Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Biz, neyiz? Tanrı ve engelliler..? [Tartışma]

Yahu arkadaşlar zaten müslüman inancın da kıyametin kopması İçim Kuran a aykırı şeylerin olması lazım takmayın :) MeTePe hocam ile Ankara Da tanıştık kendisi hayatımda gördüğüm en iyi insanlardan biridir çok keyifli sohbet oldu sevgili hocam la :)
 
Ben kendimce "tanrı" kelimesine bi yorum yapmak istiyorum. Allah'ın 99 ismi vardır ama o isimler Allahın özelliklerini anlatan sıfatlardır.

Şimdi hiç kimsenin Allah deme tanrı de falan gibi bir iddiası yok. Daha önce ben bunu defalarca belirttim. Allah özel isimdir, tanrı genel isimdir. Tanrı demenin bir sakıncası olabilir mi? Bence olmaz. Benim tanrım Allah'tır veya Allah tanrıdır önermelerinde bir hata olmadığına göre bu öyle tu kaka denilecek bir sözcük değil.
İsteyen tanrı der, isteyen Allah. Ama şunu da akıldan çıkarmamak lazım ki, Allah sözcüğü de kurana has değil. Diğer dinlerde de var.

Ayetlerle ilgili ne demek istediğini pek anlamadım. Ben alıntı yaptığımda genellikle mealini yazarım. Yani anlamından kopuk yazmam.

Y @MeTePe hocam ile Ankara Da tanıştık kendisi hayatımda gördüğüm en iyi insanlardan biridir çok keyifli sohbet oldu sevgili hocam la :)

O senin güzelliğin... teşekkür ederim. :)


Öte tarafdan din ve vicdan özgürlüğü iddiası ile gene çelişir. Dini kısıtlamaya kalktın mı artık o yeni bir din olur.

Bu fikre itirazım yok. Ama ben bir realiteden bahsediyorum. Nasıl ki Fazıl Say alıntı yaptığı Ömer Hayyam'a ait bir şiir yüzünden hakkında hapis cezası verilebiliyorsa, bu tür incelikli konularda da kimin başına ne gelir bilinmez.

Hele şu ortamda hiç bilinmez. :)
 
MeTePe hocam rica ederim.size ego lu diyenler Ankara ya gitsin De melek gibi insan nasıl olurmuş görsünler :) köpeğini ze iyi bakın hocam sevgiler :)
 
MeTePe. Hocam ben neyapmışım biliyo musunuz, sizin eskiden yazdığınız mesajları sanki yeniymiş gibi algıladım, durduk yere öyle bişey yazmış oldum :)) ayetlerle ilgili itamlarım sizin için değildi hocam zaten.
 
Engelliler ve Allah

Herkese Merhaba,
Paylaşmak istediğim bir konu var.
Doğuştan veya kendisinden kaynaklanmayan bir sebeple sakatlanarak engelli hale gelen her kişi bilmelidir ki onlar seçilmiş insanlardır.

Allah nasıl insanların arasından peygamberler seçmişse ve onlar vasıtası ile kutsal bir mesaj göndermişse, engelli insanlar vasıtası ile insanlara verdiği mesaj da bu kadar kutsaldır.

"Sahip olduklarının değerini bilmek"

ve bu hizmet karşılığında Allah "sabredenlere hesap tutmaksızın ödeme yapacaktır (Zümer 10)"

Kısacası size enteresan veya farklı gelebilir ama, "Sabır ve namazla Allah'tan yardım isteyin (Bakara / 45) " ayetinin hükmünü yerine getiren bir engelli, yarın sabah, dünyada görmediği ve hayal bile edemeyeceği bir sarayın yatak odasında, kendisini sakat olarak gördüğü bir rüyadan uyanmışçasına kalkıp doğrularak, dünyada görmediği ve ulaşmayacağı kadar güzel bir eşin kendisine baktığını görebilir. Ve artık sonsuza dek Allah tan başka hiç kimsenin kendisini çıkartamayacağı bu mekanda, hıçkırık bile tutmayan yeni bedeni ve kendisi gibi iyi olan sevdikleri ile birlikte yaşayabilir.

ve zaman zaman içinizde volkan gibi patlayarak "Artık yeter!" diyen isyan duygularınız da onlara kapılmadığınız sürece buna mani değildir.

vesselam.
 
Son düzenleme:
vallaha guzel seyler yazmissin sessizlik:) zumer suresindeki alintinin engellilikle alakali bi konu oldugunu hangi din alimi yorumlamis:)

iyi teselli iyi mujdede cokta abartilmis:eek:
bu hayatta sabreden yasayabilir buna deginmeden
 
kimse ama kimse ibadet etmeden, şükür etmeden ve bunlardan öte isyan etmemmiş olmak şartıyla cennete giremez. Engelli olduğumuz için bu sadece küçük günahlara kefaret olur ama dediğim gibi ibadet yapmak zorundyaız. Kendimizi kandırmayak. :)
Unutmayalım Kuranda sürekli Çoğu kişinin azaba uğrayacağı, Çoğu kişinin gaflette olduğu, vs vs yazar. Ama hiç bir yerde çoğu kişi doğru yoldadır yazmaz...!
 
