Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
Magandaların aldığı kültüre bağlı.Özel plaka trafikte sizce o magandalar için uyarı teşkil ediyormu?
[FONT=Verdana]Bu dediklerini nerede kullandığımı alıntı yaparak ve link vererek belirtirsen sevineceğim..[/FONT][FONT=Verdana]Sizde adımı vererek ya da yazarak "şu da varmış, bu da varmış, hah ha hi " gibi yazarsanız benim de yazdıklarınızdan çıkaracağım budur.,[/FONT]
[FONT=Verdana]Burada böyle bir şey yapan yok ki! Ama sen, "mağduriyet edebiyatı" yaparak ve kelimeler arasında laf sokuşturarak hakaret ve aşağılamayla zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyorsun!... Hiç de hoş bir şey olmuyor bu![/FONT][FONT=Verdana]Sayın Baben,[/FONT]
[FONT=Verdana]Ben gayet sakinim ve tartışma üslubunuda iyi bildiğimi sanıyorum. Ama ne yazık ki sığ düşünenler mangalda atacak külleri kalmayınca konumlarını ve titr'lerini kullanarak baskın gelme çabasındalar.[/FONT]
[FONT=Verdana]Ne alâkası var şimdi bunun konuyla? "Tartışma üslubunu birlim" diyen bir kişinin konuyla alakasız cümleler kullanması garip!![/FONT][FONT=Verdana]Bir diğer konu da Atatürk devrimleri ile İran devrimi arasındaki farkı farkederseniz durum anlaşılacaktır.[/FONT]
Sevgili Baben,Onlar da mı kültür alıyormuş? :shock:
"Kültür"le "maganda" kavramını yan yana düşünemiyorum. :roll:
Kültür alsalardı "maganda" denmezdi herhalde!
Kişilerden kastım burada tartışan arkadaşların bireysel pozisyonudur.. Onların düşüncelerinin sığ veya gelişmiş olması, konumları, mesajlarını yazış biçimleri vb. vb. hiç ama hiç kimseyi ilgilendirmez!! Onları alaycı biçimde vurgulamak da benim gözümde tek kelimeyle ayıptır!.. Ben Makri'yle değil Makri'nin kullandığı cümledeki yanlışla uğraştım.Yukardaki cümleler şayet sitede bir yanlış yönlendirme olmadıysa eğer size ait. Sizin ısrarla "kişilere değil, konuya odaklan" dediğin konu, Makrinin yazdığı Magandaların kültürü mü ki, böylesine sıradan bir cümle yazıp sonra da Makri'nin zeytinyağı gibi üste çıkmasından dem vuruyorsunuz.
Sıradan görüp, görmemek de kişisel bir olgudur. Konuyla ilgisi olmadığı gibi, herkesin her zaman sıra dışı laflar etmesi şartı da yoktur. Ayrıca çok çok uzayan tartışmaların sanal ortamda giderek sıkıcı olmaya başlaması gayet doğal! Her zaman aynı ciddiyette olacak diye de bir kural yok! Giderek sıkıcı olan bu tartışmalarda ilgiyi artırmak için konuyu sulandırmak aslında iyi sonuç verir! Tavsiye ederim! Ama mümkün olduğunca tartışmayı kişiselleştirmeden, tartışmaya katılan kişileri rencide etmeden, hakaret etmeden, küçümsemeden vb.Bir tartışmada ana eksen "tez" olmalıdır. Tartışmada fikrinizi, savınızı, görüşünüzü söylersiniz, itibar görür görmez ama konuyu sulandırarak amacından saptırmak insanın o konu hakkındaki sığlığını, eksikliğini gösterir.
Neyse, sanal tartışma kültürümüzün olmadığı da böylece ispatlanmış oldu.
Konumuz devrimlerin farkı değil ki.. Engelli araçlarındaki özel plaka..Atatürk Devrimleri; çağdaş, modern, batılı, uygar ve medeni normları içerisinde taşırken İran devrimini de aynı perspektifte göremeyeceğimizden
arasındaki fark farkedilsin diye yazmıştım ama "konuya odaklanmadığınız" için kaçırdınız.
Yani demem o ki, her birey içinde bulunduğu sosyal çevrede bilinçlenir,şekillenir. Bireyin içinde bulunduğu, yetiştiği, aldığı görgü, eğitim, etik, o sosyal topluluğun kültürü, bireye yansır. Yani, başını, kafasını vücudunun üstünde duran et parçası olarak görenlerle, davranışları ve edimleriyle, bilinçli, aydın, sosyal sorumluluğunu bilen, içinde doğa, insan, çevre sorumluluğu olanların hal ve hareketleri, davranışları, sosyal sorumlulukları aynı değildir.
Onu anlamış olduğum için, sordum ya "Onlar da mı kültür alıyormuş?" diye..İşte senin ısrarla anlamak istemediğin ilk örnekteki insanların kültürleri.
[FONT=Verdana]Dostum,[/FONT][FONT=Verdana]Demek istediğimi ısrarla anlamak istemediğinizden daha fazla yazmayacağım. Çünkü dünyanın en zor işi önyargıları yıkmaktır. [/FONT]
[FONT=Verdana]E.. "Zaman" denilen, "değişim-gelişim" denilen terimler var di mi? Yıllar önceki, hatta aylar önceki davranışların sanki "dün yapılmış" gibi pazarlanmasının nedeni ve gerekçesi nedir acaba? Ayrıca bence, o dediklerini kendi içinde değerlendirmek daha uygun olmaz mı? Yani etki-tepki süreci içerisinde.. Yani "etki"yi söylemeyip sadece "tepki"den söz etmek ne kadar "etik" oluyor sence?.. Bırak eskiler, eskide kalsın "ânı yaşa" sen.. [/FONT][FONT=Verdana]Forumdaki tartışmaları, görüşleri, karşı görüşleri daha önce okumuştum. Şimdi tekrar okudum. Siz, insanların, foruma katılanların türkçeyi yanlış kullanmasından girip, işi "çeker gidersiniz"e kadar geniş bir yelpaze içinde, olayları kişiselleştirmeden(!), yorumlayarak farklı bir biçem yaratmışsınız. [/FONT]