Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Biz, neyiz? Tanrı ve engelliler..? [Tartışma]

Arkadaşlar, Biz Tanrımıyız sorusundan itibaren şuana kadar ki tüm sorularımız, açıklamalarımızın neredeyse tamamına cevap verebilecek bir programın linkini atayım ilk 30 dakika sadece İslamla ilgili fakat devamında bilim ile islamı karşılaştırarak evrenin sırları gibi anlatımlar başlıyor ve tatminkar cevaplar alabileceksiniz.

Program konukları Prof Dr Caner Taslaman ve Dr Enis Doko

Ne Var Ne Yok 22 Aralık 2016 - NE VAR NE YOK Bölümleri İzle
 
Caner taslamn hitabı, dini bilgileri iyi fakat subjektif. donanımlı bir ateist karşısında birşey yapamaz. kendi doğrularıyla yaşıyor. sözdebilimci o hatta ben o adamın deist oldugunu düşünüyorum. fakat o kendini müslüman sanıyor
 
brkfrk66 yani öyle birşey söylüyorsunki cevabı ben değil Caner hoca versin.

Caner Taslaman, Marmara Üniversitesi Felsefe ve Din Bilimleri bölümünde, Big Bang Teorisi’nin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üzerine yaptığı teziyle yüksek lisansını tamamladı. Evrim Teorisi’nin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üzerine yaptığı teziyle doktorasını yaptı. Daha sonra ise Kuantum Teorisi’nin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üzerine yazdığı kitapla doçent oldu, yine bilim-felsefe-din üçgenindeki çalışmalarıyla 2014 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi, Felsefe bölümünde profesörlük derecesini de aldı.

Ayrıca “Küreselleşme Sürecinde Türkiye’deki İslam” çalışmasıyla ikinci doktorasını İstanbul Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakultesi’nde tamamladı. İlk olarak Tokyo Üniversitesi’nde daha sonra Oxford Üniversitesi’nde post doktora çalışmaları yaptı. Harvard Üniversitesi’nde ve Cambridge Üniversitesi’nde misafir akademisyen olarak bulundu.

Son dönemdeki çalışmalarında ve yurtdışında bulunduğu üniversitelerde en çok odaklandığı konu modern bilim-felsefe-din ilişkisi olmuştur.

Yıldız Teknik Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde profesör öğretim üyesidir.

Bilim-Felsefe-Din İlişkisi, Küreselleşme ve İslam, Kuran ve Bilim, Din Felsefesi, Bilim Felsefesi, Fizik Felsefesi ve Biyoloji Felsefesi en çok ilgilendiği alanlardır.
 
diploması olması profesörlüğe ulaşması haklı oldugu anlamına gelmez, aynı universiteden hatta daha üst düzey universiteden profesör unvanı almış dünyaya kendini kanıtlamış sana 10 tane yerli yabancı profesör sayarım fakat aynı şey benim içinde geçerli onlarında haklı oldugu anlamına gelmez, fakat ben caner taslamanı dinledim normal bir bilim adamı gibi değil sözdebilimle savunuyor yaradılışı. hep varsayımlarla. bilim bunu kabul etmez. ben çok dikkat ettim kendisiylede çeliştiği zamanlar oluyor. 5 10 yıl öncesine kadar uzak değil evrimi reddeden insanlar şimdide evrimi Allah yaptı diyor, bu çelişkidir böyle işin içnden çıkılmazki. bilim neyi kanıtlasa karşı tez sunmadan işte bunu x kişi yarattı kabul edilemez. caner taslamanı konuşmaları bilime ters oldugu gibi kur'anada ters çift taraflı çelişki
 
Program konukları Prof Dr Caner Taslaman ve Dr Enis Doko

Programın tamamını değilse de hatırı sayılır kısmını izledim. Ancak burada şöyle bir durum var: Açıklamalar hiç bir şekilde bir dini inancı destekler nitelikte değil. Olsa olsa deistik, veya teistik bir yaklaşım olduğu söylenebilir.

Ayrıca çok yanlış olduğunu düşündüğüm bazı yorumlar da var. Örneğin evrenin oluşmasıyla ilgili verilen olasılık rakamları gibi... Olmuş bir şeyin olma olasılığı diye bir şey olmaz. Yani şimdi doğmuşsunuz, var olmuşsunuz, benim doğma olasılığım kaçtır diye soramazsınız. Sorduğunuzda bir çocuğun meydana gelebilmesi için babanın milyarlarca sperminden bir tanesinin annenin binlerce yumurtasından biriyle bir araya gelmesi gibi bir olasılık çıkar. Hatta bununla da yetinmeyip, anne ve babadan gelen genlerin çapraz seçilmesiyle rasgele bir dna oluşturulur. Hesaplarsanız, bu kadar küçük bir olasılıkla sizin var olamayacağınız olasılığı gibi abes bir sonuç ortaya çıkar.

