Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Biz, neyiz? Tanrı ve engelliler..? [Tartışma]

@MeTePe yazdıgım yorumları okumadıgın çok belli oluyor.. çünkü senın kafan taşlaşmış.. yani ben sana proteini anlatsam bile İnanmayacaksın.. bak bu kelimeyi defalarca yazdım yine yazıyorum ''İnanmayacaksın'' kalbi mühürlenmiş, kalbi paslanmış bir mahlukata proteini anlatsam ne olacak ?? ınanacak mısın ?? çünkü ben bugune kadar inanan birisini görmedım henüz.. mert benı taze bılgısıyle ezermiş :)))))))) ne güldüm ya offf ınanılmaz korktum biliyo musun ? sen bana daha meleküt maddesinin ne oldugunu söyleye mıyorsun sana protein mi anlatacagım ?? :) taşlaşmış kafaya balyoz vursan nafile ''Onlar için birdir inanmazlar''.. benım buraya yazmamdaki amaç senı ınandırmak ya da senı ikna etmek değil ki :) kendini hint kumaşı sanma diye diyorum bunu :) buraya yazmamdaki sebeb Engellı olmadıgınız halde Engellı forumuna saçmalıklarınızı, ispatlayamadıgınız zırvalıklarınızı paylaşmayın... önce ispat edin sonra gelin konuşalım.. 2-3 tane resim atarak evrimi kanıtlamayı mı düşünüyorsunuz ?? :D :D :D :D gercekten sizler birer dahisiniz yaa.. o kadar bilim adamı evrimi ispatlayamadı ama bizim ''Sözde bilim adamı pıtırcıklarımız'' 2-3 tane balına resmıyle evrimi ispatladı şok şok şok :D yaa kardeşim sizin için elimi aslında hiç yormamam gerekir.. ama ne yapayım zavallı insanları kandırmayın diye uğraşıyorum.. kendi cehaletinizi insanlara bulaştırmayın.. ben hep şuna inanırım ''Evrime inanmak bir tür inanç ve hastalıktır''.. kendi yaratılan bedenine Tesadüf diyip, İnsanların yaptığı robotlara ya da icatlara ''Akıllı Tasarım'' demek gercekten, büyük bir hastalık.. bu hastalığın tedeviside yok malesef.. eğer olsaydı senı ikna etmek uğraşırdım ama ben senı ıkan etmek uğraşmıyorum sadece cehaletınızı insanlara empoze etmemeniz için uğraşıyorum.. malum böyle bir kafa yapısı yarardan cok zarar getirir... sen Allaha inanmıyor olabilirsin.. evet gercektende ınanmıyorsun o zaman senın amacın nedir ?? öldüğün zaman yok olacağını düşünen bir insan neden evrimi insanlara anlatır ki ?? git hayatını yaşa nasılsa yok olacaksın!!! değil mi ?? bu açıdan baktığımızda bile yaşadıgınız ''Kafa'' herkese lazım diye düşünüyorum :) :D

Moderatörler izin verirse Ateistliğin Bir İnanç ve Hastalık oldugunu anlatan bir video koyacağım... Bu bir Röportajdır.. çeşitli insanlarla Ateistlik hakkında yapılan röportaj.. Ahkam kesen ''Bilim adamlarımız'' bu videodaki sorulara bir cevap bulsunlar bakalım :) bu son yorumum olacak.. hadi eyw
https://www.youtube.com/watch?v=oaP-qHnjIgs
 
sevgili metepe abim.ve sevgili merdoli kardeşim,foruma her girdigimde zaman zaman sizin yazılarınızı keyifle okuyorum,ikinizi tanımam,ne sohbetim vardır nede merhabam,ama sizi yürekten tebrik etmek istiyorum.çünkü size karşı yapılan saygısızlıga.edepsizlige ragmen yinede terbiye ve edebinizi bozmuyorsunuz.sizin bahsettiginiz konular hakkında benim çok fazla bilgim yok,onun için o konuda çok fazla şeyler yazmak istemiyorum.benim yazmak istedigim şey ben elhamdüillah ben müslümanım,ALLAHA,KURANA VE PEYGAMBER EFENDİMİZE inanıyorum. ama başka insanlarda hiristiyan,musevi yada ateist ne olursa olsun,ben onları sorgulama hakkımı kendimde asla görmem,herkes inancını yaşar,kimsenin inancına hakaret etmek hoş degil, bana göre herşey yüce rabbimin takdirindedir,cenneti.cehennemi.sevapı ve cezayı ancak o verir.yani herkes kendinden sorumludur,kimse bir başkasını sen ateistsin yada sen hiristiyansın diye sorgulayamazsın,ancak ve ancak sen böyle bir kişiyi ikna edebiliyorsan müslüman olmasını saglayabilirsin ama edemiyorsan kalkıpta hakaret ve saygısızlık yapamazsın,konuyu dahada amacından saptırmak istemiyorum,buraya yazmamın nedeni bir müslüman olarak size yapılan hakaretler için çok üzgün oldugumu ifade etmek istiyorum..
saygılarımla...
 
Zamanın Ötesinde

Bak ama olmuyor, ayıp ediyorsun...

Saygı çerçevesine dikkat edip seviyeyi korumaya çalışıyoruz burada yazarken. Zaten böyle bir tartışmanın "ciddi" olabilmesi için dahil olanların lakayıt ve terbiyesizce davranışlardan uzak durması gerekiyor. Paylaşılanlara saçmalık, zırvalık; seni ciddiye alarak cevap verenlere ise hasta, "sözde bilim adamı pıtırcıkları", kalbi paslanmış mahlukat diyerek kendince hakaret ettiğini düşünüyorsun. Terbiyesizlik ediyorsun...

Birine "hasta" diyerek onu küçümseyebileceğin son yerlerden biri burası belki de. Düşünsene, buradaki çoğu insanın başka başka rahatsızlıkları, hastalıkları var. Sen ise burada bir insana "hasta" diyerek ona hakaret ediyorsun. Buradaki bütün engellilere, hatta kendine bile hakaret ettiğinin farkında değilsin... Senin adına ben utandım okuyunca doğrusu...


Şu "engelli olmadığınız halde engelli forumunda" saçmalığını lütfen bir kenara bırak artık, forumda herkes engelli olmak zorunda olmadığı gibi konuşulan her şeyin de engellilerle ilgisi olması gerekmiyor.

Yine döndük dolaştık aminoasit protein meselesine geldik. Şunu anlaman gerekiyor: sen aminoasit protein konusunda bizi yerin dibine sokacak bilgilerin olduğu iddiasında bulundun mu? Bulundun. Kimse sana meleküt kavramını açıklayacağı iddiasında bulundu mu? Bulunmadı. Yanımda biyokimya kitaplarım ve notlarımla bekliyorum, seni ezmek için değil asla. Söylediklerini doğrulamak, yanlışın/eksiğin olursa düzeltme yapmak için. Hadi lütfen engin bilginle utandır beni proteinler konusunda, geceler boyu kitaplara gömüleyim ama bir açığını bulamayayım. Hadi, lütfen...



