Kanser de beslenmenin rolü, Kanserle Yaşam ve Savaş
Kanserde Beslenmenin Rolü (Kanserden Korkma)
Herkese Merhaba,
Kanser hastalığı ile tanışmamız ve bu yolda ilerlerken araştırmalarımızın sonucun da edindiğimiz tecrübeleri anlatmak istedik. Çünkü kanser hastaları ve yakınları son derece yalnız, çaresiz, umutsuz durumda. Çoğu kimseden net bilgi alınamıyor. Yada alın gidin yapacak bir şey yok deniliyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Kanseri en iyi çeken ile yakınları çok iyi bilir. Umut tacirleri paranızı aldığı gibi bırakın tedavi olmayı paranızla hem rezil rüsva oluyorsunuz hem hastanız daha da kötüye gidiyor hemde duygularınız ile oynanıyor. İşin ehli insanları bulmak çok zor, bulsanız bile ya küstürülmüş yada başlarına ummadık şeyler gelmiş. Kısacası bu hastalığa yakalanan işi gerçekten çok zor. Allah kimsenin başına vermesin. Bu sebeple en küçük bilgi bile büyük önem taşıyor olabiliyor. İnşallah tüm kanser hastalarımız en kısa zaman da iyileşir.
Kanserle ilk tanışmamız 1985 yılında dedemle başladı. Cilt kanseri olup uzun bir tedavinin sonucun da 1989 yılında hakkın rahmetine kavuştu.
İkinci kanser vakamız Canım Babam. 2001 yılında Akciğer kanserine yakalandı. Bir yıl süren ilaç ve kemoterapi tedavisi sonucu 2002 yılında o da hakkın rahmetine kavuştu. 2003 yılında Amcam cilt kanserine yakalandı.Belki de bu bizim için araştırma adına bir başlangıç oldu.İncir meyvesi ile hazırlanan bir karışımla amcam bu illetten kurtuldu. 2007 yılında annem rahim kanserine yakalandı. 2008 Ocak ayında ameliyat olarak rahim, yumurtalık ve tüpler alındı. Kontrollerimizi yaparak 2013 Temmuz ayına kadar sorunsuz geldik. Yendiğimizi düşündük derken Temmuz ayında çekilen Pet BT de Karaciğer de metastaz(yayılım) geliştiği vurgulandı acilen ameliyat ve kemoterapi tedavisi yapılması gerektiği vurgulandı.Biz karadenizliyiz. Aslında aklımıza çernobil gelmedi değil ama artık her yer çernobil, eksoz dumanları, genetiği oynanmış gıdalar, sahte ürünler, doğal olmayan yiyecek içecekler vs. vs. bu şartlarda normal insan bile belli bir zaman sonra sağlığını kaybetmeye başlıyor. Kanser hastasının zaten şansı yok gibi bir şey. Uzmanlarda zaten bu doğrultuda bilgi veriyor. Bakanlıklar devamlı sahte ürünleri açıklıyor ama ya açıklanmayanlar! Heleki büyük şehirlerde doğal ürün bulmak neredeyse imkansız.
Anne biliyorsunuz insanın en önemli varlıklarından biri. Ailemde herkes kanserden öldü hayatta kalan bir tek annem. 2013 Temmuzda karaciğer metastazı olarak yayıldığını Pet BT ile öğremiş olduğunumuzda kafamızdan aşağı kaynar sular döküldü zannettik. Tam yendiğimizi düşünürken. O an içimizdeki acıyı size tarif edemem sudan çıkmış balık gibi oluyorsun. Ne yediğimizi ne içtiğimizi anladık, ayaklarım sanki yere basmıyor zannettim. Aslında düşündüğünde mesleğim icabı kendimi çok güçlü sanırdım ama insanın başına gelince anlıyor. Ne desem boş, çaresizlik. Ailecek perişan olduk. Yapılan tahliller çekilen emarlar neticesinde karaciğerde yaygın metastaz ve safra kesesinde taş olduğu tespit edildi. Ne diceğimizi ne yapacağımızı şaşırdık. Çok yere gittik farklı konuşuldu biri ameliyat diğeri olmaz geç kalınmış yayılmış diğeri kemoterapi falan filan kafamız çok karıştı. Yer demir gök bakır bunu anlatamam yaşayan bilir herhâlde ne desem boş. Sonra annemle radikal bir karar alıp ne ameliyat olduk nede kemoterapi gördük. Doktor kontrollerimizi düzenli yaptırıp bitkisel gıda kürlerimizi kullanmaya başladık. Aynı zamanda bio-enerji de almaya başladık. Köylerden doğal ürünlerle beslenmesine çok dikkat ettik. İstanbul gibi bir yerde doğal ürün bulmak ve getirtmek maalesef biraz maliyetli oluyor. Annemin durumu bizim irkilmemize ve ciddi boyutta araştırmaya itti. Türkiye de hatta yurt dışında bile bir çok konu da araştırma ve analiz yaptık. Kanseri değişik yollarla yenen çok insan olduğunu gördük. Bizde bu yöntemleri denemeye başladık. Maddi manevi ailecek seferber olduk. Allaha şükürler olsun çok iyi sonuçlar almaya başladık. Her sabah ve her akşam anamı evde yaşıyor görmek bana canım oğlum demesi dünyalara bedel. Allahın da izniyle inşallah uzun yıllar yaşayacak. Şu anda her şey çok güzel ve yolunda.
