Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sakatlar için kolay bir soru: Evet mi Hayır mı? [Tartışma]

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Herkese merhaba,

STK lar ilgi duydukları partiler bakışıyla, hem de ait oldukları dernek yöneticiliklerini kullanarak engelli ve hasta adına konuşmak bu ülkemizin engelliler-sakatlar adına en önemli yanlışı bence. STK tepkilerini açıklamalarını takip ediyorum da bu davranış şeklinden bir engelli ve hastalığı yaşayan biri olarak çok rahatsız oluyorum. Hükümet yanlıları ve karşı görüşte olanlar siyasi bir yaklaşım göstererek bu görüşlerini yönetici oldukları engelli topluluklarına maal ediyorlar. Bu her iki taraf için de böyle. KHD yöneticisi sıfatıyla nöromüsküler hastalar adına eylemlerde - tv lerde adımıza görüş belirtenler başkalarının ağzıyla ve bakış açısıyla konuşuyor olmalılar. Çünkü tarif ettikleri bizim gibi hastaların-engellilerin ihtiçları olamaz. Nöromüsküler hastaların sesiymiş gibi davranan sanki bu hastalardan vekalet almış gibi hastalar adına konuşan hozgul bir genel kurul kararı ve izni mi almıştır da tv de-eylemlerde vereceğmiz oy rengini hastalar adına belirtiyor. Buradaki bu kişinin hukuk yansıtması sadece kafa karıştırır çünkü hukuksal yönü hakkında yorum yapacak konumu yoktur. Kendi kendilerine bir organizasyon yapmışlar s. derneği yönetiminde engelli olmayan bir avukatı da başkan yapmışlar ve hiç bilmediği engelli türleri için yorum yaptılar-adımıza oy rengi belirlediler. Deniyor ki, devlet engelliyi himaye etmesin, eşitlik istiyoruz. Bunu o tarif ettiği uluslararası organizasyon ülkelerinde asla engelliyi devlet himaye etmesin denmez. Sahiplenmek ana maddedir. Özellikle hozgul un adına konuştuğu hasta ve engelliler olarak bizlerin devlet himayesine-pozitif ayrımcılığa ihtiyacı vardır. Solunum cihazında bir SMA ve DMD hastasının ALS hastasının ya da yaşamı çok kısıtlı olan md lilerin ve tüm nöromüsküler hasta ve engellilerin illah ki pozitif ayrımcılığa ihtiyacı vardır. Ama bu avukatın başkanlığında yanında bu kişi de bulunduğu halde bunu engellilerin reddettiğini açıklıyorlar. KHD adına hozgul o eylemlerde-tv de böyle yorum yapıyor.

Benim de yorumum sadece kendi durumumla - durumumuzla ilgilidir. Referandumun geneliyle evet-hayır ile ilgili değildir. Sadece konudan bir politik kazanım çıkarmak isteyenlere karşı 46 yııllık SMA hastası olarak kendi durumumuzu anlatmaktır. Birilerinin politik ve dernek geleceklerine olan beklentileri okuyanları yanlışa düşürebilir diye yazmak istedim. Çok konuşabilmek konuşmaya da ortam bulabilmek hukuk biliyor-hukuk yorumu yapabilir anlamına gelmiyor. Kendince birilerinin yanında bir ortam bulmuş ve yanlış-gerçek adımıza konuşuyor işte.

Herkese selamlar, iyi bayramlar

Fulya
 
Böyle aralarına çok sayıda mesaj girmiş ikili yazışmalarda takip zor ve üçüncü kişler için kafa karıştırıcı oluyor ama, bir çözümü de yok sanırım. Hakan'la olan muhabbetimize kaldığımız yerden devam ediyorum...

Yazışma kronolojimiz:
Benim yazımla ilgili Hakan'In ilk görüşü 06.09-2010 Saat: 15:20
Bu görüşe benim yanıtım 07.09-2010 Saat: 19:00
Hakan'ın yanıtı 08.09-2010 Saat: 02:03
Bu da benim görüşüm (Siyahlar benim, kırmızılar Hakan'ın):


"Bu yeni anayasa olmasa bile şu haliyle mevcut yasalar size ayrımcılık yapma hakkını vermiyor. “Bundan sonra” lafzı hatalıdır. Şu an TCK’ya göre yapılan iş zaten suçtur."
Suçtur tabii ki. Ama diyorum ya, buna rağmen kurumlar pozitif hakkı bahane ederek suç işliyor... Ben de diyorum ki, bu değişiklik olduğunda bu suça karşılık mahkemelere gitmemize gerek kalmadan kurumlar suç işlemekten geri duracak; SGK'nın "sakatlar giremez" diyebilme cürretine temel olan "onların pozitif kadroları var" argüman ortada kaldırılacak. Kurumlara, herkesin gerçekten eşit olduğunu anlatmanın kestirme bir yolu olacak bu değişiklik.

[SIZE=2]"Hayır gelmeyecek. Çünkü biz eşitliğe aykırı ve negatif ayrımcılık olduğunu iddia etmekteyiz. Neden pozitif ayrımcılık yapmadın demedik.Negatif ayrımcılık yaptın dedik."[/SIZE]
:) Bunu biliyorum ve tabii ki doğru olan bu. Ben diyorum ki, bu kadar açıkça ayrımcılık suçu işleyen sgk, bu yaptığı işi hangi argümana dayandırıyor/dayandıracak? Ben söyleyeyim: "sakatlar için ayrı sınavlar var, oralara başvurabilirler" diyecekler. Demeyecekler mi? Saçma sapan bir argüman ama kabul etsek de etmesek de kurumlar bu saçmalığın arkasına saklanıyorlar. Bu bir veri Hakan; bu şekilde mağdur olan onbinlerce sakat var Türkiye'de. Verdiğim 6 örnek de bir vaka olarak ortada duruyor. Biz istediğimiz kadar "eşitliğe aykırı" diyelim, kurumlar ve mahkemeler "sakatlar sakat statüsüne" diye dolanıp duruyor ortalıkta... İşte bu değişiklik diyorum ben, bu saçma argümanı ortadan kaldıracak ve kurumlar bu haltı yiyemez olacak. Bizler de mahkeme peşinde koşmayacağız.

