İdrar kanalındaki darlığın şekli, yeri ve uzunluğuna göre aşağıdaki tedavi şekillerinden biri tercih edilebilir:
1)ÜRETROTOMİ İNTERN
Halk arasında "kapalı ameliyat" olarak bilinen üretrotomi intern, ucunda kamera ve ışık kaynağı bulunan özel cihazlar ile idrar deliğinden girilerek darlık noktasına kadar ilerlenmesi ve bu noktada darlığın direkt görüş altında soğuk bıçak ile kesilerek açılmasını içerir. Ameliyat sonrası hasta için ağrısız ve oldukça basit bir girişim olması nedeniyle çok ileri derecede olmayan idrar kanalı darlıklarında genellikle ilk tercihtir.
Genel anestezi veya spinal anestezi altında gerçekleştirilen bu işlem darlığın tipine göre ortalama 20 dakika ile 1 saat arasında sürmektedir. Hastaya ameliyat sırasında idrar sondası takılmakta ve hasta genellikle aynı gün içinde taburcu edilmektedir. Ameliyat sonrası kullanmanız için antibiyotik ve ağrı kesici verilecektir. İdrar sondası yaklaşık olarak 3 gün sonra alınmaktadır. Darlığın nüks etmesini engellemek umuduyla idrar sondasının 6 haftaya kadar uzayan sürelerde tutulması denenmiş fakat sondanın bu kadar uzun kalmasının 3 gün kalmasına oranla belirgin bir fark yaratmamış olduğu bilimsel yayınlarla gösterilmiştir. Takip eden günde işlerinize ve hayatınıza geri dönebilmenize rağmen ağır spor ve cinsel ilişkiden operasyondan sonraki iki hafta süre ile uzak durmanız uygun olacaktır.
Üretrotomi intern operasyonunun başarısı tartışmalı bir konudur. Bir cm'den kısa darlıklarda kısa dönem takiplerde başarı %50-85 oranında bildirilse de hastalar uzun süre takip edildiğinde başarı oranı %6-28'e düşmektedir. Üretrotomi intern sırasında soğuk bıçak yerine lazer kullanılması başarıda belirgin bir fark yaratmamaktadır.
İşlemin basitliği göz önüne alındığında 1 cm'den kısa darlıklarda tüm hastalara ilk tedavi seçeneği olarak üretrotomi intern ameliyatı önerilmektedir. Eğer hastada darlık tekrarlarsa ikinci üretrotomi intern girişimi ile başarıyı arttırmak mümkün olmadığından diğer tedavi seçeneklerine yönelme hasta ile tartışılmaktadır.
2) ÜRETRAL DİLATASYON
Doktor tarafından veya hastanın kendi kendine gerçekleştirdiği idrar kanalının bir sert sonda veya buji ile düzenli genişletilmesine dayanan üretral dilatasyon bir dönem özellikle üretrotomi sonrası darlıkların tekrarlamaması için yaygın olarak kullanılmaktaydı. Son çalışmalar göstermiştir ki bu uygulama haftada iki defa ve 1 sene boyunca uygulansa bile darlığın yeniden oluşmasını engelleyememekte ve sadece darlığın gelişmesine kadar geçen süreyi uzatabilmektedir.
Üretral dilatasyon içinde lokal anestezik madde bulunan özel jeller yardımı ile poliklinik şartlarında veya evde gerçekleştirilir. Hasta dilatasyondan hemen sonra gündelik aktivitesine geri dönebilir ve herhangi bir ilaç kullanması gerekmez. Düşük uzun dönem başarısına rağmen bazı hastalar kompleks açık cerrahi girişimler yerine tekrarlayan üretrotomi intern ve dilatasyon seansları tercih edebilmektedir. Bilinmesi gereken nokta bu girişimlerin çok sayıda yapılmasının yara dokusunun sertliğini arttırdığından ileride yapılacak açık cerrahi girişimleri de zorlaştırabileceği ve başarısını düşürebileceğidir.
3) URETRAL STENTLER
Üretral stentler hem görünüş hem de fonksiyon olarak kalp stentlerine benzerler. Amaç idrar kanalında oluşan darlığa içeriden yerleştirilen genişleyebilir bir kafes yapı ile idrarın geçmesini sağlayacak bir kanal yaratmaktır. Bu işlem genellikle daha kısa ve derinliği az darlıklarda etkindir. Unutulmaması gereken nokta bu darlıkların aynı zamanda internal üretrotomi ve açık cerrahi ile de en kolay tedavi edilebilir darlıklar olmasıdır.
Stentler çıkarılabilir ve kalıcı olarak ikiye ayrılır. En popüleri Memokath™ olan çıkarılabilir stentler genellikle üretrotomi sonrası erken dönemde oluşan darlıkların engellenmesi ve 6 ay ile 1 sene sonra iyileşme süreci sona erdiğinde stentin çıkarılması amaçlandığında kullanılır. En popüleri UroLume™ olan kalıcı stentler ise daha sıklıkla anestezi alması sorunlu olan, ileri yaşlı ve açık rekonstrüktif cerrahi adayı olamayan hastalarda tercih edilmektedir. Bu hastalarda darlık stent ile genişletilmekte ve stent kalıcı olarak darlık noktasında bırakılmaktadır.
Stent uygulaması genellikle rejyonel anestezi altında gerçekleştirilmesine rağmen sedasyon ile desteklenmiş lokal anestezi ile de uygulanabilir. İşlem yaklaşık olarak 30 dakika sürmektedir ve hastaya işlem sonrası genellikle idrar sondası takılmamaktadır. Hasta operasyondan sonra birkaç saat dinlenip taburcu olmaktadır.
Genellikle ameliyat sırasında komplikasyon gelişmeyen bu işlemin uzun dönem başarısı ise şaşırtıcı şekilde düşüktür. On senelik takiplerde stent hastalarında memnuniyet %30'un altındadır.
4) AÇIK CERRAHİ
Açık cerrahi diğer hiçbir tedavi yönteminin sunamadığı %85 gibi yüksek bir başarıya sahiptir. Açık cerrahide amaç idrar kanalının darlığa yol açan bölümünün çıkarılması ve sağlam uçların tekrar birbiri ile birleştirilmesine dayanır. Bu tedavi sırasında eğer idrar kanalında olan darlık çok uzunsa sağlam uçlar bir araya getirilemeyecek kadar birbirinden uzak kalabilir. Böyle bir durumda vücudun başka bir noktasından alınacak yama ile arada kalan boşluğun kapatılması yoluna gidilir. Bunun için günümüzde en çok kullanılan materyal ağız içini kaplayan cilt olan "mukoza"yken, cilt, tunica albuginea, tensor fascia lata gibi farklı yama materyalleri de kullanılabilir.
Açık cerrahi genel anestezi veya spinal anestezi altında gerçekleştirilebilir. Operasyon darlığın yeri ve uzunluğuna göre 1 ila 2,5 saat arasında sürer. Ameliyat sonrası genellikle bir gece hastanede konaklamanız istenir. Taburcu sırasında ağrı kesici ve antibiyotik verilecektir. Ameliyat sırasında takılmış olan idrar sondası darlığın onarım şekline göre 10 ila 21 gün sonra alınacaktır. Yaklaşık 4 gün sonra sondanız ile günlük rutininizi takip edecek duruma geleceksiniz.
Genel olarak sorunsuz geçen bu ameliyatlardan sonra kanama, enfeksiyon, penis eğriliği, sertleşme bozukluğu veya darlığın tekrarlaması gibi sorunlar görülebilir.