Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelliler için ÖTV'siz araç alımında 2022 yılı limiti belli oldu: 450.500

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Engellilerin haklarına ilişkin sözleşme var ve Türkiye imzalayıp yürürlüğe koymuş. Bu sözleşmenin 19.-20. Maddelerine göre bu ÖTV limiti şu anda büyük bir hak ihlali. Bu hak ihlalini TİHEK e bildirmeliyiz. İç hukuk yollarını tüketene kadar mücadele etmeliyiz. Bence

ENGELLİLERİN HAKLARINA İLİŞKİN SÖZLEŞME GEREĞİ
Madde 20
Kişisel Hareketlilik
Taraf Devletler engellilerin olanaklar çerçevesinde azami ölçüde bağımsız hareket edebilmesini sağlamak için etkin bir
şekilde gerekli tüm tedbirleri alır. Bu tedbirler şunlardır:
(a) Engellilerin istedikleri şekil ve zamanda ve karşılanabilir bir maliyetle hareket edebilmelerinin kolaylaştırılması;
(b) Engellilerin hareketi kolaylaştırıcı kaliteli araç ve gerece, yardımcı teknolojilere, yardım sunan insanlara ve araçlara
karşılanabilir bir maliyetle erişiminin kolaylaştırılması;
(c) Engellilere ve engelli kişilerle çalışan uzman personele engellilerin hareket becerilerinin geliştirilmesi konusunda
eğitim verilmesi;
(d) Harekete yardımcı araç ve gereçlerle yardımcı teknolojileri üretenlerin engellilerin her türlü ihtiyacını dikkate
almaları hususunda teşvik edilmesi.
Engellilerin araç alımı için verilen ötv muafiyet hakkı Limit ile sınırlandırılmıştır. İlgili maddede Engellilerin istedikleri şekil ve zamanda ve karşılanabilir bir maliyetle hareket edebilmelerinin kolaylaştırılması şeklindeki ifade limit ile sınırlandırılarak ihlal edilmekte. Araç alımında engellilerin engel durumları ayrıştırılarak araç alımından tüm engellilerin faydalanamaması da yine bu sözleşmeye aykırıdır Engelli ötv limitinin kaldırılmasını ve tüm engellilerin ÖTV ödemeksizin araç alabilmesinin önü bu sözleşme gereği açılmalı ve limit kaldırılmalıdır. Gereğini bilgilerinize arz ederim.
HAK VERİLMEZ ALINIR ARKADAŞLAR. Bir sözleşmeyi imzalamış hatta sitelerinde Aile ve sosyal politikalar bakanlığı ihlal olursa TİHEK(Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu) na şikayet hakkına sahip olduğumuzu söylemiş ama biz daha ihlal yapıldığını bile bilmiyoruz. Sözleşmeden bi haberiz içeriğini bilmiyoruz.
 
aykara

kesinlikle çok haklısınız.
bu konudaki en tehlikeli durum da meşru olmayan bir temsil iddiası ile hareket ederek kendisini bu durumun sözcüsü gösterenlerin problemi akp hükümetinin yıllardır olan duruma birden bire bir limit getirerek bu hakkı 3 yıl içerisinde kullanılmaz duruma getirmesi değil de sanki bu araçları ailelerin de kullanması gibi göstermek istemesi.

türkiyede kaç aile her birey başına araç alabiliyor? neden ali’nin veli’nin aracını ahmet mehmet emaneten aldığında suistimal olmuyor, akrabası okula gittiğinde suistimal olmuyor da engellinin ki öle adlandırılmaya çalışılıyor?

bu limit ilk çıktığında baz bmw 3.18 i alınabiliyordu. o zaman bu koşullarla onu alan suistimal etmemiş oluyor ama 5.20 alsa suistimal mi oluyor? araba modeline göre değişen bir durum mu bu?

ortopedik araç alımının karmaşıklışından bahsedenler nasıl olur da önlem diye daha da bürokratik karmaşık uygulaması hem zor hem de meşaketli şeyler önerebilir?