ben kaza ile sakatlandım ve öyle engelli oldum benim durumum sınav deneme olayına girer ama doğuştan engelli bir kişiye neyin sınavı yapılıyor onu anlamak zor. Yani sen geç sen geç sen sürün nasıl bir mantıktır nasıl bir sadistliktir bu. ayrıca 1 yaşında öldürülen çocuklar 10 yaşına gelmeden tecavüz edilen öldürülen çocuklar var bu nasıl bir sınav. Namaz demiş arkadaşlar bakıyorum namaz islamdan öncede var yani putları yıkan hz ibrahim putları yıktı ve ilk namazı kıldı denir ama kendisi mö2000 de yaşadığı söylenir yani islamdan 2500sene önce namaz bir ritüeldir tapınma secde etme ritüelidir. Yani korkulan şeyin önünde eğilme mantığı ilk insandan beri vardır. bu ibadet se oradan gelir. Öbür taraftan tüm semavi denen dinler zerdüştlükten kopyala yapıştır dır. Çünkü baktığınızda ahura mazda denen bir tanrıya tapar cennette cehenneme melek ve şeytanlara inanırlar ahiret inancı vardır ve cennete cehenneme sorgu ile alınır günahı olan cehenneme gider olmayan cennete gider falan. semavi dinlere bakılınca zerdüşlük tamamen aynıdır zaten dikkat edin din adamları ağır derece zerdüşlüğe söverler ve bilinmesini istemezler bu benzerliği. öbür taraftan arap mitolojisine bakıyoruz mennat uzza ve lut isimleri gelir karşımıza buna görü lut uzza ve mennat ın oğludur uzza güç demektir mennat ise bugün manat money olarak bilinen paradır lut ise lut, el lut, el ilah şekillerinden sonra allah lafzına dönüşmüştür yani Allah islamın tanrıya söylediği isim değil ogüne kadar bilinen ismidir. İslamın gerçekte ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız necm suresinden silinen 19 ve 20. ayetlerin ne olduğunu araştırın.Buna göre cihat adı altında bütün put perestler kılıçtan geçirilir fakat putperest kureyş kabilesine ve onların kabedeki 3 putuna dokunmazlar. Sebebi ise bu kabilenin çok zengin oluşudur. birgün kureyş kabilesini islama davet etmek için bu üç put için onlar yüce varlıklardır denilir ve birden kureyş kabilesi birden secdeye gelir . Daha sonra necm suresindeki putları öven 19 ve 20. ayetler kureyş Müslüman olduktan sonra şeytan tarafından yazdırıldığı gerekçesi ile kitaptan çıkartılır ve üzeri örtülür bunun bir rivayetten ibaret olduğu gibi bir durum yaratılsada Bu iki ayetin kanıtı hac suresinde 52 ve53. ayetlerde verilmiştir sonra isra suresinde 73 ve 75 ayetlerde kurandan kanıtlardır. 52. ayet: "(ey muhammed!) biz, senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşeri arzular) katmaya kalkışmasın. ne var ki allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. sonra allah, kendi ayetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." Der isra suresinde ise daha yasaklayıcı ve gazap dolu bir tutum mevcuttur. sonra zeyd olayını ve hz muhammedi zehirleyen zeynebi bir inceleyin. olana göre hz Muhammed birgün zeydin evine gelir ve Zeynep evde tektir ve zeynebe aşık olur neyse zeyde zeyenebi boşamasını söyler oda babası gibi gördüğü dininin lideri Allahın resulüne kırmaz ve boşanır onun üzerine dağa çıkılır ve vahiy gelir sonra Muhammed zorla zeynebi kendine karı yapar ve zeyd cihada gönderilir ve 3. cihada şehit olur. Bunun üzerine Zeynep sistematik olarak hz muhammedi zehirler yani 3 sene gibi ve muhammedin yediği bir koyundan etkilendiği söylenir hacamat falan yaptırır ama nafile zeynebin yaptığını bilir ama onu öldürmez. Bununla ilgili azhab suresi 37. ayete bir bakın "bir de hatırla o vakti ki, o kendisine hem allah'ın nimet verdiği, hem de senin iyilik ettiğin kimseye: "zevceni kendine sıkı tut ve allah'tan kork!" diyordun da allah'ın açığa çıkaracağı şeyi içinde gizliyor ve insanları sayıyordun.
oysa allah, kendisini saymana daha layıktı. sonra zeyd o kadınla ilişiğini kestiğinde biz onu seninle evlendirdik ki, evlatlıklarının ilişkilerini kestikleri eşlerini nikahlama hususunda müminlere bir darlık olmasın. allah'ın emri fiile (pratiğe) çıkarılmış bulunuyor." yani allahın işi gücü yok da bütün işi gücü bırakmışta bütün derdi muhammed gelinini karı olarak alsın diye ayet yollamış gibi düşüneceksiniz .bir bakıyorsunuz kocası savaşta ölmüş dulları kendine karı yaptığı söylenir ama aynı Muhammed birinden birine hak geçmemesi gerektiğini de söylemiştir ve bu kadınların içinde zengin kadınların ağır basmasıda hayret vericidir. Sonra hz ayşe olayı vardır kendisi 49 yaşındayken 6 yaşındaki ayşeye nikah kıyar ve bu daha olmamış derler 3 sene hasat zamanının beklerler tabi bu sıra sen şunlarla oyalan diye bir iki hatun verilir yani zifaf sırasında ayşe dokuz Muhammet 52 dir zaten ilk evliliğinde 25 yaşındadır 15 sene evli kalır derlerki bir hatuna bile bakmaz sonra birden bire kabak çiçeği gibi oluverir gibi gösterilsede olay öyle değildir evlendiği kadın zengindir ve mal mülk sahibidir o yüzden zamparalık yapamaz. Neyse sonra bir seferde Muhammet zamanla yaşlanır falan ayşenin adı biriyle çıkar hemen nur suresine iki ayet konur (11 15) ayşe aklanır. öbür taraftan hz ömerin adalet bekçisi gibi lanse edilmesi ama gerçekte hz muhammed ölürken son bir iki şey yazdırmasını isteyip ömer tarafından kuran geldi zaten o bize yeter demesi üzerine hz muhammedin başında ağlayan kadınlarını kastedip bu kadınlar bana zulüm ederler ama sen bunlardan zalimsin demesi ve ömerin hz muhammedin yerine ebubekirin geçmesi için silah zoruyla insanları şekillendirme çabası yüzünden cenaze işlemlerinin 3 gün beklemesi vahim şeyler. Birde kafaya göre adamın birini keser normalde idam edilmesi gerekirken Muhammed dağa çıkar ve nisa suresinin 4. ayetine bir şey ekler ve ömer birden haklı olur. Hep onlardan bak rahman suresi 19 ve 22. ayetler bir müjde verir ve kusto bunu 1400 sene sonra öğrenmiş ve Müslüman olarak öldü falan der zırvalarlar 1 milattan önce 23-79 yılları arası yaşamış Gaius Plinius Secundus, Naturalis Historiae isimli eserde …Denize bir borudan akar gibi karışan tatlı suyun özellikleri daha da ilginç ve harikadır. Çünkü suda hayret edilecek özellikler vardır. Kendisi daha ağır olan deniz suyu, kendisinden daha hafif olan tatlı suyu üzerinde taşır. Dolayısıyla tatlı su, deniz suyundan hafif olduğu için deniz suyuna karışmaz ve denizin üzerinde yüzer. (Gaius Plinius Secundus, Naturalis Historiae II, CVI 224) yazar yani muhammetten 550 yıl önce 2 kusto Notre dam katedralindeki bir cenaze ile defnedilmiştir. Öbür taraftan neil armstrongun ayda ezan duyduğu ve Müslüman olduğuda tamamen yalandır kendisi ohiayo da bir kilisede bir hristiyan olarak uğurlanmıştır. bunun gibi daha bir sürü şey var. islam kendinden olmayana tahammül etmez onları öldürmeye cihad der zorla kılıçla onlara yayılmaya uğraşır cenneti kendine cehennemi ise islam olmayanlara layık görür islam olmayanlar giremez denir. Ve ne hikmetse hoşgörü dini diye bahsedilir. Parası olan her şeyi satın alır her şeyi yapar parası olmayan da önemli olan niyet diye sallanır. ne hikmetse 99000 peygamber gelmiştir ama ne hikmetse hepsi arap yarımadasından çıkmıştır. ve ne hikmetse allah tarafından yollanan bu kitaplar dinazor uzaylı ve kayıp kıta abd adına birşey barındırmaz. Söyledikleri tamamen görünen bilinen şeyler üzerine ve 3. ağızdan yazılardır.
Yani şu bir gerçektir adamlar din diye iyi bir tezgah kurar ve o tezgah hala sağlamdır. Tek bozulmayan din İslam denir ama mezhep varsa demekki oda yalandır. Yani arkadaşlar şarap yaparken yanlışlıkla şampanyanın keşfedilmesi gibi bir durumumuz var. Yanlışlık …

