Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Özürlü bir bebeğe hamile olduğunuzu öğrenseniz kürtaj yaptırır mıydınız?

çok net ... Bebeğin sağlıksız olduğunu öğrendi ise anne onu dünyaya getirmemeli ...

Peki sizi aldırsamıydı anneniz ?

ALLAH'ı hiçe saymaktır bu, insanlık suçudur, faşizmdir, cinayettir !

Bu netlik sizin için nerden geliyor anlamadım açıkcası.
 
ben zaten çocuğumun özürlü olduğunu bilerek doğurdum çünkü o bir can ve onu sadece allah alır biz ona karar veremeyiz.eğer onu allah verdiyse bize bu bence bi kaderdir önüne geçemeyiz.benimde çocuğum doğuştan özürlü ve ben bile bile onu doğurdum ve şuan onu çok seviyom sipina bifidası var çok sorunlu ama napıyım allahın takdiri böyleymiş kader deyip sineme çekiyorum ve herşeye rağmen dimdik ayaktayım şuan sırf ona bakmak için güçlü olmalıyım.bunun mükavatını öbür tarafta alacağıma inanıyom allah herkese acil şifalar ve bol sabırlar versin.

ben sadece allahın takdiri diyorum bu işe.benimde çocuğum özürlü doğuştan ama öğrendiğimde iş işten geçmişti tabiki çocuk 8. aya girmişti benim kocamda çok cahildi illa aldırcan dedide başka bişi demedi ama ben asla olmaz dedim resmen cinayet olur dedim.ve aldırmadım o adi şerefsiz babası olcak adam doğarsa ben bakmam dedi ve dediğinide yaptı bizi yapayalnız bıraktı tüm sorunlarla.şimdi çocuğun sipina bifidası var 11 yaşında doğduğundan beri alt tarafında his yok sürekli bez yapıyom ama napalım buda benim sınavımmış
naparsın şimdi bu dünyada çekelim cefayı elbet vardır bununda mükavatı.anneler çekiyo sadece çileyi cefayı babalar o kadar değil diyorum ben herkese acil şifalar diliyorum.
 
Allah yar ve yardımcınız olsun. Boşa dememişler ''ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar'' diye..
 
Özürlü bir bebeğe hamile olduğunuzu öğrenseniz kürtaj yaptırır mıydınız?

ya da

Çocuğunuz sağlıklı doğup ilerleyen yaşların da engelli olursa onu öldürürmüydünüz?


Bu 2 soru arasın da fark göremiyorum, çocuğu kürtajla öldüren zihniyet buna da evet der eminim!
 
Öncelikle zor bir karar tabi ama çocuğun ve ailenin yaşamında karşılasacağı sıkıntılar da var alınıp alınmaması en doğru kararı anne baba verecektir ama alınması daha mantıklıdır diye düşünüyorum

Sağlıklı olan insanların hiç mi derdi sıkıntısı yok acaba? Yada sağlıklı insanların gün gelipde hastalanmayacağının, sakatlık derdi çekmeyeceğini kim garannti ediyor? Yada sakatlananları öldürmek mi gerekiyor? Mantık olarak yani..
 
Net bir örnek vermek isterim, biraz tuaf yorum olacak ama inançlar için yaşadığım enteresan bir olaydır.

Yeğenim hamile kaldığında Doktorlar, aldırmalısın demişler yani Bebek yaşamaz gibilerden, Rahmetli Annem kenara çekti yeğenimi, ALLAH c.c verdiği Canı almak sadece onun merhametinedir, aldırma dedi, Doktora söylediğinde hurafelerle sağlık yürümez demiş, ama Yeğenim Annemi dinledi yani aldırmadı.

Şuanda 7 yaşında en ufak sağlık sorunu yok, ve inanılmaz ötesinde zeki bir çocuk, emsallerinden 2 üst sınıfa gidiyor.

Kendimizden örnek alalım, engelliyiz biri deseki bu yaşamması lazım, tamam dermisiniz, aynı şey oda Anne karnında aynen bizim gibi canlı ve hissedebiliyor.

