bu teorileri sadece bilim insanları anlayabilir,sizler anlamıyorsunuz eleştirisi yapıp,hem de anti tezle gelin,diye bişey deme hakkına sahip diilsin.ayrıca,bu konuyu tartışabilmek için basit mantığa sahip olmanın yeterli olduğunu düşünüyorum.
Aman ha, sakın ha! Ben öyle bir şey demiyorum, nereden çıkartıyorsunuz?
Bakın şimdi bir "gerçek bilim" var. Bir de "popüler bilim" var. Gerçek bilim biliminsanları içindir ve oldukça ağırdır. O alanda olmayan diğer biliminsanları tarafından bile anlaması zordur. Hiç kimsenin böyle bir bilgiye sahip olması da beklenmez. Örneğin Nobel Ödüllü Aziz Sancar'ın yaptığı çalışmaları makaleleri okusanız hiç bir şey anlamayabilirsiniz.
Diğer taraftan, popüler bilim herkes içindir. Herkesin anlayabileceği şekilde dile getirilir. Meraklı her insan bunları okuyup öğrenebilir. Örneğin Tübitak'ın popüler bilim serisi kitapları var. Fiyatları çok ucuz ve anlatımları da son derece iyi. Bir insan bunları okuyarak da konu hakkında çok fazla bilgi edinebilir.
Şimdi sizi bu düşünceye iten kısıma gelince, beni diyorum ki, bir iddiada bulunuyorsanız bu iddia ile ilgili bilgi sahibi olun! Kulaktan dolma bilgilerle iddia etmeyin. Bunun neresi yanlış? Önünüze sunulan şey kafanıza yatmıyorsa bile okuyun. Bakın siz Big Bang ile ilgili bir iddiada bulundunuz ve ben size öyle olmadığını söyledim. Siz de tevazu gösterip yanıldığınızı kabul etme erdeminde bulundunuz.
Burada tartıştığımız konu benim eğitimini aldığım bir konu. Buna rağmen bir şey söylerken, yazarken gerekirse bunları kontrol ediyor, hatalı olup olmadığına bakıyorum. Ama birisi sanki konuyla ilgili çok şey biliyormuş gibi atıp tutmaya başlarsa kızıyorum.
Ben burada defalarca ama defalarca BİLİMDE veya TEORİLERDE İSPAT OLMADIĞINI yazdım. Kimse bana inanmak zorunda değil. İnternetten 2 satırda araştırıp bu söylediğimin doğru olup olmadığını kontrol edebilir. Ama buna rağmen birileri hala ısrarla "Kanıtla, ispatla, İspat edilmemiştir" vs. diye yırtınıyorsa burada hata bende değil, karşımdakindedir.
Daha önce de yazdım, bu konular zekayla falan ilgili değil, bilmekle ilgili... Şimdi DarWin'in evrim teorisini kimse kabul etmek zorunda falan değil ama bir bilim alanı için "zaten Darwin marksistti" gibi bir eleştiride bulunmak ne kadar zavallıca? Hiç söylenmedi ama Darwin aslında bir papazın oğludur ve kendisi de din eğitimi almıştır.
Son olarak; burada doğru düzgün fikirler dile getiren ve elle tutulur eleştirileri ortaya koyan herkese belli bir seviye içinde yanıt verdiğimi çoğu kişi bilir. Karşımdaki kişi ne kadar alçalırsa ben de uygun yanıtı yüzüne söyleyebilmek için ister istemez alçalırım. Nitekim bol keseden savurup da "sen bu konuda ne biliyorsun" dediğimde ağzını açıp yanıt veremeyenler var.
******
ya onu bir tek siz kabul ediyorsunuz herhalde ispat diye birşey yok ilk kez sizden duyuyorum ayrıca bu teoremleri savunan adamların bunu ispat etmek için uğraşlarını da yok saymak çok da mantıklı değil ama ne desem aynı yere geliyoruz o yüzden gerek yok diyorum ...
Arkadaşım teorem matematikde olur ve ispat edilebilir. Teori pozitif bilimlerde olur ve ispat edilemez. Teorilerin ispat edilmesi değil, yanlışlanabilir olmaması önemlidir. Bir teori teori haline geldiği zaman ispat edilmiş kadar muteberdir. Ne zaman ki aksi gösterilene kadar!
Şimdi bunu örneklersek:
Tez: Üzümler çekirdeklidir.
Gözlem ve deney: Çevremizdeki üzümleri alıp bakıyoruz, inceliyoruz, dikip yetiştiriyoruz ve hep çekirdekli çıkıyor.