1983 de bulunan bir köylüye ait bir cesedin firavun ramses olduğu ve secde ettiği falan sonra, kabe başlı başına bir puttur 7kez etrafını tavaf etmek ona el yüz sürmek putpereslik değil de nedir. Ayrıca millet gider orada bir muhafazanın içinde kara bir taşa (hacerül esved) kafasını sürer buda bir puttur. Aynı taş hinduizimdede vardır ve o shivanın vajinasıdır. Ayrıca bu kara taşlardan aproditte adında bir tane daha vardır. Şeytan taşlamak da puttur .
el ilah yani allah ay tanrısı diye geçtiği için islamdaki hilal de oradan gelir. Diğer dinlerdede zaten ayla ilişkilendirilir.
Buda İslam hinduizim ilişkisi
Rahman ve de rahim olan yüce Shiva’nın adıyla,
Sivastakam (Stanza :
Haram sarpa haaram chitta bhu viharam Bvaham veda saram sada nirvikaram Smashane vasantam manojam dahantam Sivam shankaram shambu meshan meday.
Türkçesi:
Sana sığınırım Şiva! Sen Haram olarak da tanınırsın. Sen ki yılanların çelenklerini giyinen(taşıyan), ölülerin yakıldığı yerlerde gezen, kainatın kendisi olan, Vedalar’ın özü olansın.
Bu dua M.Ö. 1500 yıllarında yazılmış olan, Vedalardandır. Vedalar tıpkı Kuran gibi Hindu kutsal metinleridir ve vahiy yoluyla gelmiştir.
Şiva’nın doğuran vajinasını/Rahimini gördünüz değil mi? Pekiyi evinin adı nedir?
Garbha griha : Rahim evi. Sanskritçe : garbha=rahim , griha=ev.
Garbha griha, Hindu tapınaklarının tam ortasında bulunur. Mescid-i Haram’ın tam ortasında bulunan Kabe gibi.
Garbha griha küb,kab,kare şeklindedir. Tıpkı Kabe gibi.
Garbha griha’nın tek girişi vardır. Tıpkı Kabe gibi.
Garbha griha’nın pencereleri yoktur. Tıpkı Kabe gibi.
Garbha griha’nın içine sıradan halk giremez. Tıpkı Kabe gibi.
Garbha griha’nın Sanskritçedeki diğer adı Haram. Tıpkı Mescid-i Haram gibi.
Hindular, Garbha griha’nın etrafında, 7 kez dönerek hacı olurlar. Tıpkı kabe’nin etrafında 7 kez dönen hacılar gibi.
Hindu hacıları Tirtham denen kutsal suyu içerler. Tıpkı zemzem gibi.
Hindu hacıları saçlarını traş ederler. Tıpkı putperest islam hacıları gibi.
Hindu hacıları tavaf esnasında iki parçadan oluşan beyaz çarşaf giyerler. Tıpkı putperest müslümanlar gibi.
Hindular sabah ve akşam “namazkar” kılarlar, tıpkı müslümanların namaz kılması gibi:
 
