Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelli erkekler neden engelsiz kadınları tercih ediyor?

Valla tek bildiğim gerçek erkekler ister engelli olsun ister olmasın özellikle bir bayanda huyundan cok fizigi duzgun bayanlarla beraber olmak isterler he bu bütün erkekler icin gecerli midir? Hayır tabikide ama istisnaları da unutmamak lazım değilmi:) icinizde bana kızanlar elbette vardır ama ben sadece tanık olduklarımla ilgili yazıyorum engelli bile olsa kendi engeline bakmadan karsısında kusur arıyo yok bölee yok şöle diye işin iç yüzü budur.
 
Erkeklere haksızlık etmeyin engelsiz erkek engelli bayan evliliğide oluyormuş. :) b.k.z
 
oluyor tabiki ama o istisna böyle arada bir çıkıyor işte:)
istisnalar kaideyi bozmaz:D
 
Sevgisizz;

Mutlu son bu mu sence?..:) Dur bakalım aradan geçsin şöyle bir 4-5 sene ondan sonra görelim onları.. Hala gülüyor mu yüzleri, gelin hanıma soralım eşini, desin bize herşey ilk gün gibi..:) Zor.. Duygusal alınmış bir karar.. Keşke yolunda gitse hayatları,hüsrana uğramasalar,ama kadınsa sakat olan taraf yürümez o evlilik.. Hayat sadece 1 gecelik düğünden ibaret değil... Ayrı ayrı evlerde birbirlerini özleyerek yaşayan insanların kavuşma isteğini anlarım ama aynı çatı altında,dipdibe sakat bir kadın ve sağlam bir erkek hep aynı kalsın mümkün değil..illede mantık mutlaka mantık diyorum Kadın için özellikle.. Keşke bu çifti takip edebilme şansımız olsaydı.. Hayatlarındaki gelişmeleri yani.. Ben hiç tereddüt etmeden ibretlik bir final garantisi verebilirim size..

Bu kadın terkedilecek,bu kadın aldatılacak! diyorum.. Eminim hatta.. Farzedelim ki 40 yıl daha yaşayacak bu insanlar o kadar yıl boyunca bir erkeğin sakat bir kadınla hiiiç ama hiiç acizlenmeden, doğasına,kimyasına aykırı tek eşli yaşayacağına,sadakat göstereceğine inanıyor musunuz siz?

Haa sağlam kadınlarda aldatılır,terkedilir evet, ama sakat kadının terkedilmesi,aldatılması hiç birine benzemez! çünkü seçme hakkı tanınmaz, çünkü kolay kolay tercih edilende olmaz.. Yani yıkımı daha derin olur.. Onun için sakatlığı olan kadınlar mantıklı olmak zorunda.. Ben sakatlığı olan hiçbir kız arkadaşıma destek olmam sağlam bir adamla evlilik isteğinde.. Aşk her engeli aşarmış mış mış.. Hangi aşk ya?:) Ne aşkı? Evliliklerin bile ömrü bu kadar kısalmışken kim inanıyor,neden inanıyor bunlara.. Aşk aşamaz sağlam bir erkeğin, sakat bir kadınla ömrü billah biarada yaşamasını sağlamayı..

Duygusallık kötüdür..:)
 
bence engelli erkek engelsiz bayanla evlenmeli ,engelli bayanda engelsiz erkekte evlensin.sevip beyeniyorlarsa..
yarın birgün birbirlerini üzmesinler,engelli olanı hor görmesinler.iyi düşünsünler.
 
Havva Hanım selamlar ;

Yazdıklarınızı çok acımasız ve talihsiz açıklamalar olarak görüyorum. Bu tarz olumsuz yazılarla , bu düşüncelerle hiçbir yere varamayız. Engelliler olarak bizler bile hayata böyle bakıyorsak ; toplumdan farkı bakış açısı beklememiz mümkün değil. Ben kendimden örnek vereyim size. Engelliyim. Eşimin herhangi bir engeli yok. Biz iki seneye yakın bir süre flört ettik. Şu an evliyiz. Bahsettiğiniz hiçbir olumsuzluğu yaşamadım. Eşim her zaman bana destek oldu, benimle hayatı paylaştı. Yaşadığım sıkıntıları anladı. Toplumun önyargılarına, bakışlara alıştı. Benim yaşamımı kendi yaşamına kattı. Biz bütün olduk. O nedenle bu şekilde genellemeler yapmayın. İleride ne olacağını kimse bilemez. Ancak aldatılmak, terk edilmek sadece engelli kadınlara özgü bir durum değil. Türkiye'de birçok kadın aldatılıyor, terk ediliyor. Demem o ki ; hayata şans vermek lazım. Engelli engelliyle evlenmeli yoksa aldatılır terk edilir gibi yanlış düşüncelerden de bir an önce kurtulmak gerek. Hatırlatmak isterim ki ; engelli-engelli evliliklerinde de bahsettiğiniz aldatılmalar, terk edilmeler, boşanmalar mümkün. İnsana insan olarak yaklaşmak gerek..Evliliklere de kendi dinamikleri içerisinde. Umarım anlatabildim.
 
