Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Dün Şevket Çavdar’ın bir Hayatı Vardı; Bugün Yok. NEDEN? [Tartışma]

merhuma ALLAH tan rahmet acılı ailesine başsağlığı dilerim
 
Her konu uzmanı tarafından değerlendirildiğinde daha anlaşılır oluyor, taşlar yerine daha çok oturuyor...
Tıp açısından bakınca MeTePe'nin açıklamaları için kendisine çok çok teşekkür ediyorum..

Ama bir de psikolojik açıdan (hasta tarafından bakan) bir yorumu uzmanından okumak isterdim..
İşte o zaman çok daha iyi analiz edebilirdim..

Rahmetli Şevket'in ameliyat masasına yatmadan önce yaşadıklarını bilmediğimden,
onun açısından bakamam ve burada ne kadar ahkam kessem doğruyu bulamam..
Sonuçta Şevket ve doktorlar bu riski göze alıp operasyona girmişlerdir, Şevket kardeşim yaşamını yitirmiştir.. Mekanı cennet olsun..

Ama tek bir şeyi merak ediyorum;
Bugüne kadar dünyada yapılan tek el, kol, bacak nakillerinden bazıları tutmuş, bazıları ise bir süre sonra alınmak zorunda kalmış...
Bu yüzden tıp dünyasında 2 kol, 2 bacak nakli her zaman çok yüksek riskli olarak bilindiğinden bugüne kadar denenmemiş..
Çok yüksek riskinden ötürü dünyada denenmeye cesaret bile edilememiş bir operasyonu Hacettepe doktorları hangi akla hizmetle bir anda deneyebileceklerini düşünmüşlerdir??
 
KÜREKÇİ: Pazardan 1 kg domates alırken bile kırk dolanıyoruz iyisini almak için değil mi? Bu çocuğun ailesi hiç araştırmamış mı? Kararı veren kişinin kendisi. Bakın ben 120 derece ile ameliyat oldum ve 8 yıl araştırdım, ameliyat olanlarla iletişime geçtim. En ince ayrıntıyı bile hesaba kattım. Ben eğer ilk gittiğim Dr. ameliyat olsaydım Şuanda ya felçli ya da hakkın rahmetine kavuşmuş olacaktım. Bir kere akıllı insan Dr. seni kobay olarak mı yoksa gerçekten o operasyonda başarılı olacağı için mi ameliyat edeceği anlaşılır. Bir de ilk kez yapılıyor. Bu arada Neden Akdeniz üniversitesine gitmeyip de Hacettepe de olmuş. Ayrıca Yasalarda da eksiklik var. Kanunlar var ama uygulama yok. Hangi hastaneye gidersen git kapıdan adımını attığında kobaysın... Ne yazık ki bu böle. Hastanelerde alttan dersi olan asistanlar var. Bir de tıpta yetenekli olan, el becerisi olan ve zeki olan öğrenciler tıp okumalı diye düşünüyorum. Çünkü bir insanı oya gibi işliyorsun ameliyat ederken. Dr arasında iyi kötü ayrımını da bu özellik belirliyor.
Huzur içinde uyusun.
 
Arkadaşlar merhaba,
Akademik diyebileceğim bir soruya yanıt ararken uzun süre önce karşılaştığım, sonra da takip etmeye başladığım bu siteye ilk mesajım. Takip ettiğim süre içinde de çok şey öğrendiğimi söylemeliyim, herşey için teşekkürler. Keşke böyle bir olay üye olup yazmaya itmeseydi. Mesajı yazmak konusunda da düşündüm çünkü doktor değilim, 10 yıldır periyodik çekmek zorunda kaldığım yürürken hafif zorlayan berbat bir diz ağrısı dışında da rahatsızlığım yok.
Ama şunu diyebilirim ki içinde yaşadığımız düzen hakkında kafamı kurcalayan şeyler var, nedense Şevket'in yüzü gözümün önünden bir türlü gitmiyor. Bir arkadaşımı hatırlıyorum, bunalımını ve intiharını. O ana kadar insan kendi seçsin kaderini, ölümü de seçer ne var ki bunda diye düşündüğümü.

