Merhaba herkese,
yeni bir başlık açma gereği duymadım. Üretra darlığı rahatsızlığım var. Bu konuda sizlerle deneyimlerimi paylaşmak, önerilerinizi almak isterim.
33 yaşındayım. Evli bir erkeğim.
Şikayetlerim ortaokul yıllarına dayanmakta. İç çamaşırımda pembe damlama izlerini ilk gördüğümde doktora gitmiştik. Kum döktüğümü söylemişlerdi. 1998 yılından 2015 kışına kadar, dönem dönem, rahatsızlık yaratmayacak şekilde idrarda hafif yanma, idrar sonrası iç çamaşırımda pembe damlalar vb. şikayetlerim kısa sürelerde göründü. Yine bu dönem içinde, üroloji polikliniklerinde yaptırdığım sayısız tahlillerde, zaman zaman idrarda 1-2 eritrosit (idrarda kan değeri, 3'e kadar normal kabul edilir), ultrasonda böbreklerde minik taşlar ve kum hatları gözlemlendi. Bu süreçleri bol su tüketerek, yediğime içtiğime dikkat ederek atlattım.
2015 şubat-ekim ayları arasında şikayetlerim ciddi bir artış gösterdi. İdrar akımında azalma, hergün idrar sonrası kanlı idrar damlatma, inanılmaz bir acı (idrar yolunuz törpüleniyormuş gibi)ve ağrı yaşadığım bir dönem başlamıştı. Tam 5 hastane ve 7 ayrı doktora danıştım, yapılan rutin muayenelerde, idrarda 1-2 eritrositten başka bir bulguya rastlanmadı, ultrasonlarım tertemizdi. Kimi prostatit olmuşsun diyerek antibiyotik dayadı, kimi söylediklerime aldırış etmeyerek 'turp gibisin' deyip beni gerisin geri yolladı, ancak rahatsızlığım devam ediyordu.
Bu süreçte birşey farkettim, sıvı alımıma dikkat etmediğim ve asidik beslendiğim günlerde, idrarımın yoğunlaşmasından olsa gerek, idrarımı yaparken daha fazla acı duyuyordum. İdrar içerisinde bulunan maddelerin yoğunluğu arttıkça acım ve kanamam daha fazla oluyordu. Yine aynı şekilde şikayetlerimin arttığı zamanlar, üşütmüş olduğum ya da tansiyonumun yüksek olduğu günlerdi. Biraz araştırınca idrar yollarındaki kasların ve dokunun bu gibi durumlarda genişleyip daralabileceğini öğrendim.
O kadar çok doktor görmüştüm ve o kadar saçma yorumlar duymuştum ki modern tıp'a duyduğum güven tükenme noktasına gelmişti.
Birkaç doktor daha görmeye karar verdim ve sonunda çok basit bir tahlil ile rahatsızlığımın ne olduğunu tespit eden, hastanın psikolojinden anlayan bir doktora rastladım.
2016 şubat ayında, doktorumun önerisiyle üroflowmetre testi (o güne kadar hiç bir doktorun aklına her nedense gelmeyen dünyanın en basit testi, huni takılı bir kaba işiyorsunuz, cihaz, idrar akım hızınızı ölçüyor, yaptıranlar bilir) yapıldı ve idrar akım hızımın anormal olduğunu gören doktorum hemen sistoskopi yaparak üretral darlık teşhisimi koydu. O sırada canlı yayın ile tv ekranından da bana durumu gösterdi. İnsan teşhis konunca hafifliyor.
Üretral darlığın çözümünün ameliyattan geçtiğini belirterek, internal üretrotomi (kapalı) yapmayı önerdi. Beni son derece rahatlatan tavırlarıyla, ameliyatın ismini bir kağıda yazarak verdi ve ameliyatı araştırmamı, istersem başka doktorlara da sorabileceğimi belirtti. Ameliyattan sonra 1 sene içerisinde rahatsızlığımın %80 oranında geri dönebileceğini de ekledi.
2 gün sonra (2016 şubat) hastaneye yattım, ameliyatım sorunsuz geçti. Lokal anestezi ile gerçekleşti operasyonum ve yaptırmayanlar için söylüyorum, 20'lik diş ameliyatından daha kolay ve zahmetsiz bir operasyon. Toplamda 15dk sürdü sürmedi. 1 gece hastanede yattım, sonda 5 gün takılı kaldı.
Sonda çıkarıldıktan sonra tuvalete gidip işediğim an yaşadığım mutluluğu ve heyecanı size tarif edemem. Kontrolsüz bir idrar akışı, hayatım boyunca işemediğim bir şekilde işedim. Ameliyat sonrası dilatasyon yapmayı önermişti doktorum ancak ben biraz da maddi sebeplerden hem de idrar akım hızım muazzam olduğundan vazgeçtim.
İdrar akım hızım 5. ve 6. aylarda hafif bir şekilde azalmaya başladı tekrardan. 1,5-2 ayda bir (1 veya 2 gün, sabah ya da öğlen idrarımdan sonra) iç çamaşırımda pembe lekeler yeniden görünmeye başladı. Acı ve yanma hiç yaşamasam da, idrar akım hızım giderek düştü. 180 ml bir kabı, 25-30 saniyede doldurabiliyorum, sanırım %50lik bir azalma var.
Doktorumla tekrar görüştüm, durumu görebilmek için sistoskopi yapmasının gerekli olduğunu, hazır sistoskopi yaparken, karşılaştığı duruma göre, soğuk bıçak ile kesi ya da dilatasyon yapmayı önerdi. Makul geldi bana bu öneri. Normalde önce sistoskopi yapılır ardından ameliyat tarihine karar verilir. Doktorum beni tanıdığı için, sistoskopi esnasında duruma göre müdahale gayet mantıklı. Beni de tekrar tekrar uğraştırmayı gereksiz gördü.
Pazartesi günü (ayın 27sinde) ikinci internal üretrotomi operasyonuna giriyorum anlayacağınız.
Sormak istedikleriniz olursa, seve seve yardımcı olabilirim, ameliyat sürecini ve sonrasını da paylaşmayı isterim. Hatta gerekirse bu konusu yeni bir başlık da açabilirim.