Araştırmalarımızda ve edindiğimiz tecrübelerde şunları önemle vurgulamak istedik.
1. Beslenme son derece önemli. ( Kanser de Önemi çok büyük )
2. Moral ve Motivasyon
3. Doğru Tedavi
Beslenme neredeyse kanserle savaşta en önemli yapı taşı niteliğinde.
Öyleki yediğiniz içtiğiniz le kanser hücrelerini besliyor olabilirsiniz.
Beslenmede asıl önemli olan yediğiniz ve içtiğinizin doğal olması.
Beyaz ekmek yerine tam buğday unlu ekmek tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Şeker tüketiminden kaçınılmalıdır. Hazmı zor yiyecekler ve içecekler tüketilmemelidir. Uzmanlar Sebze ağırlıklı beslenmeyi vurgulamaktadırlar.
Beslenmede en önemli kaynaklardan bir tanesi zeytin yağı. Zeytin yağı içerisindeki squalene maddesi sadece zeytin yağı ve köpek balığı kıkırdağı içerisinde var. Günde en az 100 gr tüketilmesi kanserle savaşta size katkı sağlayacaktır.
C vitamini kanserle savaşta yine katkısı küçümsenemeyecek şekilde. Kanser hastası en günde 3 kez olmak üzere duruma göre 3-10 gr arası kullanması gerekiyor. Fazla alım da çok da önemli değil sadece ishal yapıyor. Zaten büyük boşaltımımızın(dışkılama) günde en az 2 defa olması gerekiyor. Kabızlık varsa büyük sorun var demektir.
Keten Tohumu yağı yoğurtla beraber tüketildiğinde ortaya bir protein çıkıyor. Bu protein kanserle savaşta etkin bir rol üsleniyor.
Bio-enerji de kanserle savaşta etkin rol alıyor(rezonans). Baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik(frekans) ile kanser tedavi edileceği bilgisini internet ortamında bulabilirsiniz.
Kanser hastaları zaman içinde kanser hücrelerinden dolayı kansız kalabiliyorlar. Carvacrol maddesi vücutta antibiyotik etkisi yarattığı gibi kan hücreleri sayısını hatırı sayılır derece de arttırmaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Kanserle savaş ta önemli rol üstlendiği vurgulanmaktadır. Ayrıca saça sürüldüğünde yağlanmayı durdurduğu ve dökülmeye önleme de katkısı olduğu söylenmektedir. Yabancı sitelerde kanser üzerine Carvacrol ilgilli bir çok yazı bulabilir inceleyebilirsiniz.
Vücuda kimyasal olarak ağır sanayide işlenmiş ürünler kullanmamalıyız. Örnek olarak şampuan yerine saf ve doğal zeytin yağı sabunu kullanmalıyız. Kıl deliklerinden bütün kimyasallar vücuda emilmektedir. Daha doğrusu vücudumuza girenlerin doğal olmasına dikkat etmeliyiz. Bahsettiğimiz bu konularda kullanılanların doğal ve güvenilir olması çok önemli. Vücudumuzu kandırmamalıyız. Sonra üzülen hüsrana uğrayan yine biz oluruz.