E, şimdi siz varsınız. Olasılık bu kadar küçük diye yok mu olacaksınız?

Evren de zaten var olmuştur. İster bir yaratıcı tarafından, ister kendiliğinden var olsun sonuçta vardır ve bunun olasılığı olmaz. Bu olasılık çok küçük diye mucize olarak adlandırılamaz. Her bebek bir mucizedir ama hergün binlerce bebek doğuyor. Bizler de bunu bir mucize gibi değil, hayatın doğal bir akışı olarak görüyoruz.

Uzun lafın kısası, tartışmada ortaya konulan bilgiler kısmen doğru olmakla birlikte zayıf argümanlardır. Ayrıca, dediğim gibi bunlar o veya bu dinin doğruluğunu değil, bir yaratıcının var olup olmadığını tartışma konusu yapabilir. Kaldı ki, programda Kuran'ın yorumlanma şekline din alimlerinin büyük çoğu itiraz edecektir, keza ediyorlar da zaten.

Örneğin çamurdan yaratılma kısmının evrimle açıklanmasını pek çok din alimi kabul etmez. Ayrıca çamur ifadesi de muğlaktır. Çünkü bazı ayetlerde pıhtı, bazılarında balçık, bazılarında meni ifadeleri geçer.

Aslında bu tezlerin çoğunun benzeri yabancı kaynaklarda "Akıllı Tasarım Tezi" olarak bulunabilir. Yani yeni icat değil.

Ha, burada birilerinin evrim teorisini haklı göstermesini eleştirecek değilim ama evrim teorisi dine aykırı diye yanlış olmaz, dinen desteklendi diye doğru olmaz.

Burada daha çok kuantum kaderciliği bir felsefe olarak ele alınmış ve bir yaratıcının varlığı ile nedenselleştirilmiş. Yani olmuş olan ve olacak olan her şey zaten en baştan bellidir gibi... E o zaman dinler kendi kendini fesh etmiş oluyor. Her şeyin en baştan belli olduğu bir evrenden insanın, kimin ne yaptığı, ne ettiği, neye inandığının falan bir önemi kalmaz. Zaten her şey bellidir. Kimse özgür iradeden falan bahsetmesin, çünkü böyle bir evrende yapısı gereği özgür irade de olamaz.
 
O zaman ne diyebilirizki, herkesin kabul edeceği ortak ve kesin bir veri olması gerekecek oda bugün için malesef yok.

Herkezin kendince bilimsel anlayışı ayrıca yine kendince manevi bir yaşantısı var
 
O zaman ne diyebilirizki, herkesin kabul edeceği ortak ve kesin bir veri olması gerekecek oda bugün için malesef yok..

Ben bu görüşünüze katılmam. :)

"Kesinlik" çok zor bir kavramdır ama bilimin açıklamaya çalıştığı pek çok soru işaretinin yanıtlarına neredeyse (!) kesin gözüyle bakabiliriz. Çünkü günlük hayatımızda bunların sonuçlarıyla sağlanmış refahı, teknolojileri, gelişmeleri yaşıyoruz.

İnanç farklı bir şey. O insanın maneviyatıyla ilgili bir konu.
 
Yanlış anlamışsınız, ben genel anlamda tüm sonuçları içerecek kesin veri demiştim yani tartışmalarımıza sonuç verecek yönüyle, günümüz teknolojisine zaten bir lafım yok geçmiş yaşantıları düşünürsek çok iyi konumdayız.

Herkezin kendince bilimsel anlayışı ayrıca yine kendince manevi bir yaşantısı var demek istemiştim.
Yine yanlış anlaşılmasın evrim gibi bing beng gibi ve birçok teorinin kesinliği olmadığı için kendince anlayış vurgusunu yaptım,
 
Son düzenleme:
caner taslaman belkide din tüccarı bile olabilir :) ülkemizin %90 dan fazlasının müslüman oldugunu düşünürsek bana gayet mantıklı geliyor. ben caner taslamanın herşeyin farkında olabileceği ihtimalinide düşünüyorum. yanılıyorda olabilirim tabi. fakat kendisi "Kur'an" da bahsedilen müslüman olmadıgına kesinlikle eminim söyledikleriyle çelişiyor.
 