@hakancan06

Güzel dileklerin ve sağduyulu düşüncelerin için teşekkürler kardeşim. Mutlu ettin gece gece :)
 
Arkadaş, çok cehaley gördüm ama böylesini de hiç görmemiştim. Biliyorum dediği şeyi bile bilmiyor. :)

Akıllı tasarımla robotların ne alakası var yahu? :) :)

Üç beş öğrenciye ayaküstü sorulan sorular ve bir kaç bilim insanına sorulan ve yanıtı anlamazdan gelinen röportajlarla hazırlanmış bir propaganda videosu ile kimi neye ikna etmeye çalışıyorsun bilmiyorum. :)

Şimdi videoda ne soruyor? Evrimin bugün gözlemlenebilir bir kanıtı var mı? Yani soruyu soran demek istiyor ki, bir köpeğin kediye dönüştüğünü gördünüz mü hiç? Diğeri diyor ki fosiller var. Bu hala ısrar ediyor... bugün gözlemlediniz mi?

Embesilce sorulara mantıklı yanıt beklemek hem embesilcedir, hem de kötü niyettir.

Papa newyork'a ziyarete gitmiş, uçaktan iner inmez bir gazeteci "Newyork genelevleri hakkında ne düşünüyorsunuz" diye sormuş!
Papa şaşırmış: "Newyork'da genelev mi var?"
Ertesi gün bütün gazeteler manşet atmış, papa New York'a ayak basar basmaz genelevleri sordu!

*************

Şimdi artık cehaletin dibine vuran ve hiç bir iddiasını yerine getiremeyen, hiç bir soruya yanıt veremeyen arkadaşa yanıt olsun diye değil ama okuyanlar nimetlensin diye "gözlemlenebilir" sözcüğünü açalım biraz... Bilimde bir şeyin gözlemlenebilir olması gözümüzle görmemiz değil, o konuyla ilgili verilerin, kanıtların toplanmasıdır. Bugün gördüğümüz de veridir, 60 milyon yıl öncesinden kalan şeyler de veridir.

Bilimsel dediğimiz şeylerin büyük bir çoğunluğu gözle görülebilir şeyler değildir. Bir köpeğin kediye dönüştüğünü göremeyeceğimiz gibi, bir elektronun atomun etrafında döndüğünü de göremeyiz. Bu ÇARPIK KAFAYLA hareket edersek, bilimde hiç bir şey gerçek değildir, hiç bir şey doğru değildir. :) :)

Şimdi elimizde 2 seçenek var: Güneşin ya hidrojen helyum gibi atomlardan oluşmuş devasa bir küre olduğuna ve bunların nükleer reaksiyonlarıyla yanarak ısı ve ışık saçan bir yıldız olduğuna inanacağız, ya da gökyüzünün bir ucundan diğer ucuna gezdirilen bir kandil olduğuna... İşte cehalet burada ortaya çıkıyor. Çünkü bağnaz, bilgisiz ve düşünme yetisi olmayan bir insan "hani hidojen, hani helyum, ben görmedim, ellemedim, ne biliyorsun uzakta dev bir küre olduğunu" falan der.

Bilim insanları ise, güneşin ısısını, ışığını, hareketini ölçer, ışıyan gözle görünmeyen parçacıkları tespit eder, bunların neden olduğu değişikliklere bakar, hatta milyonlarca yıl önce güneşin ne şiddette parladığını bile tahmin edebilir.

İnsan her şeyi bilmeyebilir. Ama bilmediğini bilmek de bir erdemdir. Bildiğini zannedip bilmemek cehaletin en kötü türü!

@hakancan06

Güzel sözlerin için teşekkür ederim. Daha önce defalarca belirttiğim üzere benim kimsenin, ne bir müslümanın, ne bir budistin, ne bir hindunun, ne bir hristiyanın inancıyla işim yok. Kimseyi dinden döndürmek gibi bir amaç da taşımıyorum. Zaten öyle bir ihtiyaç da yok.

Kimsenin evrim teorisine, veya oyun teorisine inanması gerekmez. Bunları kabul etti diye dinden vazgeçmesi de gerekmez. Çünkü din, inanç deney, gözlem, ispat, tez, teori vs. gibi şeyler gerektirmez. İnsan bir dine inanır veya inanmaz. Bunun ispatı, iknası, çürütmesi vs. yoktur.

Ama bilim öyle bir şey değildir. Sorgulanarak gelişen ve günlük yaşamımıza doğrudan etki eden bir unsurdur. Bir inanç meselesi değil, yöntem meselesidir. Binlerce bilim insanının hayatlarını verdiği çalışmalara hiç kimsenin çer çöp muamelesi yapmaya hakkı yoktur.

Şimdi bir bilim insanımız, bu toprakların yetiştirdiği çok değerli bir insan Aziz Sancar Nobel ödülü gururu yaşattı bize... Bu insanın ömrünü verdiği çalışmalara çıkıp çer çöp diyebilir miyiz? Bir sorsak kendisine evrim teorisi için ne diyecek?
 
MeTePe

tamam vıdeodakı sorulara cevap ver işte noldu yemedı mı bılım adamı pıtırıcığı :) guneşten köpekten falan bahsetmişsin ama ağır saçmalamışsın :D :D verdıgın cevapların vıdeodakı sorularla alakası yok.. sen proteını gözlemlediğinde var oldugunu görebılıyorsun değil mi ?? ama bir maymunun ınsana dönüştüğünü gözlemleyemıyorsun hatta bununla ilgili geçmişten kanıtlarında yok :) evet yok 2-3 tane balına resmıyle evrımı kanıtladıgınız mı sanıyorsun sen yaaaa ? :D :D videodakı soruların cevabını istiyorum ben cevabını veremeyeceğin konularada girme böyle kalırsın ortada haydi eyw bılım adamı evlat.. sende einsten olacak kafa var.. buralarda biraz daha dolaşırsan olursun sana guvenıyoruz
 
