Merhabalar
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
Engellilerin emekliliğine dair 15 Ocak 2015'deki değişiklikle ilgili genelge yayınlandı | 7 Şubat 2025/4
- Konbuyu başlatan OturanBoğa
- Başlangıç tarihi
Benim kafamı karıştıran bir durum var. benim raporum %40 psikoz ve süresiz. hastalık listesine baktığım zaman orta düzey ve ağır düzey var.
yazmışsınız. ben başvurduğumu varsaysam sgk hastalık listesinde hastalığım orta düzeyden başladıgı için %50-59 mu sayılacak yoksa elimdeki %40 a göre 18 yılı bekleyip mi başvuracağım. yani elimizdeki rapor sayıları artık önemsiz mi? her şey sgk hastalık listesine göre mi ?
Geçmiş dönemde emsal bir anayasa mahkemesi kararı için @Bilgi Hazinedir fikrine başvurmuştum kararda sgk işgücü kaybı ile ilgili mahkemenin karar metninde konuya bakışı verdiği red kararı vs anayasa mahkemesi konusu bana zor gibi geliyor @Zenryou,
15.01.2025 sonrası emeklilik için başvuracak arkadaşlar için sıkıntı devam ediyor. Malum SGK hastalık listesi ve daha önce de engel oran cetveli ince ince ayarlanmıştı. Listede yer alan hafif-orta-ağır skalasına girenler bir nebze şanslı emeklilik açısından. Ama bu kısma giremeyecek red alacak çok kişi olacak.
Benim açımdansa olası kontrole gel çağırısı olursa diye beklemek rahatsız edici. Normalde kontrolüm yok ama sistemin sağı solu belli olmaz.
Yapılacak şeyler kısıtlı. Olabilecek her ortamda sesimizi duyurmamız lazım. Ama bu çok zor konu. Forum yöneticileri bunu yıllardır tecrübe etmişlerdir.
Ve günün sonunda oy hakkınızı doğru kullanmanız lazım.
Benim açımdansa olası kontrole gel çağırısı olursa diye beklemek rahatsız edici. Normalde kontrolüm yok ama sistemin sağı solu belli olmaz.
Yapılacak şeyler kısıtlı. Olabilecek her ortamda sesimizi duyurmamız lazım. Ama bu çok zor konu. Forum yöneticileri bunu yıllardır tecrübe etmişlerdir.
Ve günün sonunda oy hakkınızı doğru kullanmanız lazım.
@Bilgi Hazinedir
Üstadım,bahsettiğiniz Anayasa mahkemesi Esas sayısı : 2022/51 karar sayısı : 2022/ 94 kararına ulaştım.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 31. Maddesi (Engelli Vergi İndirimi Belgesi ) 'ne atıfla Çalışma Gücü kaybı ile Engellik oranının aynı kavramlar olmadığı,Hastanelerden aldığımız Erişkin Engelli Sağlık Kurulu raporlarının Gelir İdaresi Merkez Sağlık Kurulu tarafından aynı oranla kabul edilmeyip daha düşük bir oranla onaylanmasının haksız bir işlem olduğu ve buna bağlı olarak konuyla ilgili tüm bakanlıkların ortak yönetmelik çerçevesinde bekirlenmesinin Anayasa aykırılı nedeni ile Antalya 2. Vergi Mahkemesi dava açmış olduğu karardır.
Anayasa mahkemesi dava red etmiş ve hükümlerin Anayasa ilkelerine aykırı olmadığı kanaatine varmıştır.
Sizin burada farkettiğiniz Anayasa Mahkemesi red kararı dayanakları şu anki yeni yasa ile ilgili olduğu yönündeki fikrinize katılıyorum.İlgili kararın bir linkini yazının sonuna ekleyeceğimi belirterek herkesin okumasında yarar olduğunu düşünüyorum.
Anayasa Mahkemesinin red kararlarına dayanak olarak seçtiği bir kaç cümleyi alıntılıyorum.Bence önemli ve sizinde söylediğiniz gibi Üstadım yeni yasaya ,bugüne ışık tutuyor.Ekte paylaşıyorum;
"
Engellilere yönelik farklı kanunlarla düzenlenen desteklerin kullandırılmasında
engellilik oranının gözetilecek olması ve 193 sayılı Kanun’un 31. maddesinin başlığında “Engellilik
indirimi” ibaresi kullanılmışken içeriğinde çalışma gücü kaybına yer verilmişse de çalışma gücü
kaybının engellilik oranından farklı olduğuna/farklı belirleneceğine dair bir düzenlemeye yer
verilmemiş olması karşısında çalışma gücü kaybı ile engellilik oranının aynı şeyleri ifade etmediği
ileri sürülemez. Çalışma gücü ibaresinin 31. maddeyle sağlanan desteğin çalışmakta olan engellilere
yönelik olması dolayısıyla tercih edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla kuralın belirsiz ve engellilik
oranı ile çalışma gücü kaybının farklı şeyler olduğu söylenemez."