"uluslararası sözleşmeler -idealize ettiğin gibi- iç hukuku bu derece düzenleyebilir mi"
Net cevap veriyorum: Evet. Bir defa bu bir idealize edilmiş değildir, bir taahhüttür, yükümlülüktür, görevdir ve sorumluluktur. Herhangi bir uluslararası sözleşmeyi imzaladıktan sonra o sözleşmeye aykırı hüküm koyulamaz.

:) Hakan, uluslararası sözleşmelerin iç hukuktan üstün olduğunu tabii ki biliyorum ve bunun inanılmaz önemli bir kazanım olduğunu da her yerde söylüyorum (bu sözleşmeyi AKP'nin imzaladığını da anımsatayım). "İdealize etmek"ten kastım, yani, madem bu sözleşmeler bizi bu kadar bağlıyor, neden biz hala AİHM'de binlerce dava kaybediyoruz, neden onca sözleşmeye rağmen Türkiye'de eşitlik ilkesini hiçe sayan, en tosunuundan ayrımcılık suçları işleniyor, neden mahkemeler/kurumlar bu sözleşmeleri yok sayıyor?
Veri dediğim bu. Biz ne dersek diyelim, TC bürokrasisi bu sözleşmeleri okumuyor, görmüyor, yok sayıyor. Ve ben diyorum ki, eklenen bu ibare, bürokratların baktığı yöne "sakatlara ayrımcılık yapma" tabelası olacak.

"ulusal yasaları" Kaldırmayacağız elbette ama uluslararası sözleşmelerle çelişiyorsa düzenlemeleri ona göre yapmak zorundayız.
Varolan anayasa çelişmiyor da değişiklik yapılınca çelişir hale mi gelecek?


"Yargı mekanizmasının pozitif hakları eşitliğe aykırı saydığı" Bir tek somut örnek yok bu konuda.
Çünkü bu konuda kayda değer davalar olmadı henüz. SGK'ya açtığınız dava mahkeme tarafından "pozitif düzenleme yapılmış, oraya girsinler" diyerek kapatılırsa şaşırmam. Örneğini verdiğim Danıştay kararı bunun olabileceğini söylüyor bana. Bekleyip göreceğiz... Damgalı plakalar için dava açalım mesela... Bakalım ne sonuç çıkacak?

""pozitif haklar eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz." ibaresinin olması bir avantaj" sağlamaz. Aksine bize korunması gereken muhtaç kişiler olarak algılanmamızı sağlamlaştırır. Aslonan eşitliktir.
Türkiye'de sakatlar toplumsal kurgularla dezavantajlı duruma düşürülmüşlerdir ve en ağırından ayrımcılıkla mağdurdurlar. Doğru mu? Doğruysa, bu mekanizma anamızı ağlatıyorsa, bu bir veriyse, o zaman gerçek eşitliğin hayata geçirilmesi için pozitif hakların düzenlenmesi zorunludur. Bu da uluslararası sözleşmelerle bize dayatılan bir konudur. Seçem şansımız yoktur... :)
Ha, işin felsefesine dair konuşacaksak, eşit nedir, normal nedir vs. o ayrı... Ama sosyolojik ve ekonomik bir tespit yapacaksak, bu ülkede sakatlara pozitif hakların verilmemesi demek, sakatları öldürmek demek...

Yeni anayasa eşitlik getirmiyor, böyle bir hüküm okudunuz mu?
:) Anayasaya göre hepimiz eşit miyiz? Evet. Yeni eklenen ibare buna bir de "pozitif haklar eşitliğe aykırı sayılamaz" diyor. Bu bir adım daha eşitlikçi değil de nedir allah aşkına?

[SIZE=2][/SIZE]
"Diğer taraftan: yeni düzenleme çok açık, diyorki; pozitif ayrımcılık yapılırsa bu eşitliğe aykırı sayılmaz diyor. bir idare makamı eşitliği engellilerin lehine bozarsa yani bozmayı isterse o eşitliğe aykırı sayılmayacak diyor. yani gene idarenin iradesinde."
E kimin idaresinde olacak? İdare gücü elinde bulunduruyor, hizmeti o sunuyor; doğal olarak haksızlık yapmaya muktedir olan da onlar. Onlar bu haltı yerse, biz de bu maddeye istinaden hakkımızı savunacağız...
[SIZE=2]"Yapma Sevgili Bülent. Yapılan haksızlıkları meşrulaştırmış olursun. Anayasa’ların bir amacı da yasamanın, yürütmenin, yargının sınırlanırı belirlemek ve sınırlandırmak içindir. İrade elinde bu kadar güç bulundurmasın diye Anayasa ve yasalar yapılır. Anayasaların bir amacı da bireyi devletten korumak içindir. Şimdiye kadar devlet hep bireyden korundu. Bu maddeye göre hak talep edemezsin. Çünkü alınacak bir tedbir varsa diyor. Almazsan ne olur peki?"[/SIZE]
[SIZE=2][/SIZE]Bu konuda birbirimizi yanlış anlıyoruz sanırım. Devletin alanını daraltıp bireye yer açma konusunda tabii ki yüzde yüz mutabıkız. Sen "kurumlar isterse pozitif hak tanır. Bu da insiyatifi onlara verir" diyorsun. Peki bu gücün kurumlarda olma halini bu madde mi sağlıyor? Pozitif hakkı kim verir? Sen verebilir misin? Ya ben? Hayır. Kim "verir"? Siyasetçiler/kurumlar. Peki onlar bu hakkı nasıl "verir"? Yasalarla/yönetmeliklerle. Dolayısıyla anayasanın "bir idare makamı eşitliği engellilerin lehine bozarsa yani bozmayı isterse o eşitliğe aykırı sayılmayacak" demesinden daha doğal ne olabilir ki? Bu hukuk mantığı açısından kaçınılmaz değil mi?
Güncel bir örnekle düşüncemi açıklamaya çalışayım: Malum, yıllardır kamuda 40 bin sakat kadrosu doldurulmuyordu. Kurumların gerekçesi neydi? "Bütçe yok". Hükümet ne yaptı? "Evet, personel alımında bütçe belirleyicidir, ama sakat kadroları için bütçe gözardı edilmelidir ve boş kadrolar doldurulmalıdır" dedi. Nitekim bundan dolayı kamudaki boş kadrolar dolmaya başladı... Şimdi biri çıkıp "sakatlara bütçe varsa eşitlik gereği bize de bütçe ayrılmalı" diyebilir mi teorik olarak? Diyebilir. Ama işte bu anayasa değişikliği ile bu denilemez hale gelecek.