Sonra hala devam edebilen (burada devamdan kasıt farkındalıktır, bitkisel hayatta hayati fonksiyonlarını kaybetmiş vs. hastalar için sürdürülen tartışmayı ayrı tutuyorum.) her insanın devam etmesi gerektiğine inanmaya başladığımı. Evrimin halkaları arasında insan ve insan nedir sorusuna cevap aranırken sosyal yardımlaşma,tedavi bir ipucu sayılıyor (burada da 36 bin yıl öncesinden hatta neandertallerden bahsediyorum.uzaklaştım bayağı) Neyse elbette bütün bu fikirler tartışılır. İnsan psikolojisi aslında sandığımızdan da karanlık, çok bilinmeyenli.
Ancak işte tam da bu yüzden sistemler olmalı, yaşama hakkı en değerli olduğu için, kişisel kararlar bazı konularda yanıltıcı olabileceği için. Yönetmelikler vardır, bu konuda örneğin insan vücudunun sınırları göze alınarak hazırlanmış ki bir ihlal olduğu söyleniyor ne derece doğru bilemiyorum.

Dünyada tıp literatürü, başarılı başarısız vakalar ve bunların analizi vardır. Kar zarar hesabı vardır.
İçimden geçeni söyleyeceğim. Şevket tanıyabileceğimiz en cesur insanlardandı. Tabii ki bir estetik operasyon değildi Şevket'in geçirdiği. Hayatın onu ne kadar yorduğunu tahmin bile edemem, tuzun kuru deyip geçebilirsiniz de, haklısınız. Ancak Türkiye'de maalesef insan hayatının değeri olmadığını bildiğim için, dünyada bu tür operasyonlar medyaya karşı çok daha temkinli şekilde yürütüldüğü için, adaletinden sosyal güvenliğine adeta kokuşmuş bir sistemde yaşadığımız için ben birbiri ardına medyanında gazıyla adeta patlatılan bu nakil operasyonlarını şüpheyle karşılıyorum. Bir ülkenin tıp alanına olan katkısı cerrahi müdahelelerle sınırlı kalıyorsa düşünmek lazım bir dengesizlik bir yanlışlık olduğunu. (Mesela bir yandan da bu tür ameliyatlarda gerekli yaşam desteğinin sağlanabilmesi için ilaçlar, yöntemler araştırılıyor mu?) Şevket bu ameliyat ortada yokken devlet kendisine en uygun şartları sağlayamamışsa bunu da sorgulamak lazım. Şevket'in bir hayatı, okuduğum kadarıyla interneti, Galatasaray'ı, herşeyden önemlisi sevenleri vardı. Hatta kendisinden pek hazzetmesem de Ertuğrul Özkök'ün de yazısında belirttiği gibi yüzük o protezin soğukluğunu götürüyordu. Ortada bir hayat vardı.
Arkadaşlar çok yazdım, vaktinizi aldım. Organların taşınma faciasına (bazı yabancı sitelerde haber o anın görüntüsüyle aktarılıyor) , ikinci yüz naklinde gerçekten nakil gerekli miydi tartışmasına değinmedim bile.(evet şimdi değinmiş oldum gibi)
Açıkçası bir yumruk oluştu boğazımda Şevket'in aramızdan ayrıldığını öğrenince, sonra da irice bir kurt düştü. Böyle içimi döktüm. Amacım kesinlikle organ nakli gibi hayati bir konuda köstek olmak değil. Büyük özverilerle çalışan pek çok doktorun organ nakilleriyle hayat kurtardığının da bilincindeyim. Ama bu tip operasyonlar çok daha az risk taşıyan organ nakillerinin bile kamuoyunda farklı değerlendirilmesine yol açabilir, bu da göz önünde bulundurulmalı.
Son olarak başsağlığı diliyorum, ruhu huzur bulsun.
 
Amaç reklam bile olsa kimse kötü reklam çekmek için uğraşmaz.
Yeterli...
 
almanya tarihinin kara lekesi naziler ADOLF HITLER zamani hortlamis gibi:( bereket medya sayesinde ne kadar abartiyor densede haberimiz var:eek:
goturup goturup hapse tikilsalarda sukur ki fikir suclulari olsada haber suclulari duymadigimiza yoktur diyelim
olan garip SEVKETE oldu
 
bizler bazılarının başarısı için kendimizi feda etmiyelim.rahmetli şevket bilmeden bazılarının başarısı için kendi hayatından oldu bence.biz kendi halimizden şükür etmeliyiz.vucudumuza herhangi bir yabancı organ monte etmenin peşinde koşmamalıyız.
 