"Verginin kanuniliği ilkesi, takdire dayalı keyfî uygulamaları önleyecek
sınırlamaların kanunda yer almasını gerektirmekte ve vergi yükümlülüğüne ilişkin düzenlemelerin
konulması, değiştirilmesi veya kaldırılmasının kanun ile yapılmasını zorunlu kılmaktadır (AYM,
E.2019/32, K.2021/54, 14/7/2021, § 5)."
" Söz konusu indirimin kanunla düzenlenmiş sayılabilmesi için
kanunun şeklen var olması yeterli olmayıp kuralların keyfîliğe izin vermeyecek şekilde belirli,
ulaşılabilir ve öngörülebilir düzenlemeler niteliğinde olması gerekir (benzer yöndeki karar için bkz.
AYM, E.2019/32, K.2021/54, 14/7/2021, § 7)."
"Esasen kanunun bu niteliklere sahip olması, Anayasa’nın 2. maddesinde güvenceye
alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereğidir. Hukuk devletinin temel unsurlarından olan hukuki
belirlilik ilkesi uyarınca kanuni düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir
duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması,
ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir. Kanunda
bulunması gereken bu nitelikler hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur. Zira bu
ilke hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven
duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden
kaçınmasını gerekli kılar (AYM, E.2015/41, K.2017/98, 4/5/2017, §§ 153, 154)."
" Engellilerin vergi aracı kullanılarak desteklenmesine yönelik olarak vergi kanunlarında
lehe bazı düzenlemeler yapılmış olup bu bağlamda dava konusu kuralla da çalışma gücünü belli
oranlarda kaybeden hizmet erbabı engelliler için belli maktu tutarların vergi matrahından
indirileceği hüküm altına alınmıştır. Böylelikle engelli hizmet erbabının gelir vergisi matrahının bir
kısmı vergi dışı tutularak diğer hizmetlilere göre daha az vergi ödemesi suretiyle parasal olarak
desteklenmesine yönelik bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu suretle hayatlarını sürdürebilmek için
diğer bireylere göre farklı ihtiyaçları bulunan engellilere parasal destek sağlanarak engelli olmayan
bireylerle aynı standartlarda yaşamlarını sürdürmelerine katkı sağlanması amaçlanmıştır."
" Engellilere yönelik farklı desteklerin türü ve miktarının belirlenmesinde dikkate alınan
temel unsur engellilik oranıdır. 193 sayılı Kanun gibi başka bazı kanunlarda da engellilik oranının
belirlenmesine ilişkin ayrıntılı düzenlemelerin yönetmeliklerle yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu üçüncü fıkra gereğince de engellilik derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin
esas ve usuller yönetmelikle belirlenecektir."
" 5378 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre bireyin engelliliğini ve engellilikten
kaynaklanan özel ihtiyaçlarını belirleyen derecelendirmeler, sınıflandırmalar ve tanımlamalarda
uluslararası temel yöntemler esas alınacaktır. Anılan Kanun’un genel kanun olması ve 193 sayılı
Kanun’da aksine bir hüküm bulunmaması nedeniyle itiraz konusu fıkra uyarınca çıkarılacak
yönetmelikte de gerektiği ölçüde uluslararası standartların dikkate alınacağı kuşkusuzdur."
Üstadım,kararın birkaç dayanağını buraya ekledim.Karar dayanakları yönetmelik ile işlem yapılmasını,Engellilere yasa ile pozitif ayrımcılık (Sadece onlara özel fayda ve hizmet) yapılmasını,
uluslararası norm ve standartlara uygunluğunun olmasını,kanunların veya düzenlemeletin keyfiyete yer vermeyecek şekilde açık ve net olarak yazılı şekilde belirtilmesini
ve de bence en can alıcı noktası Çalışma Gücü Kaybının çalışan engelliler için kullanılan bir tanım olup Engelilik oranları ile aynı temele dayandığını farklı olmadıklarını belirtmişler.
Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi esas kararının okunmasının önemini bir kez daha belirtmek istiyorum.