şimdi diğer yandan bu durumun fazla yaygınlaşması da diğer bir gerçek. bu yaygınlaşma da büyük oranda %90 raporlu araç fazlalığından. bu araç sahipleri yanlış anlamasın, ama bunlara da en azından 3. derece gibi makul bir aile kısıtı getirilebilir.

diğer yandan ortopedik araçları tertibatlı olduğu için hem alımı satımı zor, hem başkası alıp gece klübe gidemez etrafı gezip hava yapamaz, yani bir anlamda kendinden tedbirli :) zaten satılan araçların da çok azı öle. şimdi durum buyken ortopedik araçlara daha da kısıt istemek absürdlüğün karesi.

asıl önemli mesele izmir otobanının maliyeti 11 milyar dolar yazılmış yani 155 milyar tl. 2022 verisini bulamadım ama bakın bir haber,

‘2013-2017 Ekim ayları arasında ÖTV istisnası kapsamında engellilere 188 bin araç satıldı; yaklaşık 5 milyar TL vergiden vazgeçildi.’

5 yılda tüm engelliler için vazgeçilen vergi bir yolun 31 de biri kadar. bakın bu olmayan bir yol değil, ücra yurt köşelerine ulaşım için zaruri açılmış bir yol değil. yanında yol varken aman daha hızlı, daha lüks gidelim, insanlar 1 saat erken varsın da bir saat fazla acun izlesin diye açılan lüks bir yol. tabi kimse erken de varamıyor çünkü çok pahalı, yanındaki eski kullanılıyor.

yani ne olurdu 1 saat uzun varsaydık da insan gibi arabalara binilenilseydi? ne olurdu müteahit değil de binlerce kişi kazanırdı.
 
Babası adına (babası %90 üzeri engelli) araç alıp, kadınlarla fink atan pavyon pavyon dolaşan ve kendisi ayrı ilde (Eskişehir) babası farklı ilde (Konya) olan birini nasıl ve nereye şikayet edebiliriz? Aracı kullanan kamu görevlisi babası emekli ve farklı ildeler. Biz bunlara karşı girişimde bulunmazsak bunlar keyfini sürecek bizim gibi geniş araca ihtiyaç duyanlar mağdur olacak. Bu konuya değinirseniz çok sevinirim.
 
bana kalırsa -bu benim şahsi fikrim- bir babanın oğluna araç verme hakkı vardır. sürekli kıskanmak fesatlanmak yerine daha iyisini istesek herkes daha mutlu olur. elbette katılmayan olabilir ama ünilerdeki, mekanlardaki araçların kaçını ordakiler kendileri alıyor? elbette babalarının, dayılarının arabaları. engelli birinin arabası niye tek kişi ile bağlansın, o kadar zengin mi aileler? sürekli fesatlanmak yerine -bence- bunu bir sosyal refah ya da adaletsizlik giderici gibi de görmek mümkün, belki bu düzenlemelerde dezavantajlı konumdaki aile ve insanlara böle bir maddi imkan temini de amaçlanmış olabilir taa ki son hükümet zamanı limit gelene kadar

cehennemde yeni birini gezdiyorlarmış bakmışlar her kazanın içinde bisürğ insan yanıyor başında bir zebani bir tek bi tane kazanda yok, sormuşlar neden diye, orası türk kazanı onlar çıkmaya çalışanı kendileri geri çekiyor demişler 😂😂

yanında normal yol olan bir yolun yanına yenisini yapmaya 5 senede örsiz araç için olanın 31 katı para harcanmış ama biz burda şu binsin, bu binsin bu mu biniyor o zaman suistimal diyr bekçicilik oynamaya çalışıyoruz
 
nickneymi

Üstad, adamları her yorumunuzda yaftalamaktan sıkılmadınız mı?

Bırakın artık lütfen bakın cevapta vermiyorlar. Sizi nezakete davet ediyorum.

Velevki 2018 de bu kanunu desteklemiş olsunlar. Yalnılmış olamazlar mı? Daha iyi olur diye düşünmüşlerdir.

Zira şuan durumun düzelmesi adına hepimizden kat be kat fazla çaba gösteriyorlar.

Aynı eleştiriyi defalarca yapmak kime fayda getirir. Lütfen rica ediyorum.

---------------

Genel yorum : Avrupada 18 yaşındaki gençlerin 3-5 aylık maaşıyla alabildiği araçlar için vatandaşlarını düşürdüğü bu durumdan zerre utanmayan bu hükümeti kim niye destekler aklım almıyor.

SM-G965F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
mchi

bnm kimseyi yaftaladığım yok.
ben bir tehlikeye dikkat çekiyorum. genel türk insanının yapısını da düşününce bakkn burda hak nasıl artırılır diye değil ne nasıl kısıtlanmalı diye konuşuluyor. oysa gerçekten çoğu araç avrupalının basit gördiğü sıradan bi ürün. iş işten geçmeden kendimce kendi hassas gördüğüm noktalsrı yazıyorum. yoksa burda kimse zaten limit gelsn istrmedi
 
Ceylin44

Ceylin hanım, forumda avukat bir arkadaşımız var onunla bu hususu görüşmüştük. kendisi bir adım atacaktı ama sonu ne oldu ben de bilmiyorum.