İnsan yaptıklarından değil yapmadıklarından pişmanlık duyar denir ya hani,Şevket kardeşimiz pişmanlık duymamak adına Ölümden öte köy olmadığını gösterdi bize cesaretiyle...Nur içinde yat kardeşim....
 
merhaba
konuyu görünce yazmak istedim, sadece ilk sayfadaki yorumları okudum
ben de bir organ nakilliyim ama bnmkisi böbrek yani dışarıdan bakıldığında bir hasta veya özürlü gibi durmuyorum, o nedenle fiziksel olarak bir uzvun olmaması ne demek bilemem, ancak yaşayan bilir bunu...
ama bu kol bacak nakli ya da yüz nakli, bir çok organ bekleyen insana umut oldu, neden derseniz, bunların medyada özellikle her evde olan ve kullanılan televizyonla daha çok insana ulaşıldı
insanlarda şu izlenime neden oldu : "organ bağışı iyi birşey biz yanlış biliyormuşuz"
ve biliyor musunuz ki bu nakillerden sonra, ülkemizde organ bağışında inanılmaz artışlar olmuş
dolayısıyla Akdeniz Universitesindeki nakiller yadsınamayacak derecede insana ulaştı, zihinlere organ bağışının ne kadar önemli ve birçok insan için umut olduğu aşılandı
elbette yüz nakli olan Uğur kardeşimizin bu kadar göz önünde tutulmaya çalışılması biraz abartı niteliği taşıyor sonuçta yeni nakilli biri, enfeksiyon riski var, ister istemez vücut yeni yüzüne alışmaya çalışıyor, yüksek dozda ilaçla bağışıklığı baskılanıyor, bedenen yorgun... o nedenle bu kadar üstüne gidilmesi onu daha da psikolojikman yıpratabiliyor
bu güne kadar yaşadığı olumsuzluklardan sonra elbette ona ödül verilmişçesine de hissediyordur sonuçta dün yüzüne bakıldığında "ah vah yazık" denen genç, şimdi Türkiye'nin gözdesi...
Ankara'daki kol bacak nakline gelince, o da çok riskli bir ameliyattı elbette, ama bu göz önüne mutlaka alınmıştır, riskler hastaya ve ailesine anlatılmıştır
doktorlarımız gerçekten zor olanı başarmaya çalışmışlardır, başarılı olamamış olmaları, onların beceriksizliğinden ziyade, Şevket'in bünyesinin bu durumu kaldıramamış olmasıdır
o bir ilkti, belki kaybettik, ki ben o sabah Şevket'in ölüm haberiyle kalktım, annem söyledi, inanın ne kadar üzüldüm anlatamam, ama onun sayesinde birçok insan daha da umutlu artık
Şevket için de, Allah'tan rahmet diliyorum kendisine, ailesine de baş sağlığı...
bu tür haberler bir nakilli olarak beni çok etkiliyor, bu nedenle bazen izlemek bile istemiyorum, psikolojik olarak yıpratıyor çünkü, ama bunlar hayatın gerçekleri, onun yerinde ben de olabilirdim
Bülent bey siz neden insanlar bu riski alırlar, değer mi demişsiniz
her insan buna farklı cevap verir aslında içinde bulunduğu duruma göre...
bedenimize zarar verip onu hasta ettikten sonra değerini anlamak ayrı, doğuştan veya sonradan yaşanan uzuv kayıpları ayrı...
yani sigara içip sonra kanser olmak, riskleri bile bile kendi hayatını riske atmaktır, sağlığın değeri ancak kaybedildiğinde anlaşılıyor bu durumda...
ama düşünün ki kaza sonucu organları zedelendi, bu kişi nakilse çaresi, elinden geleni yapacaktır sağlığına geri dönmek için, onun için yaşamaksa amaç, buna değecektir aldığı riskler
mesela ben makineye bağlanmak ne demek, koşup oynamak istediğim zamanlar olan çocukluk yıllarımda yaşadım, ve hep kısıtlandım, benim için nakil olmak makineye bağlanmaktan kurtulup özgür olmaktı.
tabii ki de insanların bir rahatsızlığı olanlara bakışı da maalesef toplumumuzda olumsuz
birbirimizin eksiklikleriyle de olsa insan olduklarını unutup onları küçümsüyor, yargılıyor ya da onlara acıyoruz
halbuki herkesi oldugu gibi kabul edip saygı göstermeyi bilebilsek, herşey çok daha güzel olacak
ne tekerlekli sandalyedeki biri kendini eksik görür ne de ayaktaki biri kendini fazla...
ama biz kendi kusurlarımızı görmekten aciz olup başkalrının eksikleriyle o kadar meşguluz ki saygı duymayı bile beceremiyoruz maalesef
 
zehirliyaprak

Aynı şeyi söylüyoruz anladığım kadarığla. Sistem sorgulama yapmıyor bu yüzden bizler zarar görüyoruz Belirli nakillerin dışında oda dünyada kanıtlanmış nakiller yapıyoruz. Bu seferki boyumuzdan büyük işlere kalktık sahiplenmek bence doğru deyil,bunlardan önce sağlık sistemimizde çok yapılacak işler var siz daha iyi bilirsiniz bünları halletmeleri lazım.Sizede geçmiş olsun.
 
