Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Trafik Sigortasından Tazminat Almak..

Arkadaşlar ben geçen sene kaza geçirdim sağ kolumda parçalı kırık oluştu. İki platin takıldı. Sağ kolumda ciddi bir güç kaybı var. iki parmağımda hala uyuşukluk var. ağırlık kaldırınca dirseğim ağrıyor. Doktor platinin ömür boyu kalması gerektiğini söyledi. Sizce ne kadar bir hasar oranı alırım?
İkinci Soruya gelince. Kazada yolcuydum. Kaza tek taraflı oldu. Sürücü alkollü değildi ve ehliyeti de vardı. Araç Sigortalıydı. Araç hakimiyeti yitirildiği için direğe çarmıştık. Tazminatı sürücü mü yoksa sigorta mı öder?
 
yusuf
ne kadar hasar oranı alacağını bilemeyiz, heyete girmen gerekir,
tazminatı aracın trafik sigortası ödeyecek,
istersen sürücüdende tazminat isteyebilirsin.sigorta sana ödediği tazminatı sürücüden istemez.
 
Trafik kazaları ve sonrasında tazminat davası

[FONT=lucida grande]Ölüm Tazminatı[/FONT]

[FONT=lucida grande]Ölüm Halinde:[/FONT]
[FONT=lucida grande]Kaza tespit tutanağı
Veraset ilamı
Nüfus kayıt örneği
Ölen kişinin mesleği ve aylık gelir durumunu gösteren resmi belge
Ölüm raporu
Eğer mahkeme kararı neticesi sigortalımız tarafından mirasçılara ödenmiş bir tazminat var ise
Mahkeme kararı
İcra emri
Ödeme makbuzu gerekmektedir.

Ödenen tazminat destekten yoksun kalma tazminatıdır. Bu tazminat aktüerler tarafından saptanmaktadır. Aktüerya hesabının amacı; ölen kişinin geride kalan yasal mirasçısının/mirasçılarının bu ölüm sebebiyle uğradıkları maddi zararının/zararlarının tespit edilmesidir. Yukarıda anlatılan belgelerdeki gerekli tüm bilgiler aktüere ulaştırılarak destekten yoksun kalma tazminatı hesaplattırılır. Çıkan maddi tazminat, kusur oranında zarar gören yasal mirasçılara ödenir.

Sakatlanma Tazminatı
Yaralanma Halinde;
Kazada yaralanan üçüncü şahsın tedavi giderleri toplamı, sigortalı aracın kusuru oranında ve teminat dahilinde ödenmektedir.
Maluliyet Halinde;
Kazada zarar gören üçüncü şahsın malul kalması halinde, uğradığı maluliyet sebebiyle geri kalan yaşantısındaki maddi zarar aktüer tarafından saptanmaktadır. Çıkacak maddi tazminat kusur oranında ödenecektir.

Gerekli Belgeler;

Yaralanma Halinde;
Kaza tespit tutanağı,
Hastane epikriz (hastalığın öyküsü) raporu,
Tedavi masraf faturalarının asılları.

Maluliyet Halinde;
Tam teşekküllü bir hastaneden alınan maluliyet yüzdelik derecesini gösteren heyet raporu
Kaza tespit tutanağı,
Malulün mesleği ve aylık gelir durumunu gösteren resmi belge.
[/FONT]


TRAFİK KAZASI GEÇİRDİĞİNİZ'DE HAKLARINIZI BİLİYORMUSUNUZ?
Trafik kazası mağdurları haklarını bilmiyor. Kaza mağdurları, 225.000 TL tazminat hakkınız da var; bir kuruş ödemeden tedavi de..
Trafik kazası mağdurları haklarının ne kadar farkında? Gümüşhane Barosu Avukatların'dan Av. Ömer Ersoy SÖZER'in ve Mercan Hasar Yönetimi ve Danışmanlık Hizmetleri Halkla İlişkiler Müdürü İbrahim YAVUZ'un ortaklaşa beyanları, aslında halkın bu konuda ne kadar bilgisiz olduğunu ortaya koydu.
AV. ÖMER ERSOY SÖZER ve İBRAHİM YAVUZ UN KONUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARINI AŞAĞIDA BULABİLİRSİNİZ:
BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı verilerine göre, 2012 yılı ilk 4 ayında ortalama, Türkiye genelinde polis sorumluluk bölgesinde, Bin'e yakın ölümlü, 100 bin civarında da yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiş. Bu rakamlar sadece polis sorumluluk bölgesindeki kazaları kapsamaktadır. Ayrıca ölüm sayısının da sadece kaza yerindeki ölümleri kapsadığını hatırlatalım. Jandarma sorumluluk bölgesi ve hastanelerde ölen kazazedelerle birlikte ölüm sayısı her yıl onbin leri buluyor.

