Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelimi Seviyorum Çünkü; Projesi

Lüks ve paralı bi hayat yaşayan bir kişiye; bundan sonra asgari ücretle gecekondu da yaşayacaksın ve bunu seveceksin derseniz size güler ve kabul etmez çünkü bu fikri SEVMEZ ama aynı kişi olurda iflas ederse gider o gecekondu da hatta daha kötü şartlarda kendi isteğiyle yaşamaya başlar çünkü bunu yapmaya MECBURDUR.
Sevmek ile mecburiyeti karıştırmayın lütfen.
 
_DELAL_;
o kadar yazıdan son cümlem mi kaldı aklında?:eek: Hem ben ahiret dedim,cennet demedim.Bunun zebanisi de var unutma.:)
 
Nescafe;

ahahahaa.. Nasıl da hemen cenneti garantilemiş.. :cool:

Aslında Limooni başından beri konuşulanları özetlemiş. Kısa ve öz olmuş. Tebrikler.
 
shukufe;
Estağfurullah ablacım benden daha iyi bilirsiniz ki tüm psikolojik sorunların temel nedeni kendini kınama, kendini yetersiz görme. Beethovende sağırdı Helen Kellerda(kör, sağır ve dilsiz)

buyucu;
Engel durumumu sormuşsunuz. Doğuştan spastiğim. Spastik demişken spastiklik hakkında da biraz bilgi vereyim. Spastiklik diğer engel gruplarında biraz farklıdır. Hatta çok değişik bir zevktir :). Kaslarınızın durumu hiç belli olmaz bugün çok rahat yürüyebilirken yarın adım atamıyor olabilirsin. Çocukluğum fizik tedavilerde geçti. Çünkü spastiklik çocukken tedavi edilmezse ileride tedavi edilmesi çok zorlanıyor. Tüm fizik tedavi sonuçlarında yüreyebiliyorum. Sonuçta şunu duymak istediniz galiba dışarıdan bakıldığında tekerlikli sandalyededen daha fazla farkediliyor :) (Dershaneye akülü arabayla gittim ikiside denediğim için söylüyorum) Verdiğim örneklerle konuyu daha iyi anlatmaya çalışıyorum. 18 yaşımda olduğum için gençlerin durumlarının ne kadar vahim olduğunu da görüyorum. Ne kadar mutsuz, sorunlu, dediğim dedik insanlar. En yakın 3 arkadaşımdan 2'si ateist oldu. 2'side mutsuz. Engelli olmasaydım evet bende onlar gibi olabilirdim. Ama engelli olmamak gibi bir ihtimal tabiki yok.Keşkeler, amalar, gereksiz kelimeler. Bunun için olurdum olmazdım tartışmasına girmeyelim. Hayatta negatiflere bakacaksanız çok negatif olay bulursunuz. Her olayın kesinlikle negatif yönü ve pozitif yönü var. Onu nasıl görmek istediğiniz size bağlı.

Nescafe;
Tekamül etmiş, olgunlaşmış isem engelli olsam ne fark eder engelli olmasam ne fark eder? Yeter ki tekamül edeyim olgunlaşayım. Koruk üzüm yanar tatlı bir üzüme dönüşür herkese tatlılık verir. Daha sonra ezilir şarap olur insanları mest eder. Daha da çile çeker en sonunda sirke olur tüm mikropları öldürür tüm insalığa yarar sağlar diye anlatmış Mevlana. Elmas ile kömürün elementleri birebir aynıdır. Ancak elmasın toprağın metrelerce altında pişip sıkıntıya girdikten sonra padişahlara taç olur. Diğer kömür ise sonuçta siyah kalır. Engelli insanın pişmesi daha kolay olduğunu söylemeye çalışıyorum. İsterse engelsiz olsun o insan yine evlat acısıyla, ayrılıklarla yine pişecektir. Engelli insanın avantajı daha çocukluğundan pişmeye başlıyor. 5 yaşındaki bir spastiğin gözüne bakın sonra 5 yaşındaki bir normalin? Büyük ihtimal farkı göreceksiniz.
 
deLy;
Herkes cenneti istiyor ama kimse ölmek istemiyor.:)
 
Karınca engel durumunu sormadım.Engelden haber ver derken engelli olduğun için kazandıklarını söyle dedim.Sen bunu engelin ne diye anladıysan yiyecek 40 fırın ekmeğin var daha...Pişmeye gelince hayat insanları bir şekilde pişiriyor emin ol. Düşüncen güzel mantık yürütmeni de beğeniyorum ama fikrin yanlış. Her şeyi engelinden biliyorsun.
Yada ben Allah'ın sevdiği kuluyum beni özel seçmiş ben özelim demek istiyorsan bilemem.
Her engelli inançlı olacak yada inançsız olacak diye bir şey yok.O aileden aldığı terbiye ile alakalı.Temeli sağlam olan bina misali...İnanç insanın içinden gelir terbiyeyle şekillenir.
İnanmak insanın fıtratında vardır.Eğitim ve terbiye ile ateist olursun yada inanan olursun.

