O gazeteci yazar Uğur Yelekli tam bir başkana yalakalık örneği sergilemiş.
Engelliler yılı ilan edilen 2010 senesinde, 25 kuruşluk engelli indirimli çayı bile 50 kuruş yapıp kar güden bir zihniyeti yalamış yıkamış adam.
Dünki toplantı kepazelikti. Konuşmacılar seçtikleri güzel kelimelerle dinleyenlere pembe atmosfer yaratıyor, sonra katılımcı engellilerden yazılı soru gelmesi bekleniyor. Bu arada eline mikrofon alabilen 4 bilemediniz 5 engelli konuşabiliyor. Eshot kartlarını tekrar gündeme getiren Mülkü Aşırt abimize forum başkanı "sus kendi kendine konuşma" diye azar ayarı çekiyor. Sıra yazılı sorulara geliyor ve bakın ne deniyor:
Yazılı soruların hepsi kişisel olduğu için toplantı bitmiştir!
Allah cezanısı vere emi.
Ben, sesi kesilen görme engellilerin sesli ikaz sistemini ve otobüslerdeki sesli durak bildiren sesin kapatıldığını söyledim, bu kişiselmi teres?
Çözüm üretmiyorlar, yarın öbür gün engellilere diyeceklerki, sizlerin sorunlarınızı 15 ilçedeki yerel gündem toplantılarında ele alıp ilgilendik.
Nah ilgilendiniz, siz konuştunuz biz alkışladık, mikrofonu her eline alana kişisel olmasın lürfen, uzun olmasın lütfen, vaktimiz bitti lütfen, dürüyemin güğümleri kalaylı lütfen, manda yuva yapmış söğüt dalına lütfen....
Engelliler masasında bizleri sözde temsil eden tekerlekli sandalyeli şef Serkan bey, sağlamların ajanı gibi bizim aleyhimize çalışıyor. Almış eline Ankara ve istanbul otobüs verielrini, bizim belediye daha çok veriyo diye kent kart zulmünü savunuyor. Benimde altımda mersedes olup, belediye otobüslerini kullanmıyor olsam, ve otobüslerin sorumlusu belediye tarafından makama ve maaşa bağlanmışsam, sesimi kısarlardı elbet.
Ya makamı ve maaaşı veren bürokrasiye karşı engellileri savunan bir engelli olunacak, yada başka illerde daha kötü ama diyip, size verilene şükredin ve susun diye truva olunacak. Arkadaş truva olmayı seçti.
Hangi kelimeyle ne yazayım bilmiyorum.
Seçim zamanı kıçımızı yalayanlar, şimdi o kıça parmak atıyorlar. Üslubum için hepinizden özür diliyorum, ama kral çıplak. 100 yöneticinin 5 tanesi gerçek anlamda bizler için gerçekten birşeyler yapmaya çalışıyordur. Onların ellerinden gözlerinden öperim, sağ olsunlar var olsunlar. Ama kalan 95 zerzavat, köprüyü geçene kadar gülümseyen sorumsuzlardan oluşuyor. Allah hepinizin bir bacağını polio yapar inşallah, yüksek kaldırıma çıkmak için 2 metreden gardınızı alayım dreken kıçınıza tampon yiyesiniz inşallah emi.
Alayınızın bacakları kırılsın, şifası olmasında tüm kaldırımları düzeltesiniz emi.
Önünüzü göremeyesinizde, sesli ikaz sisteminin önemini anlayasınız o sesi kısan eshot yetkilileri.
Hani bir atasözü vari körler sağırlar, birbirini ağırlar.
Bunların yaptığıda o, konuşmacılarla seyirciler arasına dağılan bazı kişiler karşılıklı desteklemeler ile bizlere söyleyeceklerini söyleyip toplantıyı bitiriyorlar. İşler bitince aynı minibüse binip belediyeye gidiyorlar. Nasıl bozdum o kel olanı ama, nasılda lafı soktum o maviliye diye minibüste kritik yapıyorlardır.
Allah cezanızı versin.