Hz Ebubekir'in yeni halife seçildiği dönemini düşünelim, peygamberimiz [sallallahu aleyhi ve sellem] yeni vefat etmiş, Müseylime adlı kişi kendisini peygamber ilan etmiş ve kitapların yazdığına göre Beni Hanife kabilesini kendisine bağlamada başarılı da olmuş. Yemame bölgesinde Müseylime'ye bağlı kuvvetler Halid Bin Velid'in ordusuyla savaşmış. Bu savaşta pek çok insan ölmüş, ölenlerden bir çoğu da kuran hafızları. Hz Ömer bu savışın sonucunda Hz Ebubekir'e kuranı bir kitap halinde toplamayı öneriyor, ileride başka savaşlar olursa veya başka nedenlerden hafızlar ölürse kuranı korumaya almak gerektiğini söylüyor ve kuran kitap haline getiriliyor. Burada en çok dikkat edeceğimiz konu kuranı kitap haline getirenler peygamberimizi bizzat görmüş, meclisinde oturup kendisinden ders dinlemiş hatta savaşlarda peygamberimizle savaşmış insanlar. Bu insanlar peygamberimizin vefatının hemen ardından neden bazı ayetleri saklasınlar, ne gibi bir kazançları var? Bir karşılaştırma yapmak istiyorum, Atatürk'ün yazdığı Nutuk, Karl Marks'ın yazdığı Das Kapital, Lenin'in yazdığı Devlet ve Devrim kitapları veya her kim varsa böyle tarihe mal olmuş, geniş kitleleri etkilemiş insanlar, kendileri öldükten sonra kitapları değiştirilmiş midir? Bu insanların bu kitapları kendilerinden sonra gelenler tarafından "burası gereksiz" "burası fazla" "burası karışık" vb diyerek bazı bölümler çıkartılmış mıdır? Peki neden? Bunun cevabını sayfanın altında vereceğim, öncesinde bazı ayetler yazacağım, bu ayetlerle iman ne demek dikkat çekmek istiyorum. Üstte yazdıklarım ve bu bakış açısıyla değerlendir.

Bakara
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
165. İnsanlardan kimileri vardır ki, (Allah’a ulaşmak için Allah’tan başka aracılar edinerek) Allah’a ortaklar koşarlar ve onları, Allah’ı sever gibi (hatta daha çok) severler. İman edenler ise, en çok Allah’ı severler. Eğer zulmedenler azabı gördükleri zaman, bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu görmüş olsalardı! Şüphesiz ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir
“İman edenler ise, en çok Allah’ı severler” bu ayeti bilen, iman etmiş ve gerçekten Allah rızası için yaşayan insanlar neden peygamberin ölümünden sonra kuranın bazı ayetlerini çıkarsın?

Peygamber Müminlere Canlarından Üstündür

En çok Allah’ı sevenler için peygamber ne durumdadır?

Ahzab
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
6. Peygamber müminlere kendi canlarından daha ileridir. Onun eşleri de müminlerin analarıdır. Aralarında akrabalık bağı olanlar Allah’ın kitabına göre, (miras konusunda) birbirleri için (diğer) müminlerden ve muhacirlerden daha önceliklidirler. Ancak dostlarınıza bir iyilik yapmanız başka! Bu (hüküm) Kitab’a yazılmıştır.
İnsanlar şirkten kurtulmuş, iman etmiş, peygamberi de kendi canlarından ileri bilmişler şimdi bu insanlar neden peygamberin ölümünden sonra kuranın bazı ayetlerini çıkarsın? Allah soruyor "eski şirk dönemi uygulamalarınızdan kurtulduktan sonra peygambere bir şey olursa eski adetlerinize geri mi döneceksiniz?"

Ali İmran
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
144. Muhammed, sadece resuldür, elçidir. Nitekim ondan önce de nice resuller gelip geçmiştir. Şayet o ölür veya öldürülürse, Siz hemen gerisin geriye dinden mi döneceksiniz? Kim geri döner, dinden çıkarsa, bilsin ki Allah’a asla zarar veremez. Ama Allah hidâyetin kadrini bilip şükredenleri bol bol mükâfatlandıracaktır.
Bu ayetleri peygamberle beraber okumuş, öğrenmiş, ezberlemiş insanlar neden peygamber ölür ölmez düzeni bozup, ayetleri gizlesin? Peygamber müminlere canlarından üstündür peki peygamber müminlere karşı nasıldı?