Şevket Çavdar bızlerın umudu oldu ve bu umudun , bedelini canıyla ödedi ve bız sakatlar ,topallar ,körler ne yaptık ?
Mezarının başında bir araya gelıp dua ,veyahut tıpdaki devrimsel sürece bızler ne kadar katkıda bulunduk ?
Evet şevket çavdar kardeşimiz en azından bizler adına canı pahasına kendını feda etti onunla ne kadar gurur duysak azdır .Farz edelımki tam tersı bır
durum gercekleşseydi dört farklı organın insana nakil edile bileceğini ve tıp alanında ileriye dönük bir adım daha atabileceğimizi tecrübelerimize ekliyecektik
Gelişen dünyada yaşamın içinde neyle ,nasıl karsılasıpta onu nasıl cözeceğimizi kıtaplar sayesınde ögreniriz fakat bu konu uzerınde daha önce gözlem
yapılıp kıtaplara dökülmemistir. Bu yüzden bizim deneyip sonuçlarını bilgi edınmemız lazımdı Şevket Çavdar arkadaşımızda bizlerin adına canı
pahasına bedel ödeyecegını bile,bile ameliyat masasına yatıp deneyi kendı vucudunda gözlem yaptırdı. Gözlemın sonucunda dört farklı organın aynı
anda bır insana nakil edilemiyeceğini kanıtladı.Bu deney tıp alanında yeni bir tecrübe kazandırdı.
Her hangi bir olayın veya olgunun yararlı ve zazarlı olup olmadıgını anlamak ıcın zararlı yönlerıyle faydalı yönlerı kıyaslanır hangisi
daha dogru ,kesın ve fazla tecrube kazandırıyorsa o dogrudur .Bu bilgiden yola cıkarak Şevket arkadasımızın durumunu kıyaslarsak tıp tarıhıne adını
yazdırdı.Konulara zararlı yönlerınden bakmak güzel ama iyi olayın yanında zararı yönünü öne cıkartıp abartmak gelısmemızı ve tecrube kazanmamızı
engelller.

"ENGELSİZ BİR YAŞAM İÇİN EL ELE"
 
dunya kadar eli ayagi tam ama felcli var
4 tane uzuvu kesip bicmek hadi iyi oldu diyelim tonla ilac iciripte kanser etmek sanki biinmiyo gibi organ bagisi icin kostek olunmasinvar yazip ciziliyo
ilk once felcli olan sinirleri onarmayi ogrenemen buna care bulamayan tip adamlari tutmuslar sanki sinirleri becerebilmis gibi kas kemik ten takma sevdasina is yapip sevketi hayatidan ettiler
 
hemşerim olan şevket bey kardeşime mevlam rahmet eylesin..umut dünyası ..bu umudun ne oldugunu biz kader dostları bilmiycekde kim bilcek..içimden bişeyler koptu sanki üzüntümden..ama ne desek ne yazsak boşuna ..şevket bey kardeşimizin görecek günü ve çilesi dolmuş..her şey takdiri ilahi..
 
Ölürsem bedava ne organ veririm. Ne uzuv...
Parayla satarım. Aldığım parayla aşevi açarım.
Doktorlara 250 bin ödeyen benim organımada ödeme yapıversin bari açları doyuralım. Ölmeden bi işe yaramayn beden bari parası ile insanları doyursun...