"Yeni anaysa senin korunmaya ihtiyacın olduğunu söylüyor. Sen bunu hazmedebilir misin?"
Sen/ben işi değil ki bu. Yukarıda da yazdım. Bugün TC'de sakatlar pozitif haklarla korunmasın, inan sosyal patlama olur, sokağa çıkamayız. Kim kendi başına bırakıldığında otobüse rampa yapar? Kim sakat personel çalıştırır? Kim okulları erişilebilir yapar? vs.vs.vs. Nitekim uluslararası sözleşmeler de şart koşar pozitif hak verilmesini... Mazallah, iliklerine kadar "devleti vatandaştan koruma" ideolojisiyle malul bürokratların olduğu bir ülkede pozitif haklar istemeyiz dersek, sosyal devleti felan çöpe atmış oluruz...

Ama dediğim gibi, işin felsefesini konuşacaksak, o apayrı bir düzlem...

Bence bu değişiklikler sakatlar için bir adım da olsa kazanımdır. 4 madde saydım yazımda, hepsi sakatların gündelik yaşamlarını olumlu etkileyecek maddelerdir. "Yok, öyle değil, bugün şu hakkımız var, bu değişiklik olursa o hakkımız yok olacak" dediğiniz bir örnek varsa, paylaşın lütfen?
 
bülent abi var olan yasalar zaten uygulanmiyor bizi kullanmalari sizce hoş mu ? %3 açık neden kapatilmiyor bu büyük bir sorudur ve kimse neden buna cevap vermiyor ? bunun kapatilmasina engel nedir ki sen yasani uygula ki samimiyetlerine inanilsin yoksa trafikte plakan olsa ne olur olmasan ne olur mesele bu değil ki benim anlayamadiğim bu senin haklarini veriyolarmi ki oy için bunu koyuyorlar saçma değilmi abi bu ?
 
Cem, "%3 açık neden kapatilmiyor" sorusunun cevabı anayasa değişikliğinde mi saklı? Bu sorunun anayasa değişikliği ile ne ilgisi var? Anayasada hiç değişiklik yapılmazsa, %3 kotalar dolacak mı?

Bence AKP iliklerinin en en en derinine kadar neoliberal bir partidir. Fakat adamların derdi siyaset yapmak ve siyasal duyarlılıkları da halkın taleplerine (daha doğrusu kendi tabanının taleplerine ve kendi temel politik görüşlerine ters olmadığı sürece) kulak vermek olduğu için, bugüne dek sakatlar için adı bile anılmamış bir çok ekonomik ilerlemeyi hayata geçirdiler.
On yıllardır %3 kota boştu. Bugün (daha referandumun adı bile anılmazken) bu parti bu kotaları doldurmak için gerekli düzenlemeleri yaptı ve kadrolar dolmaya başladı. Birkaç ayda 8 bin kadroya atama yapıldı/yapılıyor. İnşallah bundan sonra da devam eder... 2022'ye dair iyileştirmeler, evde bakım hizmetinin getirilmesi, TCK'da ayrımcılık suçunun tanımlanması vs.vs.vs. Doğrusu tüm bunlar benim AKP'den hiç mi hiç beklemediğim şeylerdi. Ama dedim ya, adamlar siyaset yapmayı biliyorlar ve politik algıları duyarlı. Helal olsun. Diğer partiler ancak AKP'nin tozunu yutar bu icraatlarda.

Ha, bunları yazıyorum diye AKP'yi olumluyor muyum, onların seçmeni miyim? Hayır. Dünya görüşlerimiz taban tabana zıt. Politik söylemleri de icraatları da bence birçok alanda ikiyüzlü ve neoliberal...
 
Doldursunlar boş olan engelli kadrolarını ondan sonra samimiyetlerine inanalım.Sosyal yardımlaşma vakıflarında dilencilik yaptıracağına,Odun kömür makarna dağıtacağına,3 ayda bir karşılıksız para vereceğine iş ver hayata kat.bakım parası alanlar olsun 2022 parası alanlar olsun çok mu mutlular yatarak para kazanmaktan.Boş durmaktan dışlanmaktan hepimizin psikolojisi bozuluyor.Bunları görmüyor musunuz.
 
abicim benim derdim akp değil ki yazdim chpnin bankasi olan iş bankasi özürlü çaliştirmiyor ilan veriyor dalga geçer gibi mülakat yapiyor onlarada lanet olsun ? referandum öncesi 8bin kişi almalari komik degil mi ? zaten var olan haklarim verilmiyor sen memnunmusun her otobüse binebiliyormusun ? her kaldırımda gezebiliyormusun ? 540 lira 3 ayda iyi paramidir geçinebilirmisin herkes bakim alamiyor ki %84 dayimin raporu var agir değilmiş neye göre kime göre agir değil ? yapsin herkesin haklarini versin desin ki bunlar kanun sizin haklarinizi güvence altina aliyorum seve seve evet diyeyim akp degil chp yapsa aynisini yazardim ben millet gibi parti borazanliği yapmiyorum ... dolmak zorunda bu açiklarin kanun yapmişlar kendi kanunlarini yerine getirmiyorlar kanunsuzlukla suçluyorlar eşitlik özgürlük vs vs ... ben senin daha duyarli davranmani istiyorum şu site çogu derneklerden daha çok takip ediliyor ben mesela üye degilim hiç bir dernege ? ben sadaka istemiyorum ki ben ünüversite mezunuyum torpil aramak yada kadrolar ne zaman açilcak diye senelerce beklemek zorundamiyim ? önce var olan kanunlari işletsinler sonra benden oy istesinler akpsinede chpsinede mhpsinede sözüm budur samimi olsunlar !!
 
