Sosyal fobi üzerine konuşalım mı?

sosyal fobi rahatsızlığı yaşamış yada yaşayan var mı?

bende de var bu hastalık. kendi hastalığımız yetmiyormuş gibi bide bu çıktı başımıza. ama psikolojik destek alıyorum


Ayrıca: http://www.engelliler.biz/forum/ayn...lasanlar/21419-sosyal-fobik-olan-kim-var.html

Sosyal Fobi : Utanç verici bir duruma düşmekten, utanılacak bir davranışta bulunmaktan, alay edilmekten, rezil olmaktan, eleştirilmekten, reddedilmekten, beğenilmemekten, olumsuz olarak değerlendirilmekten duyulan korku. Sosyal fobi, genel nüfusun yüzde 7'sinden fazlasını etkileyen psikolojik bir sorundur. Diğer insanların gözleri üzerinde olunduğunda yaşanan yoğun endişe hali olarak tanımlanabilen sosyal fobi kişilerde konuşmayı başlatamamak, konuşmaya eşit ölçüde katılamamak ya da toplum önünde rahat görünmek için fazladan çaba harcamak gibi davranışlarla kendini belli ediyor. Bu davranışların temelinde ise kişinin kendisini sevilmek ve takdir edilmek için yeterli görmemesi ve korku gibi duygular yatıyor.
■ Sosyal Fobi yi basitçe utangaçlık veya aşırı utangaçlık olarak tanımlamak doğru olmaz. SF utangaçlığın ötesinde utanma korkusudur ve bundan fazlasını da kapsar. Başkalarının ne düşündüğüne fazla önem verme, kendi düşüncelerini açıkça ortaya koymaktan çekinme, hayır diyememe, aşırı düzeyde kendinin farkında olma, kendini fazla eleştirme, hataları gözünde büyütme, incelendiği düşüncesiyle kalabalık ortamlarda göz önünde bulunmaktan rahatsızlık duyma gibi eğilimler Sosyal Fobi’lilerin belirgin nitelikleri olarak sayılabilir. Sosyal Fobi’ nin temelinde eleştirilme, beğenilmeme, onaylanmama korkusu vardır ve "Başkaları ne der?" sorusu arttıkça Sosyal Fobi ye yatkınlık da artar.Sosyal fobili kişiler genellikle dışarıdan çekingen, sessiz sakin ve kendine güveni olmayan insanlar olarak görülürler.
■ Sosyal fobiyle aynı kategoride değerlendirebileceğimiz çekingen kişilik bozukluğu da kendine güven eksikliği ve düşük özsaygı, sosyal becerilerde yetersizlik inancı, kabul göreceğinden emin olmadıkça sosyal ilişkiye girmekten kaçınma gibi belirtileri içerir.

Şimdilik böyle bir sıkıntım yok ama bu tempoda Allahın her günü evde kalmaya devam edersem olacam bence sosyal fobik..
Kendimi salıvericem bir gün kırlara bayırlara sokaklara.. Ben aradığımda kimseyi evde bulamıyorum benide bulamayacaklar artık..

Bence de serap bacım,olmaz evde...çık dolaş kırlarda bayırlarda diyeceğim ama oralarda da olmaz...
Daha sosyal alanlarda dolaşman iyi olur

Benimde aklımdan geçti aslında kır bayır yazarken bilinç altım dedi bana " Bacım oralarda az olur insan" diye ama yavaş yavaş alıştıra alıştıra atıcam kendimi sosyal ortamlara korkmaya başladım yahu acaba sosyal fobik olmuşummudur..

Uzun zamandır katılmadım kalabalık ortamlara yakında düğün var orda yoklarım kendimi ..

Sosyal fobi sosyal ortamlarda Küçük düşme/düşürülme korkusudur.Küçük yaşlarda bilinç altına yerleşen küçük düşürülme sonucu ortaya çıkıyor.Çesitli sebepleri de var.Ama en sık rastlanan sebep bu.Baskıcı eleştirici mükemmelliyetçi küçük düşürücü aile tutumundan kaynaklanıyor.Ben 18 li yaşlarımdan beri bu rahatsızlığı yaşıyorum.Kendim gibi olanları tanımak paylaşımlarda bulunmak istedim.Birde sosyal fobik olupta bu rahatsızlığı yaşadığının yani bunun bir hastalık olduğunu bilmeden kişiliğinin bir parçasıymış gibi algılayan insanlarda var.Onlarında dikkatini çekmek açısından önemli bu başlık

