Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Önemsediğim içerikleri burada paylaşıyorum

Allah sizden de razı olsun. Asıl konuya mesaj yazdığınız için ben teşekkür ederim. Mesaj yazdınız konu gündeme taşındı. Başkalarının da bilgilenmesine, hatırlamasına vesile oldunuz. Hayat zor, hayat acımasız ayet ve hadisler olmasa, manevi tarafıma yatırım yapmasam altından kalkabilir miyim bilmiyorum. Kur an ın insanı etkileyen, gücüne güç katan mucizevi bir tarafı var. Zorluklara, dünyaya, zalimlere karşı Kur an a daha sıkı sarılmalıyız. Hadisler de Kur an ın Hz. Muhammed sav. Efendimiz tarafından açıklanması ile oluşmuştur. Allah ın ipi olan Kur an dan herkesin faydalanması için elimizden geleni yapmalıyız. Allah ın dinine yardım edene Allah da yardım eder.
 
Deruni Devlet Kitabında anlatılan Dabbet'ül Arz bölümüne devam:



Sin-Ay



1) “Kıyamet yaklaştı, ay yarıldı.” Kamer / 1

Hz. Muhammed (sav) efendimizin mucizesidir. Tıpkı Zülkarneyn seddi gibi ahir zamana yönelik hakikati olan bir mucize. Hz. Musa (as) Kızıldeniz’i yarmıştı ve Firavun’u ordusu ile boğmuştu.

2) Sen bil ki, Hz. Muhammed’de (sav) cinlerin firavununu ve ordusunu “ay”ı yararak hapsedip boğdu manyetik dalgalarda.

Ahir zamanda bu yarılan yerden; manyetik hapisten yarığın açılması; “İKİNCİ YARILMASI” sebebi ile dünyaya saldırılar gerçekleşecek. Kıyametin çağı. Ahir zamanın alameti.

3)“Sin insanı”nı inşa etmek isteyen Şeytanîler ay’ın yarılmasından sonra yeryüzünü manyetik alıcılarla doldurmak isteyecek, bu varlıklar dünyaya adeta yapışsın diye. “Sin insanı”nın çelik iskeleti bu varlıkları üzerine mıknatıs gibi çeker.

Peygamberimizin (sav) ay’ı yarıp cinlerin farklı bir türü olan bu varlıkları ay’ın manyetik dalgalarında boğması ve yaşayanlarının bir kısmını hapsetmesi bir rahmettir.

Yarılan bölgeye “mim vadisi” denir.


4) Bu tür cinler Peygamberimizden önce serbesttiler. Efendimiz’den (sav) sonra ise Cin Suresi 8-10 ayetlerinde mealen geçtiği gibi “Bizler önceleri kulak hırsızlığı yapıyor, yıldızlarda oturacak yerler buluyorduk. Şimdi manyetik hapisteyiz. Şihap-ateş topunun tehdidindeyiz.” manasında Efendimiz’in onları hapsettiğini ve boğduğunu dillendirirler.

5) Mim sırrı, eğik iğne gibidir.

“Ayetlerimizi yalanlayanlara göklerin kapısı açılmaz. DEVE iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler.”Araf / 40

Hz. Salih’in (as) devesi mucize olarak indirilmişti ve “YERYÜZÜNDE” otlasın diyordu ayet (Araf / 73). Demek ki bir yerden gelmiş ve kesmişler; düşün! Kesenler Kudar bin Salif ve 9’lar çetesi.

(“Sin insanı” “mim vadisi”nden deve geçirme iddiasında.)

6)Sin-Ay Tapınağı Peygamberimiz geldikten sonra Arabistan’da yok oldu. Çünkü orada cinlere; yani Sin-Ay cinlerine tapıyorlardı.

“Melekler derler ki; “Onlar CİNLERE tapıyorlar.”” Sebe / 41

Sebe Melikesi’ni düşün. Ay melikesini... Yemen’de hüküm sürdü. Peki kendi neredeydi? Hz. Süleyman (as)’a teslim olduktan sonra, Hz. Süleyman’ın vefatı ile ay’a mı döndü?