Kanser hastalarının ve sağlıklı insanların kesinlikle kabız olmamaları gerekmektedir. Kabız olunduğu durum da boşaltım sorunu var demektir. Dolayısıyla toksinler ve atıklar vücudumuz da beklemekte anlamına gelmektedir. Dolayısıyla vücudun asidik hale geldiği vurgulanmaktadır. Asidik ortam kanser hücrelerinin çoğalması ve gelişmesi için zemin hazırlamaktadır. Bu sebeple vücudumuz bazik yani alkali olmasına özen göstermeliyiz. Vücudu Alkali yapmak için Karbonat ta kullanabilirsiniz. Fazla karbonat kullanımı yine ishal yapmaktadır. İnternette kullanımı ile ilgili olarak bilgiler bulabilirsiniz. Günde en az 2 defa büyük boşaltım işleminin yapılabiliniyor olması gerektiğini vurguluyor uzmanlar. Keza en az 5 ve üzeri idrarınızı da yapmanız gerektiği vurgulanıyor.
Annemin kanı HGB 5 kadar düştü ve kansızlık oluştu.Yaklaşık bir ay gibi bir sürede Carvacrol sayesinde kan 14.56 seviyesine yükseldi.Biz ailecek ve bilhassa annem bahsettiklerimizi harfiyen kullanmaktayız. Kemoterapiyi kendi kararımızla kullanmadık. Annemin bütün tetkik ve tahlillerinin önceki ve sonraki hallerinin raporları elimizde mevcut. İsteyen olursa paylaşabiliriz. Çoktan ölmesi gerekirken sıkıntılarımız var ama hala çok şükür yaşıyor. Kanser şu anda durmuş durumda.İnşallah bu şekilde savaşarak vücut kendi nasıl üretmişse yine aynı şekilde vücut tarafından yok olacaktır.
Maalesef büyük şehirlerde doğal ve sahte olmayan ürün bulmak neredeyse samanlıkta iğne aramakla eş değer. Annemin bu hastalığı sebebiyle Allahın da yardımıyla aradıklarımızı çok şükür saf ve doğal olarak bulabilmekteyiz.
Anne tarafım İzmir/Ödemiş li olmamızdan dolayı yaklaşık 8 köyden doğal zeytin yağı bulabilmekteyiz. Keten Tohumu yağını soğuk pres yöntemiyle ısıl işlem görmeden elde eden kooperatif mevcut. Aynı şekilde Carvacrol ve C vitamini doğal ve güvenilir yerlerden temin edebiliyoruz. Zeytin yağı sabunu da yeteri derece de köylerde mevcuttur.
Bahsettiğimiz Zeytin Yağı, Keten Tohumu Yağı, C Vitamini ve Carvacrol un temininde arkadaş çevremize yardımcı olabilecek duruma geldik. Bir çok arkadaşımıza ve yakınlarına temin ettik ve tecrübelerimizi aktardık. Faydalarını fazlasıyla gördüler.
Bizde bilhassa kanser hastalarına yakınlarına yardımcı olabilmek ve sağlıklı yaşamak adına bu Allahın şifa mucizelerini temin edebilecek ve devamını sağlayacak duruma geldik. Bizlere yardımcı olanlardan Allah razı olsun. Allahın izniyle gücümüz yettikçe bizde bu illetle savaşanlara yardımcı olacağız.
Bu anlattıklarımız sizde bir çağrışım yaptıysa ve araştırmacı yapınız varsa zaten araştırır ne demek istediğimizi anlarsınız. Bahsettiğimiz konularla ilgili internette çok bilgi olduğunu görürsünüz.Bir örnek verecek olursak;
(
Kanser Tedavisi Hakknda - Tamamlayc Tp)
Yorumlarınız, istekleriniz ve yardım için
mustafalar61@gmail.com adresine iletebilirsiniz. Mailiniz de telefonunuzu mutlaka belirtiniz.
Kullandığımız Alternatif Tedavileri ilerleyen zamanda paylaşacağım. Paylaştıklarım kanserle savaşta yardımı hatırı sayılır kullanan herkese yine önemli katkısı olmuş Allahın doğal mucizeleridir. Çevremizde bu şekilde çok örnek vardır. En yakın örnek annemdir. Biz inat ettik bu illetle Allahın izniyle savaşıyoruz.
Ayrıca sizlerin de araştırdığınız ve tecrübe ettikleriniz varsa lütfen insanlık adına bu gibi forumlarda paylaşalım. İllaki herkesin duygularının istismar edilmesine, parasıyla rezil rüsva olmasına, umut tacirlerinin eline düşmenine gerek yok. Allah rızası için lütfen paylaşın ve paylaşılmasında yardımcı olun.
Bütün kanser hastalarımızı Allah şifa versin , sağlıklı insanlarımızında sağlığını daim etsin.