MeTePe

istatistik - olasılık :)..yani evet,bu konuda bir tespit daha var,meşhur duydunuz mu bilemiyorum..evet bir hücre,molekül,aminoasit doğa da kendiliğinden var olabilir...ama bunun sayısal değeri nedir biliyor musunuz? eminim ki biliyorsunuz..bu arada harun yahya(adnan oktar ) bence şov dünyasının vaz geçilmez bir orta oyuncusu..şaklabanı...lakin kendi mahyasıyla basılan kitapların hiçbiri kendisine ait değil..o kitaplar evrim karşıtı bilim adamlarının gerekçelerini bir araya toplayan toplama kitaplardır..adnan oktarı ciddiye almayabilirsiniz,zira bende ciddiye almıyorum..ama ortada milyonlarca yıldır değişmemiş,fosilleşmiş birçok canlı var.bu tartışma hiç bitmez..sizi ikna etmek gibi bir çabam zaten yok,edemeyeceğimi zaten biliyorum..sizinde öyle bir çabanızın olmadığını biliyorum..işte form güzel,iş arası yazışmak,tartışmakta fena değil..bakın tıp okumadım..doktor veya biyolog değilim..lakin bu bu konular hakkında konuşamayacağım veya zır cahil olduğum anlamına gelmiyor..türkiye de ki en büyük evrim savunucularından biri de jeoloji prof u celal şengör dür..kendisi jeoloji dışında konu evrime geldiğinde,tıp,anotomi,biyoloji,biyokimya,genetik,evrimsel biyoloji,felsefe,dinler tarihi bu liste uzar...bu konuların hepsi hakkında saatlerce konuşur...oysaki kendisi jeoloji prof u dur..sizin mantığınıza göre celal şengörün evrimi konuşurken yada savunurken siz ne derseniz değin,sadece jeoloji konuşması gerekir..ama kendisi öyle yapmaz..her şey hakkında bir uzman edasıyla konuşur..hatta evrim karşıtı bir biyoloji prof karşısında oturup biyoloji konuşmuştur( youtube dan izleyebilirsiniz)..yani herkes her konu hakkında bilgi,fikir sahibi olabilir..bunun için okumak ve araştırmak yeterlidir...mesela ben tıp doktoru değilim..siz tıp okumuşsunuz..ve iddia ediyorum ki tıp ın bir dalı olan psikiyatri konusunda sizden çok daha bilgiliyim.siz psikiyatri teşhisi koyamazsınız belki,uzmanlık alanınız olmadığı için..ama ben yanılma payım olmakla birlikte teşhis koyarım...3 yıl aralıksız psikyatri hastanesinde yattım..yıllardır tedavi görüyorum..toplu terapiler v.s v.s...okb,panik atak,şizofreni( şizofreni çeşitleri,katatonik,paronoid v.s ) depresyon,majör depresyon,kişilik bozukluğu,a-tipik psikoz v.s v.s bu hastaların hepsiyle 3 yıl aynı yerde yaşadım..birlikte terapilere girdik çıktık..hatta hatay da bir kadın hasta ilk kez psikiyatri servisine gelmişti..henüz teşhis koyulmamıştı..bu bir düğünde üzerine sim( parlak pul ) dökülmüş..bu kadında okb yi tetiklemiş..kadın tedavi ile düzelmeyen okb teşhisi aldı..ve o kadın bizimle terapilere katılırken,doktor daha teşhis koymamışken ben o bayana sende okb var demiştim..yani demek istediğim şu ki..bir konu hakkında fikir sahibi olmak,fikir beyan etmek için illa o konuda yüksek öğrenim görmüş olmak gerekmiyor..biraz okumak,araştırmak,ilgi duymak fikir ve bilgi sahibi olmanız için yeterli..
 
YETER ama ya, her sabah bu başlığı görmekten gına geldi...
"Biz, neyiz, Tanrı ve engelliler"miş... Sen nesin bilmem ama ben insanım insan...
Bu bir sınav alemiyse, herkesin sınavı bir türlü olacak ama şu, ama bu şekilde...

UZATMANIN ALEMİ VAR MI?
 
merdoli

senin yaptıklarının ben kaç katını yaptım ankarada kendi akülü sandalyemi bile kullanmıyorum diye verdim ihtiyacı olana ... sizle muhattap olmak için yazmaya üşeniyorum çünkü hani siz tanrı buyruğu gibi sarılmışsınız ben bilirim artisliği yapmak dışında konuşalacak bir şeyiniz de yok ....ayrıca yok ben görmedim diyerek herşeyden muaf olamazsınız siz açın başlık görmediyseniz ama yok siz yapmasanız da yaptık der geçerseniz ben buradakilere pek güvenmiyorum açıkçası bir kısım ekmek alma peşinde bir kısım ego tatmin etme ayrıca ben ankarada belediye ve bimerle uğraştığım kadar kendi derslerimle uğraşmadım buradaki insanlar birbirine engelli oluşuyla ilgili önyargılı düşündüğünde de çıkıp cevap verdim yani benim yaptıklarımı sizin bilmenize de gerek yok sizle muhattap olmaya üşeniyorum çünkü bilimsel tartışmadan çok kabul tartışması ama siz baya buyruk kabul eder gibi etmişsiniz ayrıca 72 bin problem varken benim dediklerim gibi ve hiç kimse onlarla ilgilenmezken ne kadar aksini idda etseniz de (aynası iştir kişinin lafa bakılmaz sizde dahil) bunlarla uğaşmak makul gelmiyor bu 2 + 2 gibi olmadığını söyleyen arkadaşta bunu da söylerim bunu da demiş o kadar kesinlik olamayacağını da kendisi söylemişti neyse aman ya siz takılın kendi aranızda ego tatmini yapıp yaşayın benim bunlara ihtiyacım yok
 
@Zamanın Ötesinde

Aferin, "hasta" diyerek hakaret etmemeyi öğrenmişsin ama terbiyesizliğine devam ediyorsun... Konuştuğun kişi baban yaşında ve senin yaşın kadar (belki daha fazla) eğitim görmüş bir adam. Fikirlerine katılmayabilirsin, söylediklerinin doğru olmadığını düşünebilirsin ancak terbiyesizlik yapmamalısın. Karşısına bir fikir, bir düşünce çıkaramadan böyle hakaretvari söylemlerle yazdığın mesajlar senin nasıl biri olduğunu ortaya koyuyor. Unutma burada herkes birer kullanıcı adından ibaret, senin nasıl biri olduğunu yazdıkların ele veriyor. Seni terbiyeli olmaya davet ediyorum.

Ayrıca hâlâ aminoasitlerle ilgili bir açıklama gelmedi senden, bak ben bunun peşini bırakmayacağım haberin olsun. Büyük bir heyecan ve bilgi açlığıyla bekliyorum.


@mami23082
Yahu ben sizinle yaptıklarımızı karşılaştıralım diye anlatmadım ki bunları. Elbette ki siz de çok şey yapmışsınızdır engelliler için, bir engelli olarak ben de teşekkür ediyorum. Ama lütfen şu "sizle muhattap olmak için yazmaya üşeniyorum" edebiyatını bırakın bir kenara. Gördüğünüz gibi gayet de uzun yazmışsınız. İçi "muhattap olmaya değmezsiniz", "üşeniyorum yazmaya" ile dolu uzun bir paragrafın inandırıcılığını size bırakıyorum. Her şeyden muaf olduğumu da söylemedim ayrıca, ancak ben de insanım neticede bahsettiğiniz gibi her soruna koşamıyorum elimden gelenler sınırlı oluyor...



@Ata_Türk
Burada yorum yazan bir robot veya uzaylı yok, hepimiz insanız güzel kardeşim. Konuyu okumadığın ve şu an tartışmanın ne yönde seyrettiği hakkında bilgin olmadığı çok açık. Eğer vaktin varsa seni okuyabildiğin kadar konuyu okumaya davet ediyorum, eğer "YETER" diyeceksen konuya tıklamıyor ve okumuyorsun, bu kadar basit. 39bin kez okundu konu bugüne kadar, kendin okumasan da okuyanlara, fayda sağlayanlara mani olma lütfen.

Selamlar
 
artisliğimi yaparım karşılık bir şey duyarsam da bunu derim mi diyorsunuz üşenmeyi bırakın demeyi bildiğiniz için dedim ben de yoksa benim yaptığım beni ilgilendirir böyle şeyleri söylemek dahi doğru değil :D siz buna uzun mu diyorsunuz benim staj dosyam bile 120 sy dı yani uzun yazsam yazarım ama hem programlama gibi birden çok işle uğraşıyorum hem de bilim dünyasının evrim teorisyenlerinin dahi ispatlamaya çalıştığı bu teoremi tanrı buyruğu gibi savunma ihtiyacı duyan adamlarla cidden tartışamayacağımı biliyorum yani kızacaksınız da bilim dahi tersini ispat etse edemez tersi de kendisi gibi ispat aşaması zor olduğu için ama etse bile bize doğru geliyor diyebilecek gibisiniz yani bu tartışmanın bilimden çok kabule dönüştüğünü inkar etmek doğru değil ama siz seviyorsunuz bizim yanımızda bilim var olayını araformlar igüdüler gibi ispatlanamayan bir çok şey varken bu kanun hükmündedir diyorsunuz ama siz dediniz diye kanun olmaz ispat gerekir ki zaten buna da uğraşan teorisyenler var ... sizle muhattap olmaya da bundan üşeniyorum siz doğruluğunu kabul etmek için varsayımsal yaklaşıyorsunuz bende varsayımsal yaklaşmak doğruluğa delalet etmez diyorum ..ha bunu hakaret olarak söylemiyorum şu anlamda yani yazmak istemiyorum bu tarz teori savunma ihtiyacı duyan adamlara bir izahat vermem gerekmiyor açıkçası o yüzden başka daha değerli konularla uğraşmak istiyorum kaldı ki teorem gerçek dahi olsa şu anki topluma yararı bile tartışılabilir ...ha ayrıca bu kadar bilimsel bir konunun metepe nin düşüncesine göre ayrı başlıkta açılması gerekir metepe din ve bu teorem ayrıdır dese de gene de burada yazılma ihtiyacı duyulması(kim yazdıysa artık) esasen biraz daha bilimden öte inanca yönelik bir saldırı olduğu için mi böyle yada teoreme bu kadar bağlılık inanc olarak bir çıkış noktası aramak için mi diye düşündürmüyor da değil ...
 
O zaman konunun başlığını değiştirin güzel kardeşim...
İçerik ne ise başlık o olsun!
Her allahın günü "biz neyiz, biz neyiz"...
39 bin değil 390 bin olsun bunun önemi yok, yanlış yanlıştır...
merdoli
 
mami23082

Pozitif bilimlerde "ispat" diye bir kavram olmadığını MeTePe önceki mesajlarında açıkladı, "üşendiğim" için değil tekrara gireceği için burada yazmıyorum önceki mesajlara bakabilirsiniz.

Teorem gerçek olsa topluma faydası tartışılabilir cümlenizi okuyunca şok oldum... En en en günlük örnek olarak size aşı ve antibiyotik çalışmalarını sunuyorum, eğer evrimsel biyolojiden anlamasaydık her sene mutasyon geçirip değişen virüslere (en temel örnek Grip virüsü) karşı aşıları nasıl geliştirirdik sanıyorsunuz? Yine mutasyonlara çok yatkın olan bakterilere ve mikroorganizmalara karşı nasıl sürekli yeni antibiyotikler üretebilirdik?

Bilimde inanca yönelik bir saldırı yoktur kardeşim, tersine bugüne kadar hep inanç bilime saldırmıştır. Bilim evrendeki her şeyin gizemini elinden geldiğince çözmeye çalışır. İnanç ise gizemler çözüldükçe tılsımının azaldığını düşünür ve bu yüzden bilime saldırır Ata_Türk

Öncelikle soru sormanın ve varlık amacını sorgulamanın nesi yanlış onu açıklayabilirsen memnun olacağım. Bu başlığı açarken amaçlarından biri de insanlara bir kere olsun varlık amaçlarını düşündürmekti, başarılı olduğumu da düşünüyorum. Gelen 650 mesajdan sonra konunun başka yerlere kaymış olması da oldukça mümkün ancak bu başlığı değiştirmeyi gerektirmiyor. Bütün soru ve tartışmalar onun üzerine kurulu çünkü. Eğer siz sorgulamaktan rahatsız oluyorsanız, okumayın, düşünmeyin. Ya bir yol seçin ya bir yol açın ya da yoldan çekilin...
 
ya onu bir tek siz kabul ediyorsunuz herhalde ispat diye birşey yok ilk kez sizden duyuyorum ayrıca bu teoremleri savunan adamların bunu ispat etmek için uğraşlarını da yok saymak çok da mantıklı değil ama ne desem aynı yere geliyoruz o yüzden gerek yok diyorum ...
ayrıca aşı üretimi virüsleri genetik yapısı değişse de antikor üretme aşaması vücudda olur yani aşı da belli virüs tarzları vucüda az miktarda tanıtılıp vucüdün kendisi antikor üretiyor ona karşı da virüslerin eğilimi evrimle açıklanamaz yani virüs direnç sağlar diğer antikorlara da ama siz virüsten tek hücreliden varsayımdan ibaret olarak devam ettiğiniz için ilerlemiyor konı http://www.webokur.net/forum/konu/bagisiklik-sistemi-asi-serum-ve-antibiyotik-nedir.26648/ ... sizin bahsettiğiniz avrupa coğrafyası ve bilimde inanca yönelik saldırının örneği burada da yaşıyoruz tanrı kavramıyla olan kavganızı belli ki bunla çıkarıyorsunuz ama bu coğrafya da inanç bilime saldırsaydı bilim gelişmezdi bu kadar... metepenin de dediği gibi bu coğrafyada evrim ki hani her alanda bu dozda değil ama tekil türlerin kendi içinde en iyisini yaşama sürecini de söylediler ..yani diyeceğim o ki siz bunu şundan dolayı seviyorsunuz kendiniz çok bilimsel şahsiyetler görüp tanrı kavramıyla kavganıza mihenk taşı arıyorsunuz ama bu nafile umuttur ispat yok demeyle ispat yok olmaz bu sadece ikinizde duyduğum bir şey ... kaldı ki hala biyologlar evrim genetikçiler ispat çalışmalarını sürdürüyor bu da esasen dediğinizin sadece sizin düşündüğünüz şey olduğunu söylüyor ...bir de cevap yazmaya gerek görmüyorum cidden takılın kendi kendinize darvin çıksa mezardan yokmuş öyle bir şey dese siz gene aynı şeyler syleyeceksiniz ...
bir de yok efendim bir kere olsun varlık amacını düşündürmekti gibi kibrinizi ele veren şeylere gerek yok zira herkes varlık amacını düşünüyor merak etmeyin siz ateist oldnuz diye tek düşünen sizmiş gibi davranmanız esasen kibrinizin yansıması ama aynı zaman da sizin hüsnü kuruntunuz ...
 
sayın metepe arkadaşım,affına sığınarak sana bir eleştiride bulunmak istiyorum.senin yazdığın yazıların tümü,bilimsel içerikli yazılar.aslında sende bi bilim insanı diilsin bildiğim kadarıyla fakat araştirip,soruşturup,bi şekilde bu bilgileri ediniyor ve bizleri aydınlatmaya çalışıyorsun.zeki birisi olduğunda şüphe götürmez ama sen insanlara hem bu teorileri sadece bilim insanları anlayabilir,sizler anlamıyorsunuz eleştirisi yapıp,hem de anti tezle gelin,diye bişey deme hakkına sahip diilsin.ayrıca,bu konuyu tartışabilmek için basit mantığa sahip olmanın yeterli olduğunu düşünüyorum.üstün zekalı ya da bilimle ilgilenen birisi olmak hiç gerekli diil.son olarak,senin insanların zekalarını küçümseyici anlama gelebilecek yazılar yazdığıını düşünüyorum.haklı dahi olsan,haksız konuma düşüyorsun böylelikle.hakaret kelimesi içeren yazılar yazan arkadaşlarıda kınıyorum.
 