Nescafe ölmeden cennete gidilmiyor mu? Sende her şeyi şarta bağlama.İçim karardı:p
 
Vallahi ben sadece o an aklıma gelen güzel yanlarını yazmıştım, bunlar sonradan sakat kalanları bile mutlu edebilecek şeyler aslında. Sakat kalınca kaybettiğinizi sandığınız şeylere gelince; onların aslında ssakat olmanizdan daha çok, yasal düzenlemelerin önünüze çıkarttığı sacmaliklar zorluklar olduğuna inanıyorum. Mesela sakat kalmadan önce rahatlıkla denize girer , cikardiniz şimdi yapamiyorsaniz çünkü plajlar bu farkliliginiza uygun değil :)) plajlar uygun olduğunda yine aynı şekilde rahatça kullanabilirler.
 
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

Ataol Behramoğlu
“Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı “
İşte ben böyle yaşıyorum hayatı. Hayatın içinde görüyorum kendimi. Buna da inanmayacaksınız belki ama ben bu siteye yazarken geliyor aklıma engelli olduğum. Çünkü benim çözümlerim var. Çünkü ben sorun olarak görmedim. Görseydim hayattan bu denli tat alamazdım. Bir şarkının içinize işlemesi gibi hayat benim içime işlemiş çünkü. Form doldurmam gereken bir yerde memurdan yardım almak zoruma gitmez. Çünkü okuma yazma bilmeyen insanlarda yardım alıyorlar. Onlar okuma yazma bilmeyince engelli mi oluyorlar? ya da hayata küsüyorlar mı? Ya da sadece şunu mu diyorlar “bizim zamanımızda okula göndermezlerdi kızları”

“Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana”
Ben büyük yaşıyorum hayatımı çünkü engeli engel olarak görmüyorum hayatın beni tamamlayan parçası olarak görüyorum. Böyle olmasaydım kimbilir neleri sorun olarak görür hayatından memnun olmayan bir insan haline gelirdim.
Merak ediyorum sizin değiminizle sağlıklı yani sakat olmayan bir çocuğunuzun olmasını ve onu teröre kurban vermek ister miydiniz?
 
evet karınca engelli ve sağlam 5 yaşındaki çocuğun bakışları farklıdır ben 5 yaşında olgunlaşmaya başlamasını değil yaşıtları gibi davranan bir çocuk olasını isterdim kızımın zamanı gelince zaten olgunlaşmıyormuyuz ayrıca limooni olayı çok güzel özetledin tebrikler
 
buyucu;
Ben bilmiyorum.Biliyorsan sen söyle.Avcılarda Cennet mahallesi var.Orası sanıyorsan kandırmışlar seni.:)
 
[FONT=lucida grande]beethoven sağırlığı sırasında ben sağır oldum artık müzik yapamam deseydi belkide biz bugün onu tanımıyor olurduk...[/FONT]
 
Oldu teröre kurban olmasın diye sakatlayalım dizimizin dibinde otursun bir ömür. Daha olmadı doğar doğmaz sakatlayalım ileride olabilecek tüm sakatlıkları önlemiş olalım.Ve çocuk da engelini sevip şükretsin!!!..Nasıl mantık bu ya? Birde her şeyi başardım diyen eğitimciden geliyor bu sözler...
 
buyucu;

Seçilmiş insan falan değilim. Bir basit kulum bu kadar. Her şeyimi engelimde biliyorum doğru. Çünkü engelli olmadan şunları yapardım gibi seçenek görmüyorum. Bakın bunu kendi hayatımdan anlatayım. 4 yaşımdayken "Ah bir yüremeye başlasam yapmayacağım şey kalmazdı. Tüm mahalleyi gezerdim. Dünyanın en mutlu insanı kesin ben olurdum" diye düşünüyordum. 6 yaşıma geldiğimde yürümeye başladım. Tüm mahalleyide turladım ama sadece bir anlık mutluluk o kadar. 10 gün sonra bu sefer başka bir keşke kelimesi kuruyorsunuz. O keşkeniz gerçekleştiğinde yeni bir keşke. Engeliniz gittiğinden mutlu olacağınızı sanıyorsunuz ama öyle birşey olmuyor diğer insanların engelsiz olduğu için mutlu olduğunu düşünüyorsunuz ama mutlu değiller. Mutluluk ancak sahip olduklarının farkına vararak olur. Sahip olamadıklarımızın değil.
 