Levent kardeşim sakatlıkla ilgili iki cumle yazsan sonra vışlasan:)
Kopyaladın maddeyi anladık:) sakatlık mevzuna dalacaksın biraz:) biraz gayret etsn başaracaksın inan:)
o vış vışlar hatırına senin guzel hatırına "evet" oyları yuzde 58 oldu teşekkür:)
her vışvışla bu yuzdelik dilim artacak bilesin:)

;)Size sonuna kadar katılıyorum , insanlar yasaların nelere getirip neler götüreceğini düşünmöeksızın önyargılı olarak tercih yapma niyetinde
 
kimse kim seyi safına cekmeye calışmasın bunlar yanıltmasın senin hayrın sana benim evetimde bana herkes kendine göre yorumluyor nediyelim hakımızda iyi olan referandumda kazansın
 
bulut kardeş iyce sulandırıyorsun hayırcıların yaptıgı anketlerde dahi ufak ara önde cıkıyor secimlerdede sizingibi öndeyiz dediler ama acık ara geri düştüler kendinizi avutmayın bir iki siteye bakarak genele bakın
 
helal olsun istanbul ankaradada öndesiniz acık ara myntte hayırcılar tebrikedrim siz ancak kendinizi kandırırsınız
 
Sonuna kadar evet...........

SEVDALIM kardeş sen referandumla akpyi önce ayırt et sonra maddeleri iyi oku oku ki, neye evet neye hayır dedigini bil referandum ayrı particilik ayrı . haaa gelelim genel seçimlere secim zamanı sen akp oy vermessin chp verirsin veya kjdklasjd partisine ver oyunu, ama referandum gelecegimiz için cok önemli bir adım kulakdan dolma laflarla umutsuzluga sürüklenmiyelim


Sayın arkadaşım
acık akp ne olduğunu bilsen bu anayasa maddelerinin kimlerin geleceğini kurtardığını bilirdin yarınlar mı ????????? O zaten yok ki eskiden deniz sahiline çadır açardım 30 tatil deniz kum güneş şimdi çadırı kuramıyosun sahil birilerine peşgeç çekilmiş sana daha ne sayım avrupalı olma adı altında tum türk lük vatan elden gidiyor bak zina da suç değil
boş verin bu evetçi muhabet evet çıkarsa hafdaya fettullah hocam dolma bahçede haaa bir de sakat aylığım artı yaaaa demiş garibim alo uyanın uyanın zekat fitre ile oy toplanıyor neyse oyum hayır kardeşim
 
Madde 10’a eklenecek ibare: “Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz
VIŞŞ DÖVLET BABA BİZİM ADIMIZA İSTEDİĞİ İYİ YADA KÖTÜ TEDBİRİ ALACAK , ALDIĞI TEDBİR EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI OLSA BİLEM , EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI SAYILMAYACAK . VIŞŞ
VIŞ VIŞ VIŞ

vış vış bu madde diyorki alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılamaz yani “Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alıncak tedbirler diyor yani i diyor ki bu madde çeşitli haklar tanındığında pozitif ayrımcılık çerçevesinde değerlendirilecek ve kimse 'bu eşitliğe aykırı' diye haklarıma engel olamayacak.



Madde 148’e eklenecek ibare: “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”

VIŞ ÖNCE TÜKETECEKSİN ,ÖNCE MAĞDUR OLACAKSIN MAĞDUR OLMADAN AİHM EYE BAŞVURAMASSIN VIŞŞŞŞ
VIŞ VIŞ VIŞ

vış vış AHİM den önce anayasa mahkemesine gidiyorsun gideceksin hakkını ilk kendi mahkemende arıcaksın anayasa mahkemesi senin istediğin kararı vermedi mi o zaman git diyor ahim e ne kadar sığ bakıyorsun vış mış la olmaz bu iş öyle

bu lafları ettikten sonra da banane evet- hayır dan diyorsun

1)Engelimden doğan çeşitli haklar tanındığında pozitif ayrımcılık çerçevesinde değerlendirilecek ve kimse 'bu eşitliğe aykırı' diye haklarıma engel olamayacak.
2)İşe girerken 'çürük' belgesini kimsenin gözüne sokmak zorunda kalmayacağız.
3)İhlal edilen ve verilmeyen haklarımı ombudsman kurumu marifetiyle mahkemelere düşmeye gerek kalmadan devlete anlatabileceğim.
4)Normal mahkemede elde edemediğim hakkımı, AİHM'e kadar gitmeye gerek kalmadan kendi ülkemin Anayasa mahkemesine başvurarak arayabileceğim.
E bütün bunlar için benden de EVET

YÜZKERE EVET BİN KERE EVETTTTTTTTTTT
 
evetse şunblarada katalanmak lazın sağlıkla iligili ialaçlar zamlanacak vergileri çoğalacak kımse bu yuzden hastanelere gıtmek ıstemeyecek Madde 10’a eklenecek ibare: “Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz sadece
bu madde... ama dıgerlerıne hayır.........ama hayır olursa yıne bu madde tasarlanacak... yanlış olan daha çok şey var bu yüzden hayır... kendım için degıl. millet için hayır...

