Allah sevgisi
Günlerden bir gün mübarek Cuma günüdür. Cuma günü, inanan insanlar Allahın evine akın akın koşuyorlar. Hızır aleyhisselam da insanların arasına dalıp bir camiye giriyor. Tabi ki hoca efendi, o günün icaplarını yerine getirmek için vaaz vermeye başlıyor. Allahın evine gelen insanlar burada ki sevabı alabilmek için dünya lafzını bırakıp sükûnet içinde, huşu içinde hoca efendiyi dinliyorlar. Hoca efendiyi dinleyenler arasında, Hızır aleyhisselem da vardır. Pejmürde kılığına yakın bir zatın gözlerini yummuş yatar vaziyette Hızır aleyhisselamın gözüne çarpar. Hızır aleyhisselam kendiliğinden adamı bu sevaptan alı koymamak için uyarır burası uyunacak yer değildir der, Adam hayır kardeşim ben uyumuyorum diyerek cevap verir. Az zamandan sonra, Hızır aleyhisselam adamı tekrar aynı halde görünce, tekrar ikazda bulunur kardeşim burası uyunacak yer değildir der. Adamın bu kez şevki bozulur, yanında kendisini uyuyamaması için uyaran adama hayır kardeşim ben uyumuyorum lütfen diyerek cevaplamak zorunda kalır. Adamın gözü tekrar yumulur ve uyumuş gibi bir hal alır. Hızır aleyhisselam üçüncü kez adama der kardeşim ne uyuyorsun, burası uyuklama yeri mi? Adam bunun yaptığı bu son hareket karşısında kızar ve adama şöyle seslenir. Bak yerinde uslu dur, bana bir daha karışma. Karışırsan ayağa kalkar senin Hızır aleyhisselam olduğunu herkese avaz avaz bağırırım der. Hızır aleyhisselem bu cevabı alınca zattan çekinir ve uyuklayan adamcağıza artık karışmaz. Hızır aleyhisselam kendisini görecek olan insanların listesine bakar kendi kendine der Allah Allah bu kim beni görecekler listesinde yok, bu benim Hızır olduğumu nasıl bildi diye o yaşanan hadiseyi temaşa ederken, Allahtan bir nida gelir. Allah (c.c) der ya Hızır o seni görecek kullarımın listesi arasında değil; o beni seven kullarımın listesi arasındadır der ve Hızır aleyhisselamı uyarır.
Sevgili kardeşlerim Cenab-ı Hak, insanı en güzel şekilde yaratmış, her insana ayrı bir özellik vermiştir. İnsanların renkleri, dilleri, sosyal ve ekonomik durumları farklılık göstermektedir. Bu farklılıkların asla üstünlük sebebi olmadığı, üstünlüğün ancak takvada olduğunu yüce Rabbimiz (c.c) Bir ayet-i kerimede şöyle bildirilmiştir: “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.” (1)Yine bu hususta Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) Veda Hutbesinde: “Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Hepiniz Âdem’densiniz, Âdem ise; topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten sakınanınızdır. Arab’ın Arab olmayana, hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.” (2) buyurmuştur.
Doğrusu ayetlerle, hadislerle açıklanmış olmasına rağmen, Ne yazık ki günümüzde insanlara yaklaşım şekli, kılık kıyafet, para, rengine ve diline göre saygı gösterilip itibar edilmektedir. Bu yanlışlıklardan Allaha sığınırım Rabbim cümlemizi takva sahibi kullarından eylesin. Sevdiği kullarının cümlesine bizleri de dâhil etsin.Selam ve dua ile
(ALINTI)