Sosyal fobi,sosyal hayata adapte olma sürecinde önünüze ket koyan psikolojik tabanlı bir engel ama kiminde çok hafif kiminde daha ağır,sosyal fobi'nin ne yoğunlukta sizi etkilediğine bağlı olarak değişebiliyor.Hatta dönem dönem hepimizin yaşamış olduğunu bile düşünebileceğimiz sorunlar sosyal fobi içine girebilir.Fakat yinede karıştırmamak gerekir sosyal fobi tanısını bu alanda uzman psikiyatrist koyar durumun hafifliğine veya şiddetine göre ilaç ve bir takım terapilerle tedavi yoluna gidilebilir.Bu konuda daha çok bilgiye ulaşmak için sosyla fobi ile ilgili açılmış sitelere bakılabilir.

toplum sakat fobik olduğu için sakat kişinin zaman zaman insan içine çıkası gelmiyor. bu nedenle her sakatın eşlik eden depresyyonla birlikte birer sosyal fobi adayı olduğunu düşünüyorum.

Psikologlarda tanı koyabiliyor ortim,onlardan da yardım alabilirler...Hem ilaç desteği hem de psikoterapi alınması gereken bir rahatsızlık,özellikle psikoterapi şart...

Toplumun engelliye bakış açısı,çevresel faktörlerin bizim için oluşturduğu engelleride göz önüne alırsak engellilerin zorunlu sosyal fobik olma oranlarının sağlıklı kişilere göre daha fazla olabileceğini,engelliliğin size yarattığı sıkıntılarla paralel bir sosyal fobi sorunununda belki siz farkında olmadan bile ortaya çıkabilme ihtimali bence yüksek diye düşünüyorum.

Sitesi: Sosyal fobi
Şu ilgimi çekti:

Sosyal fobide görülen bilişsel belirtiler özetle; “rezil olacağım”, “komik duruma düşeceğim”, “herkes ne kadar aptal olduğumu düşünecek”, “ne kadar beceriksiz olduğum anlaşılacak”, “bir daha kimse benimle arkadaşlık yapmak istemeyecek” şeklindedir. Bedensel belirtiler ise genellikle yüz kızarması, çarpıntı, terleme, titreme, gerginlik, midede rahatsızlık, ağız kuruluğu, nefes almada güçlük, bayılma hissi, baş dönmesi ve kulak çınlaması şeklinde kendini gösterir.

Genişletmek için tıkla ...

Zor bi durum

Sosyal fobinin sosyal ortamlara çıkmamamakla uzaktan yakından alakası yok.Yani dışarıya çıkmıyor diye fobik olmuyor insan.Ancak türk toplumunda çok yaygın olduğu söyleniyor doktorlar tarafından.Çünkü çok fazla anne baba boyunduruğu altında yaşayan bir toplumuz...
Atoksal nasıl bir destek alıyorsun öğrenebilirmiyim ? faydasını görüyormusun ?Biraz açarsan memnun olurum ..

Sehribanu' Alıntı:

Psikologlarda tanı koyabiliyor ortim,onlardan da yardım alabilirler...Hem ilaç desteği hem de psikoterapi alınması gereken bir rahatsızlık,özellikle psikoterapi şart...

Genişletmek için tıkla ...

Düzeltme için sağol ortim işin uzmanı sensin bu konuda psikoterapi, ilaç tedavisinden daha da etkili olabilir tek başına kimyasallar kalıcı düşünce sistemi değişikliklerine,olumlu davranışların öğrenilmesine bir psikoterapi kadar etki edemezler sanırım.

Evet,ortim çok haklısın,terapide kaygılardan kurtulmak için uygulanan teknikler çok işe yarıyor...

Minerva ne yazıkki türkiyede psikoterapinin üzerine pek gidilmiyor.Doktorlar ilacın üstüne çok düşüyor ne yazık ki.Bütün fobikler çok raharsızız bu konuda.Ben yıllarca ilaç tedavisi gördüm ama kilo alıp yatmaktan başka bir işe yaramadı.ilaçların yan etkileri çok ağır geliyordu bana.Düşünsenize sosyal fobiksiniz sosyal olmak yerine ilaç alıp yatıyorsunuz.Bizim gibiler için grup terapileri mutlaka ve mutlaka yapılmalı.
Araştırmalarda Sosyal fobiklerin çok yaratıcı zeki duyarlı insanlar oldukları anlaşılmış.Sosyal fobiklerin bir adıda "uyuyan devler olduğu söyleniyor.Ama fobimiz yüzünden yaratıcılığımızı zekamızı kullanamadan toplumdan insanlardan kaçarak yaşıyoruz.Çoğumuz iş sahibi değilizdir.Evli değilizdir.Sırf bu yüzden...