Tevbe
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
128. ANDOLSUN, size kendi içinizden; (bir kul ve bir insan olarak) bir Rasûl gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, müminlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.
Kuran peygamberimizin ölümünden 200 sene sonra toplanmadı, çok kısa bir süre sonra bu ihtiyaç hasıl oldu. O dönem herkes peygamberimizin müminlere karşı çok şefkatli, düşkün olduğunu biliyordu, peygamber müminlere canlarında öteydi, böyle bir durumda bu insanlar neden peygamberin ölümünden sonra kuranın bazı ayetlerini çıkarsın?

Peygamberin Ashabı Bu Dünyanın Geçici Bir Yer Olduğunu Biliyordu

Allah diyor ki;

Ankebut
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
64. BU DÜNYA HAYATI bir eğlenme ve bir çalışma(yurdun)dan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, elbette asıl hayat/konaklama yeri/sonsuz vatan odur! Şayet bilmiş olsalardı!..
Kassas
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
60. Size verilen herşey, yalnızca dünya hayatının geçimi ve süsüdür. Allah’ın katında olan ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâlâ akletmiyor musunuz?
61. ŞİMDİ kendisine güzel bir ödülü söz verdiğimiz ve de o söze kavuşacak olan kimse; dünya hayatının zevkini yaşayan sonra da, kıyamet günü yakalanıp getirilecek olan kimse gibi midir?
Bakara
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
155. Sizi biraz korkudan, açlıktan, (biraz da) mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile kesinlikle açığa çıkarırız. Sabredenleri müjdele!
156. Onlar (o iman edenler) ki, kendilerine bir musibet geldiği zaman: “Mutlaka biz, Allah’a aitiz/Allah’tan geldik ve şüphesiz biz, O’nun huzuruna döneceğiz” derler.
157. İşte onlara (o müminlere) Rablerinden bağışlanmalar ve rahmet vardır ve onlar, doğru yolu (doğru hayat tarzını) bulanların ta kendileridir.
Peygamberimiz yaşadığı sürece insanlara bu dünyanın geçici, imtihanlarla dolu zor bir yer, asıl dönülecek yerin ahiret olduğunu anlatmışken, insanlar gözleriyle görmüş gibi Allah’a ve hesap gününe inanmışken peygamberin ölümünden sonra insanlar dünya menfaati için niçin ayetleri saklasın, çıkarsın? Madem çıkardığını iddia ediyorsunuz hangi menfaat olduğunu da söyleseniz, peygamberimizin ölümünden sonra Emeviler'e kadar değişen pek bir şey yoktur ki "şu menfaatten dolayı bazı ayetleri sakladılar" diyebilsinler.

1. Geleneksel iddianın söylediklerinin aksine, Hz. Âişe’nin doğumu, nübüvvetten (Hz. Muhammed’e peygamberliğinin bildirilişinden) 4 yıl sonra değil, nübüvvetten 6 yıl öncedir.


Anlaşılan o ki, geleneksel Emevî tezgâhı, Hz. Âişe’nin yaşında, daha baştan on yıllık bir küçültme yapmaktadır.

Kesin olarak bilmekteyiz ki, Hz. Âişe, peygamberimizin kendisiyle evlenme iradesini ortaya koyduğu tarih, peygamberliğin gelişinden tam on yıl sonradır. Peygamberimiz bu isteğini, Âişe’nin babası ve peygamberimizin yakın dostu Hz. Ebu Bekir’e açtığı zaman, Ebu Bekir ona şunu söylemiştir:


“Ben, Âişe’yi akrabamdan Mut’ım’in oğlu Cübeyr’e söz verdim. Eğer onlar bu isteklerinden vazgeçerlerse, Âişe’nin sizinle evlenmesini ancak o zaman düşünebilirim.”


Kaynakların bu konu ile ilgili kayıtlarını izlemeye devam edelim:

Mut’ım ailesi, Müslüman olmamış bir aileydi. Hz. Peygamber’e ve İslam’a karşı idiler. İslam öncesi dönemde kızını istedikleri Ebu Bekir, İslam’ın gelişi üzerine bu dine girmiş, Hz. Muhammed’in yakın dostları arasında yer almıştı.

Putperest kalmayı sürdüren Mut’ım Ailesi’nin hanımı, oğullarının Müslüman bir kızla evlenmesine karşı çıkıyor, şöyle diyordu:

“Bu Müslüman kız evime girerse oğlumu dininde eder. Buna izin veremem.”


Hz. Ebu Bekir’in, putperest akrabasına kızını gelin olarak vermeyi kabulünün, Ömer Rıza’nın da belirttiği gibi, onun İslam’a girişinden sonra olabileceğini kabul mümkün değildir. Ebu Bekir gibi bir peygamber dostunun, kızını bir putperest aileye gelin göndermesini düşünemeyiz.

O halde, Âişe ile ilgili verilen evlilik sözü, Ebu Bekir’in Müslümanlığı kabulünden öncedir ve bu da gösterir ki, Âişe, daha babası Müslümanlığa girmeden, birileri tarafından gelin olarak istenecek bir yaştadır.
 