örnek 1: fenerbahce galatasaray beşiktaş bursaspor trabzonsporu aynı yere koymak gıbı dusunun boyle bı sampıyonluga nasıl sevınılebılırki... bı refarandum hepsı bır arada.bu yuzden..... ya hep ya hiç........
 
rezalet,evet oyu vermezsek bütün haklarımız elimizden alınacakmış: Erdoğan bu skandalı nasıl izah edecek! - EtikHaber - Doğru Haberin Adresi

merhaba dostlar
size katılmamak münkün değil. doğrusu ben neden "eşitlik" değil de "ayrıcalık" hiç anlamıyorum. engellinin engelini yüzüne vurmak için mi? yoksa engelliyi toplum önünde teşir ederek mahcup, zavallılar (toplumsal ...geleneğimi...zde olduğu gibi) olarak kalmasına katkıda bulunmak için mi? acaba pozitif ayrımcılık- negatif ayrımcılığın ironik vurgusu olabilir mi? pozitif veya negatif ayrımcılık ayrımcılıktır!oysa bizler hep bu ön yargıdan kurtulmaya çalışmadık mı? bu bağımsızlık ve eşitlik ateşiyle yanmadık mı?

sorun şu ki entellektüel insanların açlığı beynindedir ve önce beyninin
doymasını bekler kanmaz. mongol insanın açlığı ise yalnızca
miydesindedir: at önüne kömürü, makarnayı sonrası ne gam.yani çözüm toplumun düşünsel seviyesini yükseltebilmektedir. yoksa Aziz Nesin in de saptadığı gibi %60 aptal sürü sizin ipinizi çeker...

akp engellisini AÇIKTAN TEHDİT EDİYOR. YOK ARTIK CANLAR. madem öyle başbakanın da deyimiyle: BERTARAF OLAKSAM DA, GELECEĞİM İÇİN İNADINA BİTARAFIM! kendinizden utanın be yeter. bu ne ALLAH aşkına: Erdoğan bu skandalı nasıl izah edecek! - EtikHaber - Doğru Haberin Adresi eğer geçekten engelli için bu kadar yırtınır, hakaret eder miydiz? ALLAH, ALLAH İLE ALTATANLARIN HESABINI SORSUN: LANETLİYORUM.
 
SAYIN OTURANBOĞA aşağıdaki yazı alıntı değil benimdir. lütfen taraflı tavır alarak tekrar kesmeyiniz:

bu gün bu tartışma üzerine internette "referandum ve engelliler" konusunu tarattım: size de öneririm, tarattığinizda durumun vehametini göreceksiniz. bizlerin bile nasıl ayrıştığımızı gördüm. ne gereği vardı neden varolan yasamızdan kaynaklı haklarımızı bile vermezken böyle bi samimiyetsiz oyuna baş vuruldu vs. yorum ve detaylaları daha da uzatmak mümkün,

ama önce bir edebiyat "dergisinin geçen seçimlerden önce" engelli bir yazar olarak konuyu bana sorması üzerine cevabımı buraya alıntılıyorum; neden mi hayır diyorum:

Deniz- önümüz seçim ve engelliler için sürekli “pozitif ayrımcılık vaadlerinden” bahsediliyor, ne diyeceksin?

Nurten- Çok doğal olarak her kavram karşıtını doğuruyor. Yani ayrımcılığın olumsuzluğundan (negatif) bahsetmek zorunda olmasaydık, olumlu (ki pozitif) ayrımcılık diye bir saçmalığı tartışmıyor olmayacaktık! Ama madem ki böyle bir iddea var:

Birincisi, her bir söylem kendi ideasından asılır! Öyleyse sonuç yani uygulama isteriz.

İkincisi, sadece negatif ayrımcığı ortadan kaldırarak fırsat eşitliği yaratın yeter.

Üçüncüsü, “pozitif ayrımcılığın” en yakın anlam eşleşimi, bana göre “ayrıcalık-imtiyaz tanımaksa” bu da bir çesit ayrımcılıktır ve insanlara hedef göstermedir. Zaten bu ulus ne çektiyse bu bakış açısından çekmiştir.

Dördüncüsü, gasp edilen hakkınızın teslim edilmesine, pozitif ayrımcılık denmesinin karşısındayım! Bunun adına kimse pozitif ayrımcılık demesin. ENGELSİZ ULAŞIM HAKKI VE KAYNAŞTIRMA isimli ve 2006 tarihli yazımdan örnekleyeyim: “…Eğitimde kaynaştırmadan bahsediliyor. O halde pekala ‘ulaşımda’ da kaynaşa biliriz. 15 otobüs 10 yıldır (Karayalçın döneminden kalma) çürüyeceğine normal insanlar, engellilerle aynı otobüse binseler ne olur, veba mı bulaşır? Bu neye varır biliyor musunuz?

ABD’nin yoz tarihinde beyazlar otobüsün önünde oturarak giderlerken, zencilere reva görülen ayakta ve arkada gitmeleriymiş. Bir gün, bi’zenci önlerde bir yere oturarak kalkmayı reddetmiş... Sonrasında gelişen toplumsal özgürlükler hareketini bilmeyeniniz var mıdır bilmem? Ama kesin olan şu ki, kanımca bizlere anlaşılan aynı otobüste bile olmak çok görülüyor. Daha da vahimi ise bizlerin bu duruma ses çıkarmıyor olması. Ayrımcılığı öylesine kanıksamışız ki, normal olanı görmüyor, kendimizce çözümler arıyoruz.(...)

İşte bu ayrımcılıktır ki, vebanın ta kendisi. Semtomlarına gelince, son derece bulaşıcı ve düşünsel ölümle sonuçlanıyor.
Tedavi: toplumsal eğitimin kültürel etkinliğe dönüşmesi. Yani ancak ne zamanki, yasaklar öyle olduğu için değil de, kültürden gelen davranış biçimimiz bizlere insan olmamız gerektiğini söylediği için, birbirimizin hakkını gözete biliyor olmamızdır! Bu da en az üç eğitimli nesil gerektirir derim.
Koruyucu tedaviye gelince: Çocukların ve gençlerin önyargı denen bulaştan korunmaları. Politik çaba ve daha da önemlisi bizlerin anayasal haklarımıza ne kadar sahip olabildiğimizdir...“

Demek istediğim, gerçek çözüm ikinci pragrafta. Yoksa örneğin bir belediyenin, olması gerektiği gibi kendi kentinin tüm otobuslerini (lift sistemli) asansörlü olmasını sağlamasında değil. Bu zaten olması gereken en temel hakkım! Şimdi gelelim ayrıntılara: Peki ama nedir bu pozitif ayrımcılık? “Sosyal, ekonomik ve politik alandan doğuştan taşıdıkları özellikler yüzünden dışlanmış azınlıkların dışlanmışlıklarını bir ölçüde azaltmak ve uzun vadede engellemek adına ortaya çıkan pozitif ayrımcılık kavramı, ayrımcılıktan kaynaklanan eşitsizliği, dışlanmış gruplara problemin kaynağına göre daha farklı haklar vererek çözmeyi hedefler” deniyor.