Yine yanlış anlaşılmasın evrim gibi bing beng gibi ve birçok teorinin kesinliği olmadığı için kendince anlayış vurgusunu yaptım,

Bu konuda pek çok kez yaptığım bir açıklamayı tekrar yapmak zorunda hissediyorum kendimi...

Bilimde kesinlik diye bir şey olmaz. Kesinlik sadece ve sadece matematiğe özgüdür. Onun dışında hiç bir şeyin kesinliği yoktur.

Ancak bir şeyin kesin olmaması yanlış olduğunu veya doğru olmadığını göstermez.

Hangi teori olursa olsun, teoriler çok zor sınavlardan geçtikten sonra teori olurlar ve neredeyse kesin olarak doğru kabul edilirler. Bunu şöyle örnekleyebiliriz:

Güneşin doğudan doğması bir tezdir. Gözlemlerimizle, deneylerimizle, hesaplarımızla vs. bunu bir teori haline getiririz ve güneş doğudan doğar teorisini oluştururuz. Peki bu kesin midir? Asla değildir! Güneş patlayabilir, yön değiştirebilir, dünyanın yörüngesi değişebilir, hatta kıyamet kopabilir vs. vs Ama bunlar olmadıkça güneşin her sabah doğudan doğacağı gerçeği değişmez! Bunu öylesine doğrulukla kabul ederiz ki tüm yaşantımızı bunun aksi mümkün değilmiş gibi planlarız.

İşte her teori için durum budur. Yani "kesin değil, ispatlanmadı" vs. gibi ifadeler anlamlı değildir. Hiç bir teorinin ispatı yoktur. Yerçekimi KANUNUNUN bile ispatı yoktur. Zaten makro evrende yerçekimi kanunu yanlıştır. Bu durum yerin bizi çekmediğini göstermez.

Evrim teorisi, Büyük Patlama Teorisi, Kuantum Teorisi, İzafiyet teorisi gibi çeşitli teoriler bilim dünyasında neredeyse ispatlanmışcasına doğru kabul edilir. Ne zaman ki aksi ispatlanır, o zaman yanlışlığından konuşulur. Bugüne kadar "teori" olan hiç bir şeyin külliyen yanlış olduğu gösterilememiştir. Çünkü bir teori, teori olana kadar sayısız denemeden, rötuştan, düzeltmeden, ince ayardan, hesap kitaptan ve akla gelebilecek her türlü eleştiriden geçer.

O yüzden artık "kanıtlanmamış, ispatlanmamış, kesin değil" gibi ifadeleri kullanmaktan vazgeçmekte fayda var. İspat, dediğim gibi sadece matematiğe mahsustur.
 
yahu bunların hepsi din tüccarı.

allah için, hak dini, müslümanlık için kuranı tercüme ediyorlar ve bunu para ile satıyorlar.
kimisi ucuz, kimisi pahalı. hangisini almalıyım ?
ucuz olanı alırsam bazı ayetler eksik olabilirmi ?
pahalıyı alırsam israf etmiş olurmuyum ?
nihayetinde ikiside aynı kitabı tercüme ediyorlar.
bu tercümeleri para ile satıyorlarki kimse alıp okumasın

bu gün bir kiliseye tlf. açıp incil isteyin, emin olunki kargoyada vermezler. bizzat evinize kadar getirirler.

şimdi masum, özel bir yazı yazacağım.

hatırlıyorumda. evimizin duvarında bir kuranı kerim asılıydı. dokunamazdık. o çocukların elini süremeteceği bir şeydi.
biraz büyüdük, abdest almadan dokunamazsın dediler.
nerede arapca bir yazı bulsak hemen öper, başımıza götürüp duvarda bir kovuğu koyardık.
okul çıkışında kar yağdıysa çantamızın üstüne oturup kaydığımız zaman, günah derlerdi. niye günah ? efendim çantanın içindeki kitap, defterlerdeki harfler üst üste gelir, allah kelimesini oluşturur diye :)

bunlar eminimki bilinçli şekilde aktarıldı bize.
okumayın, dokunmayın. olduğu gibi kabul edin diye.

bir tarihte sömestre tatilinde istanbuldan şehrime giderken çantamda kuranı kerimin türkcesi vardı.
rahmetli, kuranı 7 defa hatmesisyle öğünen anneciğim okumuş bu kitabı. eve geldiğimde sordu bu ne diye. kuran dedim. olamaz dedi. ben hayatım boyunca bununla yattım, bununla kalktım, geceden sabaha, sabahtan akşama hünkür hünkür ağlayarak okuduğum bu olamaz. bu HİKAYE KİTABI gibi birşey dedi. yinede namazını hiç eksik etmedi
 