@berfin

cahil derken? siz biyokimya veya tıp profesörü müsünüz? kimi neye göre cahillikle suçluyorsunuz? bu cümleyi kura bildiğinize göre bu formdaki en büyük cahil siz olmalısınız..
 
Berfin,yanlış cümle kurmuşsunuz.
Görme engeli olan insana rengi ya da renkleri anlatmak imkansız değildir.Çevredeki nesnelerle bağdaştırarak,hayal güçleriyle renkleri öğrenebiliyorlar, bizlerden de daha iyi betimliyorlar.

Göremediklerimizi görebilen insanlardır onlar...
 
bu teorileri sadece bilim insanları anlayabilir,sizler anlamıyorsunuz eleştirisi yapıp,hem de anti tezle gelin,diye bişey deme hakkına sahip diilsin.ayrıca,bu konuyu tartışabilmek için basit mantığa sahip olmanın yeterli olduğunu düşünüyorum.

Aman ha, sakın ha! Ben öyle bir şey demiyorum, nereden çıkartıyorsunuz?

Bakın şimdi bir "gerçek bilim" var. Bir de "popüler bilim" var. Gerçek bilim biliminsanları içindir ve oldukça ağırdır. O alanda olmayan diğer biliminsanları tarafından bile anlaması zordur. Hiç kimsenin böyle bir bilgiye sahip olması da beklenmez. Örneğin Nobel Ödüllü Aziz Sancar'ın yaptığı çalışmaları makaleleri okusanız hiç bir şey anlamayabilirsiniz.

Diğer taraftan, popüler bilim herkes içindir. Herkesin anlayabileceği şekilde dile getirilir. Meraklı her insan bunları okuyup öğrenebilir. Örneğin Tübitak'ın popüler bilim serisi kitapları var. Fiyatları çok ucuz ve anlatımları da son derece iyi. Bir insan bunları okuyarak da konu hakkında çok fazla bilgi edinebilir.

Şimdi sizi bu düşünceye iten kısıma gelince, beni diyorum ki, bir iddiada bulunuyorsanız bu iddia ile ilgili bilgi sahibi olun! Kulaktan dolma bilgilerle iddia etmeyin. Bunun neresi yanlış? Önünüze sunulan şey kafanıza yatmıyorsa bile okuyun. Bakın siz Big Bang ile ilgili bir iddiada bulundunuz ve ben size öyle olmadığını söyledim. Siz de tevazu gösterip yanıldığınızı kabul etme erdeminde bulundunuz.

Burada tartıştığımız konu benim eğitimini aldığım bir konu. Buna rağmen bir şey söylerken, yazarken gerekirse bunları kontrol ediyor, hatalı olup olmadığına bakıyorum. Ama birisi sanki konuyla ilgili çok şey biliyormuş gibi atıp tutmaya başlarsa kızıyorum.

Ben burada defalarca ama defalarca BİLİMDE veya TEORİLERDE İSPAT OLMADIĞINI yazdım. Kimse bana inanmak zorunda değil. İnternetten 2 satırda araştırıp bu söylediğimin doğru olup olmadığını kontrol edebilir. Ama buna rağmen birileri hala ısrarla "Kanıtla, ispatla, İspat edilmemiştir" vs. diye yırtınıyorsa burada hata bende değil, karşımdakindedir.

Daha önce de yazdım, bu konular zekayla falan ilgili değil, bilmekle ilgili... Şimdi DarWin'in evrim teorisini kimse kabul etmek zorunda falan değil ama bir bilim alanı için "zaten Darwin marksistti" gibi bir eleştiride bulunmak ne kadar zavallıca? Hiç söylenmedi ama Darwin aslında bir papazın oğludur ve kendisi de din eğitimi almıştır. :)

Son olarak; burada doğru düzgün fikirler dile getiren ve elle tutulur eleştirileri ortaya koyan herkese belli bir seviye içinde yanıt verdiğimi çoğu kişi bilir. Karşımdaki kişi ne kadar alçalırsa ben de uygun yanıtı yüzüne söyleyebilmek için ister istemez alçalırım. Nitekim bol keseden savurup da "sen bu konuda ne biliyorsun" dediğimde ağzını açıp yanıt veremeyenler var.

******

ya onu bir tek siz kabul ediyorsunuz herhalde ispat diye birşey yok ilk kez sizden duyuyorum ayrıca bu teoremleri savunan adamların bunu ispat etmek için uğraşlarını da yok saymak çok da mantıklı değil ama ne desem aynı yere geliyoruz o yüzden gerek yok diyorum ...

Arkadaşım teorem matematikde olur ve ispat edilebilir. Teori pozitif bilimlerde olur ve ispat edilemez. Teorilerin ispat edilmesi değil, yanlışlanabilir olmaması önemlidir. Bir teori teori haline geldiği zaman ispat edilmiş kadar muteberdir. Ne zaman ki aksi gösterilene kadar!

Şimdi bunu örneklersek:

Tez: Üzümler çekirdeklidir.
Gözlem ve deney: Çevremizdeki üzümleri alıp bakıyoruz, inceliyoruz, dikip yetiştiriyoruz ve hep çekirdekli çıkıyor.
Teori: Üzümler çekirdekli olur!

Aksini görene kadar üzümlerin çekirdekli olduğunu kabul ediyoruz.

Şimdi bunun ispatı var mı? YOK!

Ama birisi bir salkım üzüm getiriyor, alıp bakıyoruz ki İzmir'in çekirdeksiz üzümü! Yani ne oldu, teorinin hatalı ve eksik olduğunu ispatladı.

Teori ölüyor mu, ölmüyor. Değişiyor:

Bazı üzümler çekirdeklidir! oluyor.

Aslında bu kadar basit. Aksini görene kadar hiç kimse Üzümler çekirdeklidir tezinin yanlış olduğunu söyleyemez. Tabi bilim dünyası üzümler çekirdeklidir teorisini test etmek için hiç durmadan deney yapar, üzümleri defalarca diker, yetiştirir, dünyanın dört bir yanından üzüm örnekleri toplar.

Bir tez ancak bu kadar zorlu sınavlardan sonra teori olur. Ama hala ispat edilmiş olmaz.

O yüzden bana bunlarla gelmeyin. Kabul etmezseniz etmeyin, inanmazsanız inanmayın. Ama yanlış başlangıç noktasından çıkıp doğru sonuca ulaşacağınızı düşünmeyin.


