Anlaşılan psikiyatrik ilaçlar hakkında herkesin bir kanaati ve fikri var.
Zaten bizim memlekette "komşunun ilacı iyi geliyor" diye başağrısı için tansiyon ilacını içen bir kültür olduğu için buna çok şaşırmıyorum.
Öncelikle BÜTÜN İLAÇLAR ZEHİRDİR ve ZARARLIDIR!
Sağlık profesyonellerine ilaç biliminde ilk öğretilen şey YAN ETKİSİ OLMAYAN ilacın ETKİSİ DE OLMAYACAĞIDIR.
Hem doktor, hem eczacıların sembolünde YILAN vardır. Çünkü bilinen en eski ilaçlar yılan zehirinden yapılmış.
ANCAK;
Her zaman her şeyde olduğu gibi, ilaç kullanımında da YARAR/ZARAR dengesi diye bir şey vardır. Eğer bir ilacın yararı zararından fazlaysa bu bir ilaç kabul edilir ve kullanılır.
Örnek verecek olursak, diyelim ki nezleden ölüm oranı 10.000 de 1 civarında. Nezleyi tedavi eden bir ilaç bulduk ama ilacın ölüm oranı 10.000'de 20 civarında... O zaman bu ilacı kullanmak anlamsızdır. Çünkü ilacın öldürdüğü hasta sayısı nezleden ölenden fazladır.
Diğer taraftan, diyelim ki kızamıktan ölüm oranı %10 civarında... Aşı yapıldığında aşıdan ölüm oranı 10.000'de 1 oranında... O zaman aşı yapmamız neredeyse bir zorunluluktur. Burada aşı adam öldürüyor diye bir mantık yürütülemez. Çünkü kurtardığı insan sayısı daha fazladır.
**********
Yani, bir ilaç, etikisi ve zararı göz önünde tutularak kullanılır.
Psikiyatrik ilaçlara gelecek olursak; tamamen aynı mantıkla kullanılır. Burada elde edeceğimiz yarar olası zararlardan fazlaysa bu ilaçları kullanırız.
Şimdi konu içinde çeşitli psikiyatrik ilaçlardan bahsedilmiş. En çok bahsi geçenler şüphesiz ANTİDEPRESAN grubudur. Rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu ilaçlar çok uzun bir süredir kullanımdadır ve uzun süreli hatta yüksek doz kullanımlarının bile oldukça güvenli olduğu muhtelif kereler gösterilmiştir.
Hele ki; Lustral veya Ciprax gibi ve daha yeni nesil olan Serotoninden bağımsız anti depresan ilaçların hem etkileri çok artmış, hem de yan etkileri dikkat çekecek kadar azalmıştır.
Psikotropik ilaçların hemen hepsi beyin kimyasına doğrudan veya dolaylı etki eden ilaçlardır. Çünkü psikiyatrik hastalıkların hepsinde beyinde ya organik, ya da kimyasal bozulmalar olur. Bu ilaçların görevi ise bu mekanizmalardan bazılarını öne çıkarmak, bazılarını baskılamaktır.
Örneğin, Lustral gibi ilaçlar Serotonin geri alımını baskılayarak beyindeki Serotonin seviyesini arttırır. Halk arasındaki adıyla serotonin mutluluk hormonudur. Aynı etkiyi, yani serotonin seviyesinin artmasını aşırı şekerli şeyler veya bolca çikolata yiyerek, çılgınca alışveriş yaparak, veya saplantı seviyesinde başka aşırılıklara kaçarak da sağlayabilirsiniz. Bu yüzdendir ki depresyondaki kişiler kendisini iyi hissetmek için bolca çikolata, tatlı, pasta, börek yiyerek şişmanlar veya AVM gezip gerekli gereksiz bolca alışveriş yaparak kredi kartlarını çökertir.
Bir anti depresanın da yaptığı aynı şeydir. Burada çikolataya veya kredi kartına abanmak ile ilaç kullanmak arasındaki yarar/zarar gözetilmelidir.