sevda psikoloğa git bence pazardan karpuz mu seçiyorsun raporunu al sonra foruma üye ol kesin %40 alırsın bu pazarlıklı ruh hali ile...
 
tercih değil gönlümüz sevdi desek bi sürü laf yeriz şimdi :D
 
gokan oz bey madem oyle neden saglam gorunumlu senın basetdıgın tarzda bır erkekle evlensın sevgı ask bedenen degıl ruhen olur beyfendı baslıga acan arkadsımız guzel ozetlemıs su sote dertlesme yerı degılmı herkes var burda sen katılırsın katılmazsın herkes dusuncesıne soyleyebılır saw arkadsımızın dedıgıde dogru para her seyın onune cıkıyor onemlı olan dusunce dır herseyde sen gokan bey zaten kendı derdı yetıyo bırde onunlamı ugrascak dıyorsun yakısdırabıldınmı kendıne bu soruyu sen sımdı okadar bayanların gozunden dusdun bence senın gıbı dusunenlerı halk arsında egoıst derler akılda eksık olmasın yetrkı her ınsanın karsısına anlasıcagı kısıler cıkar kendınıze acıyarak bakıp sonra terk eden kadın erkek bulmayın yeter
 
slm arkadaşlar benim yaşadıgım sorunumu anlatmak istiyorum,ben bi bayanla tanıştım çok iyi anlaşıyoruz arkadaşız ama konuşmamız ilerledi bu sevgiydi aşktı aldı başını gidiyor kendime dedim sen bu kızla konuşuyosun ama engelini hala söylemedin keşke ilk önce böyle bu dereceye gelmeden bahsetseydim ama bahsedemedim,bayan gerçekten çok iyi illaki yüz yüze görüşüp çay içme degil,konuşuyoruz ama sanki böyle yürekler yan yana gibi çok ciddi ve seviyeli bi şekilde konuşmamız var,gülerken beraber aglarken beraber,yani konuya gelecegim biz bu bayanla işin ciddiye binecegini bilmiyorduk aldık başımızı gidiyoruz asıl konu ben engelsiz bayan aramadımki engelli bayanda aramadım rabbim karşıma ne çıkardıysa tanıştım demekki bu dünyada yaşayıpta ögrenecegimiz varki rabbim böyle bi imtihan sundu..yani ben şuan karşıma çıkan engelli bi bayana ben bununla tanışmam yada evlenmem demem,bu karşıma çıkan engelli bayanda olabilir,ben burdan ilan ediyorum engelli bayan karşıma çıksın tanışalım diyorum zorlamı gelecek bana allah bilir demek ki engelli yada engelsiz farketmez rabbim karşına çıkarı verir bi bildigi vardır ki rabbimin öyle olmuş, imtihanlarla dolu yalan dünya
 
sonbahar kıza kesınlıkle engelıne bahsetme yuz yuze geldıgınde kendısı gorsun neden demedın derse sana bır tuyo ben kendıme engellı olarak gormedımkı de sen kazanıcaksın ve oonunla kesınlıkle engelınden bahsetme eger dedıgın gbı evlılıge gıderse dekı ben buyum ılerıde ne oluruz bılemem de benı her halımle ıyı gunde kotu gunde yanımda olurmusun de onun sorucagı sorularla hem sor soruyu hem cvpla senı sunu dıyecek bu kendıne asmıs deyıp kollarına sarılacakdır erkelerın enbuk hataları engelını sureklı one koymaları umarım mutlu olursun en buyk engel ruhen kendıne baskasına sartlandıranlardır askda kural yokdur yolun acık olsun ugur
 
sonbahar.44;

sana bir hikayeyle cevap vermek istiyorum lütfen oku...

savaştıktan sonra, sonunda evine dönmekte olan bir asker hakkında bir hikaye anlatılır;

Asker San Francisco'dan ailesini arar:

- Anne baba, eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica ediyorum. Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum.