7) Şeytanî Sin’ciler (Singularityciler) yeryüzünde Sin tapınağını canlandırmak için kolları sıvadı. Gökyüzünde de ay’ı bombalıyorlar ki yarık açılsın biran önce…

8) Dabbe Mezarlığı:Yesevî-Melamî sırrında SİN:

Yunusum babam der ki;

“Gel göresin bu SİNLERİ”

Sin: Ölü gömülen gömüt, kabir, mezar, yarık.

9) Şeytanîlerin Kabala Şifresi, Kodu ve Sözü:

DİKKAT! Sözün sahibi Ufo çalışmaları yapan Adolf Hitler:

“Ancak bir deve iğnenin deliğinden geçtiğinde büyük bir insan seçimle iş başına gelir. ” (Bu seçilmiş insan Deccal’dir. Çünkü insanları etkiler.)

10) Hz. Salih’in (as) devesini kesenler SAYHA ile azaplandı.

Sayha: Siyah, çığlık, korkunç ses.

Ay’ın siyah yüzünün çığlığı 9’ları bekler. Ay’ın siyah yüzünü gördün mü?

“Yarık yarık çatlamış yere andolsun.” Tarık / 12



Oktan Keleş
oktankeles@gmail.com

Konuyla ilgili resim için: Sin-Ay / ON ALTI YILDIZ
 
[FONT=Verdana]---

Hakikati insanların ölçüleri ile değil, insanları gerçeğin ölçüsü ile tanı.

-----------

Hz. Ali (r.a)[/FONT]
 
---

Kur'an daki insan'ın merkezinde Allah vardır.

---------

Mustafa İslamoğlu
 
---

Size kim;

“Allah Rasul’ünü örnek alın!”, “Onu çağınıza taşıyın!”,

“Onun ahlakını ‘şimdi ve burada’nızda yeniden üretin!”,

“Onun mirası vahiydir: ona ihanet etmeyin”,

“Onun misyonu risalettir, onu yerde bırakmayın!” diyorsa, onu dinleyin, ona uyun!

--------------------------

Mustafa İslamoğlu
 
---

Kim gibi yaşıyorsanız, onun akıbetini paylaşırsınız...

Kimse Nemrut'ça bir hayat yaşayıp da "İbrahim 'ce" (as) bir akıbet beklemesin...!

-----------

Mustafa İslamoğlu
 
---

4658 - Ebu Hureyre ve Ebu Said radıyallahu anhüma'nın anlattıklarına göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:

"Mü'min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü'minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur."

----------

Kütübü Sitte
Buhari, Marda 1;
Müslim, Birr 52, (2573);
Tirmizi, Cenaiz 1, (966).
 
---

Allah’ın ipi, Kur’an’dır.
Kur’an’a yapışan Allah’ın ipine yapışmış olur.
Ey Rabbimiz!
Kitab’a karşı tavrımızdan dolayı tevbe ediyor
Ve vahye “yöneliyoruz”!
Biliyoruz ki;
Vahye yöneliş Sana yöneliştir!
Sen bizim yönelişimizi kabul eyle
Ve Sen de bize rahmetinle yönel!

-----------------

Mustafa İslamoğlu
 
----

Kur'an kıssalar üzerinden tasavvuru, aklı, şahsiyeti ve hayatı inşa eder. Kur an kıssalar üzerinden muhatabına mümeyyiz bir akıl kazandırır. İyilerle kötüleri, hak ehliyle batıl ehlini, müminlerle kafirleri, salihlerle fasıkları, zalimlerle mazlumları ayırt etme yeteneği kazandırır.

Kuran "kim kimdir" sorusunun peşine düşmek yerine, "kim hakikat karşısında nerede durmaktadır?" sorusunun peşine düşer. Bize de bu sorunun peşine düşmemizi öğütler.

----------------

Mustafa İslamoğlu
 
--

4663 - Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kıyamet günü, afiyet ehli kimseler, bela ehline sevapları verilince, dünyada iken derilerinin makaslarla kazınmış olmasını temenni edecekler."

-----------

Kaynak:

Kütübü Sitte

Tirmizi, Zühd 59, (2404).
 