Bacaklarin olsa hamallik yapar para kazanirsin demiş biri :) ben dünyaya para kazanmaya gelmedigimi dusunuyorum. Para yaşamak için gerekli evet, ama dünyaya hamallik yapmaya da gelmedim. Kitaplar, dostlar ve muhabbet ile hiç bacaga ihtiyaç duymadan profesör olabilir, bir hammaldan çok daha fazla çalışabilir, dünyaya ve insanlığa katkılar yapabilirsiniz. Ama sizin için bunların pek önemi yoksa, önemli olan paraysa, evet iyi düşünüp daha önce yapılmamış şeyler yaparak zengin bile olabilirsiniz. Yine bacaklarınız veya kollariniz hic olmadan.
 
karınca,
Çocukken engelli olman normal yaşantının nasıl olduğunu unutturmuş olsa gerek ki böyle yazabiliyorsun.Yazdıklarında samimi olmadığını biliyorum.Çünkü yazdıklarından yaşadığın büyük hayal kırıklığını çaresizliğini ''engelimi seviyorum '' diye aşmaya çabalıyorsun.Kolay gelsin
Haktan ,
Herkes o kadar şanslı olmayabiliyor. Dilerim şu anki durumun asla bozulmaz.Ama...Bi bozulsun.Değirmen suyu kesilsin bakalım hamallığı nasıl yana yakıla istersin.Senin tuzun kuru diye herkesin kuru değil.Senin bunu bilmemen de durumu değiştirmiyor.Tek düşündüğümüz para değil elbette.Parasız yaşam olmaz olmuyor.Sen dedin ki para verip birinden bir bardak su içirebilirsin . Lafı çevirip durma dediklerinin arkasında dur...
 
Nescafe;
o kadar yazıdan son cümlem mi kaldı aklında?:eek: Hem ben ahiret dedim,cennet demedim.Bunun zebanisi de var unutma.:)
şu alıntı yaparak cevap yazmayı beceremediğim için böyle yazdım.neskafecim demekki bakışım çok pozitif hemen huri nuri güzellik geliyor aklıma cebani degil;)işte fark bu .nasıl bakarsan öyle görmek
 
Hamalligi essekler bile yapmıyor artık, çok zor durumda, zeka engelli ve kimsesiz kalinirsa belki yapılabilir. Sakat olan hayvanlar doğada ölür ama biz insaniz ve en başta dediğim gibi insan sosyal ve bilişsel bir varlıktır. Kaldi ki sürüleriyle yaşayan hayvanlar arasinsa da sosyal bağlar biraz güçlü olabiliyor ve sakatların yaşama şansı olabiliyor. Ama biz insanların kolla bacakla pek işi yok artık robotlar üretilmeye başlanacak teknoloji o kadar gelişiyor ki... Bize düşen sadece insan olmayı başarabilmek.


Zengin olmakla fakir olmakla sakatlığın alakası yok, sakat olmayan fakirler de fazlasıyla var. Fakirligi tercih edenler de var. Ve mezarlar ne zenginlerle ne krallarla dolu, üç günlük dünyada zengin olsan nolur :)
 
buyucu;

Arkadas yemek yapamiyorsan gider lokantada yersin dedi. Ben de bunun üzerine , bu parayla ilgilidir eğer yemek yapamayan lokantada yiyebiliyorsa, sakat olup suyunu icemeyen de parayla yardımcı tutar dedim.
 
buyucu;

bana karşı içindeki öfkenden dolayı demek istediğim şeyleri yanlış yöne çekmeni olgunlukla karşılıyorum. demek istiyorum ki insanlar çocuklarını kaybediyor sevdiklerini kaybediyor yok oluyorlar yok ediliyorlar. bu acılarla kendi engelinin acısını bir tutabilir misin diyorum? hiçbir cümlemde çocuğunuzu sakat bırakın sözleri yazmıyor. iması dahi yok. olamaz...
 
Sana bir öfkem olması için neden yok.Sende varsa bilemeyeceğim.
Merak ediyorum sizin değiminizle sağlıklı yani sakat olmayan bir çocuğunuzun olmasını ve onu teröre kurban vermek ister miydiniz?
Yukardaki sözler sana ait. bir daha dikkatlica tarafsızca okursan başka çekilecek yön olmadığını göreceksin.
Haktan
Hamalligi essekler bile yapmıyor artık, çok zor durumda, zeka engelli ve kimsesiz kalinirsa belki yapılabilir.
Engelimi seviyorum diyen birisinden bu ne hakaret ve garez?
 
