Sevgili yeditepe bana özel mesaj yoluyla bazı sorular sormuş. Sorduğu sorular çok özel bir durumu içermediğinden ve tartıştığımız konuya yani ötenaziye ait olduğundan cevabı buradan vermeyi uygun buluyorum.
Ben bildiğiniz gibi ötenaziyi savunan durumundayım. Ve bunu yazarken yaşadıklarımdan yola çıkmayı da hiç ihmal etmiyorum her zamanki gibi. Burada yazdığım bir yazıdı da demişim ki;
Ve benim babam nefes almayı unuttuğu için boğularak öldü.Kelimelere yansıtıldığında çok kolay gibi geliyor bunlar. Ama hiç bir şey aslını yaşatamaz kelimelerle. Eğer ülkemizde ötenazi olsaydı inanın o çok sevdiğim babamı bu acısından kurtarırdım. Çünkü bu şekliyle yaşamaya asla layık değildi.
Bu paragraf sevgili yeditepenin aklına takılmış ve bana bazı soruları var.,
Soru 1)
ülkemizde otonazi olsaydı derken ne yapabilirdin? yani tıp aracılıgıyla ölüm gerçekleşsin istediğin için mi?
Tabikii, tıp aracılığıyla sonu mutlak bir ölümle bitecek ve yaşadığının bile farkında olmayan bir hasta için herhangi bir tıbbı cihaza gereksinim bile duyulmadan sadece nefes alıp vermesi ve kişinin son derece acı çekmesi yakınları için katlanılabilecek bir kolaylık değildir.
Bizler en sevdiklerimizin her türlü sıkıntısına, her türlü cefasına gögüs gerebilecek kişilerizdir. Sevgi anlayışımızda bu vardır. Ama sevdiğimizi kişinin beyninin her geçen gün küçülmesi anlamına gelen ve bu yüzden insana ait her türlü olguyu yaşayamayan bir durumda olması onun yaşayan bir ölüden farklı olmadığı bir anlamdır zaten. Ama tıbben bir bireyin ölmesi sadece beyin ölümüyle söz konusudur. Burada tıbbın yapabileceği düzeltme ve onarma adına hiç bir şey yoktur ve göz göre göre hastanın acılar içinde ölmesine seyirci kalmaktan başka bir şey değildir kısacası.
Soru 2)
ya da kendin gerçekleştirme şekillerini bilmediğini mi kasdettin?
Yine tabikii bu sorunun yanıtı. O benim en sevdiğim varlık. ve ben onun her anının mutlu olmasını isterim. Bunun aksi söz konusu olabilir mi. Günü önemli değil, kesin ölüm tarihi belli olmadığından bu gerçeğin her saniye sevdiğinin yaşamla bağlantısının hiç olmadığı bir ortamda acı çekmeden gerçekleşmesini tıbben yapabilecek yüreği ve gücü olabilmeli tıbbın.
Anlayamıyorum. neyi biliyormusunuz??????????
Kadınlarımız artık çoğunlukla sezeryanla doğum yapıyorlar normal doğum yerine. Dünyaya doğal yollardan gelen insanoğlu için artık doğum günleri bile tarih olarak sezeryanların sayesinde belirlemek mümkünse neden insanoğluna ait ölümü de , gerekli koşullarda tabii, sağlamak suç oluyor. Ya da günahhhhhh.
Bir şekilde ne adına olursa olsun tanrının hükümlerini yerine getirirken her türlü başka yola başvururken ölümde tanrıyı beklemeyi nasıl savunabiliyoruz ?
Soru 3)
ya da bu işi yaptıgında anlaşılamamanın yuku mu rahastız edecekti?yasalar filan...
Eğer yasal olarak bu ülkemizde söz konusu olmuş olsaydı bunu tartışmamızın bir nedeni olmazdı. Doktorlar gerekeni yapmış olurlardı değil mi? Bunu benim yada bir başkasının yapması şu andaki yasal koşullara göre suç olduğunun gerçeği tartışılmaz bile.
Toplum bunu yapmış olsam bana çok kolaylıkla katil diyebilirdi. Bundan korktuğum için mi yapmadım acaba?
Toplumda bana gelebilecek her hangi bir olumsuzluk düşüncesiyle, yani bencilliğimle sevgili babamın acı çekmesine seyirci mi kaldım....
Hayır... bunu yapamazdım. Bunu hiç kimsenin kolaylıkla yapabileceğine inanmıyorum. Bunu düşünmek başkadır ve eyleme geçirmek bizim dışımızda tıbla ilgilenen kişilerin gözetiminde olabilecek bir şeydir.
Benim babam çoktan ölmüştü. Yaşamıyordu. Tam iki yıl hiç bir şeyden tat almayarak, farkında olmayarak, öfke nöbetleriyle, sancılarla, korkularla iki yıl geçirdi.
Şu anda toprak altında olmasına rağmen, benim babam yine benimle. Bizler fiziksel birlikteliği çok fazla önemsiyoruz.Aynı mekanda olabilmeyi her şeyin ötesinde sayıyoruz. Benim için durum böyle değil ama. Sevgili babam yaşarkende işi nedeniyle, benim işim nedeniyle her zaman yanımızda fiziksel olartak değildi. Ama öğretileriyle, bana kazandırdıklarıyla, ona duyduğum sevgi ve beni nasıl sevdiğini bildiğimden hep yanı başımdaydı. İçimdeydi, tıpkı şu anda olduğu gibi.
Sadece iki yıl ötenazinin yasal olmaması babama acı çektirdi hepsi bu.
Soru 4)
çünkü bu yazıyı okuduktan sonra aklıma şu takıldı hemen. bu hastalıkla hayatın zor olduguna ve sevgili babanın acı çektiğine inancında şüphe yokken sen bu işi -otonazi gerçeği ülkemizde olmasa bile- niye yapmadın?
Kesinlikle onu öldürecek ne dozu bilebilirdim, ne yöntemi, nede buna benzer şeyleri. Benden kan alınırken bile ben bayılan biriyim. Ve bu yük ailelerin sırtlarına yükletilmeyecek kadar ciddiyeti beraberinde gerektiren tıbbı bir olaydır.
Not;
Sonra asla unutmamalıyız ki, ben sadece babamın tek çocuğu değilim. Onun bir oğlu daha var, ve bir de eşi, yani annem. Ben bunu kendi adıma onların iznini almadan gizli kapaklı yapabilirmiyim sence. Bu sebeple yasal olmuş olsa babam için bunu isterdim dedim anlatabiliyormuyum?