Bu konu ile ilgili sitelerden birisi Sosyal Fobi Yardımlaşma Forumu konu çok geniş aslında mooncuğum ama öğrenmekden zarar gelmez konuyu açan arkadaşım şeker kız'a teşekkürler.

Sosyal Fobi neden oluşur:

[FONT=Verdana]■ Görüldüğü kadarıyla Sosyal Fobi’nin her durumda geçerli olabilecek kesin bir nedeni yok. Örneklere bakıp genellemeler yaparak neden-sonuç ilişkisi kurmak bizi doğru sonuca ulaştırmayabilir. Nedenler kişiden kişiye değişebilir.[/FONT]

[FONT=Verdana]■ Kişiliğin oluşumunda en büyük pay genellikle ana babaya aittir. Çocuğun fikirlerini, inançlarını ve davranışlarını büyük ölçüde ana baba şekillendirir. Ana babanın söz ve davranışları çocuk için birer mesajdır ve çocuk ana babasından görüp duyduklarını -bilinçsizce de olsa- modelleyerek içselleştirir, benliğinin bir parçası haline getirir.[/FONT]

[FONT=Verdana]■ Sosyal Fobinin ortaya çıkışında da ana babanın kişilik özellikleri ve çocuk yetiştirme tarzlarının büyük etkisi vardır. Sosyal Fobililerin çoğunun ana babalarının da sosyal korkuları bulunan, başkalarının düşüncelerine fazla duyarlı kişiler olma ihtimalleri vardır. [/FONT]
[FONT=Verdana]■ Ailenin aşırı koruyucu bir tutum içinde bulunması çocuğun pasifize olmasına yol açabilir ve böylece kendi başına kararlar alıp uygulamaktan korkan çekingen bireyler yetişir. Dış dünyanın güvenli bir yer olmadığını öğrenen çocuk büyüyünce de kendini güvensiz hissetmeye ve insanlara kuşkuyla bakmaya devam eder. Bu yüzden de insanlarla sağlıklı ilişkiler geliştirmekte zorlanır. [/FONT]
[FONT=Verdana]■ Ezilen, sövülen, dövülen, aşağılanan, küçük görülen, alay edilen bir çocuğun içinde "Sen değersizsin, dövülecek bir nesnesin, sevilmeye layık değilsin." mesajı yer edinir. Kendisini ezilmiş hisseden, değersiz bulan, sevilmeye layık görmeyen biri de insanlarla iletişim kurarken rahat davranmakta zorlanır ve aşağılık duygusuyla ya çekingen, pısırık, haklarını korumaktan aciz ya da başkalarını ezmeye çalışan, baskın, saldırgan bir kimliğe bürünebilir. [/FONT]
[FONT=Verdana]■ Olduğu gibi kabul edilmeyen, nasıl olduğuna değil, nasıl olması gerektiğine önem verilen, sözleri önemsenmeyen, duygularını olduğu gibi ifade etmesine izin verilmeyen, ana babasının istediği kalıplara girmek zorunda bırakılan bir çocuk zamanla kendi özünden kopar ve duygularına yabancılaşır. [/FONT]
[FONT=Verdana]■ Çocuğun isteklerini bastırarak ona -örneğin- neyi, ne zaman yemesi veya giymesi gerektiğini dayatan bir ana baba çocuğa onda bir eksiklik, bozukluk olduğu mesajını verir ve bu yolla kendi hissettiklerine güvenmemeyi öğretir. Giyeceği çorabın kalınlığı bile annesi tarafından belirlenen bir insanın da kendi başına girişimlerde bulunup sorumluluk alması kolay olmaz. [/FONT]
[FONT=Verdana]■ Sosyal ortamlara alışkın olmak Sosyal Fobinin ortaya çıkma olasılığını düşürebilir. Yüz yüze iletişimin yoğun olduğu bir ortamda yetişen kişilerde Sosyal Fobi görülme riskinin daha az olduğunu tahmin edilir. [/FONT]
[FONT=Verdana]■ Çocukluğunda dış dünyayla teması fazla olan, özellikle de çok sayıda insanla muhatap olmayı gerektiren satış ve pazarlama türünden işler yapmış kişiler genellikle daha aktif, girişken, dışa dönük, kolay iletişim kurabilen bir yapıda oluyorlar. (Çalışmak muhtemelen çocuğun değil, ailenin tercihidir ve çocuk genellikle yaşam koşulları öyle gerektirdiği için bir işte çalışır. İnsanlar böyle işleri mizaçlarına uygun olduğu için yapmış değillerdir. Tersine, bu işlerde çalıştıkları için öyle bir kişilik geliştirmişlerdir.) Bu durum sosyal beceriyle açıklanabilir. İnsanlarla ne kadar birlikte olunursa bireyler arası iletişimde toplumun beklentileri o kadar iyi öğrenilebilir ve kişi nerede ne söyleyeceğini, nasıl davranacağını bildiği için sosyal ortamlarda kendini rahat hissedebilir. [/FONT]