Uygulamada ise öyle olmuyor tabii. Bir örnek: Eğer genelimiz üçrete tabiyken, engellilerin toplu taşımdan ücretsiz yararlanmaları pozitif ayrımcılıksa ve benim tekerlekli sandalyemle bu uygulamadan yararlanmamın münkünü yoksa, eh her hal de bunun adı da iki yüzlülüktür. Toplumun diğer kesimine bedavacı olarak hedef gösterilmemdir. Oysa isterim ki imkanım varsa ödemeli olsun, yeter ki toplu taşıma araçlarımız bizlerinde yararlanabileceği yeterli iso standartlarını taşısın. Zanledilmesin ki pozitif ayrımcılığa karşıyım. Bende farkındayım ki, geçmişten bu güne öyle bir engellenmişiz ki, çoğumuzun okuma yazması bile yok. Dört duvar arası bir bakışa sahip. Bu noktada dezavantajlarımızın hiç değilse bir süre, genelle eşitleninceye değin desteklenerek rehebilite edilmesi kesinlikle şart.
Yoksa sende anayasaca herkesle eşiştin, öyleyse rampaya, engelli tuvaletine, kısaca düzenlemelere ne gerek var: bu sana ayrıcalık tanımaktır diyemeyiz değil mi? Bu noktadan hareketle, bizi emekle toplumda geliştirerek bir yere getirmek zor geliyorsa, sadece maşa bağlamakla yetinmek kolaya kaçmaktır.

Deniz- Bu gün, bu konuda dünyanın neresindeyiz?

Nurten- Yalnız bu konuda değil, her konuda gelinen nokta: Niyet neyse akibet o’dur.
 
merhaba

arkadaşlar anket diyorsunuz internette yapılan anketlerin çoğu fiyasko çünki bir çok insan üniversite öğrenci kafasına göre evet yada hayır diyor.
internet kullanmayan o kadar çok sağcı insan varki ve bu kişilerin çoğu evet diyecek özellikle köy kasaba gibi yerlerde yaşayan internetin yüzünü görmeyen insanlar bu insanlar evet diyecek.nedenmi evet diyecek
çünki bu zamana kadar onları fakir görüyorlardı köylüydü kimse yüzüne bakmıyordu,artık öyle değiller o insanlar şuanda şehirde oturan insanlara yeri geldiğinde kök söktürüyorlar nedenmi çünki onların gerçeklerini gördükleri için bundan 10 yıl önce zengin ile fakir arasında çok fark vardı şimdi o fark yok artık,yeri geldiği zaman o köylü kardeşlerim resti çok rahat çekebiliyor.
Birde CHP neden üniversite öğrencilerine boykot yaptırıp sokaklarda hayır kağıtlarını dağıttırıp,bağırtırıyor.neden çünki TÜRKİYE'yi karıştırmak istiyor.çünki darbe istiyor.1961 darbesinde yaptığını şimdide yapmak istiyor.o zamanda üniversite öğrencilerini kullanıp halkı ayaklandırmışlar şimdide bunu yapmaya çalışıyorlar.


AKP li değilim bu zamana kadar AKP oyda vermedim bundan sonrada düşünmüyorum,ama anayasaya evet diyorum.
 
Yahu, "taraflı tavır alarak" kesmek de ne demek allah aşkına!? 230 tane mesaj var şu başlıkta hepsi de senin yazdıklarına benzer şeyler neredeyse. Neden sileyim senin mesjını?

Alıntı olduğunu düşünerek -okumadan- silmiştim. Özür dilerim.
 
engelliler için yapılan tüm pozitif ayrımlara gözüm kapalı evet ama demokratik ülkelerde anyasalar yapılırken kapalı kapılar ardında yapılmaz. engellilerle ilgili maddeler hazırlanırken hangi engelli sivil toplum örgütünün görüşü alındı? hiç!!! ayrıca yine demokratik ülkelerde maddeler ayrı ayrı görüşülür ve böyle pozitif ayrımcılık gerektiren maddeler oy birliği ile kabul edilir.
amaç engellilerle yapılan düzenlemeyi meclisten geçirmek olsaydı diğer maddelerle birleştirilmeden getirilirdi meclisin önüne. amaç engellileri kullanarak duygu sömürüsü yapıp oy kazanmak.
son olarak, engelliler için ayrılan istihdamlar dolduruldu mu?
 
normalde olması gereken haklarımız veriliyor adı ne olursa olsun pozitif ayrımcılık veya avantaj hiç önemli değil ...

