunların hepsi her zaman topluma mal edilemez. Sakat kişiler de kendi sorunlarından çoğu zaman sorumludur.

...Şu anki TDK nın tanımı daha uygun.. Daha net.

Burada yapılan tanım çok karışık. Aşağıdaki yöntemi uygulayıp, parçalardan bütüne gidersek daha sağlıklı olur kanısındayım.

A. Engelli kimdir?

B. Üstteki A. tanımına dair olanlar için Engellilik nedir?

C. Engellenmişlik nedir?..


Ben de bunları tanımlayacağım vakit bulunca. Kolay gelsin.
 
Evet, ilk "ya da"nın yerine "veya" kullanılması daha doğru olur.
"ya da"dan önce "ya" kullanılması gibi bir zorunluluk hiç duymadım ve "ya da"ları hep "ya"sız okudum...

Evet, cümle çok da kolay okunan bir kurguya sahip değil. Zaten onun için tartışalım ve son şeklini verelim diyorum ya.

KanatlıTırtıl' Alıntı:
[size=4]Yani bu paragraf, kişi veya kişileri tanımlama değil, bir durum tanımlama görevi yapmaktadır. Bu tanımda ayrıcai "engelleyici" rolü de, gizli özne olan "toplum" a yüklenmiştir.
Kısaca belirtirsem, bu paragraf asıl amacı "engelli" yi tanımlamak değil, "engellilik" durumunu açıklamaktır. [/size]
Evet, tam da bunu yapmaktadır. Çünkü engelli olunmaz, engelli hale düşürülür insan! Yani sorumluluk kişide değil, onu engelli kılan düzendedir.
Engelli kelimesini toplumsal olanın içinde düşündüğümüzde, tanım başka türlü olamaz gibi geliyor bana. Yok eğer toplumsal değil, bireysel ele alırsak, o zaman dünya üzerinde bir şekilde engelli olmayan hiç ama hiç kimse olamaz. Hiç bir erkek kadınlar tuvaletine, hiç bir kadın da erkekler tuvaletine giremez mesela. Bu anlamda engellenmiş olurlar. Şimdi buradan hareketle engelli kavramına herşeyi dahil edersek, o zaman içinden çıkılmaz.
Karışık oldu ama demek istediğim şey şu: "Çünkü, "sakat" kişinin önündeki sorunların hepsi her zaman topluma mal edilemez. Sakat kişiler de kendi sorunlarından çoğu zaman sorumludur. " düşüncesini kabul edersek, daha doğrusu engelli olma halini sakata/bireye yüklersek, o zaman herşeyi tersyüz etmiş ve çözümden sonsuza dek uzaklaşmış oluruz. Evet, sakat/birey de sorumludur birçok şeyden ama, bu sorumluluk engelli olma halinden/engellerden değil, o engelleri çıkaranlarla yeteri kadar mücadele etmediğindendir. Yani çözüme yönelik yeterli çaba sarfetmediğinden. Yoksa 'engel'den sorumlu değildir. Hiç bir sakat, belediye binasının önündeki merdivenlerde, otobüsün kapısında, üniversitenin girişinde vs. engellenmekten sorumlu tutulamaz.

Bence yapmamız gereken, topluma ve yönetenlere sorumlu olduklarını gösteren bir tanım yapmaktır.
 
Bülent, bu tanım çok çok doğru, tabii ki içinde karşı çıkılacak o kadar önemli bir şey yok. Ama sen bu tanımı ENGELLİ başlığı altına yapman, ENGELLİ kelimesini bu şekilde tanımlaman, hem hatalı, hem eksik.

Bu yaptığın tanım, ENGELLİ BİREY İÇİN....;

ENGELLENMİŞLİK veya SOSYAL ENGELLENMİŞLİK kavramını açıklamaya çalışıyor.

Çünkü senin bu yaptığın tanıma göre, sakatları;

görme engelli,
duyma engelli,
zihinsel engelli...

vs gibi tamlamalarla kısımlara ayırıp belirtmek mümkün olmuyor.