**********
Şizofreni, bipolar manik depresif gibi kronik psikoz hastalarında ise beyin kimyası kalıcı olarak bozuk olduğu için ilaç kullanımı çok daha önemlidir. Çünkü bu bozukluk alışveriş yaparak veya bolca çikolata yiyerek düzelmez. Kendini mutlu hissetmek yetmez. Nasıl çalıştıkları tam olarak bilinmese de antipsikotik ilaçlar bu kişilerin beyin kimyasında çok önemli etkiler yaparlar. Hastanın hayatını çekilmez hale getiren sanrılar, paranoyalar, konfobulasyonlar, iletişim sorunlarını ciddi boyutta azaltırlar.
Bu tür hastalar "ilaç zehirdir kullanmayın" demek zalimliktir! Kişinin sürekli bir cehennemde yaşaması yerine yan etkileri olsa da ilaç kullanması daha iyidir. Çünkü ilaç sadece tedavi için değil YAŞAM KALİTESİ için de kullanılır.
*********
Bunların yanı sıra konu içinde holistik tedavilerden falan bahseden, Ritalin gibi ilaçları elektiren arkadaşlar falan da olmuş. Evet, bu da bir tercihtir. Ancak, antidepresan etkisi olduğunu bildiğimiz sarı kantaron otunu içerseniz etkisi 1, sarı kantarondan üretilmiş bitkisel ilaç Saint Johns Worth kullanırsanız etkisi 10, antidepresan ilaç kullanırsanız etkisi 90'dır.
Elbette tedavi tercihi bireyseldir ve hiç kimse nasıl bir tedavi şekli kullanacağıyla ilgili zorlanamaz. Ancak neredeyse 100 yıllık geçmişi olan "holistik" tabir edilen tedavi yöntemlerinin modern tıbbi tedavilerin yanına bile yaklaşamadığı binlerce çalışmayla gösterilmiştir.
Ritalin, Concerta gibi ilaçlar amfetamin temelli, uyuşturucu değil, uyarıcı ilaçlardır. 150 yıllık geçmişi vardır. Bunlar vücutta zaten var olan "enerji seviyesini arttıran" mekanizmalara doğrudan etki eder. Günümüze kadar bağımlılık yapması dışında telafi edilemez bariz bir zararı tespit edilememiştir. Bir zararı olma olasılığı da çok düşüktür. Bu ilaçlar normal kişilerde UYARICI etki yapar. Enerji seviyesini aşırı miktarda arttırır. Ancak dikkat eksikliği ve hiperaktivite hastalarının beyin kimyası tamamen ters çalışır. O yüzden bu kişilerde uyarıcı değil, YAVAŞLATICI ve DİKKAT ARTTIRICI etki yapar.
Her ne kadar el kadar çocuklarda bu tür uyarıcı ilaçlar kullanmaktan hoşlanmasak da, gerek okul başarısı, gerek sosyal ortamlara uyumu, gerek aile yaşantısının bir düzene oturabilmesi, gerekse davranış düzenlemesi yapılabilmesi için elimizde olan en iyi araçlardır.
***********
Eroin bir uyuşturucudur. Şiddetli bağımlılık yapar. Bağımlıları da kısa sürede ölüme götürür. Buna rağmen YARAR/ZARAR oranı gözetildiğinde tıpta ilaç olarak kullanılır.
Çok şiddetli ağrı durumlarında, kullanılabilecek başka hiç bir ilaç olmadığında eroin'in hafifletilmiş formu Dolantin, veya neredeyse birebir aynısı Morfin ilaç olarak kullanılır. Kalp krizi geçiren bir hastanın ağrısının giderilmemesi, hastanın gevşemiş bir hale gelmemesi ÖLÜMCÜLDÜR. Morfin adamı bağımlı mı yapacak diye vermemezlik edemeyiz.
Keza, eroin insanı 3-5 yılda öldürür. 6 ay, bir sene yaşam beklentisi olan bir kanser hastasında uyuşturucu bağımlısı olması mı önemlidir, yoksa dayanılmaz ağrılarını azaltıp kalan yaşamını biraz olsun rahat geçirmesi mi?
************
Sonuç olarak, her ilacın yararı ve zararı vardır. Araba da zararlıdır. Kaza yapıp sakat kalabilir, ya da ölebilirsiniz. Ama kullanmazsanız hastaneye ambülans yerine yürüyerek giderken geç kalıp ölebilirsiniz. İlaç da böyledir. Zararını göze alıp yararını gözeterek kullanmalıyız.