Ahiret varsa engelli oluşumuz sizce bize ek katsayı getirecek mi?

Bence bize yatay geçiş var barajı geçsek yeter :)
 
Yuh neler varmış

Yalnız putlarla ilgili ayetler salman rüştünün şeytanın ayetleri kitabında anlatılmış yassakli yani.
hakan1987 ahiret varsa da sunu bil, orda da rapor isterler

Gentesdebilitatum senin yazdıklarına cevap vermek adına yazıyı okuduğumdan beri araştırıyorum ilk armstrong ve custo ya baktım yalanmış ikiside hıristiyan olarak ölmüş ayrıca suların karismadigida dediği gibi biliniyormuş sonra zeyde ve ayetlere baktım maalesef durum böyle artık bakmıyorum nelere inanmışız hele zerdüştlük nedir diye bir baktım ıslama çok yakin... Ben zamanında şeytanın ayetleri konusunu araştırmıştım zaten.
 
Engelli veya hasta olmak aslında Allahın derdiyle derman bulma olayıdır.. Günahlar içinde yüzerken, nefsine, şuuruna atılan bi tokattır. Allah verdiği dertle kendini hatırlatır, ahireti hatırlatır, insan acizliğini hatırlar.. Bazı kardeşler isyanda, "neden ben" sorusunu heran kendine sormakta, ama hiç bi cevap alamamakta. Ben söyleyim neden sen diye. Çünkü dünya lezzetine dalıp Allah'ı unuttun, haram sevdaları onun yerine koydun.. Dünya için ahiretinden vazgeçtin... İsyan eden arkadaşım, o bedene sahip olmak için karşılığında ne verdin? O benimsediğin vucüd senin değil ve mülk sahibi malından istediği gibi tasarruf edebilir.. Allah neyi alırsa çok daha fazlasını verir emin ol. Ahiret var mı? sorusuna gelince, tabiki var. Sadece bu dünya için yaratıldığını düşünme. 60 yıllık bi ömürde, sonsuz dostluklar kuruyosun, anneni sonsuz seviyosun mesela. Böyle sonsuz sevme gücünede sonsuz bi hayat gerekir, biz buna ahiret diyoruz. Örneğin, uyku anında gördüğün rüyada, doğmuşsun, büyümüşsün, evlenmişsin ve ölmüşsün. Ama ahir zamanda sadece 5 dakika geçmiş. Sen bu 5 dakikalık sürede yaşamışsın bütün bunları. Şimdi soruma geliyorum. Şuan yaşadığımız hayatın rüya olmadığını kim ispatlayabilir? 1400 yıl önce Resûlullah şöyle söyledi. "İnsanlar uykudadır, ölünce uyanır.." vesselâm.


Googleye ne diye aratıyosunda, çıkan yazıyı kopyala yapıştır yapıyosun merak ettim kafir?
 
Kafirler gidin tertemiz Dinimize Peygamber efendimize hakaretlerinizi iftiralarınızı gidin kendi arkadaş ortamınızda yapin.Benim dinime Peygamberime küfur etmeyin bu güzel nezih sitede
 
Yüce kur-an î kerimde sadece iki Denizin birbiriyle karışmadığı bir olay tek gerçek hakikat değilki mesela yasin suresinde yüce ALLAH cc hz muhammed sav efendimize şöyle vahyediyor sana ölmüş çürümüş kemikleri gösterip senin rabbin bu kemikleri mi inşaa edecek diyorlar hayır and olunki ilk yatatılışını unutupta bize hasım kesilirler RAHMAN onları diriltecektir hemde parmak uçlarına kadar ...yeryüzünde hiçkimsenin parmak ucu biribirine benzemez ...ayrıca kur-an î kerimde yüce ALLAH cc tüm insanlara ve cinlere meydan okumada kuranın bir mislini yapamazsınız ...hayır andolsunki kuran Allah'ın mucizesidir siz sadece 28 peygamber olduğunu mu sanıyorsunuz hayır yüce ayette ..biz her kavme peygamber gönderdik...diyorsunki islam zerdüştlük e yakın hatta ondan çıkma yüce ALLAH tan korkarım bu günkü nasıl hz isa bizm peygamberimiz ve onun annesi bizim annemiz se nasıl yahudilik adına yaşayanlar islâmî benimsememiş lerdir ama hz musa bizimde peygamberimiz velhasıl zerdüştlük diye ama aslında onlarında en tarihi zamanda aslında islamı getiren bir peygamber olduğu fakat o halkın sonr dan sapıtarak peygamber in getirmiş olduğu islâmî değiştirerek zerdüştlük olarak günümüze gelmediği ne rden bileceksin ASIRLARA HODRİ MEYDAN KUR'AN Î KERİM ALLAHIN EN BÜYÜK İSPATI tüm peygamber ler tek din getirdi oda hanif dindir islâm dır bir rivayete göre yüz yirmi dört bin elçi...
 
@BÜTÜNÜYLE FARKINDAYIM Eyvallah kardeşim o senin güzelliğin. İsmail gerekeni yazmış. Benim birşey yazmama gerek yok mevzuyla ilgili. Yalnız yazan arkadaş yazmış gitmiş nedense. Burda olsa izahatı yapardık. Ama gerek yok artık.
 