Üstadım,bahsettiğiniz Anayasa mahkemesi Esas sayısı : 2022/51 karar sayısı : 2022/ 94 kararına ulaştım.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 31. Maddesi (Engelli Vergi İndirimi Belgesi ) 'ne atıfla Çalışma Gücü kaybı ile Engellik oranının aynı kavramlar olmadığı,Hastanelerden aldığımız Erişkin Engelli Sağlık Kurulu raporlarının Gelir İdaresi Merkez Sağlık Kurulu tarafından aynı oranla kabul edilmeyip daha düşük bir oranla onaylanmasının haksız bir işlem olduğu ve buna bağlı olarak konuyla ilgili tüm bakanlıkların ortak yönetmelik çerçevesinde bekirlenmesinin Anayasa aykırılı nedeni ile Antalya 2. Vergi Mahkemesi dava açmış olduğu karardır.
Anayasa mahkemesi dava red etmiş ve hükümlerin Anayasa ilkelerine aykırı olmadığı kanaatine varmıştır.
Sizin burada farkettiğiniz Anayasa Mahkemesi red kararı dayanakları şu anki yeni yasa ile ilgili olduğu yönündeki fikrinize katılıyorum.İlgili kararın bir linkini yazının sonuna ekleyeceğimi belirterek herkesin okumasında yarar olduğunu düşünüyorum.
Anayasa Mahkemesinin red kararlarına dayanak olarak seçtiği bir kaç cümleyi alıntılıyorum.Bence önemli ve sizinde söylediğiniz gibi Üstadım yeni yasaya ,bugüne ışık tutuyor.Ekte paylaşıyorum;
"
Engellilere yönelik farklı kanunlarla düzenlenen desteklerin kullandırılmasında
engellilik oranının gözetilecek olması ve 193 sayılı Kanun’un 31. maddesinin başlığında “Engellilik
indirimi” ibaresi kullanılmışken içeriğinde çalışma gücü kaybına yer verilmişse de çalışma gücü
kaybının engellilik oranından farklı olduğuna/farklı belirleneceğine dair bir düzenlemeye yer
verilmemiş olması karşısında çalışma gücü kaybı ile engellilik oranının aynı şeyleri ifade etmediği
ileri sürülemez. Çalışma gücü ibaresinin 31. maddeyle sağlanan desteğin çalışmakta olan engellilere
yönelik olması dolayısıyla tercih edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla kuralın belirsiz ve engellilik
oranı ile çalışma gücü kaybının farklı şeyler olduğu söylenemez."
"Verginin kanuniliği ilkesi, takdire dayalı keyfî uygulamaları önleyecek
sınırlamaların kanunda yer almasını gerektirmekte ve vergi yükümlülüğüne ilişkin düzenlemelerin
konulması, değiştirilmesi veya kaldırılmasının kanun ile yapılmasını zorunlu kılmaktadır (AYM,
E.2019/32, K.2021/54, 14/7/2021, § 5)."
" Söz konusu indirimin kanunla düzenlenmiş sayılabilmesi için
kanunun şeklen var olması yeterli olmayıp kuralların keyfîliğe izin vermeyecek şekilde belirli,
ulaşılabilir ve öngörülebilir düzenlemeler niteliğinde olması gerekir (benzer yöndeki karar için bkz.
AYM, E.2019/32, K.2021/54, 14/7/2021, § 7)."
"Esasen kanunun bu niteliklere sahip olması, Anayasa’nın 2. maddesinde güvenceye
alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereğidir. Hukuk devletinin temel unsurlarından olan hukuki
belirlilik ilkesi uyarınca kanuni düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir
duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması,
ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir. Kanunda
bulunması gereken bu nitelikler hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur. Zira bu
ilke hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven
duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden
kaçınmasını gerekli kılar (AYM, E.2015/41, K.2017/98, 4/5/2017, §§ 153, 154)."
" Engellilerin vergi aracı kullanılarak desteklenmesine yönelik olarak vergi kanunlarında
lehe bazı düzenlemeler yapılmış olup bu bağlamda dava konusu kuralla da çalışma gücünü belli
oranlarda kaybeden hizmet erbabı engelliler için belli maktu tutarların vergi matrahından
indirileceği hüküm altına alınmıştır. Böylelikle engelli hizmet erbabının gelir vergisi matrahının bir
kısmı vergi dışı tutularak diğer hizmetlilere göre daha az vergi ödemesi suretiyle parasal olarak
desteklenmesine yönelik bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu suretle hayatlarını sürdürebilmek için
diğer bireylere göre farklı ihtiyaçları bulunan engellilere parasal destek sağlanarak engelli olmayan
bireylerle aynı standartlarda yaşamlarını sürdürmelerine katkı sağlanması amaçlanmıştır."
