Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelimi Seviyorum Çünkü; Projesi

Karınca

Yeni Üye
Üyelik
18 Tem 2013
Konular
2
Mesajlar
27
Reaksiyonlar
0
Merhaba arkadaşlar öncelikle bende sizler gibi engelliyim. Proje fikrini anlatmadan önce biraz kendimle ilgili bilgi vermek istiyorum. Doğuştan Serablal palsiyim yani bildiğiniz spastik. 18 yıldır bu zevk ile birlikle yaşıyorum ve 2-3 ay sonrada üniversiteli olacağım inşallah.
Biraz önce izlediğim filmden çok etkilendim. Filmdeki başkarakter filmin en sonunda bir soru sordu. Sizlerle de o soruyu paylaşmak istiyorum. Diyor ki; "Hayatınızda hiç şu soruyu sordunuz mu? Diğer insanlara nasıl hizmet edebilirim?"
Bu soru üzerine uzunca düşündüm. Ben insanlara nasıl hizmet edebilirim diye. En sonunda şöyle bir karara vardım. Eğer benim dünyada duyduğum en büyük zevk spastik olmak ise bu zevki diğer engelli arkadaşlarımla da paylaşmalıyım, onlarda kendi engellerini sevsinler ve kendileri olduğu gibi kabullenebilsinler. Kas gücüyle değil ama düşünce gücüyle internette bunu yayabileceğimi düşündüm ve şöyle bir proje oluşturmak istiyorum.
Sizlerinde görüşleri benim için çok önemlidir lütfen beraberce fikir yürütelim.

Engelimiseviyorumçünkü.com diye bir site oluşturalım. Engelli arkadaşlarımız o siteye girip Engelimi seviyorum çünkü; dedikten sonra sebebini açıklasın hep beraber pozitif bir ortam oluşturalım.
Sosyal medyadan, sivil toplum örgütlerinden yardımlar alalım. Bir engelli arkadaşımızın hayata pozitif bakmasını sağlasak bile tüm dünyayı değiştirmiş oluruz.
Ben yga (Young Guru Academy) üyesiyim. Birçok üniversiteli arkadaşımızdan yardım alabilirim. Üstelik bizim engelliler için projelerimizde var. Bu projeyi onlara sunacağım. Sitenin tasarımı bile zihnimde oluşmaya başladı.
Ne dersiniz siz de yardımcı olur musunuz? Siz de sadece bir makale yazarak yardımcı olur musunuz? Siz de gönüllü olur musunuz, siz de bir engelliye tekerlekli sandalye vermek değil ama hayata pozitif bakmasını ister misiniz?

Sadece engelsiz olanlardan farkındalık beklemeyelim ilk önce biz kendimiz arasında farkındalık yapalım ki diğerleri de bizim güzelliğimize bakıp farkındalık sağlasınlar.

Siteyi sizin yazılarınız dolduracak ben sadece aracıyım ve aracı olmanın zevkindeyim. Bu yüzden lütfen olumlu ya da olumsuz bir şey yazın.

Teşekkürler.
 
naptin sen:eek:sevgi bocugu modern polyanna
engel sevilmezde iyi gecinmek ayakta kalmak basardiklarinla mutlu olmak gibi birsey daha iyi degilmi
 
engelimin tarafımca sevildiği pek söylenemez hatta semiyorumda denilebilir hem kim böyle bişeyi sevebilirki sadece şu konu varki inssan psikolollojisi düzgün olunca hayata pozitif bakar ve hertürlü yaşşama sevinci içerisindeddirf ve bu şekildede yaşamaya alışmıştır bu yüzden kendini vee engelini seviyordur ddiye düşünüyorum. hayata pozitif bakabilmek konusunda ailenin çook büyük desteği olacaktır
 
shukufe;
Pollyanna, ayağı kırıldığı zaman depresyona girdi. Bizimki hep kırık aradaki fark bu.:)

teyzoş;
Valla ben engelimi seviyorum neden diye soracak olursanız engellilik çok hızlı tekamül ettirir. 6 yaşındaki spastik bir engelli 40 yaşındaki kişinin olgunluğuna sahip olabilir.
 
Diyor ki; "Hayatınızda hiç şu soruyu sordunuz mu? Diğer insanlara nasıl hizmet edebilirim?" Bu soru üzerine uzunca düşündüm. Ben insanlara nasıl hizmet edebilirim diye.

