3 yıl önce tanıştığım benim gibi çınlama manyağı olan bir arkadaşım var onu buldum şimdi bu siteye davt edeceğim...belkide burdadır...o benden manyakktı...yurtdışındaki tüm forumlara giriyordu...psikologlar...cihaz üreten işletmelr...shukufe sen o shukufe olsaydın hatırlardın
neyse dur onu kesin ikna ediyim...
shukufe çınlmana üzüldüm...ne meret bişi dimi naletlenmiş gibiyiz sanki...neyse arkadaşım düşünce gücünü çalıştır diyeceğim ama boşver...olumsuz düünceleri
ne olumlu ne olumsuz düşünerek beslememek lazımmış...(osho demişti.)canancım bak bir yazı ekliyeceğim shukufenin çinlamsı geçecek.
oshodan alıntıdır;(severim keratayı)
İyi kandır ki gerçek olsun
Sen tohum ektiğin için ağaç çıkıyor değil, bir ağaç varsa milyonlarca da tohum vardır.Neden sonucu takip ediyorsa, sonuç da nedeni takip eder. Zincir böyle işler.O zaman bu bir çembere dönüşür- istediğin yerden başla; ister nedeni yarat, ister sonucu. Ve sana söylüyorum, sonucu yaratmak daha kolay çünkü sonuç tamamen sana bağlı; neden o kadar sana bağlı olmayabilir. Yalnızca belli bir arkadaşımın yanında mutlu olabiliyorum dersem, o zaman mutluluğumu; bu arkadaşa, onun orada olup olmamasına bağlamış olurum. Eğer belli bir zenginliğe ulaşmadan mutlu olamam dersem, mutluluğum o zaman, dünyaya, ekonomik duruma ve diğer her şeye bağlı olur. Bu istediğim gerçekleşmeyebilir. O zaman da ben mutlu olamam.
Neden benim ötemdedir. Sonuç ise içimde. Neden etrafımda, durumlarda, dışımdadır. Sonuç ise benim ta kendimdedir. Sonucu yaratabilirsem, neden de onu takip edecektir. Mutluluğu yani sonucu seç ve bak bakalım ne oluyor..Tüm hayatın bir anda değişecek ve etrafında mucizelerin gerçekleştiğini göreceksin çünkü, sonucu yaratmış olacaksın ve nedenlerde onu takip edecek..
Sorun ne?niye seçemiyorsun? Neden bu yasa üzerinde çalışamıyorsun? Çünkü zihnin, bilimsel düşünce tarafından eğitilmiş zihin, tümüyle diyorki; mutlu değilken mutlu olmaya çalışırsan, bu göstermelik olacaktır. Mutlu değilken mutlu olmaya çalışırsan bu sadece rol yapmak olacaktır, gerçek değil.Bilimsel düşünce bunu söyler, gerçek olmayacak sadece rol yapıyor olacaksın. Ama biliyorsun ki; hayat enerjisinin kendi işleyiş biçimi var. Kendini tamamen vererek rol yapabilirsen, bu gerçeğe dönüşecektir. Bunun tek püf noktası; oyuncunun orada olmamasıdır.
Role kendini tamamen kaptırırsan, gerçekle arasında hiçbir fark kalmaz. Yarım yamalak rol yaparsan, işte o zaman göstermelik olur.
Dans edeceksen, şarklı söyleyeceksen, mutlu olacaksan tüm kalbinle ol..kendini hiç tutma, rolün içine dal, rol yapma eyleminin kendisine dönüş,
oyuncuyu oyunun içinde erit ve bak bakalım neler oluyor. O gerçeğe dönüşecek; onun kendiliğinden gelmekte olduğunu anlayacaksın, o anda anlayacaksın ki; aslında kendi başına oluyor. Ama kendini tamamen vermediğin takdirde bu gerçekleşmez.
Sonucu yarat, tamamen onun içine gir ve gör ve izle..
Osho; Benim Yolum, 49-51
demiştim dimi shukufe yazılanları anlamak için kafayı patlatınca çınlamayı unutuyor insan
ya aa aaaaa
son olarakta bu
[FONT=Verdana]Bir seferinde bir öğrencisi Konfüçyüs’e, nasıl mutlu olunacağını, nasıl saadete erişileceğini sormuştu. Konfüçyüs,”Garip bir soru soruyorsun, bunlar doğal şeylerdir. Hiçbir gül, nasıl bir gül olunacağını sormaz.” Dedi. Üzüntü ve mutsuzluk sözkonusu olduğu sürece mezarında yeterli zamanın olacak; o zaman doya doya mutsuz olabilirsin. Fakat canlıyken tam olarak canlı ol. Bu bütünlükten ve yoğunluktan mutluluk ortaya çıkacaktır ve mutlu adam kesinlikle dans etmeyi öğrenir. (oshonun erkek adlı kitabından alıntı)[/FONT]
[FONT=Verdana]bak üçümüzde aynı dertten muzdaribiz yanlız değiliz üçümüz artık bir çoğunluğuz kuralları koyabiliriz.[/FONT]
[FONT=Verdana]kural 1...çınlamayan anormaldir.öteki beriki (baben abiden alıntı) yada engelli[/FONT]
[FONT=Verdana]şimdi oylama yapıyoruz hepimizin elleri havada[/FONT]
[FONT=Verdana]shukufe ozaman bu akşam diyeceksin ki normali bu çınlamak[/FONT]