- Memnuniyetle, onunla tanışmak isteriz diye cevapladılar.

Oğulları,

- Bilmeniz gereken bir şey var diye devam etti.

- Arkadaşım savaşta ağır yaralandı. Bir mayına bastı ve bir koluyla ayağını kaybetti. Gidecek hiçbir yeri yok ve onun gelip bizimle kalmasını istiyorum.

- Bunu duyduğuma üzüldüm oğlum. Belki onun başka bir yer bulmasına yardımcı olabiliriz.

- Hayır, anne, baba onun bizimle yaşamasını istiyorum.

- Oğlum dedi babası, bizden ne istediğini bilmiyorsun. Onun gibi özürlü biri bize korkunç bir yük olur. Bizim kendi hayatımız var ve bunun gibi bir şeyin hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz. Bence bu arkadaşını unutup eve dönmelisin. O kendi başının çaresine bakacaktır.

Oğlu o anda telefonu kapattı ve ailesi ondan bir süre haber alamadı. Ama birkaç gün sonra, San Francisco polisinden bir telefon geldi. Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü öğrendiler. Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu. Üzüntü dolu anne baba hemen San Francisco'ya uçtular ve oğullarının cesedini tespit etmek için şehir morguna götürüldüler. Onu tanıdılar ve bilmedikleri bir şey daha öğrenince dehşete düştüler. Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı !...
 
O hikayeyi biliyorum, asım yıldırım anlatmıştı.
Sonuçta herşey kader, İskender Pala nın bi yazısını sizle paylaşmak istiyorum.
Kader de yazılıysa eninde sonunda olur....

Kader kâtipleri

"Bir zamanlar Horasan'da zengin bir bey yaşarmış. Tiflis'teki bir tacir dostunu ziyarete giderken dağ eteğinde düz bir yerde konak vermiş. O sırada kulağına bazı sesler çalınmış.

Araştırınca, sırtını verdiği kayanın arkasında bir mağara olduğunu fark etmiş. Herhalde bu mağarada birileri konuşuyor diye içeri girmiş. İçerde ellerinde kitaplar olan bir grup adamın hem gezindiklerini, hem okuyup hem konuştuklarını, diğer bir grup adamın da bunları yazdıklarını görmüş:

'Bre siz kimlersiniz ve burada böyle ne yapıyorsunuz?

'Ey yolcu, şu gördüklerin ellerindeki kitaptan evlilerin hayatlarını okur, şu gördüklerin de doğacak çocukların kimlerle evleneceklerini yazarlar.'

'Hımmm?!. Acaba sorabilir miyim, benim de birkaç güne kalmaz bir çocuğum doğacak, o kiminle evlenecek?'

'Hay hay, işte burada, ve böylece yazıyoruz, sizin bir kızınız olacak. Evleneceği erkek yedi gün sonra doğacak. Tiflis'te sizin ziyaretine gitmekte olduğunuz tacirin hizmetçisinin karnındadır.'

Bey yalvarmış:

'Bunu değiştirmeniz için size bütün servetimi vereyim, kızımı bir hizmetçi ile evlendirmeyin.'

'Sevgili misafirimiz, biz burada kader icad etmeyiz, yalnızca takdir edilenleri yazarız!'

Bey çılgına dönmüş. Oradan hızla koşup 'siz yazdıysanız ben de bozarım' diyerek atına binmiş ve doğruca Tiflis'e varmış. Orada dostuyla üç gün gülüp eğlenmişler, yiyip içmişler. Bu arada bey o hizmetçiyi gözetler imiş. Üçüncü günün akşamında tacir dostuna:

'Aziz dostum,"demiş, eşim bir hizmetkâr istedi benden. Tam sizin evdeki gibi birini tarif etti. Onu bana hediye eder misin?'

'İyi ama bizim kadıncağız gördüğünüz gibi hamiledir, size pek yararı olmaz.'

'İyi ya işte, bizim de yakında bir çocuğumuz olacak, hem süt annelik, hem hizmetçilik eder.'

'Peki! Madem istiyorsun!..'

