Of of offfffffff
Yine birbirinden değerli düşünceler çarpışıp duruyor!!! ya ne güzel
Ben her zamanki gibi kaldığım yerden devam edeyim biraz geriden takip ediyorum ama olsun
Burda bir yerde , yani yazıların bir yerinde aşk tan da söz edilmişti....
En nefret ettiğim konuların başında özellikle aşk gibi ya da sevgi gibi kavramları tanımlamaya çalışmak olduğunu çok önceleri de yazmıştım.
Bunu yapmayacağım yani tanımlamaya gitmeyeceğim ama algılayış biçimimi sizlerle paylaşacağım.
Neden insan sever? neden insan aşık olur ?
Gerçek aşklardan söz ediyorum, aşık olduğunu zannetmekten söz etmediğimi sanıyorum anlatabiliyorumdur.
Sevmek konusu na ayrıca değineceğim ama isterseniz öncelikle aşk konusundaki düşüncelerimi kısaca açıklayayım.
Ya arkadaşlar ben insanoğlunun her türlü donanımına rağmen yalnız olduğuna inananlardanım. Yalnızlık kavramı da benim için çok uzun tartışılması gereken konuların başında gelir.Ve hep derim tek başına olmak ile yalnız olmak arasında fark vardır. Aynı gibi algılanır, biz de aynı gibi algılayalım isterseniz şu aşama da pek önemli değil.
Aşk yalnızlığın bir yansımasıdır sadece. İnsanoğlu gerçekten yalnız. şair Ümit Yaşar geliyor aklıma ister istemez;
Yalnız olmayan ne var?
Yer altında ölüler
Denizde yelkenliler yalnız
Ve üzerinde ümitle yaşadığımız
dünyaya sığmıyor yalnızlığımız.....
derken ne kadar doğru söylemiş aslında.
Aşk yalnızlığın bir sancısıdır. Öylesine tek başınadır ki insanoğlu ve öylesine korkar ki bir yerde tek başına olmaktan, kendi gibi düşünen, kendi gibi dünyayı algılayan, kendisine benzer bir başka varlığın arayışıyla kurtulacağını düşünür yalnızlıktan bir de.
Çok zordur kendin gibi birini bulabilmek. Hatta olanaksız. Bu olanaksızlık içersinde bir umutla düştüğü arayışın peşinde, kendisine bir parça benzer bir başka varlık gördüğünde yalnızlığından kurtulmuş olmanın derin mutluluğuyla bağlanıverir karşısındakine.
Çoğunlukla kendi gibi olduğunu düşündüğü varlık öyle değildir aslında. Ama olsun!!! Nasıl becerikliyizdir size anlatamam , bir terzi ustalığıyla giydiriveririz giydirmek istediğimiz tüm özellikleri karşımızdakine, ve bir bakarız ki bir başka ben daha var karşımızda, ve tutkuya dönüşür, ateşe dönüşürhissettiklerimiz, derin yalnızlığımızın içinde kendimizle başbaşa değilizdir bir yerde. Aklımızda duygularımızda düşüncelerimizde bizleri oyalayabilecek bir başka varlık oluşturduk mu kurtuluruz yalnızlığımızdan.
Sancılarımız bile severiz. Ağrılarımız bile hoş gelir.Tek başınalıktan bir an için bile kurtulmuşuzdur ve buna aşk deriz.
Haklısın kardelen, bu koşulda aşık olduğumuz kişinin yanımızda olmasının hiç bir önemi yoktur. Birbirimizi hiç görmediğimiz, dokunmadığımız anlarda bile aslına bakarsan o kişiyi yanımızda hemde taaaaa yanıbaşımızda görebilmek pek zor değildir aslında bizler için.
Kendimize benzer birisinin varlığını bilmek, onunla fikirlerimizi paylaşmak, yazışarak bile olsa ona aşık olmamıza yeter artar bile.
Amaaaaaaaaa, ben derim ki bu varlıkla birde bedensel bütünlüğü sağlayabiliyorsan işte o zaman nirvanaya çıktığın andır. Bir konuda senden ayrı düşünüyorum, yine bildik cümlemi kullanacağım;
Lütfen cinsellik ve seksi birbirine karıştırmayalım . Açık açık seks diyebilecek yürekliliği gösterelim. Seks te yaşamın bu yerinde yaşantımıza girmişse tüm dünya bizimdir. Kesinlikle hayvanı bir özellik olarak görmedim, görmeyeceğimde, canlı bir varlık olarak yaşamın en güzel vaz geçilmezlerindendir diyeceğim sadece.
Olmazsa olur mu? Ya neden olmasın? Söz konusu insan olduğu zaman hiç bir tanımlama hiç kural tanımıyorum ben. Kişiye göre yaşamı algılayış ve uygulayış biçimine durduğum saygı bunu da söylememi gerektiriyor.
Yazdıklarımda daima sadece bana ait düşünceleri dile getirirken, bir başkasının düşüncelerine asla , ama asla hayır dememeyi çoktan öğrendim.
Kuşkusuz siz de hayır demeyenlerdensiniz. Bunun farkındayım. Ve son derece doğal ve olması gerektiği gibi kendi düşüncelerinizi dile getiriyorsunuz, en güzel tarafı da bu sayfanın bence bu.
Diğer konulara da bir bir değineceğim, kendi düşüncelerimle tabii.