HER 15 ARAÇTAN BİRİ KAZAYA KARIŞMIŞ Şimdi bu tabloyu yıllık olarak ve rakamlarla daha da büyütelim. Halen trafiğe kayıtlı yaklaşık 15 milyon adet araç var. Ülkemizde her sene ortalama 1 milyon civarında trafik kazası meydana geliyor. Örneğin 2009 yılında bu rakam 1.034.435'tir. Yani her 15 araçtan biri kazaya karışmış. Bu kazalarda yaklaşık 8.000-10.000 insanımız vefat ederken bunun neredeyse 20 katı kadar da yani 200.000 kişi civarında insanımız ise yaralanıyor. Bu yaralıların ise hatırı sayılır bir miktarı ömürleri boyunca çeşitli derecelerde tam veya kısmî sakat kalıyor. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 11'inin özürlü vatandaşlarımızdan oluştuğunu düşünürsek her sene bu sayıya trafik kazaları sebebiyle ciddi bir katılımın olduğunu söylemek mümkün.
10 YILDA BİR İL NÜFUSU KADAR İNSAN KAYBEDİYORUZ Yine acı verici bir başka tespit de trafik kazalarında her yıl kaybettiğimiz insan sayısının 10 yılda ortalama bir ilçe hatta bir ilimizin nüfusuna denk düştüğü gerçeğidir. Yasalardaki eksiklikler, hükümete, emniyet güçlerine, sürücü ve vatandaşlara düşen görevlerin neler olduğu, ne gibi tedbirlerin alınması gerektiği konuları ise ayrı bir yazı konusu olduğundan şimdilik bu konuya girmeden kaza mağdurlarının cezai ve maddi haklarına değinelim.
MAHKEME KARARLARINA İSYANIN SEBEBİ 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, trafik kazası sonucunda ölüme veya yaralanmaya sebebiyet verme fiilini kasten işlenen bir suç değil, taksirle işlenebilecek bir suç olarak öngörmüş ve düzenlemiştir. Peki bu ne demek? Bunun anlamı aslında şudur: Kazaya neden olan sürücü kaç kişinin vefatına veya yaralanmasına yol açmış olursa olsun aslında çok da yüksek miktarda ceza almayacak demektir.
KAZADA SÜRÜCÜ YARALANDIYSA.. Meselâ kazaya yol açan sürücü, bir veya birden fazla kişinin ölümüne ve/veya bir veya birden fazla kişinin de yaralanmasına sebebiyet vermiş ise yargılanacağı ceza miktarı 2 yıldan 15 yıla kadar olacaktır. Hâkim, sürücünün bu fiili bilinçli taksirle (kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın neticenin meydana gelmesi hali) işlediği kanaatindeyse artırılabilecek miktar üçte birden yarıya kadar olabilecektir en fazla. Demek ki onlarca kişinin ölümüne de yol açsa bir araç sürücüsünün alabileceği ceza en fazla 22,5 yıl olacaktır.
ÖLÜMÜNE YOL AÇTIYSA.. Peki kaza sonucu sürücü sadece bir kişinin ölümüne yol açmış ise ne olacak? Bu durumda istenecek ceza miktarı 2 yıldan 6 yıla kadar olacaktır. Sadece yaralanma halinde ise dava açılması şikâyete tabi olup, mağdurun 6 aylık süre içinde savcılık veya polise şikâyetçi olduğunu bildirmesi gerekiyor. Gazetelerde, televizyonlarda gördüğümüz pek çok haberde kaza mağdurları veya yakınlarının mahkeme kararlarına karşı isyanlarının sebebi de aslında işte bu.
CEZALAR TATMİNKAR DEĞİL Uygulamada verilen cezaların hiç de tatminkâr olmadığı acı bir gerçek. İyi hal indirimi, para cezasına çevrilip erteleme vs. gibi suçlu lehine yorumlarla genelde cezalar alt sınıra yakın (2 yıl veya daha az) verilmekte ve bu durum kamu vicdanını rahatsız etmektedir. Mahkemelerin en azından kaza sonrası sürücüyü belli bir süre de olsa tutuklamaları, alt sınırdan değil üst sınıra yakın ceza takdir etmeleri, bu suçu taksirle ölüme sebebiyet verme değil olası kast veya en azından bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme olarak değerlendirmeleri halinde verilecek ceza miktarları artabilir ve bir nebze olsun mağdur yakınlarının acısını dindirebilir.
MAĞDURLARIN MADDÎ HAKLARI Trafik kazalarında yaralanan, sakat kalan veya vefat eden kişilerin mirasçılarının ne gibi maddi hakları olduğu konusundan da kısaca bahsedelim. Bu hususta en önemli yasal dayanak 13.10.1983 tarih 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KYTK)'dur. Bu kanun gereği motorlu araç sahibi herkes aracı için her yıl Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi düzenlemek zorundadır. Bu poliçenin yaptırılmaması durumunda araç bağlanır ve trafik cezası kesilir. Ancak poliçenin asıl önemi kaza vukuunda araç sahibi ve kusurlu sürücüsünü yüz binlerce TL tazminat külfetinden korumasıyla ortaya çıkıyor. Bu arada kaza durumunda aracın kendi maddi hasarını tazmin etme amacına dönük olan kasko poliçeleri ile bahsettiğimiz zorunlu trafik poliçesini de ayırmak gerektiğini hatırlatalım.