@yelpaze edilen yemin Allah üzerine oldu mu geri alınmaz.Yemin 3 çeşittir bozulursa keffareti verilir.Yemin-î münââ kide ye giriyor benim yeminim dolayısıylada keffaret gerekiyor.
keffaretini vereceğim. Sana attığım linkte zaten Lehçeler vardı okursunuz. @MeTePe sevgili hocam öncelikle çok teşekkür ederim ancak işin içine Resulullah Efendimiz in anne ve babası girdi ve sizin yazınız tek kalmış olsa cehennemlik zannebilirlerdi. Neyse onun izahatını yukarıda verdik. Şimdi sevgili hocam iyi güzel de dediğiniz olayda hangi dil de olursa olsun o dil Arapça konumunda gene aynı şey olacaktı. Değişen birşey olmayacaktı anlatmak istediğim bu. Gene öğrenmek zorunda kalacaktık yada şimdiki gibi meal veya tefsir e bakacaktık. Anlatmak istediğim bu. yani sizin dediğinizin olması için tek bir ırk tek bir dille konuşan bir millet olmamız gerekirdi. ee Hz Adem as dan kıyamete kadar da böyle bir durumun olması yaratılış gayesine ve Allah ın bizi yaptığı imtihana ters düşerdi hocam. çünkü o zaman ne imtihanın nede başka birşeyin bir önemi kalmazdı. Talas savaşından bahsediyorsunuz iyi güzel de savaşı zaten biz kazandık bundan sonra Türkler islamı yakından araştırarak islama girdi. zaten zorla giremezsin ki dine sevgilim hocam. zorla girecek olsan o müslümanlık değil;münafıklık olur. Not: tüm Kitaplığı mı bir iki kitap dışında dağıtmak zorunda kaldım. tekrar alınca bakar görüşümü bildiririm. Yıllar önce okumuş tum ve şu an aklımda sizin bahsettiğiniz konuya cevap verecek bir bilgi yok.yanlış bilgi vermiş olurum.
@yelpaze meal için diyanetin kini oku tefsir içinde Ömer Nasuhi Bilmen i oku. Elmalı Hamdi hoca ve Ömer Nasuhi Bilmen inkilerde Osmanlı kelime çok olduğu için meali anlamak zor. Ama Diyanet in ki bizim anlayabileceğimiz şekilde. ayrıca neden bozduğumuda yukarıda izah ettim. teşekkür ederim herşeye karşı hazırlıklıyım ama Resullullah ın anne ve babası oldu mu akan su durur. merak etme bundan sonra sonuna dek burdayım. dediğin gibi işime gelirse cevap veririm. gelmezse vermem ama yemin yok. çünkü dayanamayacağım birşey çıkabilir. donanım konusuna gelince de herkes kendi inancına göre donanımlı.
 
Son düzenleme:
@brkfrk66. Kaç defa yazdığın sorulara cevap verdim, ben sana soru sorduğumda susuyosun. Tek bi soru sordum, cansız atomların farklı kombinasyonlarla bi araya gelerek canlı bi varlığı oluşturmasının bi mantıklı açıklaması var mı?

@MeTePe. Hekim bey sizden de cevap bekliyorum
 
Tek bi soru sordum, cansız atomların farklı kombinasyonlarla bi araya gelerek canlı bi varlığı oluşturmasının bi mantıklı açıklaması var mı?

Hekim bey sizden de cevap bekliyorum

Soru buysa mantıklı bir yanıt var elbette... Ben bu soruyu daha önce yanıtlamıştım: http://www.engelliler.biz/forum/ayr...ri-ve-engelliler-tartisma-46.html#post1747940

Ancak soru pek doğru değil. Cansız atomlar FARKLI KOMBİNASYONLARDA bir araya gelerek tesadüfen bir canlı oluşturmaz. Belli kurallar çerçevesinde oluşturur. Yani rasgele bir durum değil, fizik kurallarına uygun bir durumdur.

Suyu, toprağı rasgele karıştırırsanız sadece çamur olur. Volkanlar, doğa olayları vs. gibi koşullar bir araya gelirse aynı toprak su'dan peri bacaları gibi harikalar oluşur.

peri_bacalari.jpg
 
Son düzenleme:
@Smilemisty bu soruyu benim sana sormam lazım, benim kanaatim tamamen tesadüf, sen bunları kanıtlayabilir misin? bir yaratıcının oldugunu iddaa eden sensin ben değil. o zaman şunu bunu kim yarattı diye sorman yanlış çünkü iddaa sahibi sensin. senin kanıtlaman lazım
 