Kürtaj Cinayetin, farklı ismidir, Cinayetin en vahişi sadistce işlenmesidir, parça parça keilerek öldürülüyorsunuz, makas nerenize değerse önce orayı koparıp alıyor, kısaca vahşetin ta kendisidir.
 
ilk gençlik yıllarımda toplumun değişerek cağıl forma dönüşeceğine umudum tamdı. bundandır ki bi engelli cenin koşulsuz yaşamalıyı hararetle savunur hatta buna en umulmadık kişiyi bile ikna edebilirdim. fakat zamanla acıyla deneyimledim ki, ben dünyaya ütopik bakıyormuşum: gerçekte olanlarla (yani yasananlar) olması gereken (yani düşlenen kurgu) çok zıtmış. meğer bu değişime engel cehaletten de öte bencillik imiş. oysa cehaletin ilacı olan bilgiye nasılda güvenirdim. ama ya bencilliğin ilacı neydi?

benim bir ömür göz yaşlarım, ulaşılamayana, ötelenmeye ve örselenmeye kahroluşumu acıyarak seyreden bu iki yüzlü topluma bizleri kobay olarak sunmanın vebali ne olacak.

anne yerine göre çocuğu için koşulsuz ölen, adanandır: annelerimizden biliyoruz. öyleyse anneler ey bu iki yüzlü topluma bizleri doğurmamak günahsa (ki bence tam tersi) o halde o günahı ta başta evlatlarınız için yüklenerek bizleri bu yalana asla doğurmayın! bu sonsuz acıyı mümkünse ta başında önleyin!

diğer taraftan aileler açısından da bir söyleşimde şunu demişim: Aileler bir şey söylemek o kadar zor ki, yani ben hastane ortamında çalışan birey olarak, daha bu gün İlyas diye bir çocuk geldi, çok ağır bir vakaydı; konuşamıyor, duymuyor, görmüyor vs, yani başını dahi tutamıyor. Yani ben ailelere ne söyleyeyim, bütün yük ailelerin omzunda. Anne baba doktor olup da, bu nedenden parçalanmış aileler var. Bu noktada tıkanıyorum. Söyleyecek söz bulamıyorum. Çünkü çalışan bir birey olarak benim bir ay yıllık iznim var. Benim annemin babamın neden yok? Beni yirmi gün bir yere bırakıp da, baş başa bir yere gidemiyorlar. Hasta olsalar hastaneye, hatta yakınlarının cenazesine gidemiyorlar. Bu kadar da olmaz, bence bunu hiçbir insan hakketmiyor! Hiçbir insan kendi evladını seviyor diye bu kadar cezalandırılmaz. Sevginin bedeli bu kadar ağır olamaz. Şimdi desem ki,çocuklarınızı okutun vs, yine bu yükü aileler çekecek! Hangi aile çocuğum okusun, bir yer gelsin, mürivetini göreyim vs istemez ki, ikincisi bir anne baba düşünün ki, benim evladım benden sonraya kalmasın diyor. Bunun için dua ediyor. Ama diğer taraftan, bağımsız çocuğu, kardeşleri için diyor ki, ben yaşarken evlat acısı görmeyim, Allah bana yaşatmasın diyor. Bu nasıl bir ikilem, bunu nasıl o aileye veya o engelliye, kardeşlerine yaşatabiliriz. Nasıl bu kadar derin bir uçurum yaratabiliriz. Nasıl bu hükümetler, bu devletler bunu görmezden gelebilir? İnsanın yüreğindeki bu derin çentik izini, bu derin, bu kanayan yarayı ve kimsenin de sarmayı düşünmediği, asla sarılamayan bir yarayı… Bu nasıl… Bu kadar mı görülmez bir olgu bu…

öyleyse en azından (engellinin kaliteli eşit yaşam hakkını geçtim) kürtaj ve sezeryanın günah olduğunu savunan devletimiz öncelikle ailelere ölünce çocuklarına bakacağının garantisini vererek projeler geliştirsin de görelim!