3 TEMEL KORUMA TEMİNATI Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçelerinde düzenlenmiş olan 3 temel koruma teminatı vardır: Vefat, maluliyet ve tedavi. Bu her üç teminatın limitleri de 1.3.2010 tarihi itibarıyla kişi başına 225.000 TL'ye yükseltilmiştir. Şimdi bir örnekle nasıl bir korunma sağlandığını izah etmeye çalışalım:
TAZMİNAT HAKKI Bir aracın şarampole devrilmesi sonucu araç içinde yolcu olarak seyahat etmekte olan Mustafa vefat etmiş, Mehmet ise ağır yaralanmıştır. Mustafa, evli ve iki küçük çocuk babasıdır. Mehmet ise 25 yaşında olup herhangi bir işte çalışmamaktadır. Bu durumda Mustafa'nın yasal mirasçıları olan eşi ve iki küçük çocuğunun aracın (ZMMS) trafik poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden destekten yoksunluk tazminatı talep etme hakkı vardır.
225.000 TL'LİK ÖDEME Bu miktar, aktüer denilen hesap uzmanlarınca yapılacak hesaplamanın ardından tespit edilecek bir meblâğ olup 225.000 TL'ye kadar ödeme yapılması mümkündür. Mehmet ise aylarca süren tedavinin ardından yüzde 40 oranında malûl (sakat) kalmıştır. Bu durumda Mehmet'in yine sigorta şirketinden 175.000 TL'ye kadar tedavi masraflarını talep etme hakkı olduğu gibi, yine yapılacak aktüerya hesabı sonunda 225.000 TL'ye kadar da ayrıca malûliyet tazminatı alma hakkı vardır.
MANEVİ TAZMİNATTA İSTEYEBİLİR Yine hem Mustafa'nın mirasçılarının hem de Mehmet'in, 225.000 TL'nin üzerindeki maddi zararlarını ayrıca açacakları bir dava ile kusurlu araç sürücüsü veya araç sahibinden talep etme hakkı olduğu gibi manevi tazminat da isteyebilirler. Manevi tazminat talebi sigorta poliçesinin kapsamı dışında olup sigorta şirketince ödenmez.
TEDAVİ İÇİN CEBİNİZDEN PARA ÇIKMAYACAK Tekrarlayacak olursak, trafik kazasında yaralanan herkes –kusurlu sürücüler hariç– istediği özel veya devlet hastanesinde her türlü ameliyat ve tedavi hizmetini 225.000 TL'ye kadar hiçbir ücret ödemeden alabilir. Mesela 2005 yılında Samsun'da meydana gelen bir kazada sol ayağı ciddi bir şekilde kırılan bir mağdura İstanbul'da özel bir hastanede 4 defa 15 her gün özel odada refakatçi eşliğinde tedavi uygulatılmış, bir ortopedi profesörüne de 2 kez ameliyat yaptırılmıştı. Bu ameliyat ve tedaviler için mağdurun cebinden hiç para çıkmamıştı.
TEMİNATLAR HANGİ ŞARTLARDA GEÇERLİ DEĞİL Halkımızın olduğu gibi medyanın da çokça karıştırdığı bir hususa daha kısaca değinelim. Garanti Fonu olarak bilinen ve 14.6.2007 tarih, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile Güvence Hesabı adını alan bu kurum, yukarıda sıraladığımız poliçelerdeki teminatları yine mağdurlara tanımaktadır. Ancak bazı şartlarla; şayet aracın zorunlu trafik poliçesi yok ise veya araç çalıntı ise ya da aracın poliçesini düzenleyen şirket iflas etmiş ise gibi. Ancak Güvence Hesabı, yaptığı ödemeyi poliçe yaptırmayan araç sahibi veya sürücüye rücu ederek talep eder.
200 - 300 TL TAZMİNAT TEHLİKESİNDEN KURTARIR Trafikteki yaklaşık 15 milyon araç sahibinin yüzde 20 kadarı halen daha bilerek ya da bilmeyerek zorunlu trafik poliçesi yaptırmamakta, unutmakta, süresini geçirmektedir. Oysa sadece 200-300 TL ödeyerek birkaç yüz bin TL'lik tazminat tehlikesinden kurtulabilmek söz konusudur.
ZAMANAŞIMI SÜRESİ Son olarak, bu taleplerin de bir zamanaşımı süresine tabi olduğunu belirtmekte fayda var. Mağdurların, hak kaybına uğramaması için taleplerini süresi içinde ilgili şirket veya kuruma iletmesi gerekmektedir. Ülkemizde meydana gelen kazalardan dolayı geride kalan pek çok mağdur insanımızın eş ve çocuklarının oldukları, bu haklardan habersiz bir şekilde mağduriyetlerinin devam ettiği de ne yazık ki ayrı bir gerçek.
 