MeTePe. Canlılığın kaynağı sadece canlılıktır. İşte bu, evrimcilerin kesinlikle içinden çıkamadıkları bir sorundur. Evrimciler, maddenin kendi şuuru, yeteneği, iradesi olduğunu öne süren son derece akıl ve bilim dışı iddialarda bulunurlar. Bu saçma masallara kendileri de inanmazlar ve cevaplanması gereken ana soruların bilimsel olarak cevaplanamadığını itiraf etmek zorunda kalırlar. Örneğin, günümüzün önde gelen evrim teorisi savunucularından ünlü bilim adamı Richard Dawkins şöyle bir itirafta bulunmuştur:

"Bir şeyin gerçekleşmesindeki olasılık, istatistiksel olarak azaldıkça, onun tesadüf eseri olamayacağına dair inancımız o kadar artar: Bu durumda eğer şans yoksa, buna tek alternatif Akıllı bir Tasarımcı'nın varlığıdır."

Evrimcilere önerilen fıçı deneyi:

Evrimcilerin hayal ürünü iddialarına göre, Büyük Patlama'nın ardından her nasılsa içlerinde çok hassas dengede kuvvetler bulunan atomlar kendi kendilerini(!) var etmişlerdir. Rastgele yayılan atomların bir kısmı, tesadüf(!) eseri buluşarak uzaydaki yıldızları, gezegenleri oluştururken bir kısmı da dünyayı oluşturmuştur. Dünyayı oluşturan atomlardan bir kısmı ilk başta taşı toprağı oluştururken, daha sonra birdenbire canlıları oluşturmaya karar vermişlerdir(!). Bu atomlar ilk olarak kompleks yapıya sahip olan hücrelere dönüşmüş sonra da ikiye bölünerek çoğalmış ve konuşmaya, duymaya başlamışlardır. Ardından bu atomlar üniversite profesörlerine dönüşerek elektron mikroskopları altında kendilerini inceleyip 'tesadüfen meydana geldiklerini' iddia etmişlerdir. Diğer birtakım atomlar da biraraya gelerek köprüler, gökdelenler inşa eden mühendisleri, bir kısmı da uyduları, uzay araçlarını, uçakları imal etmişlerdir. Karbon, magnezyum, fosfor, potasyum, demir gibi atomlar biraraya gelerek kapkara bir kütle oluşturacaklarına, olağanüstü komplekslikte ve sırları hala tam olarak keşfedilememiş olan mükemmel beyinleri oluşturmuşlardır. Bu beyinler hiçbir teknoloji ile ulaşılamamış mükemmel netlikte 3 boyutlu görüntüler görmeye başlamışlardır.

@Smilemisty bu soruyu benim sana sormam lazım, benim kanaatim tamamen tesadüf, sen bunları kanıtlayabilir misin? bir yaratıcının oldugunu iddaa eden sensin ben değil. o zaman şunu bunu kim yarattı diye sorman yanlış çünkü iddaa sahibi sensin. senin kanıtlaman lazım
arkadaşım, ben diyorum ki tüm mevcudatı yaratan bi zat vardır. Düzen varsa bi düzenleyici vardır. Bi sanat varsa bi sanatkar vardır. Senin, tüm mevcudat muazzam bi şekilde tesadüfen oluştu demenle, bi bilgisayar kendiğinden tesadüfen oluştu demen aynı şey. Ispatlarım allahın yarattığını. Şimdi herşey atomlardan oluşuyo hem fikiriz. Bi göz kaç megapiksel biliyo musun? Bu atomların hangisinde bi insan gözündeki özellik var? O özelliğin atomda olması lazım ki, aynı özelliği insanda görebilesin. Yani benden bin lira borç istesen, sana vermem için en az bin lira olması lazım doğru mu? Ee bu vucüdü bu gözleri bu muazzam beyni taşıyorum ben, hangi atomda böyle bi özellik ve ilim var? Bunu anlamak bu kadar zor olmamalı. Sanat varsa, sanatkar vardır. . Bi mimari varsa bi mimar vardır.
 
Canlılığın kaynağı sadece canlılıktır. İşte bu, evrimcilerin kesinlikle içinden çıkamadıkları bir sorundur. Evrimciler, maddenin kendi şuuru, yeteneği, iradesi olduğunu öne süren son derece akıl ve bilim dışı iddialarda bulunurlar. Bu saçma masallara kendileri de inanmazlar ve cevaplanması gereken ana soruların bilimsel olarak cevaplanamadığını itiraf etmek zorunda kalırlar. Örneğin, günümüzün önde gelen evrim teorisi savunucularından ünlü bilim adamı Richard Dawkins şöyle bir itirafta bulunmuştur:

"Bir şeyin gerçekleşmesindeki olasılık, istatistiksel olarak azaldıkça, onun tesadüf eseri olamayacağına dair inancımız o kadar artar: Bu durumda eğer şans yoksa, buna tek alternatif Akıllı bir Tasarımcı'nın varlığıdır."