görmüyor musunuz ki, biz engellenenler İŞİN GERÇEĞİ ŞU BİZ YÜZDE 10 DOĞAL SEBEPLERLE ENGELLENİYORSAK YÜZDE 90 İNSANLARIN YAPTIĞI ENGELLERLE ENGELLENİYORUZ...
(ülemaya bunu da soru verin diyebileceği var mı?)
 
makalem: Özgür Kadın, Kürtaj ve Engel

Ulusum gündem salağına döndü. Öyle saçma ve daldan dala kara mizzah oyalanıyoruz ki, beynimiz iyice uyuştu. Aziz Nesin’nin % 60’ı, % 90’lara vurdu. Geri kalan % 10 da ya mapuslara tıkıldı yada kontürol altında tutulan zararsız kesim. Bomboş kalan meydanda dalkavuklar şarlatanlıklarıyla at koşturuyor.

Hani hep derim ya “tavizlerde daima bir sonraki adımlar vardır ve... altan alan altta kalır” türbana özgürlük ve demokrasi treninden çıktık yola, bu gün kadının rahmi ve esaretin adının özgürlük olup olmadığını konuşur olduk. Eee vesayete karşı ileri demokrasi bu olmalı…

Sezeryan ve kürtaja karşı olanlar: engelli doğanlarımıza ne gelecek hazırlıyorsunuz, ya anne ölümlerini azaltmada öneriniz nedir? Asıl katillik cahil cesaretini, ayrışma ve kini toplumda yayarak insanı insana kırdırmak değilse nedir? 4+4+4le önü açılın çocuk evlilik sonucu çocuk anne, bebek ve dahası cami avlusunu bırakılacak yetimlere, hatta yasa dışı kürtaj masalarında ölen kadınlarımıza kader mi diyeceksiniz? Öyleyse asıl uludere'ye eş olan, KADINI YENİDEN ESARET ALTINA ALARAK ANALARIMIZI AĞLATMANIZDIR. Siz önce kadının teninden elinizi çekerek, kadın cinayetlerini durduracak politikalar gelistirin!

Medyada harıl harıl hayatın nerden başladığı tartışılıyor. Türbanlı türbansız kadın bilimciler bırakın döllenmiş yumurtayı, sperm ve kadının yumurtasından başladığını savunuyor. Dahası ulemaya danışıyoruz. Dedim ya bu tavizde sonraki adım kürtaj ve sezeryan yasaklamamasının peşinden gelecek adım doğum konturolün yasaklanması öngörümdür. Zira kademeli geçiş kürtaj süresini bir aya indirmek, tecavüz sonucu doğacak bebeklere devletin bakacağı gibi hükümet acıklamalarıyla başladı.

Hatta olmadı, erkeklerin çüklerine birer musluk, önlerine de bardak; vah canımmm birteki ziyan olmadan sperm bankalarında toplansın. Kadınlarsa evlere kapatılarak, birer kuluçka makinası olarak tepe tepe kullanılsın. Yine karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyelim.

Amaç o ki, karşı devrimin yeni nesili 4+4+4’le cemeat ve biat zincirini yeniden vurarak 2023’e geri dönüşsüz yeterince sürüleştire bilmek!

Peki ama şimdi bile besleyip, insani yaşam stendartı sunulamayan bu nüfus çoğalarak birbirini yediğinde (ki biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar) ne olacak dersiniz? Tabi elbette ki doğal doğum kontürolü olarak benimsenecek. Hele sürüyü birde Suriye, ortadoğu, din hatta mesep ve ırk savaşlarına sürebildiniz mi, işte cihat?

Büyük sevap işleyerek cennetten tapuyu kaptınız demektir. Birde şehitseniz kesin cennettesiniz. (peki de neden politikacının evladı şehit olmaz dersiniz) Çünki dünyayı cehenneme cevirmişsek ölürken bari cennet düşüyle avunmamız gerelir ki, ölmeden mezara girdiğimizi farketmeksizin ninnilerle uyumaya devam edelim.

Bundandır ki, kadınlar sizlere köle doğurmayacak…

Yaren YAR
 
Sezeryan ve kürtaja karşı olanlar: engelli doğanlarımıza ne gelecek hazırlıyorsunuz, ya anne ölümlerini azaltmada öneriniz nedir?

