Herkese selamlar. Konuyu baştan sona okudum. Hastasını kaybedenlere baş sağlığı, hala mücadele verenlere sabır ve şifa diliyorum.
Malesef benim babam da 22.09.2020 günü geçirdiği kalp krizi sonrası bilinç çok kötü bir şekilde hastanede yatmakta. Yaşı 70. Yaklaşık 50 dakika kadar beyin oksijensiz kaldığı için yoğun bakımda 1 ay kaldıktan sonra Palyatif birimine yatırıldı. Öncesinde bilenen herhangi bir rahatsızlığı yoktu. Bugün yani 13.11.2020 itibariyle 53 gün oldu. Burundan beslenme sıkıntı olduğu için 3 hafta kadar damar yoluyla beslenmesi sağlandı. Ancak uzun süre damar beslenmesi damarlara zarar vereceği için midesinin delinerek PEG takılması planlanıyor. Bilinç seviyesi ve hareket kabiliyeti çok kötü. Gözleri açık ama görmüyor. Sadece sol ayak parmaklarını hafifçe oynayabiliyor o kadar.
Ben bu durumda duygusallıktan ziyade mantıklı düşünmeyi tercih ediyorum. Yani nefes alsın yeter diyemiyorum. Çünkü onu o halde görmek bizi fazlası ile üzüyor. Zaten bu tür hastaların tam olarak iyileşemediğini tamamına yakının da vefat ettiğini duyuyorum, okuyorum. Çok çekmesin diye dua eder olduk. Kendisi de sağlığında bu tür hastaları gördüğünde çok üzülüp böyle yaşamak olmaz. Eğer benim başıma böyle bişey gelirse imkanınız varsa fişimi çektirin derdi hep. Tabi beyin ölümü gerçekleşmediği için mevcut yasalar buna izin vermiyor.
Gerçekten zor bir süreç. Bu durumu yaşayan herkese tekrar sabır, kaybedenlere de başsağlığı diliyorum.
Malesef benim babam da 22.09.2020 günü geçirdiği kalp krizi sonrası bilinç çok kötü bir şekilde hastanede yatmakta. Yaşı 70. Yaklaşık 50 dakika kadar beyin oksijensiz kaldığı için yoğun bakımda 1 ay kaldıktan sonra Palyatif birimine yatırıldı. Öncesinde bilenen herhangi bir rahatsızlığı yoktu. Bugün yani 13.11.2020 itibariyle 53 gün oldu. Burundan beslenme sıkıntı olduğu için 3 hafta kadar damar yoluyla beslenmesi sağlandı. Ancak uzun süre damar beslenmesi damarlara zarar vereceği için midesinin delinerek PEG takılması planlanıyor. Bilinç seviyesi ve hareket kabiliyeti çok kötü. Gözleri açık ama görmüyor. Sadece sol ayak parmaklarını hafifçe oynayabiliyor o kadar.
Ben bu durumda duygusallıktan ziyade mantıklı düşünmeyi tercih ediyorum. Yani nefes alsın yeter diyemiyorum. Çünkü onu o halde görmek bizi fazlası ile üzüyor. Zaten bu tür hastaların tam olarak iyileşemediğini tamamına yakının da vefat ettiğini duyuyorum, okuyorum. Çok çekmesin diye dua eder olduk. Kendisi de sağlığında bu tür hastaları gördüğünde çok üzülüp böyle yaşamak olmaz. Eğer benim başıma böyle bişey gelirse imkanınız varsa fişimi çektirin derdi hep. Tabi beyin ölümü gerçekleşmediği için mevcut yasalar buna izin vermiyor.
Gerçekten zor bir süreç. Bu durumu yaşayan herkese tekrar sabır, kaybedenlere de başsağlığı diliyorum.