Şimdi, eğer yazdıklarımı okumuyorsanız bence soru da sormayın. Çünkü belli ki okumamışsınız. :)
Ayrıca bana Harun Yahya, yada bilinen adıyla Adnan Oktar alıntıları yazmazsanız sevinirim. Çünkü bunlar hiç bir şekilde itibar edilmeyecek zırvalıklar, şarlatanlıklar ve demagojilerden ibarettir.

Yazdıklarınıza gelince... Siz hiç Evrim biyoloğu Richard Dawkins'in yazısını kitabını okudunuz mu? Kim olduğunu biliyor musunuz? Ben neredeyse her kitabını okudum. Adam, şaşmaz bir şekilde evrim savunucusudur, tanınmış ateistlerdendir, yaratılış ve akıllı tasarımcılara şiddetle itiraz eder.

Böyle bir adamın sizin yazdığınız cümleyi söyleyeceğine aklınız yatıyor mu? Bu saçmalıktan başka bir şey değil.

"Canlılığın kaynağı sadece canlılıktır" ne demek? Bu bir açıklama değil ki. "Suyun kendisi sudur" demek gibi bir şey. Böyle bir ifade hiç bir şeye hizmet etmez, bir işe de yaramaz. Canlılığın bir tarifi olmak zorundadır ve nitekim vardır.

Evrimciler, maddenin kendi şuuru, yeteneği, iradesi olduğunu öne süren son derece akıl ve bilim dışı iddialarda bulunurlar

Kim nerede demiş bunu? Kaynak rica etsem?

cevaplanması gereken ana soruların bilimsel olarak cevaplanamadığını itiraf etmek zorunda kalırlar.

Bu son derece desteksiz, boş bir iddia...

*************

Diğer yazdıklarınızı keyifle okudum. Güzel bir masal olmuş ama tabili ne bilimsellikle ne de gerçekle yakından uzaktan alakası yok. :) :)
 
Smilemisty

Teknik detayı MeTePe yazar ama, ben de bir soru sormak istiyorum. "Ben bu kadar mükemmel tasarımı tek bir tanrının yapabileceğine inanmıyorum. Bence en az 500 tane olmalı". Ne dersiniz? Öyle ya, evren içerisinde;
- 10 milyon süperküme
- 25 milyar galaksi grubu
- 300-350 milyar büyük galaksi
- 7 trilyon cüce galaksi
- 30 milyar trilyon (3x1022) yıldız
var.


Kaldı ki evren mükemmel felan değil. Evrene/dünyaya/canlılara yön veren şey çoğu zaman zayıflıklar...
 
Ee bu vucüdü bu gözleri bu muazzam beyni taşıyorum ben, hangi atomda böyle bi özellik ve ilim var?

Toplam, kendini oluşturan parçaların toplamından büyüktür. Size daha önce de yazmıştım. Hidrojen YANICI gazdır. Oksijen YAKICI gazdır. İkisi bir araya gelince SÖNDÜRÜCÜ SU olur. Yani bütünü oluşturan atomların her birinin nitelikleriyle bütünün nitelikleri farklıdır.

Yazdığınızın tamamen hatalı bir mantık olması bir yana, bildiğimiz basit fizik, kimya kurallarına da aykırı...

Bu atomların hangisinde bi insan gözündeki özellik var? O özelliğin atomda olması lazım ki, aynı özelliği insanda görebilesin.

Yine aynı şekilde... arabanın koltuğunda bir yere gitmek gibi bir özellik yok ama bir araba içinde koltuğa oturup istediğiniz yere gidiyorsunuz. Bunun için koltuğun süper güçleri olması gerekmiyor.
 
Son düzenleme:
MeTePe. Size ağır gelen şey ne biliyo musunuz? Bi köle olduğunuzu kabul edemiyosunuz... şunu bilin ki, ayağı prangalı, boynu Zincirli, kulağı defalarca delinmiş köleden başka bişey değiliz. Bunu bigün anlıcaksınız. Kibrinize ve egonuza yenik düşmeyin.

richard dawkins in, itirafı. Bakın bakalım. Tesadüfen olamıcağını kabûl ediyo.

https://youtu.be/xBSRI_kjhBA
 
Size ağır5 gelen şey ne biliyo musunuz? Bi köle olduğunuzu kabul edemiyosunuz...