Ben bu cümleye takıldım. Haklısınız yiyeceğimiz ekmeği kalacağımız evi yatağımızı döşeğimizi ilacımızı vesayre anne babaya karşılamak hazırlamak düşer. Peki yaradılmışken nefes alamadan gözümüzü açmadan anadan ayırıyorlarsa o özürlüye dünyalık hakkını hangi ana hangi baba yada hangi insan evladı verebilir?



görmüyor musunuz ki, biz engellenenler İŞİN GERÇEĞİ ŞU BİZ YÜZDE 10 DOĞAL SEBEPLERLE ENGELLENİYORSAK YÜZDE 90 İNSANLARIN YAPTIĞI ENGELLERLE ENGELLENİYORUZ...
(ülemaya bunu da soru verin diyebileceği var mı?)

haklısınız yine. ama bunlar zamanla tekrarlanmayınca unutuluyor. Allah insana o sabrı çektiğini unutturuyor geçmiş diyoruz bitiyor acılarımız. Engel olanlar zaten bunun hesabını verecektir buna inanıyorum. Ama sakat bahanesiyle anadan ayırırlarsa ki buna kürtaj diyorlar hiç kimse ama hiç kimse hesabını veremez.
 
bu nasıl bir zihniyet anlamadım sağlam ise doğur engelli ise öldür annem beni sağlam olarak doğurmuş ama ileriyi görememiş canım benim bende geçirdiğim iş kazası sonucu engellendim hım yaşımda ilerledi kürtaj olamayacağıma göre ya kendi öldürecek yada bir yerlerle ölüme terk edecek böylemi olmalı.
Allah-u Teala yarattığı her kulun rıskınıda sabrınıda veriyor O'nun işine karışmak bizim ne haddimize
kendimde örnek vereyim ilk çocuğum için kendisini doktor sanan zatı muhterem aynen şunları dedi çocuğun kafası olması gerektiğinten çoook büyük elleri şöyle ayakları böyle vucudu şu şekil felan muhtemelen yaşamaz yaşasa bile engelli olur dedi ne yapalım doktor dedim alabiliriz dedi olmaz dedim eşim günlerce ağladı ne yapacağız diye her gitmemize kontrole herseferinde başındaki büyümenin daha fazla olduğu söylenildi çocuğum neticede dünyaya geldi aşkım canım Hümeyram ayakları tersti sadece o da tıp dilinde alçı halk dilinde kundak yöntemi ile çözüldü kızım şimdi 4 yaşında Maşallah süper ötesi hiç bir problemi yok Allah'ın bizlere lutfu o
peki şimdi de ben sorayım ya aldırsaydım ne olacaktı
sizin hayır bildiklerinizde şer şer bildiklerinizde de hayır vardır. gaybı (geleceği)bilen yalnız Allah'tır.
 
İnançlarınız sizi her ne olursa olsun engelli bebeği aldırmama taraftarısınız tamam bu güzel bir şey ama o engelli bebek bir gün gelip bana "bile bile beni neden doğmasına izin verdiniz." derse ben yaşayamam, ölürüm. onun her acı çektiği bana haram olur. Ama normalsa bebek kesinlikle karşıyım kürtaja ama kusura bakmayın engelliyse bebek, üzgünüm...
 
Merhaba, BU sorunun net cevabını verıyorum. benım yigenim. Dr. lar tarafından ,işte barsakları dışarda. beyni büyük, çenesi yok. vs vs .. saydılar ha saydılar... Aldırın dediler, annem kesinlikle dedi bu çocuk benim, siz bakmayın ben bakarım.. izin vermedi.. sonrası mı,, Allah büyüktür... yigenim şimdi 3 yaşında üstelik hiç bir sorunuda yok.. ha dogdugunda bir tek göbek fıtıgı denılen sorun.. onuda ameliyatla aldılar... şimdi sapasağlam. o yuzden çocuk dogmadan tam gelişimi sağlanamadan özürlü olup olmadıgını söyleyenler bizim gibi insanlardır... hatasız kul olmaz tıpta en buyuk hata payı olan kurumdur. kesinlikle aldırmayın.. YA RAB SEN BİZE BUNU LAYIK GÖRDUN BAŞIMIZLA GÖZÜMÜZ ÜSTÜNE Der sabredin.. elbette o yaradanın vardır bildigi..
selametle...
 