[FONT=Verdana]■ Çevrenin çocuktan beklentileri yüksekse ve bu beklentileri yerine getiremediğinde çocuk kınanıyor, eleştiriliyor, başkalarıyla kıyaslanıyorsa; yaptıklarında hep bir kusur aranıyor, hatalarına hoşgörü gösterilmiyorsa çocuk muhtemelen kendisine ve başkalarına karşı aynı tutum ve davranışları sergileyecektir. Kabul görebilmek için hiç hata yapmaması gerektiğine inanacak, bu mükemmeliyetçiliği nedeniyle de hata yapmaktansa hiçbir şey yapmamayı tercih edecek, mesela derste öğretmenin sorduğu bir soruya -yanlış ya da eksik bir şeyler söyleme endişesiyle- cevap vermekten kaçınacaktır.[/FONT]

Bendeki sosyal fobimi bilmem, biri karşımda uzun uzun konuştumu, argo anlamıyla, esir ettimi, yüzüm kızarır.Bazı arkadaşlar , dışarı cıkmıyomuş, bu bence utanmak değil, kendilerinin özgüveninin, kaybetmesinden kaynaklanıyor.

faruk34 sana katılmıyorum arkadaşım.özgüven kaybetmekle ilgisi yok bu işin.her ne kadar özgüvenin olsa da böyle bir duruma düşmek insanı çaresiz ve güçsüz bir duruma itiyor.senin rahatsızlığın nedir bilmiyorum ama ben ofliyim.bir insanın birden ofli olup tekerlekli sandalyeye oturması ve insanların sana acıyan gözlerle bakması seni eninde sonunda sosyal fobiye götürüyor.buna engel olamıyorsun.sende ki sosyal fobi falan değil,sosyal fobinin ne olduğunu istersen biraz araştır...

atoksal;
Omurilik felçli bir cok insan tanıyorum, araba kullanan gezen tozan, para ile alakalı bir durum, ben inanmıyorum, bir insanın maddi durumu iyi ise mutsuz olacağına,sağlık tabiki önde gelir, tv de izlemiştim ,adamın sadece sağ el bileği oynuyor, jiple tek başına dunya turuna cıkmıştı, arabaya tekerlekli sandalyeyle biniyor, asansör gibi bir düzenek var, insan görmeden inanmaz,ama Türkiyede o insan hangi otelde kalır veya hangi restorantta wc ye girer orası muhamma.

bende yaygın anksiyete ve depresif bozukluk var ve bunlara bağlı olarak sık sık sosyal fobi atakları yaşıyorum.tadavi görüyorum ama kronikleştiği için tam olarak iyileşemiyorum.

Soykankaan zaten en büyük yanlış bunun huy olduğunu düşünmek.Ama adı üstünde bu bir hastalık.Düzenli tedavi değilde neden her yıl 4 5 ay tedavi gördüğünü anlıyamadım.Yoksa yeni bi tedavi yöntemimi bu ?açıklarmısın biraz ?

Sosyal fobim yok... Sanırım sosyal fobisi olanlara da "asosyal" deniyor.Yanlışım varsa düzelt şehricim...