" Engellilere yönelik farklı desteklerin türü ve miktarının belirlenmesinde dikkate alınan
temel unsur engellilik oranıdır. 193 sayılı Kanun gibi başka bazı kanunlarda da engellilik oranının
belirlenmesine ilişkin ayrıntılı düzenlemelerin yönetmeliklerle yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu üçüncü fıkra gereğince de engellilik derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin
esas ve usuller yönetmelikle belirlenecektir."
" 5378 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre bireyin engelliliğini ve engellilikten
kaynaklanan özel ihtiyaçlarını belirleyen derecelendirmeler, sınıflandırmalar ve tanımlamalarda
uluslararası temel yöntemler esas alınacaktır. Anılan Kanun’un genel kanun olması ve 193 sayılı
Kanun’da aksine bir hüküm bulunmaması nedeniyle itiraz konusu fıkra uyarınca çıkarılacak
yönetmelikte de gerektiği ölçüde uluslararası standartların dikkate alınacağı kuşkusuzdur."
Üstadım,kararın birkaç dayanağını buraya ekledim.Karar dayanakları yönetmelik ile işlem yapılmasını,Engellilere yasa ile pozitif ayrımcılık (Sadece onlara özel fayda ve hizmet) yapılmasını,
uluslararası norm ve standartlara uygunluğunun olmasını,kanunların veya düzenlemeletin keyfiyete yer vermeyecek şekilde açık ve net olarak yazılı şekilde belirtilmesini
ve de bence en can alıcı noktası Çalışma Gücü Kaybının çalışan engelliler için kullanılan bir tanım olup Engelilik oranları ile aynı temele dayandığını farklı olmadıklarını belirtmişler.
Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi esas kararının okunmasının önemini bir kez daha belirtmek istiyorum.
@Ben_Claudius, Mevcut raporunuzda olan oranı unutun. Bu rapordaki oran SGK'nın karar vermesi açısından bağlayıcı olmayacak.
SGK son 6 ay içerisinde alınmış raporu kabul eder ama üzerinde oran yazılı olsa bile yaptığı inceleme sonunda çalışma gücü kayıp düzeyini kendisi belirler.
2008/Ekim öncesi işe girişi varsa 4A kapsamında çalışıyorsanız yeni yasaya göre,
Yaptığınız başvuru sonucunda SGK sizin için Orta Düzey (%50-59) olarak tanı tespiti yaparsa 16 Yıl - 3700 Gün kriterine tabi olursunuz.
SGK son 6 ay içerisinde alınmış raporu kabul eder ama üzerinde oran yazılı olsa bile yaptığı inceleme sonunda çalışma gücü kayıp düzeyini kendisi belirler.
2008/Ekim öncesi işe girişi varsa 4A kapsamında çalışıyorsanız yeni yasaya göre,
Yaptığınız başvuru sonucunda SGK sizin için Orta Düzey (%50-59) olarak tanı tespiti yaparsa 16 Yıl - 3700 Gün kriterine tabi olursunuz.
@Ben_Claudius,
Senin ironi dediğin şeyi ülkenin %60 kadarı ciddi ciddi söylüyor ne yapayım benim suçum günahım ne
Senin ironi dediğin şeyi ülkenin %60 kadarı ciddi ciddi söylüyor ne yapayım benim suçum günahım ne
Kişinin sgk hastalık listesinde olan bir hastalığı varsa o zaman her halükarda hafif orta ağır engel durumlarından biri verilecektir demek olmuyor mu aynı zamanda bu,ben öyle anladım...ya hastalığın yok denecek sıfır verilecek ya da bu 3 durumdan biri?
@OturanBoğa @BnymnYldz
@OturanBoğa @BnymnYldz
Şimdi kanun ve genelgeye göre benim gibi elinde süresiz raporu vergi indirimi belgesi var olan emekliliğe 14.01 de emekliliğe başvurusu kabul edildi. 15.01 ve sonrası başvurucaklar için kanunu geriye işletip kabul edilmedi ve hak kaybına uğratıldı bunun düzeltilmesi veya kanunun iptal edilmesi gerekmektedir
@OturanBoğa, Bu konuyu sabite alsak daha iyi olur abi.
Evet emeklilik için başvurmuştum 2 ocakta vermiştim evrakları. Dün aradılar hastaneye sevk ettiler dedi. Raporu da 2024 kasımda almıştım. Aslında 6 ayda dolmamıştı. Neyse tekrar gideceğiz. 3 ayda dip diri bir insana dönmeyeceğiz kural neyse onu uygulucaz hayırlısı.
Sanırım bunu kafan guzelken yazdın?