---

Vahiy bir “ruh” tur.
Allah o ruhu insanlığa üflemiştir.
Kim kendisine üflenen bu ruh ile canlanır, ayağa kalkar, yola koyulur, sorumluluğunu üstlenir ve işe girişirse, o mecazen “Allah’a yardım etmiş”, hakikatte ise kendine yardım etmiş olacaktır.
Göklerin çığlığı hâlâ yankılanıyor:

“Orada kimse var mı?”

----------------

Mustafa İslamoğlu
 
-----

HZ. MUHAMMED SAV. İN TAİF SEFERİ DÖNÜŞÜ YAPTIĞI DUA

İşte İbn Hişam'm Sîra'daki metninden Türkçeleştirdiğim dua:

Allah'ım!
Kuvvetimin tükendiğini sana arzediyorum.
Gücümün azaldığını,
İnsanların gözünde küçük düştüğümü sana şikayet ediyorum.
Ya Erhamerrahimin!
Sensin ezilmişlerin Rabbi!
Sensin benim Rabbım!
Beni kimlerin eline bıraktın?
Bana gaddarlık yapan yabancıların eline mi?
Yoksa, dâvamı ipotek edecek bir düşmana mı?
Eğer sen bana gücenmedinse,
kesinlikle bunlara aldırmıyorum.
Lakin iyiliğin beni rahatlatacaktır.
Senin nuruna sığınırım;
karanlıkları aydınlatan nuruna,
dünya ve ahiretimi kurtaracak nuruna...
Gelecek gazabın, bana ulaşacak öfkenden
kaçıp kurtulacak bir sığınak arıyorum.
Sana sığındım, yeter ki razı ol.
Güç ve kuvvet sendendir,
yalnız senden. (11/29-30)

-------------------------

Mustafa İslamoğlu
 
---

Dünyayi isteyen ilim öğrensin, âhireti isteyen ilim öğrensin, ikisini de isteyen yine ilim öğrensin.

--------

Hz. Ali (ra)
 
[FONT=Verdana]---

Peygamberler gökte değil yerde yürürler; Zira yerde yürüyenlerin izi olur; İz bırakanlar izlenirler.

----------

Mustafa İslamoğlu
[/FONT]
 
--

Hasenat 5 çıktı - Dünyanın en gelişmiş Kuran araştırma programı indir

----

(BAKARA suresi 153. ayet) (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

---------

[SIZE=4]يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اسْتَعٖينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِرٖينَ[/SIZE]

---------------

Okunuş Ya eyyuhellezine amenusteînu bis sabri ves salah, innellahe meas sabirîn.

---------------------------

TefhimulKuran Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir.

Elmalılı Orj. Ey o bütün iman edenler sabr-ü salât ile yardım isteyin, şüphe yok ki Allah sabr edenlerle beraberdir

Ö.N. Bilmen Ey mü'minler! Sabır ile salat ile yardım isteyiniz. Şüphe yok ki Allah Teâlâ sabredenlerle beraberdir.

C. Yıldırım Ey imân edenler! Sabır ve namaz ile (Hak'tan) yardım isteyin. Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.

A.F. Yavuz Ey iman edenler, sabırla ve namazla Allah’dan yardım isteyin. Muhakkak Allah’ın yardımı sabredenlerle bareberdir.

H.B. Çantay Ey îman edenler, (taate ve belâye) sabr ile, bir de namazla (Hakdan) yardım isteyin. Şübhesiz ki Allah (ın yardımı) sabredenlerle beraberdir.

Diyanet Vakfı Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.

A. Bulaç Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir.

Y.N. Öztürk Ey iman sahipleri! Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkunuz olmasın ki, Allah sabredenlerle beraberdir.

Diyanet Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.

Elmalılı S1 Ey iman edenler, sabır ve namazla yardım isteyin! Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.

Elmalılı S2 Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir.

F. Kuran Ey müminler, sabırla ve namazla Allah'tan yardım isteyin. Hiç şüphesiz Allah, sabredenler ile beraberdir.

M. Esed Siz ey imana ermiş olanlar! Sarsılmaz bir sabır ve namaz ile yardım arayın; zira, unutmayın, Allah zorluklara karşı sabredenlerle birliktedir.