Sosyal fobisi olan bir arkadaşım vardı üniversitede okurken.Kendini Hayatın akışından soyutlamıştı.Bambaşka bir dünya kurmuştu kendine...Kaldığımız pansiyonda 80 kişydik ve onun sadece 4 samimi arkadaşı vardı.Onu hemen aşağımızdaki cafeye götürebilmek için kırk bin takla atmak zorunda kalmıştık.Spor akademisinde öğrenciydi ama biz onun hiç okula gittiğini görmemiştik.Sanırım ailesinin de onun devamsızlığından haberi yoktu.Okula çıkıyorum diye gidip ağaçlar altında birkaç saat oturup tekrar odasına geldiğine tanıklık ettik.Psikoljik destek alıyordu ama gözetimden yoksun olduğu için keyfi hareketler ediyordu,söylenenlere uymuyordu.Terapisti ona 10 sene öncekinin parasıyla 100 milyonluk alışveriş yap,arabayı doldur,kasadan geçir, işlemler bittikten sonra kasiyere "yanına para almamış olduğunu" söyle diye direktif vermiş... Oysa Bizim kız yandaki bakkala sakız almaya bile gitmezdi...

Sanırım sosyal fobisi olanlar, sadece insanlara değil hayata karışamayan insanlardır.Uzman değilim ama bununla baş edebilmek için şeytanın bacağını bir kaç kere kırmayı öğretmek gerek... Biraz cesaret yani...

İki tanım birbirinden farklı mezocuğum..
Sosyal fobi,kaygı kaynaklı bir bir rahatsızlıktır...Ama asosyal kişi,toplum kurallarına uymayan,sosyal ortamlara girmek istemeyen,insanlarla bir arada yaşamaktan hoşlanmayan kişilerdir...Ama sosyal fobikler çok istemelerine rağmen,insanların arasına girdiğinde kaygılanır,heyecanlanır,yapmak istediği şeyleri yapamaz,kaygıları çok yükseldiğinde çalışamaz...
İkisi arasındaki en önemli fark;asosyaller toplumdan uzak dururlar,insanlarla sosyal ilişkiye girmek istemezler..Sosyal fobikler girmek isterler ancak kaygıları ve korkuları engel olur...

Yanlışını ben düzelteyim Mezopotamyalı kederi.
asosyal antisosyal kişilik bozukluğu hastalığı.sosyal fobiden çok farklı bir rahatsızlıktır.
Ama verdiğin örnekteki arkadaşın sosyal fobi özelliklerini taşıyor.fobik olma halinden dolayı hakkını arayamamak çok yaşadığımız bir durumdur.

Senelerce yaşadım bu hastalığı... Zaman zaman arttığı zamanlar oluyor yine... Depresyonu tetikleme ihtimali vardır... Ama insan depresyonu yaşarken bazen sosyal fobiyi unutabiliyor... Sadece terapiyle yenilmesi zor bir hastalıktır... Genellikle ilaç kullanılır... Kullanılan depresyon ilaçları sosyal fobiyede fayda sağlayabilir... Bazı kimseler tarafından hafif bir rahatsızlık gibi görünür ama asla öyle değildir... Tabi depresyona nazaran hafiftir...

Bu arada asosyal kişilik ve sosyal fobi birbirine karıştırılmamalıdır... İkiside farklı anlamlar taşır...

Di miii? Yanlış bilmek ayıp değil, doğruyu öğrenmemek ayıp Aydınlattığınız için teşekkür ederim arkadaşlar...

Bu arada şehribanu doktormusunuz yoksa siz ikimiz aynı anda yazmışız

Şekerkız,asosyallerde Şizoit kişilik bozuklluğu görülebilir daha çok...Her asosyal kişi de antisosyal kişilik bozukluğu görülmeyebilir...Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olanlar çok sosyal olabilir,insanları etkilerler,insanlar çoğu zaman onun sosyal yönünün büyüsüne kapılabilir...Yani,asosyalle ,antisosyal kişilik bozukluğu da birbirinden çok farklı kavramlardır...

Evet Şehribanu doğru söylüyor... Asosyal ve antisosyal kavramlarıda farklı anlamlar taşırlar...

Alıntı:mezopotamyali kederi;274246]Terapisti ona 10 sene öncekinin parasıyla 100 milyonluk alışveriş yap,arabayı doldur,kasadan geçir, işlemler bittikten sonra kasiyere "yanına para almamış olduğunu" söyle diye direktif vermiş.

Bunu bendemi denesem aceba ne hoşuma gitti