Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelimi Seviyorum Çünkü; Projesi

valla kim ne düşünürse düşünsün bizim açımızdan değişen bişey yok sizin engel dediğinize hastalık dediğinize hatta ve hatta sizin arıza gördüğünüze biz farklılık diyoruz.
sizin için sevmeme hoşlanmama olan bu durumu da seviyoruz mutluyuz.
hala ve hala anlamıyoruz saymıyoruz saçmalıyosunuz diyenlere diyorum. biz de yaşıyoruz buradayız ve seviyoruz
 
sevgili tılsım.

bu farklılık dediğinizi açabilirmisiniz lütfen, eksi ve artı yönleriyle
 
17 sayfadır yeterince açtığımızı düşünüyorum
 
Bende sevenlerin, sevmiyorum diyenlere kızmasını anlamıyorum, belki senin engelin bende olsa bende seveceğim:)
 
arkadaşlar, grip olsak hasta diye doktora gidiyoruzda. kolumuz bacağımız yok diye hasta (sakat)
değil farklı oluyoruz böyle bişey olabilirmi, ben anlamıyorum.
 
Kızmamızın nedeni, sevmeyenlerin tek engelinin bu sevgisizlik olması. Hayatın aslında öyle çok fazla alakası yok bedenle. İnsan olalım sevelim sevilelim diyoruz. Sevginin olmadığı yerlerde de kızıyoruz, ki onların kızmaları daha çok hakaret ve küçümseyiş dolu oluyor. :) Yani sevmiyorum diyenlerin.

Yani biz insanlara eksik, hasta, bozuk, çürük olmadığımızı, tıpkı onlar gibi insan olduğumuzu anlatıp toplum içerisinde saygı beklerken, fark edilmeyi beklerken, dikkate alınmak isterken, haklarımızın olmasını ve korunmasını isterken, tıpkı diğer insanlar gibi eğer gerekli şartlar sağlanırsa kimseye muhtaç olmadan yaşayabileceğimizi ispatlamaya çalışırken, bizim de yapabileceğimiz işlerin olduğunu anlatmaya çalışırken, bizi de işe almalarını isterken


burada kendi içimizde bazıları hala eksik,hasta,bozuk,çürük olduğunu zannediyor. Bu çok üzücü.
 
008 rocker bize kızmayın lütfen. biz sizdende fazla seviyoruz herşeyi. fakat ulaşamadıklarımızada içerliyoruz. bu insanca bir duygu değilmi sizce. ne haddimize sizi küçümsemekki. böyle alıyorsanız konuşamayızki.

biz onlar değiliz. aynı kaderi paylaşan insanlarız.
 
Yelpaze, ulaşamadıklarınız sakatlığınızla ilgili olmayabilir. Herkesin ulaşamadığı şeyler var. Her şeyi sakatlığınıza bağlamayın. Sizden daha ağır sakatlıklara sahip olup sizin ulaşamadıklarınıza, hatta sülalenizin ulaşamadıklarına ulaşanlar var :) İyi analiz etmek lazım bazı şeylerin nedenlerini. Her şeyi sakatlığa bağlamayın lütfen. Sahip olduğunuz sadece bir beden, ve beden insan olmanın bir koşulu değil. Çalışmanın, para kazanmanın da koşulu değil. Siz hiç koşarak zıplayarak genel müdürlük, bakanlık, millet vekiliği yapan birilerini gördünüz mü? En büyük işleri yapanlar, en iyi paraları kazananlar, en saygın insanlar genelde bedenlerini kullanmazlar. Onlar da bir bardak suyu kendileri almazlar. :) Ve çoğu oralara sadece yalakalık yaparak (yani bu da muhabbet dediğimiz kavramın içinde bir başlık) hiç iş yapmadan, sadece verilen emirleri yerine getirerek çıktılar. :) Bacaklarıyla, bedenleriyle iyi yerlere gelenler futbolcular, sporculardır. :) Ve sakat sporcular da var ki ben de onlardan biriyim :) Hatta onlar da sadece bedenleriyle bir yere gelmiyorlar. Yani iyi sporcu olmak için bile sosyal ve bilişsel özelliklerinizin iyi olması lazım. Bilgi,zeka,muhabbet vs. Sadece bedenlerini göstererek yarışan vücut geliştirme sporcuları bile zeki olmak zorunda çünkü programlarını iyi ayarlayamazlarsa ölüm riski taşıyorlar. :)
 
Eğer yerdeki bir poşeti alamıyorsan bu senin engelindir, ama poşeti alıyorsan fakat koyacak yer bulamıyorsan buda toplumun engelidir bana göre. Ancak yine bizlere mâl edilir. Bence bunun savaşını vermek gerekiyor diğer insanlar gibi yaşamak için.

Ayrıca farklılıksa bunun adı, e yine diğer insanlardan farklı muamelelere maruz kalırız...
-biz sakat değiliz, farklıyız sadece sizden
-ancak tıpkı sizin gibi yaşamak istiyoruz.
onlardan farklı olduğumuzu söyleyip nasıl onlar gibi yaşamayı istiyoruz...
 