Hadi kabul ettim diyelim de, niye köle olalım? Ayrıca bunun gerçeklerle nasıl bir ilgisi var?


:) :) :)
Buna çok güldüm...
Adam orada Panspermia denilen bir tezi anlatıyor. Esrarengiz bir ses ve altyazı Richard Dawkins akıllı tasarımı kabul etti diye yorum yapıyor...

Ha, merak ediyorsanız panspermia'nın ne olduğunu da anlatırım. Ama burada bahsedilen konu ile yaratılışcılık arasında zerre kadar alaka yok. :) :) :)

Bu da çok sırıtan bir demagojiden başka bir şey değil.

Yeri gelmişken ben size bir fıkra anlatayım:
Papa newyork'u ziyarete gitmiş. Uçaktan inerken gazeteciler efrafını sarmış. Bir tanesi

- Papa hazretleri Newyork genelevleri hakkında ne düşünüyorsunuz diye sormuş.

Papa şaşırmış:

- Newyork'da genelev var mı? demiş.

Ertesi gün bütün gazeteler şu manşeti atmış:

"Papa'nın Newyork'a inince ilk sorduğu şey Newyorkr'da genelev var mı oldu"
 
OturanBoğa Bülent abi inancın budur saygı duyarım. Peki madem ki birden fazla yaratıcı olduğunu düşünüyorsunuz neden tanıtım bölümündeki 20 inci soruda çoğul değilde tekil olarak kullandınız soruda öyle ya bu siteyi kuran sizsiniz ? Bende bunu sormak istiyorum size.
 
OturanBoğa. Yaratıcı tektir. Bunu çok basit bi yol izleyerek bulalım. Göz insanın görmesi içindir, güneşte insanın görmesi içindir, ve gözünüzü gezegende gezdirin, " ayy bu ağaçta ne çirkinmiş, bu gülde leş gibi kokuyo" dediğiniz oldumu? Göz de güneşte gezegende, sanki tek bi tornadan çıkmış gibidir. Ikinci bi kuvvet(yaratıcı) bu sistemi bozar. Ve sizin muazzam değil, düzensiz görürünen sistemde bile düzen vardır.
 
şeker çocuk 34 Onlar benim sorularım değil kardeşim. Popüler bir soru-cevap formudur o.
Soruları hazırlayanlar varsayılan Tanrı'yı temel almışlar ki insanların verecek cevabı olsun. Cennet metaforu yapılacaksa Tanrı ile ilişki kurmak gayet doğaldır. Bunu yapan kişinin Tanrı'ya inanması gerekmez. Tıpkı Müslüman birisine baş sağlığı dilerken "Allah rahmet eylesin" demenin kişiyi dindar yapmayacağı gibi. Dil, karşılıklı iletişim aracıdır. Sen söylersin ve istersin ki karşındaki seni anlasın. Kültürel kodlar da anlaşılmayı kolaylaştırırlar. Bu topraklarda yaşayan herkes "cennet" deyince aynı şeyi anlar, "Tanrı" deyince aynı şeyi anladığı gibi. Ama anlamak demek inanmak demek değildir.

Smilemisty
İşte bunun adı imandır. Çünkü söylediğin şey tümüyle hayal ürünüdür, ancak inançla sahiplenilebilir. Amenna. Ama güneşe ya da doğaya bakıp "vay bee" denmez. Ne şaşırtıcılığı vardır, ne kusursuzluğu, ne ölümsüzlüğü vs.

Bir kişinin kusursuz olduğuna inanmamızı, ama beş yüz kişinin bir arada olunca kusursuz olamayacağına inanmamızı istiyorsun. Bu bana tezat geliyor. Yukarıdaki videoda görülüyor... Bence 500 tanrı pekala birbirlerini hiç görmeden sonsuz evreni idare edebilir. Bu bir kişinin idare etmesinden daha kolay ve mümkün geliyor kulağa. Bu sonsuzluk içinde milyon tane olsa anca...

Not: Aslında böyle konulara müdahil olmaya zamanım ve sabrım yok. Dolayısıyla uzatmak istemiyorum. Sadece okurken bi an merakla sorasım geldi. Çok zorunlu kalmadıkça, hatta yok, keyfim elvermedikçe tartışmaya devam edemeyeceğim. Mazur görün lütfen.
 
MeTePe köle olduğunu kabul etmek hakikati kabul etmektir. Insan aciz bi mahluktur. Başının ağrısını geçiremicek kadar acizdir. Köleyiz çünkü özgürlüğümüz dünya ile kısıtlı, ta ki hakka kavuşuncaya kadar... bana, türler arasında değişimi gözlemlenebilir bi kanıt gösterebilir misiniz. Sizin evrim teorisine inanmanızla, allaha inanmanız aynı şey. Sizin için ikiside kanıtlanamamış.
 