İşin tuhafı gelişmiş ülkelerde talep yokken. Türkiyede frenkastain olmaya talep patlaması varmış.
Dünyanın en akıllı insanı bizim topraklarda ürüyor demekki.
Gerçi bizden akıllılarıda var. İnşaat işlerini bizim insanımıza yaptıran akıllı ülkeler de var.
Sanki ufak bir zelzelede yıkılan binaları bizimkiler yapmıyor. Adamlar buna rağmen inşaat ihalesini bizimkilere veriyorsa bizden akılllı ırklarda var...:confused:
 
ya arkadaşlar biliyor musunuz? çok düşündüm de bence şevket çavdar' ın hayatını kaybetmesinin sebebi doktorlar.çünkü başka bir hastanın iki kolu ve bir bacağı yoktu. ona hepsini birden nakletmek yerine ilk olarak çift kol naklettiler. ameliyattan sonra hastanın tırnakları uzamaya falan başlamış.şimdi biz şevket çavdar' ı düşündüğümüzde kendisine çift kol ve çift bacak birden nakledilmeye çalışılmış. üstelik ameliyatta kalbi durduğu ve ölme riski kapıya dayandığı halde doktorlar ameliyata devam etmişler. bence bu çok büyük bir yanlış. umutları yeşerecek olan şevket çavdar' ın umutlarını tamamen söndürdüler resmen. bence bu doktor hatası. şevket Çavdar' ın ailesi mutlaka bu konu üzerinde durmalı. CEVAP YAZARSANIZ SEVİNİRİM. ÖZELLİKLE DE SİZDEN OturanBoğa
 
[FONT=Times New Roman][SIZE=3][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana]burada yazılan yorumlara göz atıncaiçim acıdı. çoğunluk "şevket" bizlere umut oldu diyor. ben ise şevketçavdar toplumun dayatmasının, toplumun yarattığı algının ve sağlamların düzenininkurbanı oldu diyorum. sakat olmaktan memnun olmaya bilirsiniz. ben de sakat olmaktanmemnun değilim. sakatlık zor, ama sakat olmaktansa ölmeyi göze almak. bu bana,benim mantığıma uymuyor. şevket'in ameliyatı başarılı olsa idi, şevket sağlamolmayacaktı. şevket'in önünde bitmek bilmez bir rehabilitasyon ve tedavisüreci, ilaçlar ve her an uzvun gri alınma riski... yani bu ameliyat -şimdilik-başarılı olsa bile yaratacağı tahribat çok büyük. ve bu ameliyat artısonrasındaki ilaç tedavisinin gideri öyle dudak uçuklatıcı ki. bu operasyoniçin sağlanan devlet desteği sakat bireye sağlansa belki de şevket topluma dahaçok katılacak, daha iyi yaşam koşulları ile halinden memnun olacaktı. ama öylebir algı var ki, kolun, bacağın yoksa ölümü göze alabilirsin. ve okuduğumyorumlarda bu algının iyice yerleşmiş olduğunu fark ediyorum. [/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana] [/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana]sakat olup, hayatından memnun olmak.sakat olup kendini değerli hissetmek. sakat olup kendini normal hissetmek.sihirli kelimeler bunlar. tabi ki birey özgürdür, sakat olup içinde bulunduğudurumdan nefret eden, kendinden nefret eden olacaktır. kimsenin duygularınınzabıtası olamayız. ve kabulüm sakatlık zor. sakat olmak gerçekten travmatik.sakatlık ve bağımlı yaşamak çoğu zaman boğucu. ama sakatlığın zihinlerdeyarattığı umacının sakatın toplumda algılanmasını, toplumun sakata da kendinibu doğrularla tanıma ve tanımlamasına sebep olduğunu söylemek gerekir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana] [/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana]sağlam olmaya verdiğimiz çabayışafak pavey'in anlatmaya çalıştığı gibi hayata adapte olmaya, sakat olsak dainsan onuruna yaraşır bir hayat sürmeye yöneltmeliyiz. [/FONT]
[FONT=Times New Roman][SIZE=3][/SIZE][/FONT]
 
saww;

organlarımı parayla satıp aş evi açarım bedavaya organ vermem diyorsun da sanki senin sakatatlarını yemek için alıyorlar :) insanlara hayat bağışlıyorsun bunun bir ehemniyeti yok mu senin için çaresizce yaşabilmek için organ bekleyen insanlar var organları iflas ettiği için ölen insanlar var aş evi açtığında açlıktan ölmek üzere olan insanlarmı yiyecek sanıyorsun gelen geçen öğününü de geçirebilir .

zehirliyaprak;
seni alkışlıyorum çok güzel konuşmuşsun...
 
nasibe canın sıkılıyor. Anlıyorum da ankara bize uzak can sıkıntını gideremem.:)
Ankarada yaşayanlara yazarsan belki sıkıntını gideren çıkar
 
Burda böyle çığırtkanlık yapıp, birbirinizi yemeniz size bi şey kazandırmaz.

Fatih Altaylı ya söyleyin sizi programına çıkartsın orda birbirinizi yiyin, öleni geri getirir, doktoruda hapise attırırsınız belki...
 
