İmkânınız varsa ve mesai kavramı olmaksızın çalışmayı peşinen kabul ediyorsanız Vakıfbank'a girin kardeşim.. Özel statülü devlet bankasıdır.. Bankanın kendisinin özel emekli ve sağlık sandığı vardır, yani 657'ye tabi devlet memuru değilsinizdir.. Ancak bu sandık yıllardır SGK'ya devredilecek de bir türlü devredilemedi gitti.. En son devlet ile banka arasında yapılan görüşmelerde sandığın bu yılın yaz aylarında kesin devri için mutabakata varıldığı açıklandı ancak devir tarihi yine ertelenirse şaşırmamak gerek.. Tüm devlet ve üniversite hastanelerinden yararlanabildiğiniz gibi bankanın antlaşma yaptığı özel hastanelerden de yararlanabiliyorsunuz.. Antlaşması olmayan hastanelere de gidebilirsiniz ancak tedavi veya muayene için belli bir rakam ödenmektedir.. Mesela bir uzun bacak yürüme cihazını yanılmıyorsam 2600 veya 2800 TL.sına yaptırıyorsunuz ama banka size sadece 1800 TL ödüyor.. Emekli maaşlarına zamları açıklanan tüfe/tefe oranlarına göre yaparlar.. Şimdi hala var mı bilmiyorum ama benim çalıştığım dönemlerde hikayeden bir sendika vardı, çalışanların grev hakkı olmayan bir sendika.. Ama çalışanların maaşları genellikle iyidir.. Lisan tazminatı ve benzeri yan ödeme kalemleri bol ve rakamları tatminkardır.. Ben o bankada yıllarca çalıştım ve bir gün dahi sakatlığımdan ötürü hor görülmedim, pozitif veya negatif bir ayrımcılığa tabi tutulmadım, bilâkis herkesin takdirini kazandım.. Tüm terfi imtihanlarını bileğimin hakkı ile ve dereceyle kazandım.. Üst seviyelere kadar yükseldim.. Çalışmamdan o denli memnundular ki emekli olmak istediğim zaman emeklilik kararımdan vazgeçirmek için yoğun baskılar yaptılar hatta genel müdürlükten bile aradılar.. Bunu kesinlikle övünmek içine değil, işini bilen ve iyi yapan ve sevilen bir personele, sakat olsa bile, bankanın ne kadar değer verdiğini gösterebilmek amacıyla yazdım.. Tabii bu yazdıklarım bundan 20 kusur yıl öncesine ait olan hususlar, umarım hala aynı anlayış devam etmektedir.. Ancak bankacılık sektörü bilgisayara geçince işler rahatlayacak diye umuyorduk.. Ne yazık ki tam tersi bir durum ortaya çıktı.. Mesai saati anlayışı olmaksızın çalışmak zorunda kalındı ve çoğunda da fazla mesai ücreti almadı personel.. Evet temiz kıyafetlerle güzel bir ortamda çalışıyorsunuz, etrafınızda güzel hanımlar var, çayınız kahveniz ayağınıza geliyor, yemeğiniz güzel, oto tamircileri gibi yağ ve kir içinde değilsiniz ama çok yorucu bir ortamdır bankacılık sektörü, beyniniz sulanır.. Bir kuruşu saatlerce, günlerce, haftalarca arasınız, o bir kuruşluk hatanın nereden geldiğin bulmak zorundasınız, cebinizden vermek isteseniz bile veremezsiniz.. Ben şahsen bir kimseye beddua edeceksem ona "Allah seni bankacı yapsın" derim.. Benim önerim şudur: Onun bunun şunun adamı olmadan yani kendi bileğinizin hakkı ile yükselmeye çalışın, kimseye sırtınızı dayamayın zira neticede banka bir devlet bankasıdır ve sizin sırtınızı dayadığınız kimseye bir şey olduğunda ister istemez onun adamlarına da bir şeyler olmaktadır.. Bankaya giren arkadaşlara tekrar hayırlı olsun..