doktorlara güvenmeyin derim tahlil sonuçları yanıltıyor benim eşim halileyken doktora gittik doktor tahlil sonucuna göre bebeğiniz dawn sendiromlu dedi biz aldırmadık ama çocuk oldu şuan 3 yaşında ne dawn senromu var ne de başka hastalık maşallah oğlum turp gibi iyiki doktorun lafına bakıp aldırmamışım.
 
Allah analı babalı büyütsün inş
aslına bakarsanız sizlerde bi nevi haklısınız testlere rağmen sağlıklı bi bebek dünyaya getirdik dediğinizde anlıyorum kı o testlerinde bi anlamı kalmamış ve benim sürekli karşılastıgım bi olay var tv lerde hep rastlamısımdır bir anneye senin doğum yapman tehlikelidir ölebilirsin deyipte o kişinin de sağlıklı bir doğum yaptığını cogu yerde duydum bu durumda aynı.Artık doktorlarada güven kalmadı

geleleim sorunun cevabına yaşamayan hem anne baba icin hemde cocuk için cok zordur sen kıyamaz doğurursun onunda yaşamaya hakkı vardır dersin cocuk dunyaya geldiğinde sana haykırır keske beni dünyaya getirmeseydin diye iki tarafdada bi vicdan muhasebebsi yapmaya baslarsın dısardan ben doğururum demek kolaydır aslında ama yaşamayan bilemez şirineninde dediği gibi normal cocukların bile büyüme asamasında bazı zorlukları vardır ergenlık blu cağı gibi birde bunun engelli versiyonunu düsünün dahada zor hale gelir
bakan icinde bi yerden sonra canına tak edebilir tabiki bu bakıma muhtac biri içinde zordur birine muhtac yaşamak şahsen ben cocugumun birine muhtac olarak yasamasını istemem bu vebali alamam bırakın engelli bebek dünyay getirmeyi normal bebegi bile doğurup sokaga atıyolar buna ne diyeceksiniz
gercekten zor bi sorumluluk ister ve bunuda her insan yapamaz diye düşünüyorum
 
aradaşlar Allah kimseyi böyle bir zorlukla karşılaştırmasın olanlarada Allah sabır versin bazı arkadaşlar yazmış bebeğin dünyaya geldikten sonra ben keşke doğmasaydım diyor.nerden biliyorsunuz öyle diyeceğini bana göre insan kendi yeni doğan bebeğini o sevimli tatlı çucuğunu öldüremiyorsa onuda öyle öldürmemesi lazım konuyla ilgili bir yaşanmış bir şey duydum kadın altı aylık özürlü bebeğini karnındayken aldırırken iğne vurulduğunda o bebeğin öürken tekmelerini çırpınışlarını hissettiğini duydumgerisi size kalmış

şimdi burdabu forma katılan aradaşlarımızın hepsine anne babası mı yardım ediyoronların sayesindemi hayatta lar
 
öncelikle şu sorunun cevabı verilmeli,doğmuş bir çocuğu öldürmeyi hiç kimse tartışıyor mu,tabii ki hayır,canım canlıya kıyılır mı? itiraz eden delidir zaten.

ama ya doğmamış çocuğu öldürerek anne karnından alınması neden tartışma konusu yapılıyor ve bunu akıl sahipleri yapıyor.unutmayalım o da bir canlı,sadece gelişimini tam olarak tamamlayamadığı için anne rahmine muhtaç ve orada dünyaya gözlerini açacağı günü bekliyor.

doğmuş bir canlıyı öldürmekle,daha doğmamış bir canlıyı öldürmek arasında ben fark göremiyorum.
 