A. Gölpınarlı Ey inananlar, sabretmek ve namaz kılmakla Allah'tan yardım dileyin. Şüphesiz ki Allah, sabredenlerledir.

S. Ateş Ey inananlar, sabır ve namazla (Allah'tan) yardım isteyin, muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir.

S. Yıldırım Ey iman edenler! Sabır göstererek ve namazı vesile kılarak Allah’tan yardım dileyin. Muhakkak ki Allah sabredenlerle bereberdir.

A. Uğur Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.

G. Onan Ey inananlar, sabırla ve namazla yardım dileyin. Tanrı sabredenlerle beraberdir.

Ş. Piriş -Ey inananlar, sabır ve namaz/dua ile (Allah’tan) yardım dileyin, şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.

A.Y. Ali Ye who believe! seek help with patient perseverance and prayer: for Allah is with those who patiently persevere.

M.M. Pickthall O ye who believe! Seek help in steadfastness and prayer. Lo! Allah is with the steadfast.

M.H. Şakir O you who believe! seek assistance through patience andprayer; surely Allah is with the patient.
 
Kütübü Sitte link

---

4661 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Allah bir kuluna hayır murad ettimi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da kötülük murad ettimi onun günahlarını tutar, Kıyamet günü cezasını verir."

----------

Tirmizi, Zühd 57, (2398).
 
-

(BAKARA suresi 45. ayet) (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

--

[SIZE=4]وَاسْتَعٖينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِ وَاِنَّهَا لَكَبٖيرَةٌ اِلَّا عَلَى الْخَاشِعٖينَ [/SIZE]

-----

Okunuş: Vesteînu bis sabri ves salah, ve inneha le keiratun illa alel haşiîn.

-----------

Tefhimul Kuran Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, içi saygıyla ürperenlerin dışında kalanlar için bir ağırlıktır.

Elmalılı Orj. bir de sabır ile salât ile yardım isteyin, gerçi bu ağır gelir, fakat saygılı kimselere değil

Ö.N. Bilmen Sabır ile ve namaz ile yardım isteyiniz. Ve namaz şüphe yok ki ağır bir iştir. Ancak Hak'tan korkanlar için değil.

Diyanet Sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah’a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.

F. Kuran Sabrederek ve namaz kılarak Allah'dan yardım dileyin. Hiç şüphesiz bu, Allah'a saygı gösterenlerden başkasına ağır gelir.

M. Esed (Ey müminler!) Sabır ve namazla yardım dileyin: Bu, tam bir sığınma duygusu içinde yürekten Allah'a yönelenler dışında herkes için zor bir iştir.

----------------------------
 
---

[FONT=Verdana]4662 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Mükâfaatın büyüklüğü belânın büyüklüğü ile (orantılıdır). Allah bir cemaati sevdi mi onları musebete müptela eder. Kim bundan razı olursa Allah da ondan razı olur, kim de razı olmazsa Allah da ondan razı olmaz."

-------

Tirmizi, Zühd 57, (2398).[/FONT]
 
-

(BAKARA suresi 177. ayet) (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

---


[SIZE=4][SIZE=3]لَيْسَ الْبِرَّ اَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلٰـكِنَّ الْبِرَّ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَالْمَلٰئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيّٖنَ وَاٰتَى الْمَالَ عَلٰى حُبِّهٖ ذَوِى الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاكٖينَ وَابْنَ السَّبٖيلِ وَالسَّائِلٖينَ وَفِى الرِّقَابِ وَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ اِذَا عَاهَدُوا وَالصَّابِرٖينَ فِى الْبَاْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ وَحٖينَ الْبَاْسِ اُولٰـئِكَ الَّذٖينَ صَدَقُوا وَاُولٰئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ [/SIZE][/SIZE]

------

Okunuş Leysel birra en tuvellu vucuhekum kibelel meşriki vel mağribi ve lakinnel birra men amene billahi vel yevmil ahiri vel melaiketi vel kitabi ven nebiyyin, ve atel male ala hubbihi zevil kurba vel yetama vel mesakine vebnes sebili ves sailine ve fir rikab, ve ekames salate ve atez zekah, vel mufune bi ahdihim iza ahedu, ves sabirine fil be'sai ved darrai ve hînel be's, ulaikellezine sadeku, ve ulaike humul muttekûn.