Ben 2 kez ameliyat oldum. İkinci ameliyatımdan sonra tek kanedyeni ve tek yürüme cihazını attım... Desteksiz yürümeye başlamıştım ki, evde bir kaza geçirdim. Ayağım tekrar kırıldı ve o kahrolası süreç yeniden başladı. Yaşıtlarım, nerdeyse liseye başlayacakken benim hala okula başlayamıyor oluşum depresyona girmeme neden oldu. Yaklaşık 6 ay sonra ayağımdaki alçı çıkarıldı ve doktorum bana "hadi kızım yine desteksiz yürüme çalışmalarına başla!" komutu verdi... Hayatımla ilgili kararı 14 yaşında verdim... "Yürümek istemiyorum, yaşamak istiyorum" dedim... Bu kararımdan dolayı ailem hala baskı yapar bana. Yürüyebilecekken kanedyene ve cihaza tekrar sarılmamı hiçbir zaman anlayamadılar. Belki de ben anlatamadım... Benim için özgürlük "vazgeçmekle" başladı. Nasıl vazgeçmeyeyim? Dışarda gürül gürül bir hayat akıyor ve ben içinde değilim... Beni olduğum gibi kabul edeceğini umarak attım kendimi hayat ırmağına... Toplumun beni değerlendirmesi, onların normları, umrumda bile olmadı. Canımı acıttı zaman zaman... Benim için "yaşamaya değer şeyler için", tedavimi yarım bıraktım. Dedim ya bu benim kararımdı...

Uzuv nakline kendi rızasıyla olur veren arkadaşımız ise "direnmeyi ve yazgısını alt etmeyi" tercih etti... O, sonuna kadar gitmeyi göze aldı. Başarılı olamadı belki... Ama bu kararı o aldı... Kolları ve bacakları olduğunda kendini gerçekten mutlu hissedeceğine inandığı şeyi yaptı... Bu yüzden onun "Direnişine" yardım eden insanları suçlamanızı yersiz buluyorum doğrusu... Milletçe aynı hastalıkla muzdaribiz. İnsanları ve kurumları yargılarken çok duygusal davranıyoruz. Sanki gideni geri getirecek!
 
Duygularına fazlası ile katıldığımı bil lütfen Mezom,benzer durumları bende yaşadım 3 kez ameliyat oldum 2 kez düşüp ayağımı kırdım ve ergenlik dönemlerimi en yaşanası hisleri ile birlikte o ameliyat masalarında bıraktım ailemin tedavin devam etsin demelerine kulak tıkayıp okul hayatımı bir kenara bırakıp meslek edinme çabalarına girdimki hala da bişeylere geç kalmışlığın ezikliği içindeyim kendi,kendime konuşmak kolay yaşanan süreç insanın psikoljisini alt üst ediyor istediğin kadar güçlü iradeli ol herşey bir yere kadar.
Şevket arkadaşımız hayal ettiği yolda cesurca hareket etti,olaylar güzel gelişseydi ne kadar güzel olurdu artık aramızda yok onunki ''hesap işi değil,nasip işi'' oldu Allah rahmet eylesin...
 
Ölüm getiren nakilde şok!


Hacettepe'deki nakilde Sağlık Bakanlığı'nın bir başka hasta için sadece 'çift kol' nakline onay verdiği ortaya çıktı. Doç. Dr. Nasır, izin almaksızın Çavdar'a çift kol ve çift bacak nakletmiş


Sabah, Şevket Çavdar'ın ölümüyle sonuçlanan çift kol ve çift bacak nakliyle ilgili şok bir detaya ulaştı. Ameliyatı yapan Hacettepe Üniversitesi ekibinin bir başka hasta için çift kol nakline onay aldığı ve donörden bacakları almaması gerektiği ortaya çıktı. Ancak Türkiye'nin ilk yüz naklini yapan Prof. Ömer Özkan'ın da bakanlığa başvurduğunu öğrenen Doç. Dr. Serdar Nasır; son anda, bakanlığın izni olmadan bacakları da aldı. Ulusal Organ Nakli Koordinatörlüğü; İzmir'de, hayatını kaybeden Nazım Akan'ın organ ve dokuları bağışlanınca Akdeniz Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Gülhane Askeri Tıp Fakültesi (GATA) Doku Nakil Merkezleri'nden donöre uygun yüz ve uzuv hasta listelerini istedi.