Kimin himmeti(gayreti -çalışması) milleti ise maddeten bir fert kadar olsa manen bir millet kadardır.
sizi düşüncelerinizden dolayı ve durumunuza,halinize memnuniyetinizden dolayı tebrik ederim
 
Engelinizi sevin yada sevmeyin onunla geçinmek zorundasınız.Engelimi seviyorum çünkü diyemez kimse diyende kendini kandırma çabasındadır.İstediğiniz kadar pozitif olun dışarı adım attığınız andan itibaren inanılmaz engeller var.O pozitifliği anında siler süpürür..
 
ne kadar içten bi talep neden olmasın
 
Ne olmus yani? Engelli dogduk yada sonradan olduk. Bir kazancimiz varmi? Ha erken olgun olmak ( sartlar olgunlastirir kendi bedenine karsi bir daha sorumku olursun daha beter hale gelmemek için) İyi ki sagirim aldim raporumu...Otobuse beles biniyorum.. Erken emekli olacam.. Herkes aciyarak bakacak...Hayata 0-2 geride başlayacagim... Her kaldirimsa gelip gecenler yardim etsin diye siritacagim...Bir iş basarinca televizyona cikarilip parmakla gosterilecegim... Vs vs vs...Sonra da iyiki engelliyim engelimi seviyorum diyecegim. Valla kusura bakmayin ama engelimle barisigim alistim diyen birine hadi sihirli sopa var dokununca eskisinden daha saglam olacaksin istermisin diye secenek sunulsa kim kabul etmez? Tamam pozitif olmak iyidir . Ama engelimi seviy0rum çünkü ... dersen hiç de Samimi olmuş olmazsınız....
Engelimizle de yaşamayı öğrenmeliyiz kabullenmeliyiz
yapacağımız tek iyilik ancak bu olabilir
 
buyucu;

Görüşlerinize hürmet ediyorum ablacım. Beni kırmayıp görüşlerinizi bildirdiğiniz için teşekkür ederim. Allah razı olsun.
Diğer arkadaşlarında olumlu yada olumsuz görüşlerini merak ediyorum
 
Engelimi sev-mi-yo-rum! Sevmek zorunluğu da hissetmiyorum. Kendimi seviyorum, engelim de sevmediğim bir özelliğim olsun olmaz mı ? :)
 
Valla kusura bakmayin ama engelimle barisigim alistim diyen birine hadi sihirli sopa var dokununca eskisinden daha saglam olacaksin istermisin diye secenek sunulsa kim kabul etmez?

ben :)
tabiki insanların acıyarak bakması değil hoşuma giden.
kimse sana şu acımasız hayatta bi işe yaramanı beklemiyor. tebessümümle ise alamayacağım gönül yok. işte hoşuma giden o ;)


engelli olmak bana göre bi eksiklik değil, hayata 1 0 yenik başlamak hiç değil. aksine önde başlamak. görmüyomusunuz hayatın şartları o kadar ağrılı ki bence o acımasız hayatla boğuşmak yerine şuram ağrıyo diye köşene çekilmek bence daha keyifli. ağrıyı sevdiğimden değil yürek acısını sevmediğimden..

adamın birinin mesleği avukatlık ama mesleği öğretmenlik. işini sevmediği için ne oluyor eksik yaşıyor.
engellininde engelini kabul etmesinden ziyade sevmesi lazım. sevmiyorsa eksiklerini görüyor demektir ki bu da hoş değil. ne demiş üstad hayat sevince güzel
 
hayatımı bir başkasının yardımı olmadan sürdüremem hadi gelde sevecek yan bul bu engelde sürekli bel ağrılarım oluyor o kadar çok idrar yolu enfeksiyonu geçirdimki artık idrara bakınca tahlile gerek kalmadan teşhisi koyuyorum engelimi sevmek şöyle dursun ondan nefret ediyorum pozitiflik mantığın dışına çıkarsa saçmalamak olur siz suya istediğiniz kadar pozitif bakın ateş yanmadıkça kaynamaz
 
aynı sıkıntıları bende yaşıyorum.
sizde dediniz ateş yanmadan kaynamaz. ateş yanacaktır doğanın kanunu o. ben yanmaz demiyorum. ama madem yanacak neden sevmiyorum nefret ediyorum diye ateş yanmasından nefret edeyim. ateşin yanmasına rıza gösteririm diyorum hepsi o
 