Cunda

bunun gibi o kadar çok örnek var ki. adamlar hala bana ulaşıp neden hakkımızı kısıtlamaya çalışıyorsunuz diyor. kendilerine hak görüyorlar bunu yani. bu tipleri ihbar ettik ama sonuç sıfır maalesef. fatma hanıma da söylemiştim ihbar edin diyorsunuz ama sonuç yok. benim oturduğum binada bir şahıs 5 yıl önce engelli bir yakını adına araç almış. araç 5 yıldır otoparkta yatıyor. şimdi gitti 2.aracı aldı. o da otoparkta yatıyor. bunun altından bu arabaları devlet alınca hak kısıtlaması mı olacak şimdi.bu arada engelli kişi malatya da araçlar izmir de.

fatma hanımın dediği tek şey suistimali önleyip limiti kaldırmak istiyoruz. yarın gidip detaylı konuşup bilgi alacağım. bu çalışma 1,5-2 yıldır yapılıyor hala neden sonuçlanmıyor anlamadım. bir yanda suistimal bir yanda seçim kaygısı olduğunu düşünüyorum.
 
mchi

Siyahpelenrinli adam nıklı bırı vardı.. Limit konusunu cok desteklıyordu.. Ben sımdı sorarım limiti destekleyenler ne gibi olumlu bir tarafını duşundu de destekledı? Biz ileriyi düşünerek tamamen karşı cıktık sen yaftalamakdan bahsedıyorsun . Clio neyine yetmıyor dıyenlerden ne farkın var ?? BEn tanerbudak en başta olmak uzere 1-2 kişi daha göruyorum cabalayan. O yuzden bır şeyi desteklıyorsan mantıklı bir sebebın olmalı ve her zaman arkasında durmalısın.. Yanıldık kusura bakmayın demek böyle bizleri uğraştırır..
 
Ah benim vatanımın iyi niyetli insanları... Tarih boyunca ölümü görüp görüp sıtmaya razı olmuşlar. Şimdi de burada razı oluyorlar. Arkadaşlar bu ötv muafiyeti ilk çıktığında 3. dereceye kadar kısıtlama altında idi. Ve hiç bir zaman sorun olarak görülmedi. Çünkü sorun olmadı. Daha sonra kullanıcı kişi kısıtı kalktı. Daha sonra bu suistimalleri gören kanun koyucu suistimalsiz hale (yani 3. derece kısıtlamasının olduğu döneme) geri dönmek yerine limit getirmeyi tercih etti. Bu tercih iyi bir sonuç getirmedi. Suistimal eden adamların sayısı gün geçtikçe arttı. Ama limitten dolayı devletin vazgeçtiği ötv geliri -güya- hiç değilse suistimalcilerin suistimalini kısıtlayan bir limite döndü. Limit getirerek suistimalin gelmesine mani olmak yerine kullanıcı kısıtını eski haline getirmek en ideal çözümken bu yapılmadığı için şuana kadar bu işin suistimalci sorumlusunu kendi içimizde arar olduk. Halbuki eskiden yoktu bu sorun. Kullanım kısıtı olmadığından suistimaller gündeme geldi. Suistimaller yüzünden de gerçek engelli mağdur oldu. Şuan mağdur olan engelli ölümü görünce sıtmaya razı olarak diyor ki ben kullansam bile yeter, Limit kalksın da gerekirse benden başkası kullanamasın...

Günlük kullanımlarda ara sıra da olsa bir yakınının aracı kullanması gerekmeyecek mi? Biz daha önce aracımızı tamirciye bile veremiyorduk ki kısıtlama var diye. Biraz geniş düşünüp sorunsuz dönemi talep etmek gerekiyor arkadaşlar.
 
Araçlar başka şehire çıkarılamasın filan bunlar da çok abartılı saçma öneriler, en fazla kullanılan yakın ile hak sahibinin aynı şehirde ikamet edip etmediği kontrol edilebilir.
 
egemmm

Batmanden bende hazzetmem Allah ıslah etsin.

Nickneymi benim neden bahsettigimi anladı.

2018 de aranizda yoktum. Kim destekledi kim desteklemedi bilmiyorum.