Son düzenleme:
Açıkçası dini temelli, buraya kopyala yapıştır yazılan yazıları anlamakta güçlük çekiyorum. Gönül ister ki hepimiz kendi düşüncelerimiz kendi fikirlerimiz ve bilgilerimizle araya din ve inancı karıştırmadan konuşup tartışabilelim. Konuyu yazıp kaçtığım falan yok ayrıca, yorum yazmasam da ara ara okuyorum mesajları. Buralardayım merak etmeyin :eek:
 
Bu sorular doğuştan ve sonra engelli olan, doğuştan sağlıksız olan ile sonradan sağlığını kaybedenler,evladını küçük yaşta veya büyük yaşta kaybedebler vs. herkesin aklına gelir

Özel bir işyerinde çalışırken epey sene geçti işyerine patronun arkadaşının oğlu başladı üniversite öğrencisiyken beyninde tümör oluşmuş
çok riskli bir ameliyat geçirmiş ama mucize öldürmeyen Allah öldürmüyor sağ elle yazarken sol yazmaya başlıyor yürürken aksıyor bazen düşecek gibi bir defa düştü dişini kırdı ama aklında bişey yok ve çok samimi arkadaş kardeş gibi olduk, gözümün önünde anlamaya çalıştım çektiklerini,ızdırabını,yarım insan gelecekle ilgili hayalleri tabiki yok oda farkındaydı,Allah'tan bahsedeken gözleri dolardı besbelli küsmüş
Benimde şimdi sağlıkla ilgili bir takım problemlerim var o zamanlar benim sağlığım çok yerinde ve ben çalışmayı çok seven biriyim durmadan çalışıyordum bana bir gün sen hiç yorulmuyormusun hiç bir yerin ağrımıyormu bende hayır dedim ağrımıyorda yorulmuyorum dedim çok şükür yarın ne olurum bilmem Allah bilir,sende bu haline şükret yürüyebiliyorsun,konuşuyorsun,kendi işini kendin yapabiliyorsun,
Hayatımda tanıdığım en dürüst nadir insanlardan biri o kadar masum,saf,dobra,doğru sözlü,vicdanlı,karakterli,içinde kötülük yok,herkesin iyiliğini ister böyle birini tanımadım,
Bunu yönlendirdik bir rapor al maülen emekli olmak için çünkü yıllar geçtikçe iyiye gitmiyor, bir türlü gitmiyor ben sağlamım konuşunca gözleri doluyor ağrına gidiyordu, ikna oldu gitmiş oralarda kendini ispat etmek için uğraşmış ve dedi kendimi ispat ettim dedi ben sağlamım yeterli oranı vermemişler, onun raporları Ankara'dan döndü nasıl olur böyle bir hastaya bu oran verilir tekrar değerlendiriliyor ve emekli oldu,
4 5 sene sene yatağa düştü doktorlar demiş ki ümit yok aile buna mezar hazırladı ben kızmıştım ölmeden mezar olurmu hani olurya aile mezarlığı olur tamam derken 2 kardeşti kardeşi ani bir kazayla vefat etti,kimin öleceği hiç belli değil,
yaşıyor ama yatalak bilinç kapalı bitkisel hayat,karnından besleniyor

Her zaman dediğim bir şey var, o bu dünyanın insanı değil, ben öyle görüyorum engelli olanlar bu dünyanın değil Cennetin insanı
tabi en doğrusunu Allah bilir,

Dünya imtihan dünyası çektiğin kadar alırsın sabrın sonu selamet
etrafımıza bakıyoruz herkesin bir sıkıntısı var lakin gamsız kedersiz kişilerde var, Allah bazı insanların dünyasını güzelleştiriyor
Bazı alim ve evliyalar dertleri ve sıkıntıları olmadığı zamanlarda korkuya düşermiş acaba günahımızmı var
dünyayı tercih edenler dünyayı kazanır, düştükleri gaflet, günahlar nedeniyle ama saf saf biz iyiyiz ki başımıza bişey gelmiyor
bazılarımız yaptıklarımızın karşılığı olarak kul hakkı vs.bişeyleri bu dünyada çeker şayet bunları yapıpta dünyada çekmiyorsa
öteye ertelendi demek bu daha vahim yani herkesin durumu ALLAH'IN KATINDA GİZLİ

Sağlam kişiler ibadetlerinden sorgulanacak yaptıklarından ettiklerinden,ileri derecede engeli olan birinin sorgusu yok
burda çektikleri öte taraftaki derecesini arttırmazmı, sınav dünyası bunların aileleride yakınlarıda bu kişilerle sınanmazmı

ALLAH'IN VARDIR BİR BİLDİĞİ

Ölmeyen varmı kimler geldi ve geçti ömür su gidip akıp geçiyor, gerçek hayat öte tarafta bundan 100 sene sonrayı düşünün
şu anda hayatta olan bizler nerde olacağız,

bunu yapamıyorum şunu yapamam vs.bunları yapanlarda ne oldu ölen öldü kalanda gidecek

Sorular içinde Allah engellimi demiş tövbe haşa, öte tarafta kimse engelli olmayacak ki