Mümkünse yapın hadi.. Mantıksız oluyor.. "Görme engelli" nin açılımı tuhaf oluyor.
------------------------------------------------------------------------------------
Ama eğer,
görme engelli,
duyma engelli,
zihinsel engelli... vs şeklinde kullanmayacaksak, ki bu nasıl olacak bilmiyorum, o halde senin yaptığın tanım ile şu mantık kurmak gerek:

"Sakat" olmak durumu vardır.
Artı, "ENGELLİ sakat" olmak durumu da vardır.
Çünkü her sakat, senin tanımındaki ENGELLİ öbeğine girmeyebilir. Ya bütün sorunları aşmıştır, ya bunu dert etmiyordur, ya yaşadığı toplumun hayat standartları çok iyidir, ya da .... ne bileyim..
------------------------------------------------------------------------------------
Üstelik ENGELLİ diye tanımlaDığın bu durum (kişi veya kişiler değil), durum olması sebebiyle, ENGELLİLİK şeklinde yazılmalıydı.
------------------------------------------------------------------------------------
Ya Bülent, sen de çok iyi biliyorsun ki, tüm imkanları da verecek olsak, yine de HAYATA KATILMAYI RED EDECEK o kadar çok sakat insan var ki! Bir de sakatlığına sığınanlar var, dilenenler var, acındıranlar var, ... var,..

Sorun teşkil eden yer olarak SADECE toplumu göstermek doğru mu?

Ben iddia ediyorum, SAKATLARIN içinde bulundukları olumsuz durumların sebebi, göz ardı edilemeyecek oranda sakat bireylere aittir..

Bireylere düşen bu payı sadece , "o engelleri çıkaranlarla yeteri kadar mücadele etmediğindendir. Yani çözüme yönelik yeterli çaba sarfetmediğinden" Diyerek tanımlanan yetersiz. Tanımında ya toplumu bahaneler sürerek engellemekle suçluyorsun ya bireyi pasiflikle..
------------------------------------------------------------------------------------
Hem ben bir sakat birey olarak toplumla, kurumlarla... mücadele etmek zorunda mıyım ki?

Neden bir de bu yükü/suçu bana yönlendiriyorsunuz?

Ben yapabildiğim kadarından sorumluyum ve kimseyle mücadele de etmek zorunda değilim... (bu bir tercihtir)
-------------------------------------------------------------------------------------
Sonuç olarak, yapılan bu tanım için "ENGELLİLİK" sözcüğünü uygun görüyorum.

Kolay gelsin..
 
Versiyon 8: Doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar, sakatlıklar (vücudun görsel/işlevsel farklılıkları) bahane edilerek, toplumsal/yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, önlerine engeller çıkarılan kişi(ler).

Evet, aslına bakarsan "görme engelli", "işitme engelli" gibi tanımlamaları da çok doğru bulmuyorum. Kör ve sağır'ı tercih ederim; sakat'ı tercih ettiğim gibi.
 
Adaş burada "bahane edilerek" cümle öbeği bence 'nedeniyle' olarak değişmeli. Çünkü bahane ediş daha çok salt kasıt nedeniyle ortaya çıkan bir durum. Oysa kasıtlı gibi görünen yanlış tutumlarda kültürel koşullanmalarda etken. Bu nedenle bahane etmek şeklinde ifade etmemeliyiz diye düşünüyorum.

Ayrıca bu sayfada yapmaya çalıştığın şey inanılmaz önemli. Bize dair tanımlamaların son derece yetersiz ve kapsamayıcı olduklarını görüyoruz. Bizim gözümüzle yapılacak iyi bir tanımlama çok işe yarayacaktır.
 
Versiyon 9: Doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar, sakatlıklar (vücudun görsel/işlevsel farklılıkları) öne sürülerek, toplumsal/yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, önlerine engeller çıkarılan kişi(ler).
 