SM-G965F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
İzmir den Ankara ya araç ile yola çıktık. Afyon Emirdağ da buzlanma nedeni ile kaza var yolda kaldık. Açılırsa yola devam edeceğim. Geç kalırsak geri döneceğiz maalesef. Saat 16:00 da randevumuz
 
Güzel haberler bekliyoruz inşallah. tanerbudak
 
Benim düşüncem bütün engelli araçlarını 1. Derece yakın ile sınırlamak. Eğer kişinin birinci derece yakını yok ise veya başka şehirde ise ruhsata 3. Kişi ekletmek
 
Siyahpelenrinli adam nıklı bırı vardı.. Limit konusunu cok desteklıyordu

Limit konusunu hala destekliyorum. Mevcut limitten önce olan 1.6 litre motor hacmi de limitin güncel olmayan, artık saçma bir hal almış, geçerliliğini yitirmiş, başka bir şekli idi zaten.

Öncelikle "Clio neyine yetmiyor" şeklinde bir soru, anlatılmak isteneni amacından saptırmaktan başka işe yaramayan, lüzumsuz bir yaklaşımdan fazlası değil benim nazarımda.

Limit konusunu doğru değerlendirmek için şu sorulara net cevaplar verebilmek gerekiyor. Zaten asıl problem de buradan kaynaklanıyor. Ben bu sorulara kendimce verdiğim net cevapları da anlaşılabilmek adına defalarca yazdım yine yazacağım.


1- Sıfır Km bir ulaşım aracı alırken yapılan Engelli ÖTV indirimi "KİM" lere "HANGİ MAKSAT" ile yapılan bir uygulama?

Her ne kadar uygulama açısından maalesef öyle değilse de benim için cevap gayet mantıklı ve çok net. Söz konusu bir ulaşım aracı ise; ulaşım ve hareket kısıtlığı yaşayan engellinin sosyal hayata adapte olurken bu konuda ki dezavantajlarını azaltabilmek için yapılmış bir pozitif ayrımcılık. Her engelin bir zorluğu var şüphesiz ama ulaşım ve hareket kısıtlığı bulunan bazı engel grupları için araç olmadan sosyal hayata adapte olmak gerçekten çok zor hatta bazıları için neredeyse imkansız. Ve hep söylüyorum, bu problemi doğrudan yaşayan kişi, bizzat ulaşım ve hareket kısıtı yaşayan engelli bireyin kendisi. Onun yakını, akrabası, ailesi ya da çevresi değil. Bu engelli bireyin çevresindekilerin, engelli birey dolayısıyla yaşadıkları başka zorlukların olmadığı anlamına gelmiyor. Ama bu zorlukları birbirine karıştırmamak gerekiyor. Örneğin engelli otoparkı bile sadece ulaşım ve hareket kısıtlığı yaşayan engelliler için bile yetersizken, ulaşım ve hareket kısıtı olmayan engellilerin ve hatta onların, araçta engelli olmadığı halde hoyratça kullanan 3. derece yakınlarının kullanımına hiç yetmiyor. Kullanmaları da amacına aykırı ve gereksiz zaten. Bu alanları, engelli aracını kullanan ya da engelli park kartını cama koyan herkes kullansın demek yerine bırakın asıl yürüyemeyen, mesafe problemi olan buna mecbur kalan birey kullansın diyebilmek gerekiyor. Çünkü o otopark engelli aracına değil, ona GERÇEKTEN ihtiyacı olan engelliye hizmet edebilmek için var. Eğer bu durumu muğlak bırakır ve netleştiremezseniz, konu sadece engelli sembolünden ibaret bir hale gelir ve bugün yaşadığımız tam anlamıyla amacına hizmet edemeyen tablo kaçınılmaz olur. Ben ulaşım kısıtlığı yaşayan bir engelli olarak şayet benim için sorun olmayacak kadar uzak mesafeye aracımı koyabiliyorsam, ben bile o alanı engelli aracımla işgal etmemeye ve gerçekten ihtiyacı olanın kullanmasına imkan tanıyor isem. Benim bu haklı çabamı mevzuat yasal olarak teminat altına alabilmeli ve desteklemelidir. Ezici bir kitle bir hakkı işine geldiği gibi bencilce, amaca ve vicdana aykırı kullanmak gayretinde ise, devlet bu durumu uygulanabilir mevzuat açısından netleştirmeli ve uygulanabilir önlemler almalıdır. Aksi takdirde o hak amacına hizmet edemez ve gerçek varlık sebebi ortadan kaybolur.

2- Neden limit olmalı? Neden BÜTÜN engellilere BÜTÜN araçlar için ÖTV indirimi yapılMAMALI.

Bu kolaylık eğer ulaşım ve hareket kısıtlığı yaşayan engelli bireyin TEMEL İHTİYACI olan araca ulaşabilmesini diğer sağlıklı bireylere göre daha kolaylaştırmak için yapılıyor ise.(ki bu amaçla yapılmaz ise konu bambaşka zemine kayar) Burada ortalama ihtiyaçlar ve lüks ayrımı yapılmalıdır. (Not: Bugün bu başlığa konu olan limit uygulaması ile bu ayrım sağlıklı yapılamamakta ve güncel tutulamamaktadır.) Peki neden bunun bir limiti/sınırı olmalıdır? Örneğin, 9 Milyon tutarında ki bir aracı satın alabilecek ekonomik özgürlüğe sahip engelli birey, ulaşım ve hareket kısıtlığına sahip olabilir. Ancak araç edinebilmek adına, 9 milyonluk ve teknik olarak LÜKS olarak nitelenen aracı engelli birey alırken, yaklaşık 7 milyon tutarındaki vergiden engellinin muaf tutulması; TEMEL İHTİYACIN edinilmesine değil, temel ihtiyaca zaten zorlanmadan erişebilen "nispeten" zengin olan engelli bireyin, daha zengin olmasına hizmet eder. Burada alınmayan vergi engelli bireyin ekonomik özgürlüğüne bakılmaksızın, çerçevesi makul bir şekilde netleştirilmiş bir sınırda tutulmalıdır. Kaldı ki bu sınırlamanın yapılmaması, bambaşka istismarların kapısını açar ve ilgili yasayı asıl amacından saptırır. Pek dile getirilmeyen ve ihmal edilen başka bir durum da; unutulmamalı ki hemen her konuda yapılan istismarlar, bu tür engellilere kolaylık amaçlayan yasalara ve engellilere olan bakışa toplum vicdanında zarar verir ve özellikle engellilerin topluma adaptasyonu konusunda tamiri zor yaralar açar. Toplumun, engelli bireye bir istismarcı değil, hak ettiğini alan gözüyle bakabilmesi kolaylaştırılmalıdır. Bu sayede engelli bireyin tüm toplum ile iletişimi daha nitelikli ve başarılı hale gelir.


Şunu başta engelliler ve onların yakınları olmak üzere yasa düzenleyiciler iyi ayırt edebilmemizi sağlamalıdırlar;

- Engelli bireye yahut onun çevresindekilere yapılan "HİBE" niteliğindeki maddi destek

ile

-Ulaşım ve hareket kısıtlığı yaşayan engelli bireyin, bir ulaşım aracı satın alırken "ULAŞIM ve HAREKET ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KOLAYLAŞTIRMAK" adına yapılan destek

birbirine karıştırılmamalıdır.


Bu konuda araca asıl ihtiyaç duyan bizzat bu kısıtı yaşayan engelli bireydir, onun çevresindeki engelsiz bireylerin bizzat kendileri değil. Bu yüzden aracın ÖNCELİKLE hangi maksatla kullanıldığı önemlidir. Tabi ki engelli bireyin ruhsat sahibi olduğu bir aracı, engellinin rıza gösterdiği herkes öncelikle kendi çıkarları için de kullanabilmelidir ancak bu durumda engelli bireye tanınan vergi muafiyeti amacına hizmet etmediği ve başka kişilerin öncelikle hizmetine sunulduğu için engelliden alınmayan vergi devlete ödenmelidir.
 
Son düzenleme:
Merhaba Taner Bey,
engelli araçlarındaki limit sorununu Sayın Bakanımızla görüşmek üzere dün olumsuz hava koşullarına rağmen kendi aracınızla İzmir'den Ankara'ya kadar gelip görüştünüz. Hem maddi hem de manevi anlamda da çok yoruldunuz. Davamıza verdiğiniz destek ve özveri için sizlere teşekkürü bir borç biliirim. Eğer bu sorun çözülecekse, sizin gibi insanların verdiği emeklerle çözülmüş olacak. Sonuç her ne olursa olsun herşey için teşekkür ederiz.
 
Öncelikle emeğiniz için teşekkür ederim. Ama bu şartlar altında olumlu bir gelişme olacağını düşünmüyorum.
 
Tanıyan biri varsa cepten arayıp durumunu sorabilir, herkes haberler kötü diye düşünüyor umarım başka bir şeyler yoktur.
 
İyi haberleri bekliyoruz, umarım beklentiler karşılanır
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt