alıntıdır
Değerli Arkadaşlar, uzun mücadelelerden ve basınç oluşturma çabalarından sonra nihayet Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk ile tam bir yıl sonra dün yani 18 Eylül 2019 Çarşamba günü görüşmeyi başardık. Görüşmeye, Konfederasyon yöneticisi sekiz kişinin yanı sıra iki de atama bekleyen engellileri temsil eden kişi katıldı. Bir saat süren görüşmenin başında Bakana geçmiş olsun dileklerimizi bildirdikten sonra engellilerin kimi uygulamadan kimi mevzuattan kaynaklanan birikmiş sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren kabarık bir dosya sunduk.
Mart ayından beri
http://change.org üzerinden sürdürdüğümüz ve muhtaçlık aylığı ile evde bakım ücreti ödemelerinde hane içinde fert başına düşen gelir yerine, engelli bireyin kendi gelirinin esas alınmasını isteyen 78 bin imzayı içeren döküman ile change.ogr üzerinden sürdürdüğümüz kampanya görüntüsünün çıktısını Sayın Bakana teslim ettik. Sunduğumuz dosyada engellilerin 50âye yakın talebi önem ve ivedilik sırasına göre yer almıştı. Bakana 17 Eylül 2018 tarihinde yapılan görüşmedeki sözleri anımsatılarak bunların hiçbirinin yerine getirilmediği ifade edildi. Özellikle 2022 ve 2828 sayılı yasa değişikliği ile taşeron işçi iken sürekli işçi kadrosuna geçirilen engellilerin erken emeklilik hakkını erken emeklilik zorunluluğuna dönüştüren yasada değişiklik yapılmasına ilişkin taleplerimiz vurgulandı. EKPSS atamalarından söz edilerek verilen sözlerin tutulmadığı, 2019 yılında hiçbir atamanın yapılmadığı anımsatıldı.
Binlerce engellinin bu yıl içerisinde atama beklediğinden, bu sayının 5 binin üzerinde olması gerektiğinden söz edildi. Özellikle atama sorunu uzun müzakerelere ve tartışmalara yol açtı. Bakan ısrarla geçtiğimiz yıl verilen sözleri tuttuğunu, 17 Eylülâden sonraki süreçte 2500â e yakın engellinin atamasının yapıldığını belirtirken biz Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumlardaki engelli kadrolarının, halen atama bekleyen öğretmen adaylarının tamamı atandıktan sonra kalan kadronun yardımcı hizmetli veya memur kadrolarına dönüştürülerek anlamlı bir atamanın yapılması gerektiği üzerinde durduk. Sayın Bakan bunun Milli Eğitim Bakanı ve Diyanet İşleri Başkanlığının işi olduğunu, onların bu yönde hareket etmesi ve Ekim ayı sonuna kadar Devlet Personel Başkanlığına bildirmesi halinde atamaları seve seve yapacaklarını belirtti. Buna karşılık biz âSiz bu yönde kamuoyuna bir açıklama yapın, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi engelli kadrolarını doldurmamış kurumları adres olarak gösterin; bizler de engelli örgütleri olarak oralara yönelip basınç yapalım.â Dediğimizde Sayın Bakan hükümet içerisinde bakanlıkları birbirine düşürecek bu çeşit davranışların doğru olmadığını söyledi.
Kurumlara boş engelli kadrolarını ekim ayı sonuna kadar bildirmeleri için yazı yazıldığını, bu kurum ve kuruluşlardan gelecek engelli kadrolarının anlamlı bir sayıya ulaşması halinde atama yapabileceklerini, ulaşmaması halinde atamaların önümüzdeki döneme kalacağını ifade etti. Bunun üzerine biz engelli kamuoyuna, Bakanın kesin bir söz vermediği yönünde bilgi vereceğimiz söyleyince âBöyle yaparsanız onları kışkırtmış olursunuz.â Diyerek itiraz etti. Biz ısrarla engelliler arasında büyük bir beklenti olduğunu, atama olmaması halinde gelebilecek tepkileri kestiremediğimizi vurguladık. Buna karşılık Sayın Bakan siz isterseniz bu çeşit tepkileri engelleyebilirsiniz şeklinde ifadelerde bulundu.
Bu tartışmalar sırasında sık sık atama bekleyen engellileri temsil eden kişilere söz verdik. Onlarda kısa kısa taleplerini dile getirdiler.
Görüşme bundan ibarettir. Herkes verilen mesajları yorumlamakta ve bundan sonraki hareket tarzını belirlemekte özgürdür. Biz engellilerin temsilcisi üst bir kuruluş olarak elbette her zaman engellilerin taleplerinin, haklı ve meşru eylemlerinin destekçisi olacağız. Ama bu karar bize değil ihtiyaç sahibi engellilere aittir.
Turhan İçli
Engelliler Konfederasyonu Başkanı
https://youtu.be/BPYTZUzJnVE