Nescafe;1317456]Engelli olmanın kazandırdıklarından bahsediliyor.Benim gibi sonradan engelli olup ta var olan herşeyini kaybedenler ne yapmalı? Şükrederek engelini mi sevmeli? Engelini kafaya takmadan,olabildiği ölçüde hayata dahil olmayı,hayatla barışık yaşamayı anlayabilirim ama '-engelimi seviyorum'-u, bir daha yaşasam yine engelim olsun isterim-i anlayamıyorum. Mazoşist misiniz siz? Kaç kez yaşayacağınızı sanıyorsunuz? Bir kez yaşayacağız madem neden bu halde yaşayalım? Bu sevilmez,mecburen katlanılır ve yaşanır. Bu anlayışla ahirette de engelli olmak istersiniz siz.

Allah oyle layık gorecekse ahirette de böyle olmayı isterim. Allah'tan gelen reddedilmez. Hem vucudumda sağlam çalışan binlerce organ, kas, kemik, sinir ve milyonlarca hücre varken, çalışmayan bir kısmını görmek aptallık olur. Biz önce verdiklerine layık olalım da, sonra vermediklerine isyan etmeye kalkalim. Saygılar

Bir insanın hammallik yapması ya kendi hür iradesiyledir, ya da eğer mecbur kalmışsa devletin ve yöneticilerin suçudur.

Yukarıda arkadaş çocuğunuzu sakatlayin askere gitmesin demiyor, sakat olmaktan daha büyük dertler var diyor. Ben böyle anladım.
 
yüklendiği anlam var büyücü. açıklamamı yaptım. orada eğer çocuğunuz sakat olsaydı daha iyi değil miydi sözü olmadıkça o anlamı çıkarmak mümkün değil. herşeyi sakatlığa bağladığınız için bu durumu yaşaman çok normal. sakatlığı o kadar aklınıza yerleştirmişsiniz ki size yapılan her yorumu her yazıyı o yöne çeker olmuşsunuz. burada her yaşanılan hayatın acıları var demek istiyoruz. engelli olmasaydık şu olurdu ya da bunu yapardık demeniz sadece varsayım ve hayal ürünüdür. mesela size desem ki hiç görmeyen biri fotoğraf çekebilir mi olmaz dersiniz. Civan İlci adında hiç görmeyen bir fotoğrafçı ve öğretim üyesi var. görmek önemli değil hissetmek önemli der. kokuyu havayı ortamı hissederek yapıyorum işimi der.
 
Kimseyi kandırmayalım arkadaşlar ,İşitme engelliyim ve engelimi sevmiyorum....
 
ne güzel söylemiş şair mutlu olmaktan korkan birini Aşka ikna edemezsin......
 
yelpaze;

sordum yokmuş:)
Pardon engelimize aşık mı edeceksiniz:p
 
DÜN AKŞAM AŞK NEDİR DİYE SORDU BİRİSİ;

Çok düşündüm fakat buldum sanırım,

Spastik olmaktır AŞK…

Bazen bir adım dahi atamamaktır aşk, bazen attığın adımı geri alamamak..
Aşk sürekli yanlış anlaşılmaktır bazen ise hiç anlaşılamamak..
BAZEN konuşamamaktır aşk..
Bazen ise konuşmanı durduramamak.. bazen tutamamaktır, bazen tuttuğunu istesen de bırakamamak,
Dengesizdir aşk..elin ayağın birbirine dolaşmasıdır…
Bazen kana kana içmek.. bazen yutkunamamaktır… aşk
Ne giysen yakışmamaktır..
Uyum sağlayamamaktır..
Eğreti durmaktır
Sakin olamamaktır…İstediğin şekle bürünememektir aşk…
Hiçbir şeye ait olamamaktır çoğu kez..
Kimi zaman çare bulamak olsa da, çaresizlikten çare üretmektir aşk…
Daima kıpır kıpır olmaktır aşk…. Asla yerinde duramamaktır….
Bazen dokunamamaktır Aşk bazen yanlış yerlere dokunmak
Bazen saklanmaktır aşk bazen ise hiç saklayamamak..
Bazen sarılmaktır aşk bazen kolların kavuşamamasıdır aşk..
Bazen giyinmektir aşk bazense giyinemeyip çıplak kalmaktır..
Bazen koşmak istemektir aşk… bazen ise nefes nefese kalmaktır aşk
Boğulmaktır bazen, bazen bir ismi söylerken ciğerlerindeki son nefesi tüketmektir
Gidememek olsa da çoğu zaman, dönememektir aşk..

Kasmaktır aşk , çoğu zamanda kasılmak ve engel olamamaktır aşk


Bilmiyorum sizde okurken farkına vardınız mı, fakat ben yazarken farkettim ki aşk ile spastik olmanın ne kadar da ortak özelliği var..:)

Sevgilerimle..
 
Üst Alt