---------------

Diyanet İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.

Elmalılı Orj. Erginlik değil: yüzlerinizi kâh gün doğu tarafına çevirmeniz kâh batı, ve lâkin eren o kimsedir ki Allaha, Ahıret gününe, Melâikeye, Kitaba ve bütün Peygamberlere iman edip karabeti olanlara, öksüzlere, bîçarelere yolda kalmışa, dilenenlere ve esirler uğrunda seve seve mal vermekte, hem namazı kılmakta hem zekâtı vermekte, bir de andlaştıkları vakit ahidlerini yerine getirenler, hele sıkıntı ve hastalık hallerinde ve harbin şiddeti zamanında sabr-ü sebat edenler işte bunlardır o sadıklar ve işte bunlardır o korunan müttekiler

Ö.N. Bilmen Birr (takvâ) yüzlerinizi maşrık ve mağrip tarafına çevirmeniz değildir. Fakat birr, o kimsenin birridir ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere imân etmiş olur. Ve malını seve seve karabet sahiplerine, yetimlere, yoksullara, yolculara, dilenenlere verir. Ve esirleri azad etmek hususuna sarfeder. Ve namazını kılar, zekâtını verir. Bir de muâhede yaptıkları zaman ahidlerini yerine getirirler ve ihtiyaç, hastalık ve şiddetli savaş hallerinde de sabırlı bulunurlar. İşte sâdık olanlar onlardır. Muttakî olanlar da onlardan ibarettir.

M. Esed Gerçekte erdemlilik, yüzünü doğuya veya batıya çevirmeniz ile ilgili değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a, Ahiret Günü'ne, melekler, vahye ve Peygamberlere inanan, servetini -kendisi için ne kadar kıymetli olsa da- akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, (yardım) isteyenlere ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan; namazında devamlı ve dikkatli olan ve arındırıcı (mali) yükümlülüğünü ifa eden kişidir; ve (gerçek erdem sahipleri) söz verdiklerinde sözünü tutan, felaket, zorluk ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir. İşte onlardır sadakatlerini gösterenler ve işte onlardır Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar.

------------------------------
 
---

4664 - Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Mü'min erkek ve kadının nefsinde, çocuğunda, malında bela eksik olmaz. Tâ ki hatasız olarak Allah'a kavuşsun."

---------


Kütüb Sitte
Muvatta, Cenaiz 40, (1, 236);
Tirmizi, Zühd 57, (2401).
 
Allah razı olsun elinize sağlık, dost tv. Ehli beyt mektebi M. Emin Yildırım' ı izlemenizi tavsiye ederim.Selam ve dua ile..
 
Sayın algül; Bir dua bir dünyadan kıymetlidir. Allah sizden ve tüm Kuran dostlarından razı olsun. M. Emin Yıldırım ilminden yararlandığım kişiler arasındadır, tavsiyeniz için teşekkür ederim.

-

(SÂD suresi 44. ayet) (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

--

[SIZE=4]وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثًا فَاضْرِبْ بِهٖ وَلَا تَحْنَثْ اِنَّا وَجَدْنَاهُ صَابِرًا نِعْمَ الْعَبْدُ اِنَّهُ اَوَّابٌ [/SIZE]
-----

Okunuş Ve huz biyedike diğsen fadrib bihi ve la tahnes inna vecednahu sabira, ni'mel abd, innehu evvâb.

----------

Diyanet Şöyle dedik: “Eline bir demet sap al ve onunla vur, yeminini bozma.” Gerçekten biz Eyyûb’u sabreden bir kimse olarak bulduk. O ne güzel bir kuldu! O, Allah’a çok yönelen bir kimse idi.

Elmalılı Orj. Bir de al bir demet elinle de vur onunla hânis olma, hakıkat biz onu sabırlı bulduk, ne güzel kul, hakıkaten o bir evvabdır

Ö.N. Bilmen (Ve O'na emrolundu ki) Eline otlardan bir küçük demet al, sonra onunla vur ve yeminini bozmuş olma. Muhakkak ki, Biz O'nu bir sabredici bulduk. Ne güzel kul! Şüphe yok ki, o (Hakk'a) dönendir.