Bey hizmetçiyi alıp yola düşmüş. Bir köprüden geçerken, zavallının kalbine bir hançer sokup ırmağa atıvermiş. Gel gelelim kadıncağız son nefesini vermeden can havliyle bebeğini doğurup kıyıdan sarkan otların üstüne bırakmış. Çok geçmeden bir ayı, iki yavrusuyla ırmağa su içmeye gelmiş. Anne ayı bebeğin ağlayışını duymuş. Kendi yavrularıyla birlikte onu da inine götürmüş, beslemiş, büyütmüş. Çocuk üç yaşına geldiğinde, tacir o bölgelerde ava çıkmış. Ayı ininin yanından geçerken çocuğu görmüş ve yakalayıp evine götürmüş. Çocuk zamanla ehlileşmiş, terbiyelenmiş.

Aradan yıllar geçmiş. Horasanlı bey eski dostunu hatırlayıp tekrar ziyaretine gitmiş. Tacir dostunun evinde bir delikanlı ile karşılaşınca şaşırmış. Birkaç gün delikanlıyı izlemiş, hareketlerini, oturup kalkmasını ve konuşmasını çok beğenmiş, hatta aklından kızına kısmet diye de geçirmiş. Sonra tacir dostuna sormuş:

'Aziz dostum, bunca yıldır muhabbetimiz var, lakin bir çocuğunuz olduğunu hatırlamıyorum; maşallah pek iyi yetişmiş, kimdir bu delikanlı?'

Tacir, çocuğun hikâyesini anlatınca Horasanlı bey yıllar öncesini hatırlamış. Çocuğun yaşını hesap etmiş, öldürdüğü hizmetçinin oğlu olduğunu anlamış. Mağaradaki kâtiplerle olan konuşmasını da hatırlamış. O gece bir plan kurmuş. Sabah kahvaltı sırasında tacir dostuna demiş ki:

'Azizim, aileme bir haber göndermem lazım, bir mektup yazayım da bu delikanlı onu götürüversin!'

Ev sahibi kabul etmiş. Delikanlı üç gün üç gece at koşturmuş, gece yarısı Horasan'da beyin konağına varmış, avlusundan girmiş ama o saatte kimseyi uyandırmamak için atını bir kütüğe bağlayıp başında uyuyakalmış. Tesadüf bu ya, ertesi sabah evden ilk evvel beyin kızı çıkmış. Delikanlıyı görmüş. Görür görmez de vurulmuş. Ona yakından bakayım diye yaklaşınca destarının tülbendi arasında düşmek üzere bir mektup görmüş. Mektubu almış, üzerinde babasının yazısını tanımış. Acil bir haber vardır diye de merak edip açmış ve okumuş. Tek cümle:

"Bu mektubu getiren delikanlıyı derhal yakalayıp öldürünüz ve gizlice gömünüz. On gün sonra görüşürüz."

Kız bu güzel yüzde ne gibi bir kötülük olabilir ki, diye düşünürken ona gitgide hayran kalmış ve hemen eve koşup eline diviti ve kâğıdı almış.

"Bu mektubu getiren delikanlıyla kızımın nikâhını kıyın, on gün sonra geldiğimde beni bir düğünle karşılayın."

Sonra... Sonrası kolay ey okuyucu; unutma, kader diye bir şey vardır ve kimse kader kâtiplerinin yazdığını bozamıyor.

İskender Pala - i.pala@zaman.com.tr
 
evlenilecek kızda aranan "engelsiz olsun veya engelsize en yakın olsun" görüşü bizim engelliliğe bakış açımızdan değilde toplumun aile içerisinde kadına yüklediği görev ve sorumluluklardandır diye düşünüyorum!
örneğin; erkek evini geçindirecek kadar gelir getirdiğinde ve ailenin başında durduğu sürece görevlerini yerine getirmiş oluyor oysa kadında durum bu kadar basit değil, evin tüm ihtiyaçları onun tarafından karşılanacak, çoçuklar büyütülecek ve yetiştirilecek, ailenin namusu korunacak, erkeğin cinsel arzularına cevap verilecek, toplumda ailenin saygınlığı korunacak vs vs... toplumun kadına yüklediği sorumluluk bir türlü bitmek tükenmek bilmiyor!
dolayısıyla engelli olsun engelsiz olsun her erkek kadında bu ihtiyaçlar karşısında yeterlilik bekliyor, eş seçimlerinin temelini bu düşünceler oluşturuyor diye düşünüyorum.

bunun üzerine azıcıkta aşk varsa deyme gitsin!;)

ayrıca mesajlarda dikkati çektide sanki her engelli erkek engelsiz kızla evlenmiş gibi!

benim çevremde öyle bir çift yok arkadaşlar!

genelde kızda oğlanda engelli oluyor!