merhaba özür oranı %3 kazanın olduğu tarih 5 yıl öceydi yaş 24tü ozamankı maaşım 1060 baçvurmama değecek para alır mıyım kendim mi başvurayım yardımcı olursanınz sevinirim
 
2008 yılı trafik kazası %3 rapor. Tabi ki başvuruda bulunun alacağınız tazminat 9.600.00 TL dir. Kendiniz başvuruda bulunursanız daha iyi olur.
 
merhaba 2011 yılı 12 ayda trafik kazası geçirmiştim sağ koluma protez takıldı adlı tıp özürlülük oranı %26 verdi.1500 tl maaş alıyorum yaşım 45 ne kadar tazminat alabiirim. Ayrıca sgk bana maaş bağlarmı
 
Merhaba,
28 Şubat 2012 yılında otobüs ile Eskişehir'e giderken otobüsün devrilmesi ile iki bacağım otobüsün altında kaldı.
Eskişehir'deki üniversite hastanesinden yoğun bakımda kaldım.
Bacağımda DVT (derin ven trombozu) denilen toplardamarda pıhtı tıkanıklığı oluştu.
O günden beri sürekli kan sulandırıcı ve lenfödem için ilaçlar kullanıyorum.
Bacaklarımdaki yaşam kalitesi düştü.
Şöyle ki eskisi gibi uzun süre ayakta duramadığım gibi uzun süre yürüyüş yapamıyorum ve uzun süre oturmamam gerekiyor.
Sürekli ve ömrüm boyunca varis çorabı kullanıyorum-kullanacağım.
Kamu davası açıldı ve devam ediyor.
Şu ana kadar tüm masrafları cebimden karşıladım. Ne otobüs firması, ne yol-yolcu sigortalaması yapan firmalar ne de şoför hiç kimse-kurum tek bir kuruş yardım etmedi.
Sadece iş nedeniyle gittiğim için işyerim kazayı iş kazası olarak SSK'ya bildirdi. 30 günlük raporlu olduğumdan çalıştığım şirketten maaş alamadım.Bunun yerine SSk 'dan iş görememezlik parası aldım.
Şu ana kadar yaptığım masraflar 10.000 TL 'yi geçti.Ve her ay masraflarım halen olmaktadır.
Dava açmam için kaza tarihinden 2 sene içinde açmam gerektiğini öğrendim. Yani 28 Şubat 2014 tarihine kadar dava açmam lazım. (Kaza tespit tutanağı,epikriz raporları,kısmen bazı faturalar var ama çoğu yok)
Sorularım şöyle,

1) Davayı kime açmam lazım. Görüştüğüm kimi avukatlardan;
a) Otobüs firmasının sigorta yaptığı sigorta firmasına açalım.
b) SSK'ya iş görememezlik davası açıp sana ömür boyu maaş bağlarız. Daha sonra istersen sigorta firmasına açarız.
c) Trafik kazaları için direkt sigortaya başvurup tazminat alabiliriz.