@Ozgur580607,
Kurula gitmiş ordan dönmüş benim rapor. Sgk işte adamlara iş yaptırabilmek bile ayrı bir meziyet gerektiriyor. Allah sonumuzu hayır etsin.
Kurula gitmiş ordan dönmüş benim rapor. Sgk işte adamlara iş yaptırabilmek bile ayrı bir meziyet gerektiriyor. Allah sonumuzu hayır etsin.
@Matoz,
Chp ankara milletvekili Aylin hanım anayasa mahkemesine bu ay basvurulacagini yürütmeyi durdurma kararı alınmaya çalışacağını söylüyor. İsa Karataş ta kazanılmış hak olduğu için anayasa mahkemesinden büyük ihtimal döner diyor ya hayırlısı bakalım. İnş birazda olsa adalet kalmıştır memlekette
@Eren5863,
Yenilenen kanun yürütmesi durdurulabilir böyle bi karar alınır ise önceki kanun geçerli olur
Chp ankara milletvekili Aylin hanım anayasa mahkemesine bu ay basvurulacagini yürütmeyi durdurma kararı alınmaya çalışacağını söylüyor. İsa Karataş ta kazanılmış hak olduğu için anayasa mahkemesinden büyük ihtimal döner diyor ya hayırlısı bakalım. İnş birazda olsa adalet kalmıştır memlekette
@Eren5863,
Yenilenen kanun yürütmesi durdurulabilir böyle bi karar alınır ise önceki kanun geçerli olur
SGK ilk başvuruda son 6 ay içerisinde alınmış mevcut raporları kabul ettiği durumlarda gerek görürse tekrar ek rapor isteyebilir.
Çalışma Gücü Kayıp Yönetmeliğinde bu durum yazıyor
Ek rapor düzenlenmesi
MADDE 14 – (1) Sağlık kurulu raporunun Kurum Sağlık Kurulunca değerlendirilmesi sonucunda gerekli görülmesi halinde; ilgilinin aynı ya da farklı sağlık hizmeti sunucusu tarafından yeniden muayenesiyle düzenlenecek sağlık kurulu raporu istenir.
Çalışma Gücü Kayıp Yönetmeliğinde bu durum yazıyor
Ek rapor düzenlenmesi
MADDE 14 – (1) Sağlık kurulu raporunun Kurum Sağlık Kurulunca değerlendirilmesi sonucunda gerekli görülmesi halinde; ilgilinin aynı ya da farklı sağlık hizmeti sunucusu tarafından yeniden muayenesiyle düzenlenecek sağlık kurulu raporu istenir.
Noroloji hastaliginiz nedir
R. ORTAK HÜKÜMLER
1. Mevcut hastalık listelerinde tanımlanmayan ancak tedaviye rağmen çalışma olanağının bulunmadığı hastalıklar ağır düzeyde çalışma gücü kaybı olarak değerlendirilebilir.
2. Birden fazla hastalığın bir arada olduğu ve tedaviye rağmen çalışma olanağının bulunmadığı durumlar, ağır düzeyde çalışma gücü kaybı olarak değerlendirilebilir.
3. Bu hastalık listesine göre birden fazla hafif düzeyde çalışma gücü kaybına neden olan durumlar, orta düzeyde çalışma gücü kaybı olarak değerlendirilebilir.
Merhaba ,
Az önce sgk DYS üzerinden sorgulama yaptım.
Tabloda 3.bir satır açılmış ve durumu tespit,açıklama olarak ise Kocaeli sgk SGİM sağlık kurulu ,işlemde olarak değişmiş.
Sanırım bu durumda sağlık kuruluna sevk olduk,kararı bekleyeceğiz.
31 ocakta işlem başlatmıştım bu arada
Az önce sgk DYS üzerinden sorgulama yaptım.
Tabloda 3.bir satır açılmış ve durumu tespit,açıklama olarak ise Kocaeli sgk SGİM sağlık kurulu ,işlemde olarak değişmiş.
Sanırım bu durumda sağlık kuruluna sevk olduk,kararı bekleyeceğiz.
31 ocakta işlem başlatmıştım bu arada
Bugüne kadar 3 tane rapor çıkardım. Haydarpaşa numume eğitim araştırma hastanesinden aldım.
Merhaba ben iki ay önce kurula girip %74 almıştım dün tekrar girdim eski mevzuata göre 80 almam gerekli .diyelim yine %74 verdiler emekliliğim iptal olacak iş gücü kaybı için yeni raporu değerlendirip karar mi verecekler yoksa 3ay içinde 3.kez kurula mi gireceğim çalışma gücü tespiti için teşekkürler
