afiet ossuuuun
...
koca orman dururken icinden tek bi agaci secip, sanki ormani ormanliktan cikaran oymush gibi eleshtirilmesine karshi yapilan eleshtirilere ben de katiliorum... ayrica, madem belli bi agac secilmish, bütün acilardan bakmak gerekio o agaca, onu bu kadar agir bi shekilde yargilamadan önce diye düshünüom...
"tip insanliga yararli mi zararli mi" gibi gayet evrensel olan bi soruyla yola cikip, türkie'deki doktorlarin yaridan cogu yanlish calishio, tip etigine uymuyo gibi "tespitlerle" buna cevap veriomush gibi davranmayi pek dogru bulmuyom... bütün sektörlerde kapitalizmin hertürlü mekanizmalari ishlio ama tip "sektöründe" ishlemesin, kim yaklashirsa yaklashsin o mekanizmalara ama doktorlar yaklashmasin, kim etkilenirse ektilensin onlardan ama doktorlar etkilenmesin! demek ne kadar dogru?... o koca ormanda hepimis gibi yashayan doktorlara biras haksizlik yapilmio mu?...
elbette ki biliorum; hangi sektör olursa olsun, ishin icine insan hayati, insan sagligi girdi mi akan sular durmali!... tam da bu yüsden
"shu doktor bana bunu yapti/yapmadi, bu doktor ona shunu söyledi/söylemedi, shu kadar shu kadar doktor hatasi var, pis-kaka-kötü doktorlar! hicte iddia edildigi kadar tanri deiller" gibi eleshtirileri yaparken o beenmediimis doktorlarin hangi shartlar altinda calishtigini (ve yashadigini) gözden kacirmamaliyiz
(neptune biras deginmeye calishmish ama pek ilgilenen yok gibi, herkes kendi derdinde )...
madem o koca ormandan koparip cikariorus tr'deki saglik sistemini, birilerine camur atmak icin acele etmektense daha yakindan incelemek isterim o sistemi; camur attiklarimis, beenmediklerimis ne kadar sös sahibi olabiliorlar o sistemde? ne kadar belirleyebiliorlar o sistemi?... kimin, neyde ve nerde, ne kadar söz hakki var?... ögrenmek isterim yakindan... bütün mesleklerde oldugu gibi doktor olmamasi gerekenler de doktor olabilio malesef; sirf "ahlakli insanlar" yetishtirebilen, "ahlaksiz insanlarin" yetishmesine katiyyen izin vermeyen, kesinlikle engel olabilen bi sistem mümkün müdür, mümkünse ne kadar bi zamanda kavushabiliris öle bi sisteme, bilmiom ama insanin iyiye de kötüye de yönelebilicegi gercegini göz ardi etmemek lazim diye düshünüom... ve insanin, icinde bulundugu shartlar ne kadar kötüyse kötüye yönelmesi de o kadar kolaylashabilio malesef (yanlish da görüo olabilirim tabe)... bu yüsden de
(kuyucakin beklentileri gibi) "olaganüstü" beklentilerimisle birilerine yönelmeden önce, onlara bu beklentilerimisi karshilayabilicek "olaganüstü" bi ortami da saglayabilmeliyis
ve bütün bu "olaganüstülüklerden" kimselerin bashi dönüp te
bashkalarina zarar vermesin diye bi miktar denetleme de
(hastalarin hakkini koruyanindan hani) gerekio tabe
...
almanya'daki saglik sistemi cok süper, cok ii ishlio, hic bi kusuru yok diemem malesef (zaten who da teee 24. siraya atmish almanya'yi
)... ayrintilariyla inceleyebilmish de degilim sistemi ama türkie'ninkine göre daha ii calishio diebilirim galiba
... hem hastalarin hem de doktorlarin haklari biras daha ii korunabilio gibi... örnegin burdaki doktorlar, oturanboga'nin
37 numarali mesajinda yazdigi "haklari" ööle kolayca ayiramiolar kendine [size=2]
(bu arada; mr'nin radioaktif veya herhangi bashka bi ishinla calishmadigini bu yüsden de hem daha saglikli hem de daha "keskin" teshhislerin daha rahat konabilmesine izin veren bi alternatif oldugunu biliodum ben hep? yanlish mi bilio mushum? :?)[/size]... cantalar dolusu ilacla eve gönderemesler öle kolay kolay hastalarini, receteye üc ilac yazdiktan sonra dördüncü ilaci yazarken terlemeye bashlayan bi doktorla bile karshilashtim
... gözlük kullanan göz doktoruna "yaw sen nie gözlük kullaniosun da bana ille de lens diosun?" diye sormayan hastada hic mi sorumluluk yok?... öte yandan da calishma koshullari biras daha iyidir türkie'dekilerine göre, belki bu yüsden de biras daha az ihtiyac duyarlar gerekisiz tedavilere
(yapilmio diye bi iddiada bulunamam tabe asla)...
hic unutmuyom; bundan on iki sene evvel yengem dogum yapmak icin hastaneye gittiginde ben de takilip gitmishtim, hem yanlarinda olabilmek icin hem de büük bi heecanla bekledigim yegenimi bi an önce görmek icin... o gün almanya'daki hastenelerden pek alishkin olmadigim, daha önce hic görmedigim bi telash vardi kadin doum bölümünde... neymish efendim, alti mi, yedi mi
(tam hatirlamiom shu an ama 10un altindaydi, kesin!) kadin birden gelmish doguma
... elleri ayaklari birbirine girmishti calishan personelin, bi stres, bi telash, bi telash ki görmein
... ilk cocugunu türkiye'de dünyaya getiren yengem, ordaki dogumunu hangi shartlar altinda yaptigiyla karshilashtirdiginda ya burdaki doktorlara "shimarik sheyler, nolucak!" diesi gelio insanin ya da (hastalarin yashamak zorunda kaldigi olumsuzluklara ragmen) türkie'deki doktorlarin önünde saygiyla eyilesi
(genelleme yapmaktan cekinerek tabe)... yine de yurt dishina, özellikle de skandinav ülkelerine "kacan" alman doktorlarin sayisi cok artmish son bikac yilda... almanya'ya göre cok daha iyi koshullarda ve daha olmasi gerektigi anlamda hizmet verebiliolarmish oralarda insanlara
(afrika ülkelerine kacip orda niye "olmasi gerektigi anlamda" hizmet vermiolar demeyin, bilmiom, belki yeteri kadar zengin olmadiklari icindir ya da romantik olmadiklari icin )... duydukduklarimin, okuduklarimin yalancisiyim walla
...
hippokrattan bu yana bi kac yil gecti ve bikac bishiler de deishti
... "tip" kapitalizmden kurtulmush demagojisi ne kadar yapilio, yapilmish mi burda pek farkinda deilim ama hani "koshullar" denir ya her firsatta, cevredeki koshullar falan... doktorlara da, onlari "kontekstlerinden" söküp, söktügümüz yerle pek fazla ilgilenmeden yaklashirsak ne kadar önyargisiz olabilir bu yaklashmamiz, bilmiom?... öyle bi yaklashim da her firsatta önyargilara karshi koymaya calishan "biz"lere yakishir mi?...
saygi & sevgi & selamlar
...