2) Kaza nedeniyle iş görememezlik veya maluliyet adı altında raporumu nereden, nasıl alabilirim.

3) Kazadan 4 ay önce %50 işitme engelli olarak emekli oldum. Görüştüğüm bir avukatın dediği gibi buna rağmen %10 işgörememezlik-maluliyet raporu alırsak SSk 'dan ömür boyu maaş bağlanması mümkün müdür?

Saygılarımla,
 
Değerli mu1453rat kardeşim. sgk sana maaş bağlamaz. % 26 raporla tazminat alabilirsin ancak daha detaylı yazman gerekiyor. kaza nasıl oldu kusur durumu nedir? bunları bilmem gerekiyor

sayın bulnes öncelikle geçmiş olsun. siz devlet veya üniversite hastanesinden sakat ve özürlüler yönetmeliğine göre üzerinde süreklilik ibaresi bulunan heyet raporu alacaksınız; ancak bu raporu sadece trafik kazasından dolayı meydana gelen hasarlar için alacaksınız yani daha öncesinde oluşmuş olan özür durumunu (kulak) karıştırmayacaksınız. daha sonra sigorta şirketine dava açacaksınız. tabi başvuru dilekçesiyle beraberde müracaat edebilirsiniz ama kesin çözüm yargı yolu olacaktır. sgk dan ömür boyu maaş alabilmeniz için toplam raporunuz % 60' ın üzerinde olması gerekir; ayrıca raporda ağır özürlü, ağır işlerde çalıştırılamaz ibareleri bulunması gerekir.
 
Çok teşekkür ederim, hem ilgilenip cevap yazdığınız hem de geçmiş olsun dilekleriniz için.
O zaman davayı açmadan önce kazayla ilgili oluşmuş olan hasarlar için süreklilik ibaresi bulunan heyet raporu alacağım. % 60 olacağını zannetmiyorum (Allah'ıma şükür yürüyebiliyorum en azından)
Bu heyet raporu % 1 'de olsa % 20'de olsa dava açmamı engelleyen bir sınır yok sanırım. Yanlış anlamadım değil mi?
Ve bu açacağım dava hem maddi hem de manevi tazminat davası olacak sanırım, doğru mu düşünüyorum?
 
iş görememezlik maaşını nsl. bağlatmayı düşünüyorsun? Sen iş trafik kazasımı geçirdin? Maaş falan bağlanmaz sana sen önce bir avukat tutup davan zaman aşımına uğramadan hareket et yaralanmada 1 veya 2 yıllık zaman aşımı süren var .
 
İron;

Merhaba Arkadaşım,
İş görevlendirilmesi nedeniyle İstanbul'dan Eskişehir'e otobüse gidiyordum.
Kaza'nın ertesi günü işverenim SSK'ya iş kazası olarak bildirdi.
SSK'da kabul etti ki iş görememezlik maaşı aldım.
Eğer kabul etmeseydi sağlık raporunu versem de bana ödeme yapmazlardı çünkü ben emekliyim.
 
şimdi arkadaşım şunu baştan anlatıp yazsana iş tarfik kazası senin ki sürekli iş göremezlik ödeneği ne kadar bağlan dı? ve sen kazadan önce emekli oldum yazmışsın çift maaş alma durumunumu soruyorsun? Ayrıca işverenin düzgün insanlarmış herkes buna iş kazası demez çünkü
Yüksek olan maaşını seç bu maaşı tam alırsın düşük olan maaşınından yarısını alırsın yani iki maaş birleşir.
 
İron;

Maddeler halinde anlatayım.