Ek: Bir de sık sık kanundan bahsediyorsunuz. Kanun dediğiniz şeyler de doğruluğu konusunda çok şiddetli emareler olan TEORİ'dir ve yanlışlanabilir. Nitekim en bilinen kanunlardan Newton'un Yerçekimi kanunu tam olarak doğru değildir. İzafiyet teorisini okursanız burada Yerçekimi kanunun çöktüğünü görürsünüz.

istatistik - olasılık :)..yani evet,bu konuda bir tespit daha var,meşhur duydunuz mu bilemiyorum..evet bir hücre,molekül,aminoasit doğa da kendiliğinden var olabilir...ama bunun sayısal değeri nedir biliyor musunuz? eminim ki biliyorsunuz..

Biliyorum elbette... bilmesem dile getirir miyim? :) Yok efendim bu olasılık evrendeki atom sayısına bölünmesinden küçüktür falan... :)

Gerçekleşmiş bir şeyin olasılığı olmaz. :) Gerçekleşmiş şeylerin gerçekleşme olasılığı % 100'dür. :)

Aminoasitlerin ve basit proteinlerin, DNA elementlerinin doğada kendiliğinden oluşabildiği bir olasılık değil, bir gerçek. Çünkü laboratuarda tekrar edilebiliyor. Bir hücrenin oluşmasından bahsediyorsun. Zaten hiç kimse malzemeyi koyup karıştırdık mı kendiliğinden hücre oluşur gibi bir iddia da bulunmuyor. O kadar basit değil. Hatta daha önce sözünü ettiğimiz Miller deneyini yapan ünlü Miller, dünyada hücrenin oluşması için gerekli koşulların sağlanamayacağını, yaşamın büyük olasılıkla dünya dışından göktaşları vs. ile dünyaya gelmiş olabileceğini düşünüyor.

Uzun lafın kısası bu o kadar basit bir hesap veya süreç değil. Eminim bilim insanları bunun ardında yatan gizemleri de çözecektir ancak iki şeyi birbirine çok karıştırmayalım! Yaşamın başlaması ile evrim birbirini takip eden süreçler olmakla birlikte, evrim teorisi yaşamın kendiliğinden başlamasını da zorunlu kılmaz. Evrim teorisinin temeli "doğal seçilim"dir. Yani türlerin farklılaşmasıdır. Hücrenin, yaşamın nasıl başladığı ise ayrı bir soru işaretidir.

Şimdilik yaşamın nasıl başladığı kısmını bırakalım da evrim teorisinin yanıtlayabildiği ama başka hiç bir tezin yanıtlayamadığı diğer bir soruya bakalım. Bir şempanze ile bir insan arasındaki genetik benzerlik %99'lar civarındayken, bir fareyle benzerlik %75'ler civarında, bir yer mantarıyla %40'lar civarında...

Evrim teorisini falan bir kenara bırakalım, unutalım. Şimdi bilim insanı olduğumuzu ve bu benzerlik veya farkların nedenini anlamaya, bulmaya çalıştığımızı düşünelim. Nedir sence? Bu zaten böyledir diyerek kabul etmek mi, yoksa nedenini açıklayan bir model oluşturmak mı? İşte teori dediğimiz şey bu modeli sunuyor, bunu açıklayabiliyor.

Senin bildiğin, bunu açıklayabilen başka bir teori var mı?
 
MeTePe

ben evrime teorisine inanmıyorum..lütfen cümleyi daha öncede yaptığın gibi kelime bükücü gibi eyip bükme :)
ama evrim teorisi velev ki gerçek olsun,evrimin yaratıcıyı inkar ettiğini( edebileceğini de düşünmüyorum)
fakat evrim teorisinin materyalist bilim adamları tarafından suistimal edildiği,bilimsel bir gerçeklik veya zorunluluk gibi halkın önüne konulduğu ve bu teoriyi kabul etmeyen bilim adamlarının susturulduğu akademik kariyerlerinin engellendiği gerçeği hala önümüzde.

evet doğada ihtimaller yoktur, bir olay ya gerçekleşir, ya da gerçekleşmez. ihtimaller, olayların var olma potansiyelinin değil, insanın ne kadar emin olamadığının ölçüsüdür. olaya bu yönüyle bakacak olursak önümüzde kalan sadece iki şey/sonuç veya neden var.

oldu veya olmadı..
ucu açık bu tartışmanın sonu hiçbir zaman gelmeyecek..
sizce olan oldu,bence olmayan oldu gibi dayatıldı,dayatılıyor.
 
@MeTePe

ben evrime teorisine inanmıyorum..lütfen cümleyi daha öncede yaptığın gibi kelime bükücü gibi eyip bükme :)
ama evrim teorisi velev ki gerçek olsun,evrimin yaratıcıyı inkar ettiğini( edebileceğini de düşünmüyorum)
fakat evrim teorisinin materyalist bilim adamları tarafından suistimal edildiği,bilimsel bir gerçeklik veya zorunluluk gibi halkın önüne konulduğu ve bu teoriyi kabul etmeyen bilim adamlarının susturulduğu akademik kariyerlerinin engellendiği gerçeği hala önümüzde.

Neyi eğip büktüğümü pek anlayamadım?
Ayrıca ben nerede evrim teorisine inanarak yaratıcıyı inkar et dedim? Öyle tek bir cümlem var mı?
Kaldı ki, dayatmak bir yana bilim dünyası çok uzun yıllar boyunca evrim teorisine karşı yapılan haksız, saçma sapan ve hunharca saldırılara sessiz kalmıştır. Netekim bundan 3-5 yıl önce özellikle doğa bilimleriyle uğraşan bir grup ünlü bilim insanı bir araya gelerek, "biz bunları ciddiye almıyoruz ama tepemize çıkıyorlar, vatandaşa yanlış şeyler anlatıyorlar" anlamına gelebilecek bir deklarasyon yayınlama gereksinimi hissetti. :) :)
 
MeTePe

eyip büktüğün şey kelimeler,cümleler :)

bunun dışında yazdığım parağrafı yanlış anladın sanırım
ben senin bize evrime inanmamız gerektiğini ve bu noktada yaratıcıyı inkar etmemiz gerektiğini v.s v.s şekliyle dayattığını söylemedim.
ben kendi düşüncemi söyledim..
ben evrimin teorisinin yaratıcıyı inkar eden bir teori olduğuna inanmıyorum,
ama ben bu teoriye de inanmıyorum.

umarım açıklayıcı olmuştur.

şöyle düşün,
mesela ateist birini ele alalım,
hadi bana Allahın var olmadığını ispatlasın..İmkanı yok ispatlayamaz..

BUNUN GİBİ
 
hadi bana Allahın var olmadığını ispatlasın..İmkanı yok ispatlayamaz..

Bunu hem bu konuda, hem başka konularda defalarca dile getirmişimdir. İnançlar dogmatiktir ve ispatı olmaz. İnanırsın veya inanmazsın... ispat aramazsın.

******

ona karşı da virüslerin eğilimi evrimle açıklanamaz yani virüs direnç sağlar diğer antikorlara da

Peki neyle açıklanır?