TefhimulKuran «Ve eline bir deste (sap) al, böylece onunla vur ve andını bozma.» Gerçekten, biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip dönen biriydi.

M. Esed (Ve sonunda o'na dedik ki "Şimdi eline bir demet ot al, onunla vur ve yeminini yerine getir!" Gerçekten Biz o'nu sıkıntılara karşı sabırlı gördük. O, ne güzel bir kulumuzdu, daima Bize yönelirdi!

------------------------------
 
--

[FONT=Verdana]4665 - Mus'ab İbnu Sa'd, babası radıyallahu anh'tan naklediyor: "Der ki: "Ey Allah'ın Resûlü! dedim, insanlardan kimler en çok belaya uğrar?"

"Peygamberler, sonra büyüklükte onlara ve bunlara yakın olanlar. Kişi diyaneti nisbetinde belaya maruz kalır. Kim dininde şiddetli ve sağlam olursa onun belası da şiddetli olur. Şayet dininde zayıflık varsa, Allah onu da diyaneti nisbetinde imtihan eder. Bela kulun peşini bırakmaz. Tâ o kul, hatasız olarak yeryüzünde yürüyünceye kadar."

-------------

Tirmizi, Zühd 57, (2400).[/FONT]
 
-

(YÛSUF suresi 18. ayet) (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

----

[SIZE=4]وَجَاؤُ عَلٰى قَمٖيصِهٖ بِدَمٍ كَذِبٍ قَالَ بَلْ سَوَّلَتْ لَكُمْ اَنْفُسُكُمْ اَمْرًا فَصَبْرٌ جَمٖيلٌ وَاللّٰهُ الْمُسْتَعَانُ عَلٰى مَا تَصِفُونَ [/SIZE]

---------

Okunuş Ve cau ala kamisihi bi demin kezib, kale bel sevvelet lekum enfusukum emra, fe sabrun cemil vallahul musteanu ala ma tesifûn.

----------------

Diyanet Bir de üzerine, sahte bir kan bulaştırılmış gömleğini getirdiler. Yakub dedi ki: “Hayır! Nefisleriniz sizi aldatıp böyle bir işe sürükledi. Artık bana düşen, güzel bir sabırdır. Anlattıklarınıza karşı yardımı istenilecek de ancak Allah’tır.”

Elmalılı Orj. Bir de gömleğinin üzerinde yalan bir kan getirdiler, yok, dedi: nefisleriniz sizi aldatmış bir işe sevketmiş, artık bir sabrı cemîl ve Allahdır ancak yardımına sığınılacak, söylediklerinize karşı

Ö.N. Bilmen Ve gömleği üzerinde yalancı bir kan olduğu halde gelmişlerdi. Dedi ki: «Size nefsiniz belki bir işi süslemiş oldu. Artık güzel bir sabır! Ve ancak Allah Teâlâ'dır sizin şu söylediklerinize karşı kendisinden yardım istenilecek zât.»

TefhimulKuran Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirdiler. «Hayır» dedi. Nefsiniz, sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş, bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin bu düzüp uydurduklarınıza karşı (kendisinden) yardım istenecek olan Allah'tır.»

M. Esed (Böyle diyerek) üzerinde yalancı bir kan lekesi bulunan (Yusuf'un) gömleğini çıkarıp gösterdiler. (Yakub) "Yoo" dedi, "sizi kendi hayal gücünüz bu kötü oyuna sürükledi! Artık (bana düşen) güzelce sabretmektir. Ve bu anlattığınız bahtsızlığa karşı bana dayanma gücü bahşetmesi için kendisine yönelebileceğim (yegane) hami Allah'tır."

---------------------------------------
 
---

36. Hikmet

Muhammed'in bilin zatı Arabtır
Tarikatın yolu bütün edeptir.

Hakikat bilmeyen insan değildir
Biliniz hiçbir şeye benzemezdir.

Bilin bi-çün olur hem bi-çigüne;
Va bi-şübhe olur hem bi-nemune

Kahırlansa, eyler yer ile yeksan;
Olmakta zelzele yer ile gökler.