1) Kasım 2011 'de %50 işitme engelli olmam nedeniyle özürlü emekliliğine hak kazandım.
2) Emekli olduktan sonra aynı şirkette SGDP ödenerek çalışmaya devam ettim.
3) Şubat 2012 'de iş görevlendirmesi nedeniyle İstanbul'dan Eskişehir'e otobüs ile giderken kaza geçirdim. Eskişehir Osmangazi Üniversite hastanesi yoğun bakımına alındım. 1 hafta poliklinik servisinde yattım.
4) Kaza nedeniyle şirketim gerekli evraklarla beraber SGK 'ya başvurarak iş kazası olarak bildirdi. (Şirketim büyük bir holding olup, devletin belirlemiş olduğu kurallara çok dikkat edip sıkı sıkıya bağlıdır)
5) Çalıştığım şirket iş kazası olarak bildirdiğinden toplam 30 gün raporlu olduğumdan maaşımı vermedi, bunun yerine SGK bana iş görememezlik adı altında yaklaşık 6 ay sonra 30 günlük paramı ödedi.
6) Daha heyete girip rapor almadım. % kaç verirler bilmiyorum. Hiç aklımda yokken ve o kadar görüştüğüm avukatlardan bir tanesi %10 rapor bile alsan sana SGK 'dan ömür boyu maaş bağlatırım dedi. Artık ne maaşı ise bilmiyorum.

Bilmiyorum eksik bir şey var mı, sorarsanız cevaplayabilirim.
 
sürekli iş görememezlik ödeneğinden bahsediyor avukat , sen kendinde başvurup bağlatabilirsin. Ama dediğim gibi çift maaş alamazsın ancak düşük olan maaşın yarısını alırsın.
örnek emekli maaşın şuan 1000tl desek , sürekli iş göremezlik gelirin 700 tl olsa bunun yarısını alırsın yani total : 1350tl.
 
Teşekkür ederim, açıklamalar için.
Kendin de başvurabilirsiniz dediniz. Bunun için ne yapmam gerekiyor.
Ve % kaçlık bir oran alınırsa bu maaş hak edilebilir.
 
sayın bulnes alacağınız % oranı 1 de olsa 99 da olsa dava açabilirsiniz. sigorta şirketine açacağınız tazminat davası; maddi tazminat davası olacak ve ticaret mahkemesinde açılacak.
 
Umut yokki

Ben 23 ay önce kaza geçirdim olayım biraz karışık 3 ay yatalak kaldım iş yerimi kapatmak zorunda kaldım kalçadan 5 kırık var heyet raporu alsam trafik sigortasına tazminat alabilirmiyim % kaç özürlü raporumun olması gerekiyor sigorta şirketinin mi bana yardımcı olması gerekiyor bana yardımcı olacak arkadaşların mesaj larını bekliyorum KAZAZEDE VE SINAN BERKDEMIR KARDEşLERIM SIZIN YAZILARINIZI bana umut oldu bir yol gösterir misiniz olayı size yazarım tşk
 
Gestapo;

kazayı detaylı olarak yaz, kusurlu kimdi, başka araç varmıydı, kaza tutanağı nasıldı, arabayı senmi kullanıyordun, bunları yazki sana yardımcı olalım.
 
Galiba aynı soruyu bir kaç kez yazdım kusura bakmayın okuduklarım bana umut oldu ben hastaneden çıkarken çok emin değilim ama son raporunda doktorum sol ayağım için %18 ilk bir kayıp var demiş tı daha sonra kazadan 6 ay sonra da son kontrolde dosyaya %18 diye işlemiş ti raporda %1 dahi olsa trafik sigortasından tazminat alabilir mıyım zaman ayirip mesaj yazdiginiz için çok teşekkür ederim sağolun
 
Offff be süper bir forum dolandırılmadan allah çıkardı burayı karsıma 9 martta kaza geçirdik karsı taraf çevik kuvvet zırhlı otobusu onlar bize arkadan çarptı fakat biz hastanede sürünürken avukat davanın kapandığını söyledi 8 de 8 kusurlu sürücü babam olmuş itiraz etme zamanı da geçmiş kazada halam 16 gun makineye bağlı kaldı suan belinde 8 tane vida var 12 ye yakın kaburga omurga vs kemik kırığı vardı kafesi suan da eğri duruyor anneminde omurga kırığı vardı onada 8 tane vida takıldı sırta kalıcı ... şimdi size sorularım sunlar bir tane sigorta aracı şirketle anlaştık babamlara yuzde 40 demişler imzalamışlar ve vaz geçerseniz 10 bin tl ödemek zorundasınız diye bir kağıt imzalatmışlar bizde anlamadığımız için imzalamışız sonra ben arastırdım sordum soruşturdum bu oranın fahış olduğunu anladım pek çok sigortacı bana eğer vekalet vermemizseniz vazgeçebilirsiniz diorlar vazgecersek birşey yapabilir ler mi bir diğer sorum halam araç onun adına fakat yolcu konumunda babamda alkol yok araç sigortalı ona verilir mi 3. Sorum ise anneim belinin kırık olduğu başta anlaşılmadı ve kazadan 3 gun sonra mr da belli oldu onunkinde bir sorun olur mu özelillkle kazazede ark cvp bekliorm tskler...
 