Güzel düşün kaderine razı ol en önemli iç huzur

hiç kimse Cennete girmeden huzura erişemez
 
Ben çok çok düşündüm ama içinden çıkamadım arkadaşlar, inancı çok sağlam olan biri de değilim fakat kısır döngüden başka bir şey değil belli sorular var kafanın içinde dönüyor duruyor bir zaman sonra fazlasıyla rahatsız ediyor seni. 2 taraftan da düşünelim istersek kader diyelim, sınav diyelim madem hepimiz tanrı yansımasıyız tanrı da engelli diyelim. Geri dönelim şans diyelim, talihsizlik diyelim, kayrılma yok, ek puan yok diyelim ne fark eder? Belki yaratılış ile belki tesadüfen ya da patlama ile dünya oluştu bizler var olduk. Sadece 1 hayatımız var (en azından bildiğimiz kadar) diğer taraf var mı yok mu onu da bilmiyorum gidip bakmadım. Dünyada ne kadar kalacağız bu da mechul, kendimizi odaya kapatmak, yataktan çıkmamakta var -ki yaptım emin olun- sallamayıp kimseyi, hiçbir şeyi gücün yettiğince azından kararından yaşamı sürdürmekte var. Hangisi cazipse öyle yaşayın. :)
 
Ölünce ahiret var mı Yok mu herşey ortaya çıkar. Burası sınav dünyası ne kadar sabırlı olursak ahirette mükafatı o kadar çok olur. Yeter ki isyan etmeden sabredelim. Her şer de bir hayır vardır Allah bilir biz bilmeyiz belki sağlam olsak bundan çok daha zor bir hayatımız olacaktı !
merdoli arkadaşım inançlar ve düşünceler farklıyken bu dediğin mümkün değil. Herkese kendi dediği doğru.
 
İnanmak için Ahiret var mı yok mu diye gidip bakılsaydı zaten İmtihanın bir anlamı olmazdı.. Allah isteseydi kendisini bize gösterirdi ve inanmayanların hepsi iman ederdi.. Peki o zaman imtihan edilmenin ne anlamı kalacaktı ?

Bir sınava gireceksiniz sınava girmeden önce bütün soruların cevabını önceden biliyorsunuz.. peki o zaman o sınava girmenin bir anlamı kaldı mı ?

İnanmak veya inanmamak... Zaten bütün mesele bu.. Yaratılışın altında yatan yegane sebeb bu ''İnanmak ya da inanmamak''...
 
Yahu boşverin kardeşlerim inanmayan kişiler kafa karıştırmak için bir konu yazmış allah kerimdir tevvab dır afüv dür en büyük dür rızkimizı bol verendir Rahman ve rahimdir onun merhamet büyüklüğü adaleti tartışılmaz bile çok anlamak istiyen kuranı kerim açsın okusun her akla hekese yeter birde şu var Müslümanlardan hiç tanrı diyen duydunuzmu ataist biri gelmiş kafa karıştırmaya boş verin bu soruyu şükürler olsun allaha iyiki beni engelli yaptı allahtan gelen herşey ğüzeldir o kuluna herşeyin güzelini verir allah

Allah O kendinden başka hiç bir ilah bulunmayan tek bir Allah'tır.
 
Arkadaşımız şöyle bişey dedi, Allahın parçasıyız, Allah'da mı engelli? Sanatkarı yaptığı sanatta ararsan bu kısır döngüden çıkamazsın arkadaşım. Ne bi ressam yaptığı resimlere nede bi şair yazdığı şiirlere benzemez. Allahın bi paçası olmamız, Ruhundan üflemesiyle gerçekleşir ve ruh ölümsüzdür zaten. Ben sonradan engelli oldum ve anamdan itikat sahibi olarak doğmadım. Fakat engelli olduktan sonra bişeyin çok iyi farkına vardım. Ben rock grubunda gitaristken hayatın içinde kaybolmuşum, o bana kendini öyle bi hatırlattı ki bidaha unutamadım şükürler olsun:) Allah'tan geleni dert olarak görmüştüm meğer o güzel bi dermanmış.
 
Neredeyse konu açıldığından beri takip ediyorum.

Yok kafirler, yok inananlar, yok inanmayanlar, yok tanrı denmez, yok sınavdı, yok ahiretti sürekli dini inançlar çerçevesinde taraftar gibi tartışmalara giriliyor.

Bu aslında oldukça felsefik ve güzel bir tartışma konusu. Doğru düzgün bir yanıt "şu ayette böyle diyor" veya "senin dinin sana, benim dinim bana" falan diyerek verilemez.

Düzgün bir yanıt: herhangi bir dine mensup olmayan veya aklımızın alamayacağı çok farklı bir inanca sahip olabilecek bir uzaylıyı bile ikna edebilecek mantıklı bir yanıttır.

Benim dinim bunu emrediyor, ben buna inanıyorum demek kişinin kendisi için makul ve geçerli bir sebeptir ama evrensel değildir. Bu yanıt sadece o kişiyi bağlar. Diğer hiç kimse için ikna ediciliği yoktur.

Bu konunun sürekli bu mihvalde bir tartışmaya dönmesi sanıyorum yapısı gereği kaçınılmaz bir şey. Yapacak bir şey yok. Arada çok güzel yanıtlar var.... onlarla yetinmek gerekecek sanırım. :)
 
MeTePe sevgili hocam iyi güzel dediniz de herkes inandığı nı söyleyecek bu konuda herkesi memnun edecek yanıt olamaz ki ! Şimdi ben müslümanım kalkıp da inandığıma aykırı birşey söyleyemem ki inancım neyse onu söylemek zorundayım.
 
Üst Alt