Rahmet eylese, biliniz, rahmeti var;
Verir olsa, tükenmez nimeti var.

Muhammed'i tarif eylesem kemine,
Anasının adı bil Amine:

Babasının adı Abdullah'tır
Anadan doğmadan ölmüştür.

Muhammed'i dedesi korumuştur
Çıplak açları yoklayandır.

Dedesi biliniz Abdulmuttalib;
Gönülde saklayınız iyi bilip.

Dedesinin babası idi Hâşim;
İşitince akmakta gözde yaşım.

Biliniz dördüncüsüdür Abdulmenaf;
Onları bilse her kim, gönlüdür sâf.

Rasûl'un bilse her kim dört ceddini,
Kıyamette gezer sekiz cennetini

Babası yedi yaşında ölmüştür;
Rasül'u amcasına vermiştir.

Ebu Tâlib Ali'nin babasıdır;
Bütün Arabların büyüğüdür.

Ebu Talib olmakta iş başında,
Muhammed oturur daima karşısında

Muhammed'in yaşı on yedi oldu;
Ki o vakit Hatice O'nu gördü.

Muhammed'i bilin ki şahin misali
Hatice O'nu görüp olmakta ağlamaklı

Hadice gönlünde O'nu sevmektedir
Muhammed aşkında içi yanmaktadır.

Gece gündüz diler O'nu Allah'tan;
Biliniz sonunda buldu muradın.

Görünüz Allah'ın işini
Muhammed bakmakta iken devesini,

Hadice'ye Rasul çâker olmuştur,
Bu sebeple bil sen O'nu almıştır.

Hadice'nin Allah bahtını açmıştır;
Rasul'un baçına inciler saçmıştır.

Rasul'un yaşları kırka varmıştır,
Ki ondan sonra Allah'dan vahy yetmiştir.

Ki ondan sonra Muhammed oldu sultan
Rasul'un gönlünde yâr oldu Allah.

Muhammed işini Allah yazdırdı;
İnsanların hepsi iman getirdi.

Rasul'un başında oldu imâme;
Kemal buldu otuz üç bin sahabe.

Rasul'a hepsi hizmet eylemektedir
Edep ile yürüyüp izzet eylemektedir

Rasul önüne bir yetim gelmiştir
Garip ve müptelâyım deyip söylemiştir.

Rahim eyledi Rasul onun haline;
Dileğini onun verdi eline.

Rasul dedi ona: "Ben de yetimim;
Yetimlikte, gariplikte yetişmişim."

Muhammed dediler: "Her kim yetimdir,
Biliniz, o benim has ümmetimdir."

Yetimi görseniz, incitmeyiniz;
Garibi görseniz, dağ etmeyiniz.

Yetimler bu cihanda ezilmiştir
Gariplerin işi zordur..

Gariplerin işi daima riyazettir
Diri değil, garip ölü gibidir.

Allah'a garipler bellidir
Garibi sabah akşam sormuştur.

Tarif eylesem, Ali Allah'ın arslanıdır
Ki kılıç ile kâfiri kırmaktadır.

Kâfirleri eyler imana dâvet;
Vermektedir her zaman İslâm'â kuvvet.

Ki mümin olanını alıp gelmektedir;
Kabul kılmayanını kırıp gelmektedir.

Ki kılıç ele alıp binse Düldül'e
Düşmektedir kâfirler kavmine velvele

Elindeki silahı Zülfikar'ı,
Savaşanda uzar kırk arşın.

Ali'nin var idi on sekiz oğlu;
Onun her hangisidir büyük tuğlu,

Ali İslam için kanlar yutmaktadır;
İslam'ın tuğunu sıkı tutmaktadır.

Hoca Ahmed bil garibliğe düşmüştür
Rasul evladına sözler katmıştır

-------------------------

Hoca Ahmed Yesevi
Divan-ı Hikmet - Hoca Ahmet Yesevi link
 
[SIZE=2](ENBİYÂ suresi 85. ayet) (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
[/SIZE]
[SIZE=2][/SIZE]
-

[SIZE=4]وَاِسْمٰعٖيلَ وَاِدْرٖيسَ وَذَا الْكِفْلِ كُلٌّ مِنَ الصَّابِرٖينَ [/SIZE]
---

Okunuş Ve ismaile ve idrise ve zelkifl, kullum mines sabirîn.

