herkese merhaba. otomotiv sektöründe çalışıyorum. bazı yorumlara istinaden bu mesajı yazma gereği duydum. firma/marka ismi vermeyeceğim ama şirket sahiplerimiz, genel müdürlerimiz; zaten ayda 5-10 araç geliyor, onları da kârlı satalım, elden 20-50-100 bin TL alın demiyor. ama yorumlarda bir çok kişi elden para istendiğini dile getirmiş. bu açıktan talep edilen paradan şirket sahibinin haberi yoksa? bu para doğrudan o danışmanın cebine gidiyor demektir. engelli raporu olanlar zaten 2 yıldır limit yüzünden mağdur ediliyor. şimdi limit 1 milyon olmuşken liste fiyatı 900 bin TL olan aracı, ötv muafiyeti ile 500 bin TL'ye alabilecekken neden açıktan 200 bin TL "rüşvet" vereyim? yerinizde olsam önce bu açıktan para isteme mevzusunu yazılı olarak yapardım (mail, whatsapp vb). sonra bu elden para isteme konusunu şirketin genel müdürü veya bayi sahibi ile görüşürüm. eğer onlar da yapılan şeyin doğru olduğunu savunursa, ilgili marka distribütörüne iletirim. bayi adı, danışman ismi, aracın sipariş numarası (veya şasi numarası) ile birlikte. elden para istemenin hukuki olmadığını, distribütör olarak buna müsaade etmemelerini isteyin. kesin olumlu sonuç alırsınız. muhtemelen ilgilendiğiniz aracı o bayimiz satmış diyecekler ama pes etmeyin, mağdur edildiğinizi, size farklı bir bayiden başka bir araç temin etmelerini talep edin. diyelim ki distribütör de işi başından savdı, Tüketici Hakem Heyeti, Cimer, Bimer, Maliye Bakanlığı gibi resmi kurumlara durumu bildirin. bu süreç uzar, o zamana kadar araç fiyatlarına zam gelir, yine araç alamam vb endişeniz varsa, açıktan talep ettikleri parayı ödeyin. tüm işlemler bittikten sonra aracınızı teslim alın ve akabinde elinizdeki evraklarla firmaya dava açın. mesela siz firmaya 500 bin TL araç için +200 bin TL elden (rüşvet), toplam 700 bin TL ödediniz. bayi size ancak 500 bin TL'lik resmi fatura verir, elden aldığı parayı size resmi evrak olarak ibraz edemez. formalite icabı 200 bin TL'lik cam filmi, seramik kaplama vb faturası kesse bile bunun hükmü olmaz, o paralara öyle bir uygulamanın olmadığını herkes bilir. o yüzden hukuki süreci her türlü kazanırsınız ve işin sonunda o 200 bin liranızı geri alırsınız.
diğer bayileri bilmiyorum ama biz stoklu çalışmıyoruz. zaten ayda 10-20 araç geliyor onları da aylarca sırada bekleyen müşterilere sahiplendiriyoruz. distribütörün tarafımıza kestiği aracın bedelini, 10 günde ödüyoruz. aracı stokta bekletmek mali külfet getiriyor, diğer yandan bir gecede ötv artışı olabilir, %80 olan oran %110'a çıkabilir vs vs.
araç soruyoruz ama yok, net bir tarih de vermiyor bayiler diyorsunuz. yine kendi firmam üzerinden örnek vereceğim. pandemi öncesinde 3-4 ayda üretilip tarafımıza ulaşan bir araç, son 1 yıldır 9-10 ayda anca geliyor. hep bir belirsizlik, muamma. tarafımıza hangi araç gelecek, donanımı ne, rengi ne belli değil. inanın bizler için de sancılı bir süreç. günde onlarca kişi plazaya geliyor veya telefonla arıyor. araç yok, ne zaman geleceği belli değil veya 5-6 aydan önce gelir demek bizler için hoş değil ama elimizden gelen bişey yok.
eski mesajların birinde limitin üzerinde olan araca indirip yapıp alamaz mıyız diye bayiye sorduk ama olmaz dediler benzeri bir şey okudum. o konu hakikaten doğru ve maalesef bayiler zan altında bırakıldı ve Maliye tarafından denetleme geçirdiler. güncel limit üzerinden örnek vermek gerekirse. mesela anahtar teslim fiyatı 1.009.000 TL olan bir araç, ötv limitine takılırken bayi olarak araca 1.000 TL indirim yapsak aynı araç ötv muafiyetinden yararlanabilir. baktığınız zaman çok makul ve masum bir indirim. cüzzi bir indirim, yapalım, raporu olan bir vatandaşımız da araç sahibi olur diyoruz ama denetleme olduğunda "bu indirimi, Devletin kasasına %80 ötv girmesin diye mi yaptınız" şeklinde bir tavra maruz kalıyoruz. işte sırf buna mahal vermemek adına liste fiyatının altında veya üstünde fiyat vermiyoruz.
bazı üyeler elimizdeki rapor ile ötv siz araç alma hakkımız varken bize olmaz dediler vb yorumlar yazmış. kanun açık. %90 ve üzeri olanlar hangi şartlarla araç alabilir veya %90 altı raporu olanlar hangi şartlarla araç alabilir hepsi belli. sizin engeliniz, kanunda belirtilen kriterlere uyuyorsa, ona göre düzenlenmiş bir raporunuz (süresiz veya dolmasına min 6 ay olan), ehliyetiniz varsa (aparat veya otomatik vitesli olacaksa: uygun kodları içeren) size kim mani olabilir?
bana göre engelli raporu olan herkes araç alabilmeli. adamın vücudunun yarısı iflas etmiş %80 rapor ile ötv muaf alamıyor, diğer yandan %20 raporu olan başka bir vatandaş, araca hareket ettirici tertibat gerekiyor diye ötv muaf alabiliyor. gönül ister ki herkes sağlıklı olsun da bu ötv muafiyeti olmasın ama vatandaşın bir engeli varsa %30-%80-%90 ayrımı olmadan herkes yararlanabilmeli. haa içimizde bunu suistimal edenler elbette var, görüyoruz, duyuyoruz. bir örnek vereyim: rapor sahibinin maddi durumu yok, ödemeyi komşusu yapıyor ve aracı komşusu kullanıyor. böyle binlerce art niyetli örnek var. buna kesinlikle karşıyım. işte burada Devletin kontrol mekanizması olacak. araçları takibe alsın, denetlesin, ikamet ettiği bölgede komşuya/esnafa sorsun vs. bu tarz usulsüzlükleri tespit etmek zor olmasa gerek. tespit et, ver cezayı, hem aracı kullanana hem de raporunu kullanmasına izin verene. ama kallavi bir ceza olacak, caydırıcı olacak. gör bakalım alabiliyorlar mı? Devlet bu ötv muaflarda şaibe olduğuna inanıyorsa, icabında raporlar da sorgulanmalı. %90 raporu olan birisi hakikaten %90'ı hak ediyor mu, aslında %80 alacakken torpil ile heyetten %90'mı almış vb durumları da araştırsın ve HAKKI olan HERKES bu muafiyetten yararlansın.