kürtaj mı asla olmazdım

ayrıca ben doğuştan engelliyim bi gün olsun doğmasaydım demedim ve bende çocuğumun yaşama hakkını elinden almazdım
 
engelli veya diil bebeğin aldırılması gerekli durumlar olabilir malesef.hükümet en doğrusuna karar vermiş,kürtaj bebek 1 aylıktan büyükse yapılmamalı,çünkü 1 aydan sonra döllenmiş yumurta canlı kabul ediliyor. o canın,engelli veya engelsiz olsun yaşama hakkı vardır.doğacak bebek belkide engellide olsa yaşamayı sevebilir,hayata tutunabilir,hatta bazen ilerleyen tıp sayesinde iileşme şansıda olabilir.üstelik 1 aydan sonra kürtaj esnasında acı bile çekiyor olabilir,azda olsa bebek.allah kimseyi mecbur bırakmasın.
 
Farkedildiği zamana göre değişir...Aldırmazdım diyen arkadaşlara bir sorum olacak...::::
Aldırmayıp zihinsel sorunlu bir çocuk dünyaya getirdiniz ve ona sevgi dolu da bakarsınız, peki nereye kadar...çocukda zeka yok, kendi kendini idame edemiyor, bu ipler genelde 30 yaşında olsa bile tuvalet ihtiyacını bile bilmez, hadi canındır bakar edersin, ya sen yaşlanıp halden düştüğünde kim bakacak, esirgeme yurtlarına mı vereceksin.
Ben size söyliyeyim ; Fiziksel değil ama zihinsel özürlü bir çocuğu aldırma imkanı varken yok doğurursanız onu hayatı boyunca eziyet çekmesi ve aşağılanması için doğurmuş olursunuz. Sizin çekeceğiniz eziyet de cabası. Çünkü sizin emek ve sevginizi bile anlayamayacak ki...Ha doğurduktan sonra bişi diyemem başa gelen çekilir tabii...
 
ben 1 aylıktan sonra canlanıyor derken,bilimsel verilere dayanarak öyle yazdım.bilim herşeyi doğru bilemeyebilir ama 1 aylıktan küçük bebeğin sinir sistemi gelişmemiştir,kalbi oluşmamıştır sanırım,bu konuda bilmin yanılmadığına inanıyorum.bu yüzdende bence canlı diilidir.siz neye dayanarak yazdınız yazınızı anlamadım.yinede herkesin görüşüne saygılıyım.
 
ASUMAN0;

Abdullah (îbn-i Mes 'ûd) radiya'llâhu anh'den rivayete göre, demiştir ki : Resûlullâh sallallâhu aleyhi vesellem bana (insanın hilkati atvârından) haber verdi —ki o, kendi doğru söyler, kendisine de doğru bildirilir— buyurdu ki : sizin biriniz (in hilkati mebdeinde) ana ve baba maddeleri kırk gün ananın karnında toplanır, (halka müstaid bir halde tahammür eder). Sonra o maddeler o kadar zaman (kırk gün) içinde katı bir kan pıhtısı hâlini alır. Sonra yine o kadar zaman (kırk gün) içinde mudga = bir çiğnem ete tahavvül eder. (Dördüncü tekâmül tavrında) Allah bir Melek gönderir. Ve tekâmül eden mudgaya (şu) dört kelime (yi yazması) emrolunur ki : onun işini, rızkını, ecelini, şakî veya saîd olduğunu yaz! denilir.

(İbn-i Mes'ûd demiştir ki : Abdullah'ın hayâtı yed-i kudretinde olan Allah'a yemîn ederim ki: Melek bunları yazdıktan) sonra ona ruh üflenir. (Buhari)

Anne karnındaki cenine kırk gün sonra ruh üflenmekte ve ruh sahibi olmaktadır. Ondan önce ise bitkilerdeki gibi bir hayat mertebesi vardır.

Bu yazıdan bunu anladığım için böyle dedim. Yanlış anladıysam yada yorumladıysam affedin.
 