Virüsleri, antikorları geçip daha basit bir konuya bakalım, bakterilerin antibiyotiklere direnç kazanması neyle açıklanır? Mikroorganizmaların direnç kazanmasının "kas yapıp vücut çalıştırma" gibi bir şey olduğunu mu düşünüyorsunuz?
 
MeTePe

dogmalardan bahsetmiyorum.

gerekçelerden bahsediyorum..tıpkı senin bizden senin söylevlerine karşı haklı antitezler istediğin gibi...


önümde ne çok iş birikti...
bugün ofiste çalışmadım resmen ya la..
 
gerekçelerden bahsediyorum..tıpkı senin bizden senin söylevlerine karşı haklı antitezler istediğin gibi...

İyi de ben sana niye inanıyorsun, hadi ispatla falan mı dedim? :) Ben niye bir antitez üreteyim ki?
 
iyi de ben sana niye inanıyorsun, hadi ispatla falan mı dedim? :) ben niye bir antitez üreteyim ki?

yani teorinin geçerli olmadığını göstermek gibi.
Hani bana kanıtla gelin,oradan buradan duyduğunuz şeylerle GELMEYİN gibisinden şeyler söylüyorsunuz ya bu cümleyi ona istinaden kurmuştum.
 
bu kadar bilim adamı evrimle ilgili araform üretmeye çlaışıyor ama bunlar hep boşuna zaten evrim teoremi kanun hükmünde size göre yok abi ben anlatamıyorum yada siz anlamak istemiyorsunuz hayır birde tanrı buyruğu bildiğiniz için bize yanlış demeyi de ihmal etmiyorsunuz bende diyorum siz yanlışsınız deneyler ispatlardan sonra teorem kesinlik kazanabilir yoksa teorem olur ve saf bilimin ağır kutsamasıyla kabul etmeyen adamlar cahil vs kabul edilemez ... siz edersiniz siz kendi kendinize karşı hareket ediyorsunuz malesef üzümün çekirlekli olan tezinde üzümün hiç çekirdeği olmadığı halde (araform vs gibi şeyler bulunamadığı halde ) üzüm çekirdekli demek gibi bir şey olur ama teoremdir kontrollü deneyleri yapılıp çıkarsa ki bir çok kişi gözün çıkması için yada embriyoyken solungaç çıkması gibi şeylerden faydalanmak ister ki bundan kontrollü deneyler yapılır :D offf hayır tamam inanıyorsanız inanın da dayatmayın kutsal biliminizin ağır kutsamasıyla karşı tarafa hakaret etmeyin ...
 
sayın metepe arkadaşım,popüler bilimi herkes anlayabilir kısmına katılmıyorum.daha önceki bi yazımda da yazmıştım.anlamak istemeyen insana,apaçık kanıtlar sunsanız bile anlamaz.siz belli ki,siz son derece kültürlü ve zeki bi insansınız.sorun şu ki,insan psikolojisi konusunda yanılıyorsunuz.bi insana bişey anlatmanın ya da kanıtlamanın yolu,bilgili ya da zeki olmaktan geçmiyor.öncelikle,o kişinin,psikolojisini ii anlamak gerekir diye düşünüyorum.kusura bakmayın sizi yanlış anladıysam eğer ama yazılarınız,küçümseyici ve alaycı yazılar.tabi ki sizde sinirlenebilirsiniz zaman zaman,doğal bişey ama ben sizin gibi zeki ve kültürlü insanların,daha kontrollü olması gerektiğini düşünüyorum.sizde böyle,asabi yazılar yazarsanız eğer,tek kanıtlanan ya da anlaşılan şey koca bi 0 olmaktan öteye geçmez.ben bilimin faydalı ve gerekli olduğunu düşünüyorum şahsen.bahsi geçen teorilerinde mantıklı yanları olduğunu düşünüyorum.sadece hepsi gerçek olsa bile,tanrı yine de vardır görüşündeyim.maddeler,atomlar,protonlar,nötronlar ya da daha küçük parçacıklar sonuçta herşeyi yaratmış olan bi güç olması bana daha mantıklı geliyor.kendi kendilerine hiçlikten var olmuş olmaları çok mantıksız bence.neyse demek istediğm,konu yılan hikayesine dönmüş durumda :)
 
yani teorinin geçerli olmadığını göstermek gibi.

Şimdi din bilimsel bir teori değildir, inançtır. Bilimsel kanıtı veya ispatı olmaz. O yüzden örnek yanlış.

Felsefik anlamda tartışılırsa Tanır vardır tezinin karşıtı tanrı yoktur antitezidir. Bizim tartışmamıza gerek yok, felsefeciler bunu yüzyıllardır tartışıyorlar ve hala bir sonuca ulaşabilmiş değiller.

"Bilimsel" teoriden bahsettiğimizde bilimin yöntemleri vardır. Benim tek söylediğim şey bu yöntem ve teknikler içerisinde kalınması! Yani binlerce kişiye sormuşlar, hepsi bu teori yanlıştır demişle bir teori yanlış da olmaz, binlerce kişi doğrudur dese de doğru olmaz. Bu sadece bir kanaat olur.

Senin ve bazılarının sıklıkla alıntı yaptığı Harun Yahya kitapları ve tezleri genellikle yalan, yanlış, saptırılmış ve demagojik içerikle doludur. O yüzden bunların hiç bir bilimsel kıymeti olmaz. Ayrıca benim bahsettiğim şey anti tez de değil, alternatif tez... Yani diyorum ki, elimizde olan verileri açıklayacak daha iyi bir modeliniz, daha iyi bir teoriniz var mı? Varsa nedir?

Fosili falan bırakalım bir yana... genetik olarak ilkelden gelişmişe benzerlik oranımızın arttığını kabul ediyor musunuz, etmiyor musunuz? Eğer ediyorsanız bunu açıklayacak mekanizma nedir? Onu soruyorum. Neden bir şempaze ile genlerimiz bu kadar benzeşirken, bir tavuktan veya bir böcekten bu kadar farklı?

Ha, dersen ki boş ver evrim teorisini, bak şu neden daha doğru, söyle onu dinleyeyim diyorum.

Dikkat edersen şu ana kadar dile getirilen itirazların hepsi "o yanlış, bu yanlış, şu sahte" vs. şeklinde... Tamam, yanlış, sahte olanları falan çıkartsak bile, elde kalan veriyi neyle açıklayacağız. Allah böyle yaratmış demek bir işimize yaramaz çünkü bu başka tezler, hipotezler, açıklamalar, deneyler, gözlemler yapmamızı sağlamaz. Canlıların neden farklı ortamlarda farklılaştığını da açıklamaz.

İstersen okur araştırırsın... bunları açıklayan dünyada 3 temel görüş var:

1. Yaratılışçılar: Her şeyin kutsal kitaplarda yazılı olduğu şekilde gerçekleştiğini, sonrasında hiç bir şeyin değişmediğini söyleyenler. 6 güncüler diye de biliniyorlar.
2. Akıllı tasarımcılar (teistik evrimciler): Her şeyin bir yaratıcı tarafından tasarlandığını ve evrimin buna göre işlediğini söylüyorlar. Yani evrimi inkar etmiyorlar ama arkasındaki gücün bir yaratıcı olması gerektiğini savunuyorlar. Bunlar kendi içinde oldukça fazla dala ayrılıyor. Kimisi yaratılışçılara yakın, kimisi evrimcilere...
3. Evrimciler: Bunlar bir yaratıcı olsa da, olmasa da canlıları ve bunların evrimini evrim teorisinin açıkladığını düşünüyor. Evrimcilerin kimi ateisttir, kimi agnostiktir, kimi deisttir, kimi dindardır. Bunun önem yoktur. Çünkü inancının ne olduğu değil, elde edilen veriler önemlidir.
Adam inançlı bir hristiyansa hristiyandır. Ama evrimi reddetmez.