---------

Diyanet : İsmail’i, İdris’i ve Zülkifl’i de hatırla. Bunların hepsi sabredenlerdendi.

Elmalılı Orj. : İsmaili de, İdrisi de, Zül'kıfli de; hepsi sabirînden

Ö.N. Bilmen : Ve İsmail ve İdris ve Zülkifl'i (de yâd et). Hepsi de sabredenlerden idiler.

TefhimulKuran : İsmail, İdris ve Zü'l-Kifl, hepsi sabredenlerdendi.

M. Esed : Ve İsmail ile İdris(i) ve (o'nlar gibi) kendisini andla (Allah'a) bağlayan herkesi (an ki): o'nların hepsi darlığa göğüs geren kimselerdi,

----------------------
 
--

4667 - Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Bir kul, salih amel işlerken araya bir hastalık veya sefer girerek ameline mani olsa, Allah ona sıhhati yerinde ve mukim iken yapmakta olduğu salih amelin sevabını aynen yazar."

-------------

Buhari, Cihad 134;
Ebu Davud, Cenaiz 2, (3091).
Kütübü Sitte
 
link Divan-ı Hikmet - Hoca Ahmet Yesevi

---

60. Hikmet

Hakk Teala nur saldı canım tutuştu
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim
Seher vaktinde Pir-i kamil bakıp sordu
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Zâkirlere vaad eyledi Kadir Allah
Kabir içinde armağan eyledi "hur u lîkâ"
Zâkirlerin varacağı yer "Darü'l-beka"
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Zâkir olsa, şükredici olsa yeri cennet
Kanlar aksa gözlerinden eylemez minnet
Ümmet olsan zikrini söylemek size sünnet
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Zâkirlere Allah özü vaad eyledi
"Fezküruni ezkürkum" diye ayet geldi
Firdevs adlı cennetinden mazhar geldi
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Zâkirleri her nefesde zikrini söyler
Tevbe eyleyip eğri yoldan doğruya döner
Zikrini söylese yavaş yavaş şevki artar
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Zâkirleri halka içinde nur görür
Onun için halka içine özünü vurur
Sevgilisini gördüğü zaman canını verir
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Yalan aşık sevgilisinden canını esirger
Ahiret yolunu arkaya atıp dünyayı sever
Hu halkasının kurulduğu yerden eyler firar
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

"El kezzabu la ümmeti" dedi Server
Bu sözlere yol verici Hâdi, Rehber
Yalancıya ümmet demez O Peygamber
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Rahman Melik'im gerçek aşığın yolunu açar
Muhabbetin şevki ile yaşını saçar
Allah diye nerede gitse Şeytan kaçar
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Zâkirleri zikrini deyip feryad eder
Gözyaşını sarı yüze süs eyler
Kırlarda gezip özünü mecnun eyler
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Zâkir kullar Hakk fermanını sağlam tutar
İhlas ile Allah diye kanlar yutar
Halka içine girdiği vakitde candan geçer
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Taharetsiz zikir söyleyene lânet yağar
İşte o gün olan çocuk şeytan doğar
Öleceği vakitde önce gelip şeytan bakar
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Taharetsiz zikrini söyleyen iman etmez
Öleceği vakitde Hak Mustafa elini tutmaz
Sûbhan Melik'im günahım asla bağışlamaz
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Mümin olsan taharetsiz zikrini söyleme
Kerametler söyleyip halka dinini satma
Müslümanlık iddia edip kafır gitme
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Zâkir olsan zikrini demeden asla yatma
Cahil ile soysuzlara hiç söz katma
Münafıklar halden sorsa bir söz deme
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

Kul Hoca Ahmed kötülerin kötüsü sen
Herkes buğday el tutmaya samanı sen
Yoldan sapan günahkârların cahili sen
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim

---------------------

Hoca Ahmed Yesevi
 
--

Allah Rasulü bir ömrü insanlık için vakfetti, Allah da onu insanlık durdukça duracak bir sevgiyle ödüllendirdi.

-----------

Mustafa İslamoğlu
 
Üst Alt