Hacettepe Üniversitesi, yüz ile uzuv nakli bekleyen 4 kişiyi bildirdi. Listede Şevket Çavdar da vardı. Akdeniz Üniversitesi ise dirsek altından çift kol ve diz altından çift bacak nakli bekleyen hastalarının ismini gönderdi.

Ulusal Doku Nakli Koordinatörlüğü, yaş, boy, cinsiyete göre Gazi ve GATA'nın listelerindeki hastaların donöre uymadığını bildirdi. Hacettepe'den çift kol nakli için bekleyen hasta ile Akdeniz'den çift kol ve çift bacak nakli bekleyen hastalar donörle uyumluydu. Akdeniz Üniversitesi daha önce nakil yaptığı için Hacettepe Üniversitesi'ne nakil izni verildi. Bakanlık, her olasılığa karşı Akdeniz Üniversitesi'nin de hazır olmasını istedi.

Doç. Dr. Nasır'ın da aralarında bulunduğu nakil ekibi, Sağlık Bakanlığı'na ait ambulans uçakla İzmir'e giderken, Prof. Ömer Özkan'ın çift kol ve çift bacak nakli için izin aldığına dair bir duyum aldı. Bunun üzerine Doç. Dr. Nasır, İzmir'e gittiğinde, bakanlığa bildirmeden donörden çift kolun yanı sıra çift bacağı da aldı. Ömer Özkan hemen bakanlığı arayarak, "Çift kol için izin verdiğinizi açıklamıştınız, bacaklar neden alındı?" diye isyan etti. Bakanlık bu arada Hacettepe'ye ulaşmaya çalıştı ancak operasyon başlamıştı. Doç. Dr. Nasır ve ekibinin, Şevket Çavdar isimli hastaya çift kol ve çift bacak nakli yaptığı medyadan duyuruldu.

BAKANLIK ACİL TOPLANDI

Bakanlık, Çavdar'ın durumu netleşene kadar açıklama yapmama kararı almıştı. Çavdar'ın ölümünden 2 gün sonra Kompozit Doku Nakli Bilim Kurulu, 6 üye ve 10 ayrı branştan uzmanın katılımıyla toplanıldı. Mevzuat dışı uygulama üyelere bildirildi. Kurul, 3 hafta sonra Hacettepe Üniversitesi Nakil Merkezi hakkında kararını verecek.

BAĞIŞLAR NEYE GÖRE DAĞITILIYOR?

Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü'nün belirlediği standartlara göre donör ile alıcı aynı cinsiyetten olmalı. Donörle alıcı arasında maksimum artı-eksi 20 yaş ve artı-eksi yüzde 10 boy farkı bulunmalı. Donörün organların alındığı yerin en yakınındaki nakil merkezine verilmeli. Ancak bu koşul gerçekleşmiyorsa Ulusal listede durumu en uygun hastaya verilmeli. Ulusal listede hastalar arasında eşitlik sağlanırsa nakil merkezi sıralamasına bakılmalı. O zamana kadar hiç nakil yapmamış ya da nakil sırası tekrar gelmiş merkez seçilmeli.



Kaynak:Habervaktim.com
 
giden can gelmiyor olan olmus olsada baska sevketlere kiymasinlar
her hastane sivrilip meshur olmak isteyen her doktor denek bekliyor acikladik imzaladi kabul etti diye siginiyorlar
o kurullarda olan doktorlarsanki bi suc var dicekler yaa:mad:
 
Merhabalar.Hiç bir zaman kötü örnek, örnek olmaz.Evet oldu.Ama neden ailesi bu gencin bir soruşturma yapılmasını istemedi.Düşünülmesi ve görülmesi gerekli bazı konular var.Ama bu kötü örnek güzel gelişmelere engel olmamalı.Bir doktor kötü olabilir.Ama bütün doktorlarımıza kötü demek doğru olmaz.Nedeni açkıklanmalı ve şüpheler kaldırılmalıdır. Bu yapılırmı sanmam.Ama ilerde yararlarını düşünüp ona göre tavır koymalıyız.Bir kişiye bile fayda sağlanacaksa vaz geçilmemeli.Ancak tedbirler sıkılaştırılmalı işler cidiyetle yapılmalıdır.Bütün önlemler alındıktan sonra nakil yapılabilir.Bu şartlar yönetim tarafından sağlanmalıdır
 