Tebessümle gönül almak engellilere has bir özellik değil.Herkes güler yüzlü olsa zaten pek sorunumuz kalmaz.Mücadelede bulunmadığın hayat senin değildir...
ne demiş üstad hayat sevince güzel
Demiş demesine ama engelinizi, kötülüğü sevin dememiş eminim.Ya güzel sevin yada yakışıklıyı demiştir bence:)
Farkında değilsin ama benim dediklerimi şu sözlerinle destekliyorsun
engelli olmak bana göre bi eksiklik değil, hayata 1 0 yenik başlamak hiç değil. aksine önde başlamak. görmüyomusunuz hayatın şartları o kadar ağrılı ki bence o acımasız hayatla boğuşmak yerine şuram ağrıyo diye köşene çekilmek bence daha keyifli.
İşte hayatın akışına katılamayan öylece köşeye çekilip buna keyif demek de hayata yenik başlamaktır yenilgiyi kabul etmektir.Bir köşeye çekilmek yerine bu sakatlıga ragmen hayattan kopmuyorum bende varım demek daha zevkli.Bir dene istersen...
 
Aslında biliyor musunuz herkesin bir sorunu var. Kiminin ailevi kiminin sağlıksal. Bizim farkımız sadece bizim sorunumuz belli oluyor o kadar. Sokakta bir sürü böbrek hastası, şeker hastası var. Çoğumuzdan daha fazla acı çekiyorlar. Engelliler kendi engelini sevme imkanı yoksa o zaman diğer insanlarda kendi sorunlarını sevme imkanı yok. Ama benim hayatımda tanıdığım çok insan var ki şöyle diyor "Sorunu olmayan insan sorunludur. Çünkü hayatına çıkan en ufak bir engelde depresyona girer, intihar etmeyi düşünür. Eğer benim bu sorunum diğerlerinden daha güçlü, daha sağlam, Allah'a daha yakın kılıyorsa ben bu engelimi sevmeyim de nabayım?" Asıl mesele belayı bal yapmaktır. Engelliyiz diye bir ayrımcalığımızda yok. Sadece dışarıdan bakıldığında sorunu belli olan insana engelli diyoruz. Sorunu belli olmayana normal. Sorunsuz olana depresif :) (Çok zengin, her istediği olan, aşırı şımartılmış, hayatta her şeyi para ile satın alabileceğini düşünen işadamı çocukları)

Kısacası çok fazla acı çekip de sorununu seven insanlar var. Biz niye sevmeyelim?
 
buyucu;
sevmek bende varım demek zaten :)

Karınca;
demek istediğimi dediniz :)
 
başlığı baştan sona okuyunca, buyucu neredeyse tamamen benimde düşündüklerimi yazmış. yazdıklarına imzamı atayım yeterli, tekrarlamaya gerek yok.
 
Kim sürekli sorun olan birşeyi sever ki. Benim engelimin bana herhangi bir engeli olmadığı halde, sevmiyorum. Hem nasıl olur da sevdiğimi söyleyebilirim ki. Külliyen yalan olur bu. Kandırmaca.

Dışardaki bakışlar bile onu sevmeme engel. Herkesin dikkatli bakışlarına maruz kaldıktan 3-5 dk. sonra sana onunla ilgili sorular sormaya yelteneceğini bilmek ise, nefret edilesi bir durum.

Bunların tek suçlusu engelim iken, ben onu neden seveyim. Sevmiyorum.

Tüm bunlar hayata olumlu bakmama engel mi ? hayır tabiki. Engelini sevmeyen biri hayattan yeteri kadar zevk alamasa da, hayatı sevmediği anlamına gelmez.

Çalışıyorum. Sosyallikten çok uzak sayılmam. Severim. Neşeli olmayı, gülmeyi, güldürmeyi severim. Kimi zaman deli/çılgın olduğum söylenir. ( burdan o arkadaşlara selam :cool: )

Ama gel görki, engelimi sevmiyorum.
 
Tılsım yazdıkların birbiriyle çelişiyor. Ne yazdığına bi bak dikkatlı bak diyorum başka bişi demiyorum.