Teori: Üzümler çekirdekli olur!
Aksini görene kadar üzümlerin çekirdekli olduğunu kabul ediyoruz.
Şimdi bunun ispatı var mı? YOK!
Ama birisi bir salkım üzüm getiriyor, alıp bakıyoruz ki İzmir'in çekirdeksiz üzümü! Yani ne oldu, teorinin hatalı ve eksik olduğunu ispatladı.
Teori ölüyor mu, ölmüyor. Değişiyor:
Bazı üzümler çekirdeklidir! oluyor.
Aslında bu kadar basit. Aksini görene kadar hiç kimse Üzümler çekirdeklidir tezinin yanlış olduğunu söyleyemez. Tabi bilim dünyası üzümler çekirdeklidir teorisini test etmek için hiç durmadan deney yapar, üzümleri defalarca diker, yetiştirir, dünyanın dört bir yanından üzüm örnekleri toplar.
Bir tez ancak bu kadar zorlu sınavlardan sonra teori olur. Ama hala ispat edilmiş olmaz.
O yüzden bana bunlarla gelmeyin. Kabul etmezseniz etmeyin, inanmazsanız inanmayın. Ama yanlış başlangıç noktasından çıkıp doğru sonuca ulaşacağınızı düşünmeyin.
Ek: Bir de sık sık kanundan bahsediyorsunuz. Kanun dediğiniz şeyler de doğruluğu konusunda çok şiddetli emareler olan TEORİ'dir ve yanlışlanabilir. Nitekim en bilinen kanunlardan Newton'un Yerçekimi kanunu tam olarak doğru değildir. İzafiyet teorisini okursanız burada Yerçekimi kanunun çöktüğünü görürsünüz.
istatistik - olasılık
..yani evet,bu konuda bir tespit daha var,meşhur duydunuz mu bilemiyorum..evet bir hücre,molekül,aminoasit doğa da kendiliğinden var olabilir...ama bunun sayısal değeri nedir biliyor musunuz? eminim ki biliyorsunuz..
Biliyorum elbette... bilmesem dile getirir miyim?
Yok efendim bu olasılık evrendeki atom sayısına bölünmesinden küçüktür falan...
Gerçekleşmiş bir şeyin olasılığı olmaz.
Gerçekleşmiş şeylerin gerçekleşme olasılığı % 100'dür.
Aminoasitlerin ve basit proteinlerin, DNA elementlerinin doğada kendiliğinden oluşabildiği bir olasılık değil, bir gerçek. Çünkü laboratuarda tekrar edilebiliyor. Bir hücrenin oluşmasından bahsediyorsun. Zaten hiç kimse malzemeyi koyup karıştırdık mı kendiliğinden hücre oluşur gibi bir iddia da bulunmuyor. O kadar basit değil. Hatta daha önce sözünü ettiğimiz Miller deneyini yapan ünlü Miller, dünyada hücrenin oluşması için gerekli koşulların sağlanamayacağını, yaşamın büyük olasılıkla dünya dışından göktaşları vs. ile dünyaya gelmiş olabileceğini düşünüyor.
Uzun lafın kısası bu o kadar basit bir hesap veya süreç değil. Eminim bilim insanları bunun ardında yatan gizemleri de çözecektir ancak iki şeyi birbirine çok karıştırmayalım! Yaşamın başlaması ile evrim birbirini takip eden süreçler olmakla birlikte, evrim teorisi yaşamın kendiliğinden başlamasını da zorunlu kılmaz. Evrim teorisinin temeli "doğal seçilim"dir. Yani türlerin farklılaşmasıdır. Hücrenin, yaşamın nasıl başladığı ise ayrı bir soru işaretidir.
Şimdilik yaşamın nasıl başladığı kısmını bırakalım da evrim teorisinin yanıtlayabildiği ama başka hiç bir tezin yanıtlayamadığı diğer bir soruya bakalım. Bir şempanze ile bir insan arasındaki genetik benzerlik %99'lar civarındayken, bir fareyle benzerlik %75'ler civarında, bir yer mantarıyla %40'lar civarında...
Evrim teorisini falan bir kenara bırakalım, unutalım. Şimdi bilim insanı olduğumuzu ve bu benzerlik veya farkların nedenini anlamaya, bulmaya çalıştığımızı düşünelim. Nedir sence? Bu zaten böyledir diyerek kabul etmek mi, yoksa nedenini açıklayan bir model oluşturmak mı? İşte teori dediğimiz şey bu modeli sunuyor, bunu açıklayabiliyor.
Senin bildiğin, bunu açıklayabilen başka bir teori var mı?