EVETTT...
 
liman kardeş zaten biz ne anlarız köylünün cobanın oyunu oydan saymıyor bu hayırcı zihniyet okumuş üst tabahayla halkı bir tutmuyor bu hayırcı zihniyet bazıları referanduma halka gitmesini dahi istemiyor evet cıkacak diye

çünkü halkı küçüm süyorlar cahil olarak korkutarak vatan elden gider evet cıkarsalarla milleti kandırmaya calışı yorlar
 
Peki arkadaşlar aklıma takılan bişi var.
Buz mavisi mesela Allah göstermsin şimdi savaş çıksa ve topraklarımız elden gideck olsa asker olur musun?
Askerlik yapmak istr misin?
Bu vatan aşkını gorunce ben şunu mrak ediorum. Bu vatan aşkıyla yanan sakat arkadaşlar askerlikten çürüğe ayrılmayı nasıl hazmediyorlar?
Tamam sakatlıktan dolayı askrlik yapmak istememeniz normal. Ama masa başında bile olsa ya da size gore bir askerlik alanı açılsa iyi olmaz mı) buna niye sessiz kalıorsunuz?
Asker olmak isteyenler niçin askerlik yapamasın?
Buz mavisi n drsin?
Mesela bu isteminizdn dolayı Türk silahlı Kuvvtlrinden sizler içn sizin lehinize bir düznlm istseniz. Nasıl olur?
Anayasal hakkınızı alacaksınız refrandumdan sonra mesela. Bunun için Türk Silahlı Kuvvetlri sağık Yetnegi Yöntmeliğinin sakatların lehine bir düzenleme yapılması için mesela anayasa mahkmsine başvuru yapmaz mısınız?
Her vatandaş askerliğini yaparken v 40 yaşına kadar her türk erkeğine askerlik yapmak zorunluyken sakatların bunun dışında tutulmasını eşitliğ aykırı bulup kendinize göre bir düzenlm istseniz ve sakatlar da askr olsa ne dersiniz?
Böyl bir düzenlme düşünbilir miyiz?
Yahu niçin sakat bir polisimiz olması için ugraşmıyorsunuz mesela? Bu ulkenin guvenliği için sakatlar guvenlik alanıyla ilgili pozisyonlara niçin girmek için çabalamıyorlar o halde?
NOT: arkadaşlar "e" tuşunda sorun var. arada çıkmıor. bunun için özür. Birazdan bilgisayar değiştirrim.
 
şartlanmışlar ve yenilikleri istemeyen dar görüşlü zihniyetler ileride hayır dedikleri için pişman olacaklar...
 
Teknoloji çğındayız mesela. Sakat bir polisimiz olsa teknolojinin anasını aglatıp ulkemizin guvenliği için çalışamaz mı yani? ya da askeriyde...
Bence harika yaparlar. Peki güvenlik konuusnda bu kadar hassas arkadaşlar güvenlik ile ilgili pozisyonlar için niçin saldırmıyorlar?
Niçin istemiyorsunuz asker olmayı polis olmayı mit kurumuna dahil olmayı, millis
savunmada bir gorevi?
Sadece konuşur mu sakatlar yoksa?
Yahu ben cumhurhurbaşkanını sakat olsun istiyorum. Başbabakanı. sakat bir mit görevlisi istiyorum. ben sakat bir komutan da gormek istiyorum bu ulkede. Partilerin milletvekili teklif tmsini istiyorum.
Yaralandı diye gazilik payesi vermek yerine o gaziyi o sakatı askeriyede yapabileceği bir gorevde gormk istiyorum. gazi oldu haydi memlekete! memleketine gitmisni istemiorum aglata aglata. O gazi askeriyede kalmak istiyor ve ona gore bir gorve istiyorsa niçin gonderilsin ki zorla evine?
 
Niçin hukuk fakultesini bitirmiş bir öğrenci hakim olamıyor? Savcı olamıyor? Niçin bu ulkede sakat bir hakimimiz sakat bir savcımız olamasın?
Bütün şartları taşıyor. Ama başvuramıyor. Niçin? sakattan hakim savcı olmaz.
Peki bu ulkenin yargı meselesi sadce saglamların tekelinde mi?
Niçin bir hakim bir savcı olmak için sakatlar ugraşmıyor? Gıkını çıkarmıyor?
Ama hakimlrin savcıların hakkı hukuku olunca dört nala dolanıyorlar?
peki sizin hakkınız olunca niçin susuyorsunuz?
Hani ulke eldn gidior ya yargı elden gidior ya niçin hakimlik savcılık için koşturan yok. Anlayamıorum. Askerlik yok. yani guvenlik hattı yok. yargı yok. yurutme yok.
bu şkeilde sadece devletin işleyşini uzaktan mı seyrdeceksiniz?
Kapı neden açmıyorsunuz bu ulkeye sahip çıkmak varken.
Bu suskunlugunuz deli edior artık! Bu ulkeye sevdanız bu ulkeye aşkınız bu ulkeye hassasiyetiniz var ama uzaktan bakmayı trcih diyorsunuz ancak! delirmemek elde değil!
Ve bu sevdanızı evde bu ulkye uzaydan gelmiş gibi uzaktan yaşamanız haksızlık!
bu dvleti sahiplenen sizler bu konulardan niye kaçıyorsunuz peki?
merak ediorum artık.
 
melek ablacım onları inandıramaz sınız ben bu vatana tansu ciller zamanında 19 ay şırnakta askerlik yaptım savaş cıksa şuan ben sakat halimde gene en önde giderim bugün tv de görüyoruz binlerce kişi sakat ve cürük alarak askerden kactımı diye incele me başladı bunları yapan da okumuş yada üsgelir gurubu kimseler bir coguda hayırcı kimseler halk askerden kacmıyor fakat kullana cagı oyuda kabul etmek istemiyorlar milletin önü acılsın gelir adaleti olsun yargının önü acılsın adalet gelsin istemiyorlar halkın lehine olacak şeyleri istemiyorlar
 
Sevgili Bülent,
Keşke burada yazan arkadaşlarla beraber bir forum düzenleseydik ne güzel olurdu. Zira yazmakla son bulacak gibi değil. Neresine müdahele edeceğimi bilmiyorum yazdıklarının. Adı pozitif olan sihirli kelime, seni temin ederim ki bir geri dönüştür. 2004 senesinde Anayasa'da kadınlar konusunda yapılan eşitlik kavramına lüttfen bir göz at. Bizim önümüze sunulan, kimi çevrelerde söylendiği gibi dayatılan bu paket bize yeni birşey katmıyor. Eşitliği tesis etmiyor. Ülkede hukuki durum ile fiili durum arasında uçurum var. Yasa var ama uygulama yokken nasıl olurda pozitif lafzı herşeyi düzeltecek. Diyorlarki görme engellli bir arkadaşımız üniversiteye alınmadı. Bir başka örnek yine görme engelli bir birey olan Mahmut Yiğit Çakın üniversite ile davalık oldu. Bunlar pozitif ayrımcılıkla düzenlenemez. Bir kişinin eğitim hakkı verilmiyorsa, o pozitif ayrımcılıkla bertaraf edilmez. Eğitim hakkını sağlamak şarttır. O kişinin engeline göre düzenleme yapmak ise pozitif ayrımcılık değil makul uyumlaştırma, düzenlemedir.