Biliyorum, bunlar sana çelişkili geliyor ama 1. ve 2. tür görüşlerin ispatı yoktur, çürütme imkanı yoktur, ortaya koyduğu işe yarar sonuçlar yoktur. Denenemez, gözlemlenemez. Akıllı tasarımcılar bile görüşlerinin bilimsel yöntemlerle test edilemeyeceğini, bunun bir kanaatten ibaret olduğunu çoklukla kabul eder.

Başa dönersek; dediğim şudur: Bugün yaşadığımız doğayı açıklayacak, teolojik olmayan, bilimsel kriterlere uyan en iyi açıklama nedir? Var mı öyle bir şey?

Hadi ipucu vereyim... şimdi yok ama eskiden varmış. :) Lamark'ın evrim teorisi var. Onun teorisine göre kullanılan organlar gereksinime göre gelişir. Örneğin zürafanın boynu ağaçlardaki otlara uzanmak için zamanla, nesiller içinde uzamıştır diyor. Bugün belki komik gelebiliyor ama geçmişte oldukça itibar edilmiş bir görüş. :) İşte ben böyle bir gerekçe bekliyorum.
 
İyi de ben sana niye inanıyorsun, hadi ispatla falan mı dedim? :) Ben niye bir antitez üreteyim ki?
MeTePe

bir balık ortalama ne kadar yaşar?
evrilerek kazandığı bir özelliği bir diğer nesile aktaracak kadar uzun mu yaşar?

yani suda yaşayan bir balık,karaya bir nedenden dolayı adım attı,bir iki saniye veya bir iki dakika karada kaldı,daha sonra solunum yapamadığı için suya döndü.

bir balığın bu şekilde ufakta olsa bir evrilme/özellik v.s adına ne derseniz değin bir yeti kazanması ve bunu bir sonraki nesile (yumurtalarına) aktarabilmesi için milyonlarca yıl yaşaması gerekmez mi? yani balığın genlerinde yararlı bir mutasyon ( kaldı ki yararlı bir mutasyon yoktur-bilinen bütün mutasyonlar canlıya zarar verir ) olabilmesi için balığın milyonlarca yıl yaşaması gerekmezmiy di?

yani balık 1 senelik ömrü içinde hadi diğelim ki 1000 defa bir iki dakikalığına karaya adım attı..bu 1 sene içinde karaya 1000 defa adım atması(çıkması) o balığın yeni bir özelliğe ufakta olsa adım atması/evrilmesi ve bu balığın kazandığı bu ufak özelliği kendi yumurtalarına aktarması ve kendi yumurtalarının da bu özelliği geliştirerek yani evrilerek kademe kademe kendi yavrularına aktarması o yavrularda kendi yavrularına aktarması..ve sonuçta yaşam denizden karaya çıktı..iyi ama bu dediğinizin olması için o balığın milyonlarca yıl ölmeden yaşaması..veya sudan karaya kademe kademe değilde birden fazla milyonlarca balığın adım atması(çıkması) gerekmez mi? hem balıklar neden bunu denesinler?

yani kısacası balık evrilerek yani genlerinde bir mutasyona sebeb olacak ve bu mutasyonu kendinden bir sonraki nesile aktaracak kadar uzun yaşamaz..max bir iki sene içinde ölür..o da yeterince uzun yaşarsa veya diğer canlılara yem olmazsa. balığın o kadar zamanı var mı?

sadece bir kör cahil olarak beyin fırtınası yapmak istedim..bu yönüyle olaya hiç yaklaşılmadı..birde bu yönüyle bakmak istedim.
hatalı veya yanlış olabilirim.
 
bir balık ortalama ne kadar yaşar?
evrilerek kazandığı bir özelliği bir diğer nesile aktaracak kadar uzun mu yaşar?

Aha! İşte bu mantıklı bir yaklaşım, doğru bir soru! :)

Ama yanlış! :)

Nedenlerine gelecek olursak, evrim teorisinde bir balık yaşamı sırasında karaya çıkarak zaman zaman soluk alır, zamanla bu özellik alt soylarına geçer diye bir şey yok! İşte bu hatalara düşülmesinin en büyük nedeni çoğu kişinin teoriyi iyi bilmemesinden, öğrenmemesinden kaynaklanıyor.

Evrim teorisinin bu konudaki açıklaması şu şekilde: Suda yaşayan balıkların bazılarında zaman zaman genetik bozukluklar olur. Bu genetik bozukluklar normalde bir işe yaramaz. Ama çevre koşullarının ciddi boyutta değiştiği yerlerde işe yarar, avantajlı hale gelebilir. Bildiğimiz üzere çoğu balığın hava kesesi vardır. Aslında balıklar bu keseleri suda dengelerini korumak için kullanır. Genetik bir mutasyon sonucu bazı balıkların bu keselerden de oksijen alabilir hale geldiğini düşünelim. Böyle bir balık, sular çekilip her yer bataklık haline geldiğinde de hayatta kalır ve soyunu devam ettirir.

Bu balık artık başka bir tür haline gelir, üreyebilir ve alt soyları da karada yaşayabilen balıklar olur. Günümüzde bunun örneği olan balıklar var:

7898734-640x360.jpg


Sana da fazlasıyla kertenkeleyi andırmıyor mu?

Kurbağa gibi, hem karada hem suda yaşayan canlıların ilkel birer hava kesesi şeklinde ciğerleri vardır. Daha gelişmiş canlılarda bu keseler akciğer şeklindedir.

Şimdi dediğin gibi balığın milyonlarca yıl yaşaması bile gerekmez. Bu durum sadece anlık bir genetik değişikliğe ve çevresel avantaja bakar. Uygun genetik özelliklere sahip bir canlı çevrenin şartlarıyla daha iyi yaşama şansına sahipse hızla çoğalır.

Bu durumun dünyada defalarca tekrar ettiğini (meteor çarpmaları, yanardağlar, büyük depremler vs.) jeologlar, arkeologlar vs. söylüyorlar.

Mutasyonların zararlı olmasına gelince... Elbette mutasyonların büyük büyük çoğunluğu zararlıdır. Ama her mutasyon zararlı olacak diye bir kural yok. Eğer mutasyonlar ve genetik çaprazlama olmasaydı hepimiz bir örnek olurduk, birbirimizden bir kıl tanesi bile farkımız olmazdı. Ama kimimiz kısa, kimimiz uzun, kimimiz açık tenli, kimimiz koyu tenli... Zaman zaman çok küçük genetik değişiklikler bile büyük değişikliklere neden olabilir.
 
Üst Alt