Yaa bir de gâvurlar ne diyorlar bu işe. Yanlış anlaşılmasın; kopyalamak anlamında değil.. Sadece örnekleri çoğaltmak bakımından. Onlar "handikap" ve türevlerini kullanıyorlar sanırım. "Görme handikaplı" (ne tanım oldu bea :p Yarı Türkçe, yarı İngilizce) diyorlar mı meselâ?..

Hadi bakalım.. Sular, seller gibi İngilizcesi, Almancası olan arkadaşlar.. Sıvayın kolları. :wink:
 
Bence buda aynı anlamı verdi. Burada birileri -bunlar her kim ise- kendi istemleri doğrultusunda bir şeyleri bahane ediyor ya da öen sürüyor. Fakat bence burada örneğin iktidarın bu anlamda bu şekilde davrandıgı kabul edilebilse bile kollektif bilinçte bu tutumların karşılığı daha çok kültürel olabilmektedir. İşte bu nedenle bir kasıt vurgusu içerebilecek bir kelime yerine genel duruma vurgu yapalım yada her ikisini yaırarak vurgulayalım. Ama böyle yapınca bu cümle toptan değişmek zorunda kalacak.

'Nedeniyle' kelimesi neden cazip gelmedi sana? Çekincenin sebebi nedir tam olarak?
 
İngilizce'de birkaç tanım var bunun için ..."Disabled"- Engelli anlamına geliyor, "Cripple ya da crippled" - sakat anlamına gelir ki pek kabul görmez bu kelime onlarda genelde hakaret olarak algılanıyor. Aynı şekilde "Retard" yani gerizekalı ya da kafası yavaş çalışan (yurt dışında engelli insanlara böyle hitap eden bazı seviyesiz insanlara rastlamıştım. Enegelli ise kafası da az çalışır mantığı.)

Bazen "Physically Challenged" kullanılır yani fiziksel olarak farklı veya fiziksel olarak mücadele içinde olan...Daha betimleyici bir kelime, daha kibar ve entelektüel ortamlarda kullanılır genelde.
 
"nedeniyle" dersek, o zaman tanım baştan sona çöp olur.
Sakatlık/farklılık... nedeniyle! Yani engelin nedeni/suçu bende değil, senin sakatlığında, farklılığında!
E bu da bizim yapmak istediğimizin tam zıddı bir duruş olur.
 
SAKAT, ÖZÜRLÜ, ENGELLİ. FARK GÖREMEDİM... LUGATI GENİŞ UZUN YAZILAR YAZAN ARKADAŞLAR DAHA İYİ AÇIKLAR BENCE..
 
PATRON LUGAT ANLAMINI SORMUŞ GENİŞCE AÇILMIŞ KONU:)BENCE ENGELLİ KELİMESİNİN ANLAMI;DOĞUŞTAN VEYA HERHANGİ BİR HASTALIĞA VEYA KAZA VS..OLAYLARA MARUZ KALMIŞ SAĞLIK AÇISINDAN RAHATSIZ İNSAN....
 