araç halanızın adına kayıtlı, babanız kullanıyordu doğrumu,
halanız yaralı, anneniz yaralı babanız yaralı değil doğrumu.
 
Evet aynen öyle...çabuk döndüğünüz için tskler
 
bu durumda sadece anneniz tazminat için başvurabilir.halanız aracın ruhsat sahibi olduğu için kusurlu olduğu için tazminat alamaz.vekalet vermediyseniz hiç bir şey iddia edemezler, sözleşmenin 1 suretini size verdilermi, verdilerse tam olarak ne yazıyor, vermedilerse zaten geçerliliği yoktur.
 
aracı şirketin azledilmesi aracı şirketin takip ettiği aynı işi başka kişi veya şirketlere verilmesi elde ettiği tazminatı almaması veya alıp ta sigorta şirketinin ücretini ödememe gibi durumlarına dior...............

ama benm anlamadığım bi sigortacı bize halanın da alabileceğini söyledi baban alkol almamıs ve sigortalı ise o da alabilir dedi halam için
 
agit
halanızında tazminat alabileceğini söyleyen sigortacıdan uzak durun, çünkü o hiç bir şey bilmiyor demektir.aracın ruhsat sahibi ile aracı kullanan kişi kusurdan ortak sorumludurlar.bu nedenle hiç kimse kendi kusurundan faydalanamaz ilkesi geçerlidir.
dediğim gibi bu durumda sadece anneniz tazminat için başvurabilir, oda maluliyeti oranında tazminatı hesaplanır ve ödenir.babanızın kaza anında yeterli ehliyeti varsa ve alkollü değilse annenize ödenen tazminat babanızdan veya halanızdan sigorta şirketi tarafından istenemez.
diğer konuya gelince sözleşme bence geçersizdir ama yinede bu konuyu bir hukukçuya sorarsan daha net cevap alırsın diye düşünüyorum.
 
Bu konuda bilgi sahibi hukukçu arkadaşlar beni aydınlatabilirse çok sevinirim.

2001 yılında erkek kardeşimin kullandığı araçta dikkatsizlik sonucu şarampole yuvarlandık ve sonunçta omurilik felçlisi oldum. Sakatlık derecem % 84.

Araç sürücü olan kardeşimin bir arkadaşına aitti ve kaskosu yoktu. Aracın trafik sigortasının yapıldığı sigorta şirketi birkaç yıl sonra iflas etti.

Kaza döneminde henüz iflas etmemiş şirkete yaptığımız başvuruda sözlü olarak hiçbir tazminat hakkımızın olmadıgı söylendi. Kaldı ki verilecek tazminatın sürücü olan kardeşimden tahsil edileceği yönünde bir tehdidi eklemeyi de unutmadılar. Vazgeçtik haliyle.

Yıllar sonra araçta yolcu ve sakatlık yoluyla mağdur olmam hasebiyle tazminat hakkım olduğunu, sigorta şirketi iflas etmiş olsa dahi güvence hesabından bu tazminatın ödeneceği söylendi.

Sanırım on yıl henüz dolmamıştı ve Leventteki güvence hesabına bizzat gidip başvurdum.

Söylenen şuydu. Tazminatlar mahkeme kararına göre belirleniyordu ve bilmem ne nosuyla biten mahkeme kararına göre başvuru hakkı on yıl iken benim mahkeme kararım bilmem ne numarasıyla bittiği için 5 yıl içinde başvurmadığım için hakkımı kaybetmişim...

Yahu böyle dangalakça bir şey olabilir mi? Şimdi zaten geçmiş 13 sene...

Bu ayrımın detayını bilen hukukçu arkadaşlar bana bunu izah edebilirlerse çok sevinirim. nedir bu ayrımın hukuki gerekçesi???
 
Üst Alt