Bireysel girişimlerle ulusal boyuta ulaşan bir etki yaratılması imkansız. Bu nedenle, sosyal medya üzerinden planlı ve organize bir tepki oluşturulmak isteniyorsa, bu organizasyonu çatı kuruluşların yapması lazım. Engelli STK'lar... Neredeler??
Engelliler Konfederasyonu ne iş yapar? Bugüne kadar laftan başka ne iş yaptılar. Net söyülüyorum, hiç! Hiç ama hiçç!
2017 yılı sonunda bu limit koyulurken komisyonun son oturumuna engelli stk'ları da davet ettiler. Gitti bizimkiler. Biz buralardan bir çok öneri, görüş ve itiraz dayanağı paylaşmıştık. "Limit gelmesi, yıllar içerisinde bu hakkın kalkması ile sonuçlanacaktır, kabul edilemez", "Engelliler için donanım lüks değil, zorunluluk ve ihtiyaçtır; sınırlandırılamaz", "Suistimal kisvesi varsa suistimal edenler devlet tarafından cezalandırılmalı, engelliler değil", "Mevzuubahis Suistimal ise önlemek için şu şu denetimler ve kısıtlamalar getirilebilir. Gerçek hak sahibi engelliler olarak hepsine razıyız", "Limit ile devlet kazanç değil, kdv gelirinin düşmesi nedeniyle zarar eder", "Suitimal nedeniyle limit getirilmesi suistimalin limitini belirler, suistimali daha düşük tutarda devam ettirir ve hatta meşru kılar. Devlet tutarı düşük de olsa yüksek de olsa suistimali kabullenemez", "Engelli ihtiyaçları tek limitle standardize edilemez. Her engellinin ihtiyacı farklıdır." "Daha iyi ve donanımlı araca binme hakkı anayasadan gelir, kısıtlanamaz" gibi bir çok başlığı detaylandırarak dolaylı ya da direkt yolla ilettik.
Komisyon tutanaklarını kelime kelime takip ettim. Karar aşamasında sözde Engelli STK heyeti bunlardan bir tanesini bile ağız ucuyla sunup, itiraz ettiler mi? Hayır? Özetle, durumu direkt kabullenip, bir anlamda limiti haklı bularak "limit biraz daha artırılsaydı iyi olurdu" demekle yetindiler. HDP Milletvekili Garo Paylan, hepimiz için hepsinden daha fazla mücadele etti. Dinlediler mi? Hayır?
Şimdi Engelli STK'ların bir organizasyon yapması mümkün mü, umalım mı? Hayır! Uyuyorlar hepsi. Eğer kendi kendine bişeyler olursa hemen uyanırlar. Biz yaptık, başardık, reyizimizin tensip ve talimatlarıyla..
Engelliye empati yapan, uluslararası normları ve insan hakları çerçevesinde değerlendiren bir kurum ya da yönetici ya da vekil ya da STK'ya şu anda ulaşılamıyor. Tek işleri siyaset. O yüzden kimseden medet beklemeyiniz. Bir şey olursa oy kaygısıyla olur. STK'sı bile böyle biatçı olan, kendi hakkını savunamayan bir topluluktan oy kaygısı duyarlar mı? Durun güleyim, siz de gülün
Haydi şimdi bunları unutalım; artiz vekilimizden buğday tanesi izleyelim. Hayatta çok çekmiş ama çok şey başarmış. Biz başaramamışız. Engellenmişiz. Yakında buğday tanesine muhtaç hale geleceğiz. Haydi sinemalara, koşun! Koşun diyorum, çünkü limit nedeniyle arabayla gidemezsiniz, başaramazsınız o işi de artiz Serkan Ayran gibi, bilirim