Allah rahmet ve mekanını cennet eylesin. çok üzüldüm:(((
 
allah rahmet eylesşn mekanı cennet olsun inşallah.çok temiz bir yüzü vardı çok üzüldüm kaç gün aklımdan çıkmadı böyle bişey olamayacağını doktorlar bilmeliydi ama bile bile göze aldılar.doktor lar bunu yapmamalıydı enazından tek kol yapabilirlerdi.umarım bidaha böyle şeyler olmaz.. bile bile kendinden vazgeçebildi bu kadar zor olduğunu bildiği halde o kadar acı çekti ama demekki kendini mecbur hissetti artık onun dünyası nasılsa demekki hayattan vazgeçebildi allah kimseye vermesin bide değinmek istediğim bir konu var insanlarımız gerçekten biraz daha kendini yetiştirsinler engellilerimize bakış açılarını kimse doğuştan engelli değildir.benim kızımın birtakım sorunları var ben insanlareın bakışlarından bıktım hatta açıklama yapmaktan vah vah demelerinden niye böyle sormalarından sadece beni değil bütün insanaları etkileyen bişey .allah herkese akıl fikir versinn diyorumm.. ve bütün engellilerimizi anlasınlar önem versinler..
 
Hacettepe'ye ağır suçlama

Hacettepe Üniversitesi'nin, Türkiye'nin ikinci yüz nakli yarışını kazanabilmek amacıyla gerçek dışı beyanla rapor düzenlediği iddia edildi. Sağlık Bakanlığı, Hacettepe'ye çift kol ve çift bacak takılan hastanın ölümüne yol açan nakilden sonra yüz nakli için de soruşturma açtı.
Devamı: http://www.haberturk.com/polemik/haber/721513-yuz-nakli-de-yanlis-beyan-cikti
 
-dr.ların daha fazla işin bilincinde olduğunu gözardı etmesek de- hem bu operasyondaki doktorlar hem de şevket çavdar büyük bir kumar oynadılar diye düşünüyorum.
 
öncelikle sevket arkadaşımıza Allahtan rahmet dilerim ailesine baş sağlığı dilerim.aslında olan olmuş arkadaşlar çokkkk şey var söylenecek çokk fakat boş yani bundan sonra iş bittikten sonra konuşmak hiçbişeye yaramıyo malesef ve dövünmek dizlerine vurmak hiçbişeye yaramıyo şevket yok çünki artık.hem kendi hatası hem ailesinin hatası en çoğuda doktorların hatası sebebiyle ben isterimki bundan sonra kimse şevketin durumuna düşmesin.ve şevket arkadaşımın yaşadıklarından ders alınsın öle yüz nakline benzemez hem 2kol hem 2 ayak nakli normal bir ameliyat bile 6 aydan aşağı iyileşmiyoken bu yabancı bir kişinin organlarını vücudun reddedeceğini kime sorsanız düşünür nasıl olabilir diye 5 yaşında çocuk bile güler buna.profesöler doçentler bi sürü dr katıldı ameliyata hiçbirinin aklına bu gencecik çocuğun bu kadar ağır bi ameliyata dayanamayaczğı nasıl gelmez yaa aklım mantığım almıyo benim.önce bir deneseydiniz tek bacak naklinide olursa ötekileri yapsaydınız şu an için aile hiçbir hak talep edemez diye düşünüyorum çünki ameliyattan önce imza attırılıyo hastaya.şevket arkadaşımıza gereken açıklamalar mutlaka yapılmıştır öylesine ölümü bile göze almışki arkadaşımız bu imzayı atmış çünki hepimizin olduğu gibi hayalleri varmış gerçekleştirmek istediği ve güveni varmış doktorlarına.her gün kol bacak bağışlanmıyo biliyoruz ülkemizde organ bağışı konusundaki eksiklikleri fakat hergünde organ bağışı olmuyo bidaha uygun organ bulup takamayız diyede gencecik bir inasın bu hayatatn kimsenin koparmaya hakkı yoktu.yterli açıklma yapılmadığını düşünüyorum tamamen yapılan operasyonun cahil cesareti olduğunu ve bu hastanenin diğer hastaneyle sidik yarışına girdiğini onlar yüz nakli yaptılar biz neden başaramayalım olursa olur olmazsa allah rahmet eylesin.bu ameliyata düşüncüsesizce imza atanlar şevket gitti fakat sizlerin ömür boyu bu hatanızdan dolayı vicdan azabı çekiceğinizide aklınızdan çıkartmayın.nur içinde yatsın arkadaşımız buı dünyada senin hayallerini çaldılar. ama inanıyorumki sen orda bunun hesabını soracaksın seni bu duruma düşürenlerden.
 
Üst Alt