Eşitlik, ayrımcılık ve benzeri kavramlar birbirine giriyor. Geçen Turan İçli'yi dinledim SYK Türk'te. İşin özünü çok iyi anlattı. Tavsiye ederim bir kaydını bulursanız dinleyin lütfen.

Sizin ve diğer tüm arkadaşlarımın bayramını kutluyorum. Selamlar gönderiyorum.
Hakan
 
Ama ablacım sakat olmasına ragmen askerlik yapmak isteyn o kadar kişi var ki. onlara sen ilgili yöntmeliğin şu maddenin "d" diliminde oldugundan dolayı "savaşta ve barışta askerlik yapamazsın" demek ve bunun cevabını vermek nasıl bişi anlarsın o zaman?
Askerlik yapmak istdiği için temsili bile olsa bir gün kışlada geçirmeyi v asker kıyafetini giymek istemek ne demek anlarsın o halde?
Askerlik yapamıyor. yasak bu sakat gence. İstemiyorsa sorun yok. Ama ya istiyorsa asker olmayı?
Ya çürük diye ayrılıp hr defasında askrliktn çürüğe ayrıldıgını her kuruma gostermek zorunda olmasına ne demeli?
bu ulkede ben askerlikten çürüğe ayrıldım dmek kolay mı?
Boynu bukuluor bu yuzden çocukların!
ayıp ayıp diyorlar bu olana!
Biz çürüğe ayrıldık demek nasıl bişi anlarsınız di mi? askerlik yapmak isteyenler için konuşuorum tabi.
Asker ordu niye bu konuyu anlamıor o halde. niçin?
dindar diye subaylıktan atılmak nasıl bir duygu peki? yargılanmadan mahkeme gormdn?
Atılıyorsun ordudan? Nasıl bir duygu bu? Guvenlik işi şimdi sadece kimlerin? Kimlre peşkeş çekilior?
Bilen yok.
 
bulent bey siz bir yönetmensiniz sıradan biri değil, yani burada devletsiniz. görüşünüz olmaz mı olur elbet fakat yetkinizi ezici güç olarak kullanamaz dengeyi (adalet-eşitlik vs) kurmaya çalışırkrn sezgisel bile olsa aksi imaj bırakmamaya çalışmalısın!

http://www.engelliler.biz/forum/hukuk/53114-12-eylul-referandumundaki-engelli-haklari-hukuk.html daha önce bu linkte aynı içerikte konu açılmış ben görüşümü yazdım. hatta işinize gelmeyenleri (ki bence) silerek kilitlemiştinız.
diğer kişilerle özelden yazışmamızda başkalarının da bu tavırdan rahatsız olduğunu anladım.

sorarım size kilitlenen aynı konu başka başlıklarla neden açılır? hemde defalarca. hedef saptırmak yada konu bütünlüğünü bozarak eğip bükmek için olabilir mi?

hem sonra "Sakatlar için kolay bir soru: Evet mi Hayır mı?" son derece rencide edici bi başlık neden seçilir?
bilinsin ki, BEN ENGELLENENİM

onu da geçtim herseye cevap verilirken, madem tarafsınız öyleyse neden Erdoğan bu skandalı nasıl izah edecek! - EtikHaber - Doğru Haberin Adresi gibi olumsuz tehtitlere dair suskun kalınır: ki kanımca susmak onaylamaktır.

örnekleri uzatmayım. KONU ENGELLİ FAYDALANIMI KONUSUNDAN ÇIKMIŞTIR.
başbakanın çırkinleşen israrı bir çokları gibi artık beni de korkutarak itiyor. HAYIR. çünkü asıl kast sistemi budur. işte bu nedenledir ki 12 EYLÜLLERE HAYIR. çünkü HA ASKERİ DARBE, HADA SİVİL DARBE. HAYIRDIR İNŞALLAH. hem engelliyi yasalarla koruduğunu idda edeceksin, hemde tehtit edeceksin. HAYIR bu yalanır yutulur şey değil. ONURUNUZA NE OLDU DEMEZLER Mİ?
TAKİYENİN BU KADARINA DA, HAYIRRRRR

referandumla gelecek diğer kanunlar olumlu yada olumsuz toplumun genelini etkileyecek iken, SIRF POZİTİF AYRIMCILIK EKLENDİ DİYE siz sanıyor musunuz ki, BİZ ENGELLİLER BU ETKİLENMEDEN MUHAF OLACAĞIZ.
ASLA HAYIR bunu siz de aksini savunuyor gibi yapanlarda biliyorsunuz.
öyleyse neden bizlere sorulmadan yapılan bu spekilasyon anayasa için bizleride kullanmalarını onaylayalım. KİMSE ENGELLENENİ BU DENLİ HAKİR GÖRMEMİŞTİ ! HAYKIRIYORUMMMMM

nedenini burada yazmıştın ilgilenenlere bakınız: http://www.engelliler.biz/forum/hukuk/53114-12-eylul-referandumundaki-engelli-haklari-hukuk.html

erdemle
 
ben okardeşlerimi bir günlükte olsa askerlik yaptıklarını televizyonda gördügüm zaman gözlerimin dolmasına sebep oluyor benim demek istedigim saglam olupta çürük alanlara herşeye ahkam kesenlere elinden gelipte bir şey vermeden almak isteyenlere halkınoyunu cobanın oyunu benimkiyle birmi diyene
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt