webtime
Sonucun bu şekilde olmasına üzüldüm, hükümetin bu konudaki tasarrufu çok yanlış oldu.
Aslında Devlet bir nevi babadır, babalık vazifesi görür, vatandaşına sahip çıkar, korur, bir baba nasıl önce evladına alır, bir şeyden feragat edilecekse önce kendi feragat ediyorsa Devlet de öyle yapmalıydı. Aynen dediğiniz gibi makam araçlarında da aynı sınır getirilmeli ve işleme konulmalı, o zaman deriz ki hükümet haklı, makam araçlarındaki suistimallerin de önüne geçiyor. Bu kez karar vericiler tarafından şöyle denilebilir; makam araçlarında ilçenin ve ilin küçüklüğü büyüklüğüne göre sınır var, insanlar makamlarına göre araç alıyorlar, zannımca buna benzer şeyler söyleyeceklerdir ki; bu asla ve asla haklı bir savunma olmayacaktır.
Bana göre bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı istediği araca binmeli, binmelidir de, Dışişleri Bakanı, Meclis Başkanı vs, Bakanları da dahil edelim bunları. Bunlardan geriye kalan Belediye Başkanı, Daire Başkanları, Genel Müdürleri vs. hepsi istisnasız vergili fiyatı 200.000 TL'yi geçen araca binmemeli, engelli kardeşlerimize hangi yasa uygulanıyorsa bu makam sahiplerine de uygulanmalı, yok il büyük, nüfusu fazla, büyükşehir belediye başkanıyım, genel müdürüm, daire başkanıyım vs. olmayacak, sizler örnek olacaksınız önce ve bir şeylerden feragat etmek gerekiyorsa önce sizlerin feragat etmesi gerekiyor, edebilmelisiniz, yük sadece vatandaşın ve engellinin sırtına binmeyecek.
Şunu çok net yazayım ; Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı hariç vergili fiyatı 200.000 TL'yi geçen makam araçları helal değil, haram maldır benim gözümde.
Arkadaşlar, hepinize geçmiş olsun, fazla üzülmeyin, 200.000 değil, 100.000 TL'lik araçlarda bazı istisnalar hariç herkesin işini görür zaten, gerekçe suistimal ama asıl neden ekonomide ciddi bir kriz olması maalesef, herkese iyi günler diliyorum.