Yahu karınca senin aklına engelimizi sevme fikrini sokan nedir onu bi söylesen rahatlayacağımda. Sorun/ engel ikisi farklı şeyler karıştırma.
Artı aşagıda senin yazından alıntı yapıyorum

Sadece dışarıdan bakıldığında sorunu belli olan insana engelli diyoruz. Sorunu belli olmayana normal.Sorunsuz olana depresif :) (Çok zengin, her istediği olan, aşırı şımartılmış, hayatta her şeyi para ile satın alabileceğini düşünen işadamı çocukları)

Sorunu olmayan bir allahın kulu mu var? Hayat baştan sonra sorun doluyken kalkmış sorunlu sorunsuz insan ayrımı yapıyorsun birde örnek veriyorsun.

Bir kere sorun ile engeli birbirinden ayır.İkincisi senin için sorun olmayan bir başkası için sorundur.Buna sen karar veremezsin.

Verdiğin zengin çocukları filan diyorsun ya aşırı doyum bile bir sorundur.Sorunsuz olan depresif mi oluyor?

Sorun /engel ikilisini birbirinden ayır.Aslında engel kelimesi bizi tam ifade etmiyor.Bana sorarsanız adı sakat olmalı neyse o ayrı konu...Engeller aşılabilir. sorun giderilir ama sakatlık kalıcıdır.
 
intihar edenlerin hepsinin bedensel engel bulunmayan vücutça sağlam kişiler olduğunu düşünürsek engelimizin bizi acılara karşı dik durabilecek ve savaşacak olgunluğa eriştirmesinden kaynaklandığnı söyleyebilirm. şahsen ben 1 yaşından beri engelli olduğumdan kendi bildim bileli sakatlıkla ve bunun getirdiği daha bir sürü duygusal problemle savaştım. alay ederdi diğer çocuklar dvamlı sorular sorarlardı niye böyle yürüyosun işte bizi diğer insanlardan ayıran sağlam ynımız bu olsa gerk öyle kolayca yıkılmamak hep mücadele halinde olduğumzdan öyle ay aman bu benm başıma nasıl geldi nasıl kaldıırm ben bu ykü demeyiz mesela zaten yüklü gelmişiz bu zamana kadar yani diyeceğim oki eğer engelli olmasaydım bu kadar mücadeleci olabilirmiydim bilmiyorum engelimi sevmiyorum keşke olmasaydı ama onun bana kattıklarınıda inkar edemem
 
buyucu ablacım bu kadar bana sinirlenmene gerek yok :) Aklımda böyle bir fikir var sizin görüşleriniz neler dedim bu kadar. Bu düşünceyi izlediğim bir filmden kaynaklandığını söylemiştim. Gerçi o filmi izlemeseydim yine bir şey düşünürdüm çünkü filmden öncede insanlara yararlı bir şeyler yapmayı düşünüyordum Film sadece vesile oldu ve buraya geldim. İyi ki de gelmişim çünkü benim gibi düşünmeyen insanlarla karşılaştım. Benim amacım engelli insanların hayata pozitif bakmasını sağlamak. Kısa ve öz. Çünkü bu zamana kadar engellilerle ilgili bir sürü proje yapıldı, girişimde bulunuldu ve gerçektende başarılı oldular. İnsanlar eskisi gibi engelliler hakkında bilgisiz değil. Ama sonuç yine aynı. Engelli insan yine kendini engelli hissediyor. Evinden dışarı çıkmıyor. %10'u engelli olan bir ülkeden bahsediyorum. Peki sokakta bu oran neden %1? Engelini seven insan dışarı çıkar çünkü kendinde bir eksik hissetmez hissetse bile " Bu bana Allah'ımdan bir hediyedir" der. Yeri gelmişken burada bir hikaye anlatayım. Bilirsiniz Mecnun Leyla'ya deliler gibi aşıktır bunun için sadece yüzünü görsem o bana yeter diyerek leylanın babasının yanında işçi olarak çalışmaya başlar. Yemek saati gelir ve leyla herkese bol keseden yemek dağıtır ancak mecnunun önüne geldi mi tek lokma vermeden sadece kaşığın tersiyle tabağını çınlatır. Mecnun zevkten 4 köşe olur herkes mecnunla alay eder sen salaksın baksana sana tek lokma bile koymadı hiç bu duruma sevinilir miymiş seni sevseydi bir lokma bari koyardı diye mecnun ise o esnada mükemmel bir cevap verir der ki " bana da sizin gibi mi davransaydı?" İşte Allah da bize diğerlerine davrandığı gibi mi davransaydı Allah bizi sevdiği için böyle yaratmış bizim onun verdiği hediyeye -haşa- bu al senin olsun bana herkes gibi davran ben seni sevmiyorum demek en büyük edepsizlik olmaz mı? İşte ben burada mecnun konumundayım size de Hz. Peygamber'in miraçta tatdığı zevk için ümmetim de bu zevki tadacak mı ? diyorum sizinde engelinizi sevmenizi istiyorum suç mu? Nasibegül ablanın dediği gibi biz daha güçlüysek bunu engelimize borçlu değil miyiz? Sadece kendim için değil başkaları için çalışmak istiyorum bir insanın yüzünde şükür ifadesi görmek istiyorum suç mu?

Sorun engel ilişkisini açıklayayım. Size katılıyorum buyucu ablacım yanlış kelimeler kullanmışım. Hatta kendimi eleştirerek şöyle düşündüm. Engel fizikseldir sorun ise kafadan. Fiziksel bir şey üzerinde fazla durmamak lazım. Eğer engelimizi sorun olarak düşünürsek (muhtemelen sorun olan bir şeyi sevmeyiz) işte o zaman çifte skandal vardır. Ama engelimizi seversek bu bizim kafamızın içindenden en azından bir sorunu silmez mi?
 
yuruttugun felsefeye bayildim karincacigim:eek: bi tanesiiiin denirmiki:confused:
bu senin dediklerinin coguna biz sagirlar piskinlik kismina ayiririz:):) buna plsa olsa piskinlik veya vurdum duymazlik gercekleri goremeden hayal aleminde olmasa bile dunyada degilde semalarda yasmak deyimi kullanabilirmiyiz
sadece bedensel engelli gibi gorunur zaten duyusal engel engel degildir:p:p felsefem bu durumda ben kendime yetiyormuyum isim oldumu satiiim anasini:eek:
 
Karınca; neden sana kızdığımı düşündün bilmiyorum lakin sana kızmıyorum.Benim yazı üslubum böyle.Lafı dolaştırmadan direkt söylemekle ün yapmışım yada patavatsızım:)

Vallahi ne desem...Sakatız doğru.Normal insandan farklıyız... Doğru.Hayatın her anında ve alanında sakat olduğumuz andan itibaren her yerde küçük büyük engel ile karşılaşıyor muyuz? Karşılaşıyorsak bunları aşmak için normal insandan daha fazla efor ve çaba harcıyormuyuz?Buna cevap evet...
Sakat olduğumuz halde sağlam dan daha çok çaba gösteriyoruz.Hayatın gerekçesi bunlar

Şimdi sakatlığımı sevmem için bana bir artısı olması lazım bu sakatlığın.Sağırım ben...Hadi ya oh ne güzel evlensen kaynana dırdırı çekmezsin diyenler var. Oh ne güzel iyi,ki sağırım kaynana lafları çekmem diye sevinip sakatlığımı sevmem mi gerek?
Belki ben istiyorumdur kaynana dırdırı vs vs. Vermiş olduğun örneği konuyla pek alakalı bulmadım.Benim demek istediğim şu; ister talih olsun ister lanet...Bu sakatlık beni normal insanlardan ayırabiliyorsa ben onla yaşamak zorundayım.Sevmek zorunda değilim.Bu demek değil ki ben karamsar içime kapanığım.Bilen biliyor beni zaten...
 
engelili olmasını kimse sevmeyebilir ama engeliyle barışık porzitif olunabilir yani engeliyle barışık olmak engelli bir insana pozitif şekilde kattıkları olur somurtkan olupta engelin önüne engel koyarak hayatı zehretmektense barışık olmak tercih edilerek uygulanmalı :) hele heleee sonradan engelli olanlar için bu biraz daha zor olabilir diye düşünen arkadaşlarada diyeceğim o ki insan oğlu için hiçbir aşılamaz engel yoktur sadece biraz girişkenlikle ve güler yüzlülükle alakalı kendimden de örnekleyim ben 4,5 senedir engelliyim hayatı dolu dolu hızlı yerinde 5 dk duramayan bir yapım varken birgece yarısı ansızım o aktif girişken fabrikanı makinaarı durdu ve hayat abs firen sistemine geçti 1 sene gibi zamandan sonra ALLAHIMA şükürler olsun herşeyi aştım ve neredeyse şuanda diyebilirimki bazı zaman konuşma düşüncelerimde vaybe herşeyde bir hayır var iğiki engelli olmuşum diyebililmeyede eriştim şimdi hemen hemen o eski aktif zıpkın kişi geri geldide denebilir tek fark önceden tabanvay kullanıyordum şimdi tekerbanvay değişen bu ulaşım aracımı değişmem oldu :D