ENGELLİ

BU KONUDA 9.VERSİYON ÇOK UYGUN BENCE
BU ŞEKİLDE BİR TANIM TAM TARİFİ
 
Çalıştığım okulda,180 öğretmeniz..
Her yıl sonunda ,vergi beyannamesi için öğretmenler odasına ,beyan tutarları asılır.Vergiden muaf olduğum için hiç bakmak gereğini duymadım .
Bu sene ,tesadüf baktım.. Bütün öğretmen arkadaşlarımın isminin karşısında bi kaç demografik bilgi yazarken benim ismimim karşısında sadece SAKATTIR'yazmakta idi. Şok oldum ifadeyi görünce,
bu ifade benim mesleğimin mezun olduğum okulun bilgilerinin önüne geçmiş bir etiket olmuştu bana.
Tabi tepkimi, müdire hanıma ilettim daha duyarlı olmalarını 'BEN BİR SAKAT DEĞİLİM ,YÜRÜME ENGELLİYİM ' Dedim.Bir açıklama gerekiyorsa bu yazılsın istedim.
OKul çok büyük bir öğrenci kapasitesine sahip olduğu için;her öğrenci beni tanımıyor.Bir araştırma yaptım,öğretmen arkadaşlarımın benim durumumu anlamaya çalışan ,tanımak isteyen öğrenciye
beni'ayağı yok(Kİ var),sakat,özürlü 'olarak ifade ettiklerini keşfettim.Bu arkadaşlarıma aynı durumun kendi başlarına geldiği zaman bu ifadelerin kendilerini incitip incitmeyeceğini sordum.
Kısaca;bana yürüme engelli ve sakat denmesi arasında çok fark var.
Sakat olmak; bir bozukluktur.
Benim müdürüm,öğrtmn arkadaşlarım ,öğrencilerim sözlüğü açtığında,
Beni en iyi tanımlayan engelli ifadesini görmelidirler.''Ben yürüme engelliyim ''dediğimde heryaş, her kesim beni ifade eden tanımı bulmalıdır.

Engelli=Doğumsal ve çeşitli hastalıklar ,kazalar sonucunda bireyin vücudunda meydana gelen hasara bağlı olarak yeterli düzeyde işlevde bulunamaması,karşılaştığı engeller ve yetersizlikler sebebiyle özel gereksinimi olan birey.
 
aslında tanım olarak durumun çerçevesini hakkıyla çizmiş olsa da, ne TDK nın ne de resmi başka bir çevrenin bu tanıma sıcak bakacağını, bu kadar öz eleştiriyi kaldırabileceklerini sanmıyorum.
çünkü V9, engelli bireyin engelli olmasının aslında tamamen içinde bulunduğu fiziksel durumdan kaynaklanmadığı, toplumsal/yönetsel/bireysel tavır değişiklikleri, düzenlemelerle hissedilmeyecek en azından bireyin gündelik hayatını sorunsuzlaştırabilecek bir hale getirilebilir olduğunu gözler önüne seriyor.
anlı şanlı özürlüler kanunu çıkmışken aydan aya cep harçlığı babında 3-5 kuruş atılırken daha ne ister engelli kısmısı deil mi ama?
yani tutupta o kadar kamu/özel binaların hepsine rampamı yapsın amcam. o kaddddar toplu taşıma aracını sanayiye mi soksun 3 tane engelli bincek incek die.
eğitimde fırsat eşitliği die kalkıpta şimdi üniversiteleri liseleri ilkokulları baştan ayağa revize mi edecek.
daha bu işin fiziksel kısmının ilk akla gelenleri.
birde olur olmadık her kuruma işaret dili bilen eleman, engelli psikolojisine hakim psikiyatrist, efenim ne bilim özel gereksinimleri karşılayacak bir sürü personel tıkacaksın.
işin kolayı var ya...
BU TANIM YANLIŞ.....
ahanda size doğru tanım:
engelli : ya ne bilim nie bööle olmuş, sırf merakımızı celb etti die sorup geçmiş olsun dediğimiz, yaptığımız şahane okullardan nie faydalanmadıklarını hala anlayamadığımız, 50 kişiden 3 ü özürlü olcak dediimis halde hala aylak aylak ortada işsiz güçsüz gezen, 18 inden sonra fizik tedaviye ihtiyacı olmayıp fotosentez yaparak kendini onarabilen, garip gureba bir yığın insan.

bakın herşeyi nasıl deiştiriyor bir tanım...
 
İkincibahar, sen tüm yükü omuzlarına alıyorsun. O zaman çözüm de sana kalıyor. Kime ne! :)

gadjodilo, senin tanımını beğendim. Üzerinde tartışılamayacak derecede vurucu/öldürücü :)
 
Üst Alt