OturanBoğa Bülent abi Son bir soru sormak istiyorum müsade edersen. Size göre 500 tane yaratıcı var peki bunların isimleri ne ? Dünyanın ve dünya dışındaki gezegenlerin nereleri yarattılar ? Hangisi nereyi idare ediyor; hiçbir tartışma birşey çıkmadan !? Hangisi nereyi yarattı bunu söyleyebilir misiniz ?
 
şeker çocuk 34
demekki Allahın üzerine yemin etmeninde bağlayıcılığı yokmuş
inançlı arkadaşlar keşke tartışma ortamlarındada kendilerini biraz geliştirselerde bu kadar asabi olmasalar, herkesin kendileri gibi düşünemeyeceğini bilmeleri gerekir, kendi fikirlerine saygı duyulmasını isteyenler başkalarının fikirlerine saygı duymayı öğrenecekler,
bagırmakla, hakaret etmekle tehdit etmekle kimsenin fikrini değiştiremezsin,
ben açıkçası bu tartışmadan çekiniyorum, çünkü yakında bu aşırı inançlı arkadaşlardan birisi farklı düşünenler için katli vaciptir yazarsa hiç şaşmam,
ayrıca bazıları kendilerine burada fazla görev yüklemişler, yok dine çağırmak, yok yola getirmek, yok davet etmek,
misyonerlikmi yapılıyor

Bana da dostum kelimesini kullanma kendin gibiler le dost ol senin gibisi bana lazım değil.( bunu yazan inançlı birisi, benim gibi düşünmüyorsan benimle dost olamazsın demiş, yorumu size bırakıyorum, islam birleştirici, hoş karşılayan, herkesi kucaklayan diye anlatanda bunlar, ama davranışları pek anlattıklarıyla bagdaşmıyor.)

@kazazede sende besbelli bir algılama sorunu var
ilahiyat okuyunca demekki her şeyden anlıyor insan, bazen doktorda olabiliyor, bazen öğretmende olabiliyor, bakın burada inançlı arkadaşımız hemen bende bir algılama sorunu olduğunu anlamış, halbuki ben bu sorun için doktora gitsem hemen anlayamaz, belli testler yapmaya kalkardı ve aylarca sürebilirdi anlaması
halbuki ne gerek var ilahiyat okusaydı o doktor daha kapıdan girmeden bende algılama sorunu olduğunu anlardı
aslında egitim sisteminde 2 çeşit okul olması gerekiyor
1- ilk ve ortaöğretimde okulların hepsi imam hatip olmalı
2- yüksek öğretimdede okulların hepsi ilahiyat fakültesi olması yeterli
digerleri insanları yoldan çıkarıyo ))))

Dostum ....
 
kazazede günaha girdim evet. Allah tövbe yi ve keffareti kabul etsin. Ama neden olduğunu da yukarıda izah ettim. Onun için başka birşey konuşma ma gerek yok seninle. Neden öyle olduğunu da yorumlardan anlarsın.
 
şeker çocuk 34

Mesela şunlar (ve devamı) neden olmasın?
1-Zeus -(Gökyüzü ve Hava Olayları)
2-Poseidon (Denizler, Depremler ve Okyanuslar)
3-Hades (Yeraltı)
4-Hephaistos (Demircilik ve Ateş)
5-Ares (Savaş)
6- Hermes (Hırsızlık, şifa, yolculuk, iletişim)
7-Dionisos (Şarap, Üzüm, Eğlence, Partiler)
8-Artemis (Okçuluk, Ay,Avcılık, Bakirelik)
9-Afrodit (Aşk ve Güzellik)
10-Athena (Bilgelik ve Savaş Stratejisi)
11-Hera (Evlilik ,Bereket ve Aile)
12-Apollon (Işık, Sanat, Şiir, Okçuluk, Hastalık, Sağlık)

Felsefik olarak bunların olmasıyla tek bir Tanrı olması arasında hiç bir fark yok. Herkes birine inanır. Bunu kimseye açıklamak zorunda da değildir. Müslümanlar Allah'a ve Hz. Muhammed'e inanır, diğer dinler kendininkilere (ki dünyada şu anda 4300 din-mezhep var. En yaygın dinler). Müslüman Emrah 4299 tanesine inanmaz, ateist Hasan 4300 tanesine. Aranızda tek bir fark vardır.
 
Üst Alt