Yani biz insanlara eksik, hasta, bozuk, çürük olmadığımızı, tıpkı onlar gibi insan olduğumuzu anlatıp toplum içerisinde saygı beklerken, fark edilmeyi beklerken, dikkate alınmak isterken, haklarımızın olmasını ve korunmasını isterken, tıpkı diğer insanlar gibi eğer gerekli şartlar sağlanırsa kimseye muhtaç olmadan yaşayabileceğimizi ispatlamaya çalışırken, bizim de yapabileceğimiz işlerin olduğunu anlatmaya çalışırken, bizi de işe almalarını isterken


burada kendi içimizde bazıları hala eksik,hasta,bozuk,çürük olduğunu zannediyor. Bu çok üzücü.


siz asla böyle birşey demediniz.
aksine hayata 1-0 önde başladık dediniz. iyiki engelliyim, tekrar doğsam sakat olmak isterdim dediniz.
fark edilmek farklı birşey, farklı olmak farklı birşeydir. sokağa çıktığımızda herkes eşittir. ama yaşam bizim için daha zor. hepsi bu. zor olan birşeyide sevmek tuhaf geliyor bana
farklıyım derken her konuda üstünlük iddia ediyorsun.
karşı oluşumuz bundandır.

bende farklı insanım. benim yaptığım işi çok az kişi yapabiliyor. ama sosyal hayatta, ailemle olan ilişkimde, o farklılığım yok oluyor.
 
Grip olunca vücuduna bi mikrop giriyor ondan hasta oluyorsun, kolun bacağın olmayınca farklı bir bedene sahip olmuş oluyorsun, kolun bacağın yapacağı işleri farklı şekillerde yapmayı öğreniyorsun ve zamanla hiçbir fark kalmıyor yaptığın işlerde. Farklı olan sen oluyorsun. :)

Farklı olmak demek, üstünlük taslamak demek değil. Dünyaya bir daha gelsem yine böyle gelmek isterdim, hatta öbür dünyada bile böyle olabilirim eğer Allah böyle layık görmüşse. Mükemmel çalışan milyonlarca hücrem, binlerce organım, dokum, kemiğim,kasım varken önce bunların hakkını vermek lazım çünkü sahip olduğumuz her şeyin hesabını vericez.

Her insanda farklı yetenekler ve farklı eksiklikler vardır. İşte bizi insan yapan özelliklerden biri de budur. Yani insanın öznel bir varlık olması. Bu yüzden kolu bacağı gözü kulağı olmayanlara veya olup da tam kapasiteyle çalışmayanlara "ENGELLİ" diye etiket takılması, yani insan dışında bir isim verilmesi, dışlanmasına sebep oluyor. Bu yüzden biz "ENGELLİ" değiliz sadece "İNSANIZ" dedim çünkü kimse mükemmel değildir. Kimse mükemmel değilse, herkesin sizin tabirinizle "engeli" vardır. Herkesin "engeli" varsa kimseye "engelli" demeye gerek yok. Ama bize diyorlar, bizi dışlıyorlar işte.

Ayrıca böyle yaşamanın da bir sürü güzel yanı var ve bunları da yazmaya çalıştım birkaç sayfa önce.


KKELEBEKK;
çünkü farklı olmamız yani sahip olduğumuz farklar bizi insanlıktan çıkartmıyor. Yerden poşet alman gerekiyorsa ve alamıyorsan, ya bunu yapabilmen için bir teknoloji geliştirilir, ya da başkası gelir alır senin için. İkisi de insanlığın yapması gereken hareketler, biri uzun vadede çözüm biri kısa vadede. Biz her zaman yeni teknolojilerin bu farklılıkları mümkün olduğunca azaltmaya çalışmasını istemeliyiz kimseye muhtaç olmamak için.

Biri gelip yardım ederse bu insanlığın sosyal yönünün gerçekleşmesi demektir. Yeni bir teknolojiyle sorunu uzun vadede çözdüğümüzde ise bu insanlığın bilişsel yönünün gerçekleşmesi demektir. Yani ikisi de insana dair davranışlar ve edimler. Biz sadece bunların hangisinin daha iyi olduğuna karar verip, bu yöndeki çalışmaları desteklemeli, yapabiliyorsak katkı sunmalıyız. Böylelikle aradaki farklar da daha az dezavantaj ortaya çıkartacaktır.
 
sevgili rocker.

inanın beni çok şaşırttınız.
 
hiiii:eek::eek::eek: serebral plasiyi insanlara anlatalim diye guzel bir ilan yapmislar arkadaslar
ben bunu bitti sandimdi:eek:
maksat engel sevmek diilki:p
 
Merhabalar,

Kusura bakmayın amacım konuyu tekrardan başlatmak değil bir şey söyleyip çıkacağım.
Bu mesajımda projeyi başlatacağım diye söz vermişim ancak projeyi başlatamadım buradan herkese sözümü tutmadığım için özür dilerim.

Saygılarımla.
 
yeniden başlasın o da dert mi :)
Hayırdır bi sorun mu var? neden başlayamıyoruz
 
Tilsim;

Üniversiteler açıldığında İstanbuldan fikir almam lazım. Sanırım biraz aceleci davrandım.
 