şunuda söylemek isterimki eyer kendinizi depreşik olarak hissettiğiniz an ve zamanlarda elinizden geldiği kadar güler yüzlü pozitif insanlarla diyalok kurun aksine moralinizi bozacağınıza inandığınız ve sohpeti sizi sarmayan kişilerden uzakmı uzak durmaya bakın derim yoksa engelli kişi üzerinde büyük etki yaratabilebiliyor o kişi demedi demeyin ;) herkeze sağlıklı neşeli günler dilerim ALLAHA emanet olun !
 
İnsanın engeliyle barışık olması apayrı bişey. Bu biraz mecburiyettir. Engel vardır, red bir işe yaramaz ve kabullenirsin. Hepsi bu.

Zira silmek mümkün olsaydı, herkes engelini tek kalemde silerdi.
 
shukufe;

Estağfurullah. Ben sadece hissettiğim duygularımı yazıyorum o kadar ayrıcalığım filan yok yani. Ayrıca ben doğuştan pozitif doğmuş bir insanda değilim. Ütopik bir şeyden de söz etmiyorum. 4-5 sene önce kendini eve kapatan, depresif, engelinin kabullenemeyen bir insandım. Üstelik birde sosyalfobim günden güne gelişiyordu. Daha sonra bir gün oturup düşündüm. Tüm bunların üstesinden gelmeyi, engelimi kabul etmeye karar verdim. Evden çıkmak benim içim tam bir felaketken hiç sebebsiz yere sokaklarda yürümeye çalıştım. Allah'ın yardımıyla engelimide kabul ettim sosyalfobimide yenmek nasip oldu. Kabul ettikten sonra sevmeye başladım. Sevdikçe şükrüm arttı. Şükrüm arttıkça paylaşma hissim çoğaldı ve buradayım hepsi bu :)

Birde şunu eklemek istiyorum . Sosyal fobiyi şöyle yendim belki sizlerede ipucu olur. Bir insan benim halime bakıp kendi haline şükrediyorsa o insanı bir iki saniyede olsun Allah'ı hatırlamasına, yaklaşmasına vesile oluyorsunuz. Bu amaçla kendinizi dışarı atabiliyorsunuz :)

Engel nasıl sevilir bununla da ilgili bir örnek vereyim. Bu aynı acı biber yemeye benziyor. Ağzınız yanar ama zevk aldığınız için tekrar tekrar yersiniz çünkü acı biberi seversiniz. Ben demiyorum ki engelinizden acı çekmeyeceksiniz. Mutlaka acı çekersiniz ama sevebilirsiniz de
 
Aci biber zevk veriyor tekrar tekrar yiyoz dogru...Ayagimizi tekrar tekrar kirsak ayni zevki alirmiyiz. Allahım ne mantik yahu:) Hiç bu kadar gulmemiştim
Bu benzetmeler gülmekten oldurcek beni. Kabullenmek tabi ki mecburiyetten. Çünkü kesip atamiyorsun. Bir komsumuz vardı. Hamileydi ilk cocuguna. Dogum sancisi tutmus . Hastaneye goturmek için hazırlanıyorlar. Kadin yok. Kaciyor evden. Kaynanasi demis kac kac ama sancida senle gelecek.
Ya engelimiz bizle onunla yasamayi ogreniyoruz lakin seviyorum engelimi demek saçma geliyor. Hos sen seviyorsun diye herkes sevmek zorunda değil. Madem onla yasiyorum dur seveyim demez kimse. Sev yada sevme yasayacaksin onla...
 
bir insan benim halime bakip sukrediyorsa diyosun
biz sebekmiyizki :)istemem ole sevabi aslinda kendi kendine gelin guveylik gibi:) kim kimin umurunda surda herkes kendi isinde:)
 
keşke bu proje engelliyim hayatı seviyorum çünkü....... şeklinde olsaydı
 
Üst Alt