Yasal süreci aşmamış ise, ben böyle bir karar vermek istemezdim. Farklı olmak çok zor, sonucunda ne olursa olsun engelli bir birey için hayat kat kat zor oluyor.
 
peki sizin aileniz sizin özürlü olduğunuzu anlasaydı sizi aldırırmıydı onu düşünün ve sonrada günahsız bir yavruya daha doğmadan kıymak nedir onu düşünün ondan sonra da aldırırmıydınız aldırmazmıydınız ona karar verin
 
Diyanet işleri başkanının açıklamasını dinlemenizi tavsiye ederim.

Inanç ve vijdan meselesi olay bu kadar basit.
 
Bana bir seçim verilse idi , Yaşamayı Tercih edermi idim , Soru işareti olarak bırakıyorum Cevabı '' ? ''

Elbette şöyle bir durum var. Yaşam'a kıyılmaz. Can-a Kıyılmaz. Kürtaj islami yönden de onaylanmış bir durum değil anne sağlığını tehdit etmediği sürece. Bu konu o kadar hassastırki; Tartışmasından kaçınıyorum.

Doğuştan Engelli doğan her insan , Haline şükredebilmenin yanı sıra , Belkide hayr vardir diyebilmeli. Had-u Sena.. Yinede iyiyiz. En azından Kürtajla alınmadık-ki Meramı-mızı söyleyebiliyoruz. Y kürtajla alınmış , ve Kıyamete kadar konuşma hakkımız elimiz-den alınmış olsa idi ve daha kötüsü , canından , kanından bedenin-den , Parça aldığımız Anne Ve Bababalarımızı suçlasa idik ?

Düşünmesi bile oldukça zor inanın. Zira; İlin ismini vermeye luzum yok ta.. Çöp'e Ortalama 1500 ila 2000 Civarın-da bırakın özürlü , normal olarak dğacak çocukların kürtajla alınıp gömüldüğünü görünce bizati kendi gözlerim le insanlığımdan utandım. Vicdanım neler haykırdı ancak , bedenim sustu...

Çünki; Donup kalmıştım!...

Rabbim ne beni ne sizleri böyle bir soru ve durumla karşılaştırmasın inş.

Temennimiz bu olsun arkadaşlar.
 
peki sizin aileniz sizin özürlü olduğunuzu anlasaydı sizi aldırırmıydı onu düşünün ve sonrada günahsız bir yavruya daha doğmadan kıymak nedir onu düşünün ondan sonra da aldırırmıydınız aldırmazmıydınız ona karar verin

Şahsen ben bu kararı vercek olsam aldırırdım, bu kadar çok sağlık sorunu fiziksel sorun üzüntü vs. yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Babamla konuştuğumda aynı düşüncede olduğumuzu daha iyi anlıyorum, bu olay tercih meselesi kişi ve ailelerin kendi kararı diyebiliriz.
 
bu konu açılalı yıllar olmuş hatta ilk gördüğümde yorum yapmak istedim ama vazgeçmiştim
konu başlığına cevabım hayır...
şu an evli değilim ama hayatta anne olmak gibi güzel, meşakkatli de olsa herşeye değeceğini bilerek şefkat gösterebilme yetisine haiz olma şansına nail olduysam bundan vazgeçmezdim
çocuğu düşün hep engelli olcak ona eziyet olcak diyebilirsiniz, ama eğer ki yaşamla ölüm arasında tercih hakkı varsa, bunu kişi kendi verebilmeli, bir başkası benim yaşama hakkıma karışmamalı derim ben
bana göre engelli de olsa o çocuğun da yaşama hakkı vardır ve ben engelli lduğunu bile bile onu kabul edebiliyorsam o meşakkati göze alıyorsam, bu, evladımı gerçekten çok sevdiğimi ve onu içimdeki büyük sevgiyle yetiştireceğimi gösterir. sevgiyle şefkatle büyüyen çocuk, aynı şekilde mukabele eder, yaşadıklarının kötü olmadığının bilincine kendi varabilir zaten
tabii ki gündemde olan konu bu kürtaj, bu konuda herkes özgür iradesiyle istediğini yapabilir ben buna karışamam saygı duyarım herkes seçimlerinde hürdür, ama ben olsam aldırmazdım
kıyamazdım o bana anne olma şansını vermişse ben de ona evlat olabilme şansını verebilmeliyim
 
Üst Alt