çünkü engelli olan erkek engelsiz olan kızda olsa onu evliliğe hatta flörte dahi ikna etmek o kadar kolay değil değilmi?

bahsedilen o çifti bulmakda zor!
 
havva vuu ya katılıyorum nasılda güzel yazmış erkeklerin pisikolojileriyle karakterleriyle bayanlarınki farklıdır.
(karakterli inanlçı )bi kadın engelli olsun yada olmasın birini sevdimi ölümünedir ama erkeklerde bu 1000 de birdir.

ben şahsen kendim gibi biribi aldım ailem hiç zorlamadı şunu bunu al diye sagolsunlar...
engelsiz kişilerde sürekli soru işaretleri vardı kafamda ve daglar üstümde gibi oluyodu..
eşimde olmadı Allah razı olsun yaşamımız bir birbirinine ettimi insan iş bitmiştir
 
engelli erkeklerin çoğu ezik, kuruntulu, bunalımda olan tuhaf tipler, o yüzden eşini engeli hafif ya da engeli hiç olmayan kadınlardan seçerek ezikliklerini bastırmaya çalışıyorlar...(sözüm tabi herkes için değil, aramızda çok yürekli adam gibi adam diyeceğimiz arkadaşlar da vardır)
 
Aslına bakarsanız engelli ya da engelsiz değil de, doğru insanı bulmak önemli....
 
Genelle her zaman olduğu gibi yine ynlş yorumlara sebeb oluyor. Havva vuu hanımın yaptığı yorum çok güzel fkt ordaki engelli bayan yerine engelli erkek koyarsanız değişen pek bişey olmaz bence. Sgurkanın dediği gibi önemli olan doğru insanı bulmak. Her sağlam insan aynı değildir ve her engelli insanda aynı değildir. Biz engelliler arasında kötü insanlar yok mu? keşke olmasaydı. Önemli olan erdemli bir insan rast gelmek, hayata bakış açısı yakın bir insan rast gelmektir bence.
 
selda*;

Sizin özelliklerinizi (ezik, kuruntulu, bunalımda) de öğrenmiş olduk böylece Selda hanım.

Böyle önyargılı davranmaya devam et lütfen...
 
Hava ablaya katılıyorum :) Peki hava abla erkeğin engeli var diyelim ve bayanda sağlam bu ilişki yürür mü sence ?
 
Mesut.;

Kesinlikle Mesut bey,size katılıyorum:).
Havva vuu hn.mın yazdıklarını takip ediyorum genel de hep güzel şeyler yazıyor.Bu konuda da ona bunu yazdıracak bir etkenler olmuştur tabiki,çevremizde de görmiyormuyuz zaten buna benzer yaşanmış örnekler yokmu?,neden bazı kişiler hemen tepkili yaklaşımlar da bulunuyor,anlamış değilim....
 
Tşkler sultan hanım:). Haklısınız yazdığı çok mantıklı ama engelli bayana has değil engelli bayan yerıne engelli erkek olsa durum aynıdır bence bunu demek istedim. katılıyorum size çevremızde yaşanmış olaylardan yola çıkarak yazılıyor evet.
 
:)Evet biliyorum Selda hn.size saygılarımı sunuyorum:)

Ben de teşekkür ederim Mesut bey,:)
 
@selda sanırım sana ezik olanlar denk gelmiş bu nasıl cümle ya engelli erkeklerin çoğu ezikmiş falan filan ne alaka caddelerdeki playboylar gibi mi olacaklar ne olacak çoğunun dünyası fiziksel olarak küçük.
 
İki yarımdan bir bütünün çıkmadığı bir durum bu, elbette istisnai durumlar var ama erkek çocuklarına bakabilecek evini çekip çevirecek birini de arıyo ve bu nedenlede engelsiz bayan tercih ediyor.
 
@uzaklar, yorumun beni çok şaşırttı doğrusu, yarım-bütün, buçuk kısmına hiç girmeyelim istersen ancak bak kebapçıda iyi gider, o da 1 buçuk iskender...
 
Üst Alt