Engelimi sev-mi-yo-rum! Sevmek zorunluğu da hissetmiyorum. Kendimi seviyorum, engelim de sevmediğim bir özelliğim olsun olmaz mı ? :)

Engelimi bende sevmiyorum, kendimi çok seviyorum, Hayatı seviyorum, en önemlisi özgürüm ve [SIZE=5]şükrediyorum[/SIZE], kendi ayaklarımın üstünde durabiliyorum, iyi bir işim var, çok sevdiğim bir arabam var, araba kullanabiliyorum, istediğim an istediğim yerde olabiliyorum, tamam koltuk değneği kullanıyorum ama ya daha kötüsü olsaydı...
 
engelimi mecburen seviyo
iyi yanlarını sayalım.
duymam gerekmediği durumlarda rahatımdır.
görültüden etkilenmem :) İMKBye alsanız beni rahat çalışırım :)
toplantılara katılmam şart değildir.
 
Bundan birkaç sene önce olsaydı , ben de saçma bulurdum bu başlığı. Engel sevilir miymiş diyenlerdendim. Ben de bir şeyler yazacağım ama bazılarımıza yazdıklarım saçma gelecektir mutlaka. Onları da anlıyorum çünkü ben de onların bakış açısıyla bakmıştım. “Anlattığın, karşındakinin anladığı kadardır” demişler. Ne kadar doğru. Dilerim onlar da bir gün, benim bakış açımla bakabilirler..

Engelimi seviyorum çünkü beni kibirden uzaklaştırıyor. Eğer müslümansanız şu ayeti hatırlatmama izin verin;

Nisa Sûresi (36.ayet) : Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.

Kur’an da daha bir çok ayet var kibirle ilgili. Demek ki Rabbim beni seviyormuş, sağlıklı olsaydım ne kadar kibirli olacağımı biliyormuş ki, engelli yaratmış diyorum. Arkadaşlar, doğuştan engelime rağmen, birkaç sene öncesine kadar şımarık biriydim. Dedikoduyu severdim. Ancak zaman geçtikçe, çevremdekilerin ve yaşadıklarımın bana engelimi hatırlatmalarından dolayı bu kibirim törpülenmeye devam ediyor çok şükür. Artık engelimin bana sağladığı faydaları görebiliyorum. Demek istediğim otobüse bedava binmek gibi şeyler değil. Rabbim merhametinden dolayı beni engelli yaptı diyebiliyorum. Sağlıklı olsaydım, O’nun yolunu bulamayacaktım ya da yolundan sapacaktım. (Bakara suresi 216. ayette buyurduğu gibi: Allah bilir, siz bilmezsiniz.)

Ayrıca engelli olduğumuzu kötü şekilde hissettiren kişilere ne kadar teşekkür etsek az. Kalbimizi kıranlara ne kadar teşekkür etsek az.. Çünkü bizim amel defterimizdeki günahları, kendi amel defterlerine geçirme inceliğinde bulunuyorlar. Çok şükür engelliyim. İyi ki engelliyim.

Arkadaşlar, bu dünyaya misafirliğe geldiğinizi düşünün ne olur.. kalıcı değiliz.. En fazla birkaç çay daha içip, kalkacağız.

Dünyevi bakış açısına sahip kişilerin anlaması zor bir durumdan bahsediyorum. Acınızı anlıyorum. Fakat ne kadar şanslı olduğunuzu siz de bir görebilseniz, bir anlayabilseniz..

Koca bir rüyanın içinde yaşıyoruz. Gördüğünüz hiçbir şey gerçek değil.. Annenizden nasıl doğduysanız, öyle çıplak gömüleceksiniz toprağa.. Ve gerçek hayata uyanacaksınız sapasağlam. Aaa meğer engelli değilmişim diyeceksiniz. Rabbimizin verdiğinden hoşnut olarak gitmek var, isyan ederek gitmek var.

Bize farklı davranmasının, böyle yaratmasının bir nedeni var. İnanın bize merhamet ettiği için engelli olduk. İnanın bizi sevdiği için engelli olduk. Salt bu dünyanın bazı nimetlerinden yararlanamıyoruz diye düşünürsek, sonrasında çok utanır, çok mahcup oluruz Rabbimize. İmtihan dünyası demiyor muyuz? Neden bunu yürekten, inanarak söylemiyoruz? O zaman seversiniz işte engelinizi. O zaman “iyi ki böyle doğdum/oldum, çok şükür bu sayede bir çok günahım siliniyor, sevaplarım çoğalıyor” diye düşünebiliriz. Hatta belki Rabbimizin cemalini görme şerefine nail olacağız. Bundan büyük nimet mi var?!

Zariyat Sûresi (56. Ayet) : Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.

Bizim tek görevimiz, Allah’ın verdiklerine şükreden ve hoşlandığı şeyleri yapan kul olmak. Diğer türlüsü maalesef kibire giriyor.

Son olarak; “engelimi seviyorum çünkü beni Rabbime yaklaştırıyor “ demek istiyorum.

Sevgiler…
 
Üst Alt