merhaba
konuyu görünce yazmak istedim, sadece ilk sayfadaki yorumları okudum
ben de bir organ nakilliyim ama bnmkisi böbrek yani dışarıdan bakıldığında bir hasta veya özürlü gibi durmuyorum, o nedenle fiziksel olarak bir uzvun olmaması ne demek bilemem, ancak yaşayan bilir bunu...
ama bu kol bacak nakli ya da yüz nakli, bir çok organ bekleyen insana umut oldu, neden derseniz, bunların medyada özellikle her evde olan ve kullanılan televizyonla daha çok insana ulaşıldı
insanlarda şu izlenime neden oldu : "organ bağışı iyi birşey biz yanlış biliyormuşuz"
ve biliyor musunuz ki bu nakillerden sonra, ülkemizde organ bağışında inanılmaz artışlar olmuş
dolayısıyla Akdeniz Universitesindeki nakiller yadsınamayacak derecede insana ulaştı, zihinlere organ bağışının ne kadar önemli ve birçok insan için umut olduğu aşılandı
elbette yüz nakli olan Uğur kardeşimizin bu kadar göz önünde tutulmaya çalışılması biraz abartı niteliği taşıyor sonuçta yeni nakilli biri, enfeksiyon riski var, ister istemez vücut yeni yüzüne alışmaya çalışıyor, yüksek dozda ilaçla bağışıklığı baskılanıyor, bedenen yorgun... o nedenle bu kadar üstüne gidilmesi onu daha da psikolojikman yıpratabiliyor
bu güne kadar yaşadığı olumsuzluklardan sonra elbette ona ödül verilmişçesine de hissediyordur sonuçta dün yüzüne bakıldığında "ah vah yazık" denen genç, şimdi Türkiye'nin gözdesi...
Ankara'daki kol bacak nakline gelince, o da çok riskli bir ameliyattı elbette, ama bu göz önüne mutlaka alınmıştır, riskler hastaya ve ailesine anlatılmıştır
doktorlarımız gerçekten zor olanı başarmaya çalışmışlardır, başarılı olamamış olmaları, onların beceriksizliğinden ziyade, Şevket'in bünyesinin bu durumu kaldıramamış olmasıdır
o bir ilkti, belki kaybettik, ki ben o sabah Şevket'in ölüm haberiyle kalktım, annem söyledi, inanın ne kadar üzüldüm anlatamam, ama onun sayesinde birçok insan daha da umutlu artık
Şevket için de, Allah'tan rahmet diliyorum kendisine, ailesine de baş sağlığı...
bu tür haberler bir nakilli olarak beni çok etkiliyor, bu nedenle bazen izlemek bile istemiyorum, psikolojik olarak yıpratıyor çünkü, ama bunlar hayatın gerçekleri, onun yerinde ben de olabilirdim
Bülent bey siz neden insanlar bu riski alırlar, değer mi demişsiniz
her insan buna farklı cevap verir aslında içinde bulunduğu duruma göre...
bedenimize zarar verip onu hasta ettikten sonra değerini anlamak ayrı, doğuştan veya sonradan yaşanan uzuv kayıpları ayrı...
yani sigara içip sonra kanser olmak, riskleri bile bile kendi hayatını riske atmaktır, sağlığın değeri ancak kaybedildiğinde anlaşılıyor bu durumda...
ama düşünün ki kaza sonucu organları zedelendi, bu kişi nakilse çaresi, elinden geleni yapacaktır sağlığına geri dönmek için, onun için yaşamaksa amaç, buna değecektir aldığı riskler
mesela ben makineye bağlanmak ne demek, koşup oynamak istediğim zamanlar olan çocukluk yıllarımda yaşadım, ve hep kısıtlandım, benim için nakil olmak makineye bağlanmaktan kurtulup özgür olmaktı.
tabii ki de insanların bir rahatsızlığı olanlara bakışı da maalesef toplumumuzda olumsuz
birbirimizin eksiklikleriyle de olsa insan olduklarını unutup onları küçümsüyor, yargılıyor ya da onlara acıyoruz
halbuki herkesi oldugu gibi kabul edip saygı göstermeyi bilebilsek, herşey çok daha güzel olacak
ne tekerlekli sandalyedeki biri kendini eksik görür ne de ayaktaki biri kendini fazla...
ama biz kendi kusurlarımızı görmekten aciz olup başkalrının eksikleriyle o kadar meşguluz ki saygı duymayı bile beceremiyoruz maalesef